Warning: Use of undefined constant ‘WP_MEMORY_LIMIT’ - assumed '‘WP_MEMORY_LIMIT’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Use of undefined constant ’64m’ - assumed '’64m’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/dersimi3/public_html/wp-config.php:100) in /home/dersimi3/public_html/wp-includes/feed-rss2.php on line 8
sonuç yayınları – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org Türk Dili ve Edebiyatı Dersi Kaynak Sitesi. Online Sınavlar Çıkmış Sorular Sınıf Konuları Tue, 20 Apr 2021 19:27:16 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.7.4 https://dersimizedebiyat.org/wp-content/uploads/2018/11/cropped-icon-32x32.png sonuç yayınları – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org 32 32 Sonuç Yayınları 9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Etkinlik Cevapları Sayfa – 165 (Yeni Müfredat-Yeni Kitap)(2018-2019) https://dersimizedebiyat.org/sonuc-yayinlari-9-sinif-turk-dili-ve-edebiyati-etkinlik-cevaplari-sayfa-165-yeni-mufredat-yeni-kitap2018-2019.html Sat, 17 Nov 2018 21:20:29 +0000 http://dersimizedebiyat.org/?p=119532 MEHMET:

Yarısı Asyaʼda ülkemin,

öbür yarısı Avrupaʼda.

Birleşip büyümeyi sağlamak için

burda bir hisar gerek bana.

(Bizans. Saray. Konstantin Françez, Notaras)

KONSTANTİN:

Türk tehlikesi belirir belirmez

Katolik Romaʼya sığındı Bizans.

FRANÇEZ:

Denize düşen yılana sarılır.

KONSTANTİN:

Bize yardıma hazır Roma,

ama çok ağır bir şartı var:

Ayasofyaʼda yapılacak bir ayinde

Katolikliğin üstünlüğü onaylanacak.

NOTARAS:

Taş çatlasa razı olmaz buna halk.

Daha şerefli bir yol bulunsun derim.

FRANÇEZ:

Yani şehrin kapılarını açıp

Sultan Mehmetʼi buyur edelim.

NOTARAS:

Bütün kapıları sımsıkı kapayıp

öz gücümüzle savunalım kendimizi.

KONSTANTIN:

Ne kadar dayanabiliriz ki?

NOTARAS:

Gücümüz yettiği kadar.

FRANÇEZ:

Ancak Avrupa kurtarır bizi.

NOTARAS:

Avrupa bizi kurtarır belki,

ama kendisi için kurtarır Avrupa.

Biz Batı’ya yaklaşacak olursak

bizden uzaklaşır Bizans halkı.

FRANÇEZ:

Dini, töresi, her şeyi yabancı

Türklere mi açalım kucağımızı?

NOTARAS:

Hiçbir ulusun dinine, töresine

karışmamıştır onlar bugüne dek.

Türklerin dünyaya getirdiği yeni düzen

bizi biz yapan her şeyi koruyacaktır.

KONSTANTİN:

Tek yol Batı’yla birleşmek…

(…)

NOTARAS:

Bizans’ta Latin şapkası yerine

Türk sarığı görünsün daha iyi!

]]>
Sonuç Yayınları 9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Etkinlik Cevapları Sayfa – 164 (Yeni Müfredat-Yeni Kitap)(2018-2019) https://dersimizedebiyat.org/sonuc-yayinlari-9-sinif-turk-dili-ve-edebiyati-etkinlik-cevaplari-sayfa-164-yeni-mufredat-yeni-kitap2018-2019.html Sat, 17 Nov 2018 21:18:09 +0000 http://dersimizedebiyat.org/?p=119530 AKŞEMSETTİN:

Dünyaya heybet salasınız diye

evreni kuran güçlerle donattı sizleri,

ayak basmadığınız yerleri sizler için ayırdı;

Tanrı’ya şükürler olsun!

KORO:

Şükürler olsun Tanrı’ya!

şükürler olsun!

(Mehmet yaklaşırken)

AKŞEMSETTİN:

Çağın alnında beyaz bir nur gibi parlayan

ve günlerin sayfasına güzellik olan bu fetih

sana kutlu olsun!

KORO:

Kutlu olsun!

AKŞEMSETTİN:

Ayakların Tanrı yolunda toza bulanırsa

sular boğamaz seni, ateşler yakamaz!

Suların ve ateşlerin müjdelediği bu fetih

kutlu olsun sana!

KORO:

Kutlu olsun! Kutlu olsun!

