Warning: Use of undefined constant ‘WP_MEMORY_LIMIT’ - assumed '‘WP_MEMORY_LIMIT’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Use of undefined constant ’64m’ - assumed '’64m’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/dersimi3/public_html/wp-config.php:100) in /home/dersimi3/public_html/wp-includes/feed-rss2.php on line 8
sözcük türleri – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org Türk Dili ve Edebiyatı Dersi Kaynak Sitesi. Online Sınavlar Çıkmış Sorular Sınıf Konuları Sat, 24 Apr 2021 16:17:54 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.7.4 https://dersimizedebiyat.org/wp-content/uploads/2018/11/cropped-icon-32x32.png sözcük türleri – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org 32 32 Ünlemler, Ünlemlerin Özellikleri, Ünlem Öbekleri, Ünlem Olarak Kullanılan Sözcükler https://dersimizedebiyat.org/unlemler-unlemlerin-ozellikleri-unlem-obekleri-unlem-olarak-kullanilan-sozcukler.html Mon, 04 Feb 2019 18:16:55 +0000 http://dersimizedebiyat.org/?p=119779 Korku, sevinme, kızma, şaşma, acıma, üzülme gibi, birdenbire oluşan duyguları anlatmaya veya bir kimseye, bir varlığa seslenmeye yarayan sözcüklere ünlem adı verilir.

Özellikleri:

  • Bir ünlem, söze tonlamayla üzüntüden sevin­ce, öfkeden sevgiye kadar değişen anlamlar yükleyebilir. Kullanışta genellikle ünlemden sonra söz konusu duyguyu açıklayan cümle gelir.

Eee! Bu tamam.

Eee! Neye varacak bunun sonu?

  • Ünlemlerden bazıları cümlenin hem başında hem sonunda kullanıldığı gibi bazıları da daha çok cümlenin sonunda kullanılır:

Haydi gidiyoruz! Sözü uzatmayın haydi!

  • Ünlemler bir cümle ile desteklenmeden tek başlarına bir cümle gibi de kullanılır.

Aaa!

İmdat!…

Kimi ünlemler, ünlem dışında bir görevde de kullanılabilir.

Ha o gelmiş ha sen, fark etmez.

  • Ünlemler, hiçbir çekim eki almadan ya da çekim eki alarak “ad”lar gibi kullanılır ve cüm­lede türlü görevler üstlenir.

Ah yerde kalmaz.

Otları, üfleri tükenmek bilmezdi.

NOT : Ünlemler ad gibi kullanılmadıklarında cümlenin öğesi olmaz.

 

Ünlemler anlamlarına göre ikiye ayrılır:

1.    Bir kimseye seslenmeye, onu çağırmaya yarayan ünlemler:

Şuradan çekilsene be!

Eee, yaptıklarından sıkıldım artık!

Hey, buraya baksana!

2.    Sevinç, üzüntü, kızgınlık, korku, şaşkınlık gibi duyguları belirten ünlemler:

Aman, sakın size bir şey olmasın!

Bravo, çok güzel yaptın!

Ünlem Olarak Kullanılan Sözcükler:

Kimi sözcükler aslen ünlem olmadıkları halde ünlem görevini üstlenir. Bir seslenme veya bir başka­sına hitap sırasında adlar ünlem olarak kullanılır.

Gülümser Hanım!

Sevinç, üzüntü, şaşkınlık, acıma, korku gibi duy­gular sırasında bazı adlar ünlem görevi üstlenir.

Sakın çocuğuma bir şey olmasın!

Yazık, çok genç yaşta oldu!

 

Sıfatlar ünlem biçiminde kullanılır.

Zavallı adamcağız!

 

Ünlem Öbekleri:

Hadi oradan, seni bir daha buralarda görmeye-

Aman Yarabbi, başıma bunlar da mı gelecekti!

Allah aşkına, artık bu işi bitiriver!

]]>
İsimler ve İsim Tamlamaları – Konu Anlatımı https://dersimizedebiyat.org/isimler-ve-isim-