Durup dinlenmeden arandığımız

Sendin içimizdeki ormanda, sen;

Sendin kaygılar içre andığımız

Çevremize karanlıklar inerken.

(Bizans elçisi girer, Mehmet’in ayaklarına kapanır.)

MEHMET:

Bizans’ın ağırladığı şehzade

yine harçlığı tüketti anlaşılan.

Yoksa şehzadeyi ziyaret edenler

Bizansʼa sığmayacak kadar çoğaldı mı?

ELÇİ:

İmparatorun en derin saygısıyla

en sürekli bağlılığını getirdim

yüceler yücesi sultana.

MEHMET (Gülerek):

Düğün değil, bayram değil…

ELÇİ:

Aramızdaki antlaşmalar

burada yapı kurmanıza engeldir.

Sizin soylu ve şanlı atalarınız

her zaman saygı duydular

iki devlet arasındaki hukuka.

]]>
Sonuç Yayınları 9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Etkinlik Cevapları Sayfa – 163 (Yeni Müfredat-Yeni Kitap)(2018-2019) https://dersimizedebiyat.org/sonuc-yayinlari-9-sinif-turk-dili-ve-edebiyati-etkinlik-cevaplari-sayfa-163-yeni-mufredat-yeni-kitap2018-2019.html Sat, 17 Nov 2018 21:16:00 +0000 http://dersimizedebiyat.org/?p=119528  (Aşağıda, Fatih’in İstanbul’u almak için ka­rar verdiği bölüm verilmiştir.)

(Boğaz’ın Rumeli yakası. Mehmet, Akşemsettin,

Halil, Zağanos ve çevrede Türk askerleri.)

MEHMET:

Doğuya doğru sefere çıksam

Bizansʼı arkamda duyarım;

batıya yönelmeye kalksam

yine arkamdadır Bizans.

Bu sürekli pusuya son verip

gelişme yolunu açmalıyız.

AKŞEMSETTİN:

Ortak derinliklere dalmak gerek.

Ele geçmez inciyi bulmak gerek.

Hayatın hakkını tam vermek için

hem güvercin hem şahin olmak gerek.

HALİL:

Bizansʼı almaya kalkışırsak

bütün Avrupa birleşir bize karşı.

ZAĞANOS:

Devletimiz varlığını duyurduğundan beri

Avrupa zaten birleşik bize karşı.

AKŞEMSETTİN (Mehmet’e doğru):

Baban bir ağaç dikti senden önce,

meyvesini devşirmeyecek misin?

HALİL:

Biz Bizansʼı kuşatırken hünkârım

ya güçlü bir Avrupa ordusu gelip

arkamızdan vurursa bizi? O zaman

bu devlet belini doğrultamaz bir daha.

Timur belasını hatırlayalım.

AKŞEMSETTİN (Mehmet’e ve bütün askerlere):

Ey Tanrı ordusu, kalk, atlan

zaferin ışıklı elleriyle yaz!

Tanrı buyruğuyla davrananları

dünyada hiçbir güç durduramaz.

HALİL:

Yıkıma doğru yol almasak derim

düşmanlarımız bize karşı birleşirken.

MEHMET:

Ok da ben, yay da ben

yayı geren de ben…

HALİL:

Avrupaʼnın bütün orduları

tek bir ordu olacak bize karşı.

AKŞEMSETTİN (Mehmet’e):

Haydi zaferin altın elleriyle yaz!

Kartal bir kez kanatlandı mı

serçeler havalanmayı göze alamaz.

MEHMET (Çevreyi inceleyerek):

Buraya kurulacak Rumelihisar,

Güzelcehisarʼın tam karşısına.

(Türk askerleri, ritmik hareketlerle hisarı kur­maya başlarlar.)

AKŞEMSETTİN:

Başbuğ düşüncesinin oklarını sivriltti

ve düşmanın yıldızları söndü baştan başa;

Tanrıʼya şükürler olsun!

KORO:

Şükürler olsun Tanrı’ya!

 

]]>
Sonuç Yayınları 9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Etkinlik Cevapları Sayfa – 162 (Yeni Müfredat-Yeni Kitap)(2018-2019) https://dersimizedebiyat.org/sonuc-yayinlari-9-sinif-turk-dili-ve-edebiyati-etkinlik-cevaplari-sayfa-162-yeni-mufredat-yeni-kitap2018-2019.html Sat, 17 Nov 2018 21:14:08 +0000 http://dersimizedebiyat.org/?p=119525  I. OKUMA

HAZIRLIK

1. Türk tarihini anlatan eserler okumak ya da bunları konu edinen tiyatro ve film izlemekten hoşlanır mısınız? Neden?

Öncelikle kişisel fayda açısından okumak her zaman faydalıdır. Devamında tiyatro ya da film olarak izlenebilir. Okumak, faydalıdır çünkü konuyu  öğrenip yanı sıra okumaktan elde ettiğimiz kazançlar illa ki olacaktır. 

2. Tarihî bir olayın tiyatro metni yazılıp sahnede canlandırılmasının izleyiciye katkıları neler olabilir? Tartışınız.

Görselliğin katkısı vardır. Doğru aktarılırsa önümüze tarihle ilgili süreci tam anlamıyla koyar ve rahat anlamamıza fayda sağlar.

 3. Aşağıda, Arif Nihat Asya’nın “Fetih Marşı” şiirinden bir bölüm verilmiştir. Bu şiirle ilgili duygu ve dü­şüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.

Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek;

Dağlardan çektiriler, kalyonlar çekilecek…

Kerpetenlerle surun dişleri sökülecek!

Yürü; hâlâ ne diye oyunda, oynaştasın?

Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın!..

Sen de geçebilirsin yârdan, anadan, serden…

Senin de destanını okuyalım ezberden…

Haberin yok gibidir taşıdığın değerden…

Elde sensin, dilde sen; gönüldesin, baştasın,

Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın!..

(…)

 

1. METİN

FATİH

Edirne Sarayı’nda, Fatih’in kılıç kuşanma me­rasimiyle başlayan oyunda Akşemsettin, Fatih’e kılıç kuşatırken ülkesini genişletmesini, baba­sı Murat’ın yolundan gitmesini, zaferden zaferekoşmasını söylerek hiçbir zaman haktan ayrılma­ması gerektiğini öğütler. Fatih’in küçük yaşta Os­manlı tahtına oturmasını Bizanslar fırsat olarak görür. Bu sırada Osmanlı şehzadelerinden Or­han, Bizans’ın elinde rehin olarak tutulmaktadır. Orhan’ı ziyarete gidenler Bizans’a yük olmakta çünkü masrafları çoğaltmaktadır. Bunu fırsata çe­virmek isteyen Bizans, Osmanlı’nın ödediği üç yüz bin akçenin iki katına çıkartılmasını ister. Bu amaçla Osmanlı’ya bir elçi göndererek İmparator Paleologos’un Osmanlı’dan neler istediğini bil­dirir. Fatih de İmparator’un istediği parayı bizzat kendisinin getireceğini söyleyerek elçiyi nazikçe gönderir. Elçi, aldığı cevaptan son derece mem­nundur fakat Fatih’in yanında bulunanlar bu du­rumdan rahatsız olurlar. Bunu anlayan Fatih, asıl niyetinin ne olduğunu yanındakilere ima eder: İs­tanbul’u fethedecektir.

]]>
Sonuç Yayınları 9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Etkinlik Cevapları Sayfa – 160 (Yeni Müfredat-Yeni Kitap)(2018-2019) https://dersimizedebiyat.org/sonuc-yayinlari-9-sinif-turk-dili-ve-edebiyati-etkinlik-cevaplari-sayfa-160-yeni-mufredat-yeni-kitap2018-2019.html Mon, 15 Oct 2018 20:30:39 +0000 http://dersimizedebiyat.org/?p=119088  5. Şirketin büyük kapısı önünde biraz durarak ne yapacağını kendi kendine sordu. Hiçbir şeye mu­vaffak olmadan Vaniköy’üne dönemez, kocasını mutlaka aramak, bulmak lazım. Lami’nin o sıra­larda nerede olduğunu tahmin etmek ne güç? Üç gündür hep Kadıköyû’nde gündüzleri nerede vakit geçiriyor? Düşündü, düşündü en sonunda, yine Kadıköyü’ne geçerek biraderi Şemseddin’i görmeye karar verdi.

 

Peyami Safa, Canan

Yukarıda verilen parçanın dil ve anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

 

 

A)    Hâkim bakış açısıyla anlatılmıştır.

B)    Öyküleyici anlatıma başvurulmuştur.

C)    Kelimeler terim ve mecaz anlamlarıyla kullanılmıştır.

D)    Anlatım üçüncü kişi ağzından yapılmıştır.

E)    İç çözümleme tekniğinden yararlanılmıştır.

 

6. Bu sözlerimden bir şey anlamadınız galiba.” Anlamadık. Başını salladı. Tören yapılıyor.” O ka­darını anladık. Gözlerini yere dikti, tören İçin parlatılmış döşemenin üstünde eski ve tozlu ayak­kabılarını gördü. Orta yaşlı adam güldü: “Zarar yok. ceket ve kravat yeter.” Sonra hemen sözü değiştirdi: “Ama tören için gelmedin buraya, değil mi?” Genç adam başını kaldırdı: Koyu renk giyinmiş olmakla birlikte bu ihtiyar, bir yetkiliye hiç benzemiyordu: gene de “Giriş imtihanı,” dedi, sustu.

OğuzAtay

Yukarıdaki parçada altı çizili kelimelerden kaçı zamir görevinde kullanılmıştır?

A) 2                              B)3                              C)4                             D) 5                             E) 6

 

7.    Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı vardır?

A)    Dışarda, köyün içinde benden hiç mi hiç söz etmeyeceksin.

B)    İşte bunun üstüne Taşbaş’ın eski öfkeli hâli üstüne geldi, küplere bindi.

C)    Sevdiği insana istediği bir temiz havayı bile aldıramamak ne acı şey.

D)    Onu memnun etmek, rahat yaşatmak için hiçbir fedakârlıktan çekinmiyorum.

E)    Taşın üstüne eğildi, yukarıdan iki eliyle sıkıca kavrayıp olanca gücüyle dayanarak bir yana yıktı.

]]>
Sonuç Yayınları 9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Etkinlik Cevapları Sayfa – 159 (Yeni Müfredat-Yeni Kitap)(2018-2019) https://dersimizedebiyat.org/sonuc-yayinlari-9-sinif-turk-dili-ve-edebiyati-etkinlik-cevaplari-sayfa-159-yeni-mufredat-yeni-kitap2018-2019.html Mon, 15 Oct 2018 20:29:14 +0000 http://dersimizedebiyat.org/?p=119086  2. Aşağıdakilerden hangisi romanın yapı unsurlarından biridir?

A) Çatışma                                    

B) Diyalog                                        

C) Konu

D) Mekân                                        

E) Tema

 

 

3.     Nasıl olduysa ortalık düzelir gibi oldu, maç yeniden başladı. Bizim takım taraftarları takımı coş­turmaya başladık: “Ya ya ya, şa şa şa, bizim takım çok yaşa…” Benim artık bağırmaktan sesim soluğum kesilmiş. Oradan birinin elindeki tenekeye ben de vurmaya başladım. Asıl kıyamet de ondan sonra koptu. Sahada iki oyuncu birbirine girdi. Biz de birbirimize yapıştık. Birisi beni ba­cağımdan yakalayıp havaya savurdu. Şöyle bir havada uçtuğumu biliyorum. Ondan sonrasını hatırlamıyorum, birader. Gözümü hastanede açtım.

Yukarıda verilen parçada yazar, okuyucuyu etkilemek için metindeki düşünce ve kişilere yönelik aşağıdaki anlatım tutumlarından hangisini tercih etmiştir?

A) Betimleyici                                

B) Eleştirel                                        

C) Mizahi

D) Nesnel                                       

E) Öğretici

 

4. Romanlarda anlatım ya I. tekil kişili veya III. tekil kişili anlatım tekniğiyle gerçekleşir. I. tekil kişili anlatımda roman kahramanı, kendi başından geçen olayları anlatır. III. tekil kişili anlatımda ise olaylar, olayların dışında üçüncü bir kişi tarafından anlatılır.

Buna göre aşağıdaki parçaların hangisi farklı bir anlatıcı tarafından aktarılmıştır?

A)Gün doğdu, sırmalanmış bulutlar açıldı, karların üstüne ışıltılı bir ışık dumanı çöktü. Ahmet atı tuttu, at uysaldı, üstüne bindi aşağılara sürdü. Atı bıraktı, döndü. Döndü ki ne görsün, at Soli’nin yanında duruyor. Bunu üç kere yineledi. ‘Başa gelen çekilir, dayı.” dedi Ahmet.

B)Alacakaranlık basarken Köprüye gelmeden önce sözcünün hemen sol taralında otururken hayvanları izledi. Yağmur Kraliçesi’nin mükemmel yansıması olan kocaman dolunay, tam te­pelerinde asılı duruyordu. Çölün sonsuz boşluğunun önünde, yol üzerinde yakılmış ateşler

C)Poyraz Musa, günün ucu gözükünceye kadar olduğu yerde, kayıkla birlikle sallanarak orada öyle, kendinden geçmiş durdu kaldı. Önce denizin aklığı kaydı gitti, bir anda gözden silindi. Ardından denize yansımış şeftali çiçeklerinin pembesi birden uçtu gitti, adanın üstüne kondu. Yıldızlar parladı, söndü.

D)Dün gece uyumadım ki uyanayım. Şu ne zamandır isteyip durduğun gençlik mektuplarımız var ya dün akşam yemeğinden sonra gardırobun üstünden mektup kutularını İndirdim, sa­baha kadar mektup ayıkladım. Türkan, inanılır gibi değil, mektuplaşmaya 1949 yılında baş­lamışız. Hartada üç, dört kez yazıştığımız olmuş.

E)Kayık sağa sola sallanırken denizin üstüne fırlamış yüzen kürekleri gördüler. Küreksiz kalan kayık habire dönüyordu. Uzaklaşıp giden kürekleri görünce Kerim çabucak kendine geldi, sol eliyle küpeşteye yapıştı, sağ elini kullanarak küreğe yaklaşmaya çalıştı. Kürekler yavaş da olsa uzaklaşıyorlar, Kerim eliyle kayığı çekemiyordu.

 

]]>
Sonuç Yayınları 9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Etkinlik Cevapları Sayfa – 158 (Yeni Müfredat-Yeni Kitap)(2018-2019) https://dersimizedebiyat.org/sonuc-yayinlari-9-sinif-turk-dili-ve-edebiyati-etkinlik-cevaplari-sayfa-158-yeni-mufredat-yeni-kitap2018-2019.html Mon, 15 Oct 2018 20:27:51 +0000 http://dersimizedebiyat.org/?p=119084  C.   Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri uygun İfadelerle doldurunuz.

1.     “Hakikaten çocukken oynamasını o kadar sevdiği ve ömrünün sonuna kadar seveceği bir balçık parçası bu kayaların yanında ne kadar canlıydı. Onun yumuşak ve şekilsiz varlığı, her şekli, her iradeyi, hatta düşünceyi bile kabul edebilirdi. Fakat bu sert kaya parçaları hayattan ebediyen uzaktılar; rüzgâr eser, yağmur yağar, zerre zerre ulalırlar, dev cüsselerinde derin izler, oluklar peydahlanır: fakat hiçbiri onlardan İlk felaketin eliyle yoğrulup kaldıkları hali gideremezdi. Onlar hayat yolunun üzerinde soracak belli hiçbir sualleri olmadığı için. her suali birden soran sonsuz zamanın içinden gelmiş zalim, haşin sembollerdi. (Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur)”

 

 

Bu parçada HAKİM bakış açısı kullanılmıştır.

 

2.    “Prenses Aylin bir daha bu eve adım atmayacak. Yoksa sonunuz fena olur.’ dedi öteki Arap.

“Bir daha beni ziyarete gelecek olursa mesajınızı bildiririm. Ama bu mesajı vermek benim değil, sizin işiniz. Bizim geleneklerde evden konuk kovmak yoktur.”

“Sizi son kez uyarıyoruz. Bu kadını bir daha görmek yok” dedi.

(Ayşe Kulin, Adı Aylin)

Bu parçada roman anlatım tekniklerinden GÖSTERME kullanılmıştır.

 

3.  OLAY, ZAMAN , MEKAN ve KİŞİ romanın yapı unsurlarındandır.

 

4.    Günlük hayatta sıkça rastlanmayan olayları işleyen roman türüne MACERA (SERÜVEN ) romanı

denir.

 

5.    Hikâyede MEKAN  sınırlıdır, romanda ise bu konuda herhangi bir sınırlama yoktur; bir romanda kahraman, dünyanın bir ucundan öbür ucuna kadar dolaşabilir.

 

6.    “Para kaygısıyla yazdığı sıradan yazılarda annesi Server Bedia’nın adından esinlenerek yarattığı ‘Server Bedii’ takma adını kullanan Peyami Safa’nın bu isimle kaleme aldığı ‘Cingöz Recai’ adlı polisiye dizi romanları herkesten büyük ilgi gördü.”‘ cümlesinde HERKES kelimesi zamir olarak kullanılmıştır.

 

Ç. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplayınız.

1. Romanda olaylar mutlaka bir zaman diliminde cereyan eder. Bütün romanlar insanı tek başına değil, başka insanlarla ilişkisi bulunan, geçmişi ve geleceği olan bir varlık olarak ele alır. Buna göre romanlarda zaman “geçmiş, içinde bulunulan an ve gelecek” olmak üzere üç boyutuyla ele alınır. Yazar, bu üç boyutlu zamanı, bazen yaşanan andan geleceğe doğru akıtır bazen de hatır­lamalarla geriye doğru taşır. Çünkü insan yalnızca geçmişin, yalnızca yaşanılan anın ve yalnızca geleceğin değil, her üçünün bir birleşimidir.

Yukarıda verilen parçada aşağıdakllerden hangisi üzerinde durulmamıştır?

A)    Romanların yapı unsurlarından biri de zamandır.

B)    Romanlar insanı yaşadığı çevrede bütünüyle ele alır.

C)    Romanlarda sadece içinde bulunan an değil öncesi ve sonrası da işlenir.

D)    Zaman akışı bazen yaşanandan geleceğe doğru verilebilir.

E)    insan; geçmiş, şimdiki ve gelecek zamanın birleşmesinde oluşmaktadır.

]]>
Sonuç Yayınları 9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Etkinlik Cevapları Sayfa – 157 (Yeni Müfredat-Yeni Kitap)(2018-2019) https://dersimizedebiyat.org/sonuc-yayinlari-9-sinif-turk-dili-ve-edebiyati-etkinlik-cevaplari-sayfa-157-yeni-mufredat-yeni-kitap2018-2019.html Mon, 15 Oct 2018 20:26:12 +0000 http://dersimizedebiyat.org/?p=119082  Ben de arlık oradan her geçişimde durup çadıra, çadırdakilere bir iyice bakar oldum. Bir gün, iki, üç. beş gün, çadırı göz hapsine aldım, hiçbir şey göremedim. Onlar da. herkesler gibi ağlarını germişler, kafeslerini ağın yöresine dizmişler, petaniyalarını (tuzak) bağlamışlar, ıslık­larını çalıyorlar dudaklarını büzerek üstlerinden kuş kümeleri geçtikçe, dikenlerine kuşlar kon­dukça, onlar da coşkuyla, içleri sökülerek, gözlen dışarı uğrayarak ağlarını çekiyorlar. Dikenlere konan kuşlar ağın içinde kalıyor ve çırpınan kuşlara çocukların üçü üç yerden koşuyor, telaşla, coşkulu, hırslı, açgözlü…

 

Sonunda ben de edemedim, Tuğrul gibi vardım, çadırın öteki yanına kocamış çitlembik ağacının altına oturdum, gözümü de onlara diktim. Bir Tuğrul’a bir onlara bakıyorum. Hiçbir yere bakmayan, bakmamış Tuğrul da bana bakıyor, hem de belli ederek bakıyor. Gökten kuş kümeleri geçtikçe, kuşlar çocukların dikenlerine kondukça, çocukların kuşları doldurdukları bü­yük kafesleri doldurdukça, kafesin içinde sarı, boz, kırmızı kuşlar vıcır vıcır kaynaştıkça Tuğrul göğe, ağa, çocuklara, kafeslere de gözlerini dikip bakıyor, sonra gene gözlerini indirip çenesini dizlerinin üstüne koyuyordu, ta ki gökten bir kuş sürüsü geçinceye, dikenlere kuşlar konuncaya, çocuklar kapanmış ağa doğru sevinç çığlıkları atarak koşuncaya kadar…

Bir ara yanından geçiyordum, başını kaldırdı bana baktı, uzunca, sonra kuş kaynaşan kafe­se, cana sonra da çocuklara baktı. Bakışları çocukların üstüne çakıldı Kaldı.

Yaşar Kemal, Kuşlar da Gitti

 B.    Aşağıdaki yargılar, yukarıda verilen parçaya göre doğru ise cümlelerin başına “D”, yanlış İse “Y” yazınız.

 1.Bu parça kahraman anlatıcının bakış açısıyla yazılmıştır. (D)

2.Bu parçadan hareketle yazarın üslup özelliğine ulaşılabilir. (D)

3.Betİmleyİci anlatıma başvurulmuştur. (D)

4.Birinci paragrafta gösterme tekniğinden yararlanılmıştır. (Y)

5.Zaman ve mekâna dair ayrıntılara yer verilmiştir. (D)

6.Olaylar, kahramanlardan biri olan Tuğrul tarafından anlatılmıştır. (D)

7.İşlediği konuya göre bilim kurgu roman türüne girmekledir. (Y)

8.   Son paragrafta kişi zamiri kullanılmıştır. (D)

 

]]>
Sonuç Yayınları 9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Etkinlik Cevapları Sayfa – 156 (Yeni Müfredat-Yeni Kitap)(2018-2019) https://dersimizedebiyat.org/sonuc-yayinlari-9-sinif-turk-dili-ve-edebiyati-etkinlik-cevaplari-sayfa-156-yeni-mufredat-yeni-kitap2018-2019.html Mon, 15 Oct 2018 20:24:49 +0000 http://dersimizedebiyat.org/?p=119080  ÜNİTE SONU ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME

Çin kağanı bugün çok iradesizdi. Hangi nazır konuşursa onun tesirinde kalıyor, böylelikle durmaksızın fikir değiştiriyordu.

Nihayet, uzun tartışmalardan sonra bir sonuca varılabildi: Atılganlıkları ve korkusuzlukları dolayısıyla Çin’in içinde kalmaları tehlikeli görülen Türkler yeniden eski yurtlarına gönderilecek­ti. Bu karar Vey Çing’i yıldırımla çarpılmış gibi sarsmıştı. Son defa söz alarak:

 

 

— Bu kararla Kür Şad’a karşı yenilmiş okluğumuzu kabul ediyoruz; onun istediği de bundan başka bir şey değildi, dedi.

Fakat Çin kağanı ve öteki nazırlar öyle bir kâbus içinde idiler ki bu kâbusun tesirinden kurtul­mak için yenilmiş olmayı kabul etmekten utanmıyorlardı.

Şimdi sıra bu kararın nasıl tatbik edileceğine gelmişti. Türkeli, Sırtarduşların hâkimiyeti altı­na girmişti. Çin’deki yüz bin Türk bunlarla başa çıkamazdı Çünkü çoğu kadın ve çocuktu. Çin kağanı bu mesele hakkında parlak düşüncelere sahipti:

—  Sırtarduşlar da Türk olduğu için böylece Türkleri ikiye ayırmış olacak, birini veya Ötekini destekleyerek muvazene kuracağız. Böylelikle hem onları birbirine kırdıracak hem de kuzey sınırlarımızın güvenliğini sağlamış olacağız, dedi.

Bu dâhice düşünce nazırlara saygı ile baş eğdirdi. Hiçbiri itiraz etmedi. Kağan, çoktandır kaybettiği neşesini yeniden bulmuş gibiydi. Nazırlara sordu:

—  Bu Türklerin başına geçirmek üzere kimi salık verirsiniz?

Bozkurt ailesinin bütün teginleri akıllardan geçer ve hiçbiri beğenilmezken kağan yeniden söze başladı.

—  Sırba Tegin hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bu soru Vey Çing’n yüzünde bir buruşukluk yaptı ve gözlerinden garip bir ışık geçti:

— Çok korkunç yüzlü ve vahşi bakışlı bir adam, diye mırıldandı. Taytsung gülümsedi:

—  Bu korkunç yüz göğün bize en büyük iyiliğidir, dedi. Sonra, bu sözlerden bir şey anlama­yarak birbirine bakan nazırların merakını şöylece giderdi:

H. Nihal Atsız, Bozkurllar Diriliyor

A.    Aşağıdaki soruları bu parçaya göre cevaplayınız.

1.     Çin kağanının en belirgin kişilik özelliği nedir?

İradesiz bir yapıya sahip olması. İçinde bulunduğu doğru değerlendirememesi.

 2.     İşlediği konuya göre bu parça hangi tür bir romandan alınmıştır?

Tarihi roman türünden alınmıştır.

 3.     Parçada anlatma ve gösterme tekniklerinin birlikte kullanılması romana nasıl bir katkı yapmıştır? Açıklayınız.

Anlatma tekniği genel anlamda tasvir ve anlatım açısından olayları ve kavramları daha rahat anlamamıza fayda sağlarken gösterme tekniği de kişilerin romana dahil olmasına fayda sağlamıştır.

 4.    Parçadaki olayın kim tarafından anlatıldığını ve bu anlatıcının özelliklerini söyleyiniz.

3.kişi anlatımı vardır. İlahi bakış açısıyla yazılmıştır.Özellikleri:

  • Anlatıcı olayların içerisinde yer almaz.
  • Anlatıcı olaylara dışarıdan, müdahale etmeden, geniş bir perspektiften bakar.
  • Her şeyi bilen bir anlatıcının bakış açısıdır.
  • Anlatıcı kişilerin zihinlerinden geçenleri, geçmişte yaşadıklarını, en gizli mahrem bilgilerini bile bütün ayrıntısı ile bilir.
  • Anlatıcı, olayları anlatır, istediği yerleri özetler.
  • Bu durumda anlatıcı, kahramanlardan daha fazlasını bilir.
  • Anlatıcı olaylara tam olarak hakim olduğu için olayları yorumlama gücü diğerlerine göre daha güçlüdür.
  • Üçüncü ağızdan anlatım vardır.

 5.    Zamanı belirten ifadeleri bularak yazarın böyle bir yola başvurma nedenini açıklayınız.

Romanda olayların akışı verilmesi açısından önemlidir.

]]>
Sonuç Yayınları 9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Etkinlik Cevapları Sayfa – 155 (Yeni Müfredat-Yeni Kitap)(2018-2019) https://dersimizedebiyat.org/sonuc-yayinlari-9-sinif-turk-dili-ve-edebiyati-etkinlik-cevaplari-sayfa-155-yeni-mufredat-yeni-kitap2018-2019.html Mon, 15 Oct 2018 20:23:22 +0000 http://dersimizedebiyat.org/?p=119078  Konunun açılımı: Başlangıç bölümünde ortaya konan konu, bu bölümde geliştirilerek açıklanır. Bilgiler örneklerle somut hâle getirilir. Böylece konunun anlaşılması sağlanır.

Sonuç bölümünün yazılması: Sonuç bölümü konuşmanın amacının anlatıldığı, ana düşüncenin bu­lunduğu bölümdür. Etkinin sürekliliğini sağlamak bakımından başlangıç kadar önemlidir.

 

 

Konuşmanın başlangıcında olduğu gibi bitirilişinde de farklı yollar denenebilir. Konuşma; soru sorarak, konuyu özetleyerek, geleceğe ait mutlu ve parlak bir tablo çizerek, coşkulu, duygulu bir cümle kullanarak bitirilebilir. Bir şiir, bir özdeyiş, atasözü, bir alıntı ile girişteki cümlelerle ilgi kurarak, konuşmanın ana düşün­cesini anımsatarak, tarihteki büyük başarı ve felaket günlerine gönderme yaparak da bitirilebilir.

Kürsüye Çıkmadan Önce

Her başarılı konuşmanın arkasında yoğun pro­va çalışmaları vardır. Prova ne kadar çok yapılırsa konuşma da o ölçüde başarılı olur. Prova yaparken acele etmek, az zamanda daha fazla konuşmak yerine yavaş konuşup kısa kesmek daha iyi olur. Hazırlanan konuşma metni üzerinde yapılacak provalar hem konuşmacının kendine olan güvenini artırır hem de kendisini konuya motive eder.

Ses, vurgu ve tonlama üzerinde çalışılır; ko­nuşma durakları belirlenir. Yabancı kökenli, söyle­nişi zor olan kelimelerin altı çizilir, anlamları öğre­nilir.

Konuşmanın Planlanması

Konuşma da öteki yazılı türler gibi planlanır. Uygulanan bu plana konuşma planı denir. Plansız konuş­ma olmaz. Kısa konuşmalarda planımızı zihnimizde yaparız. Kimi zaman da kısa notlarla gerçekleştiririz. Ancak uzun konuşmalarda ayrıntılı plan yapmak gerekir.

Plan yapılırken kaynaklar titiz bir şekilde taranmalı, hangi örneklerden ne ölçüde yararlanılacağı düşü­nülmeli, düşünce ve görüşler ana düşünce çevresinde toplanmalıdır.

Düşüncelerin düzenlenmesi: Düşüncelerin düzenlenmesi konuşmaya açıklık kazandırır ve onu çekici kılar. Düzenlemede birkaç yol denenebilir: Düşünceler zamana göre, yere, yöne ve konuma göre, sebep-sonuç ilişkisine göre; ya da eldeki malzemeye göre, önem sırasına göre; ne, nasıl, neden gibi birtakım soruları cevaplamaya göre düzenlenebilir.

 

B. SÖZLÜ İLETİŞİM TÜR VE TEKNİKLERİNİ UYGULAMA

Yukarıdaki bilgilerden hareketle “roman türünü” tanıtan hazırlıklı bir konuşma yapınız. Arkadaşlarınız­dan dinlediklerini özetlemelerini, ön bilgileriyle karşılaştırmalarını, konu akışını takip etmelerini isteyiniz.

 

]]>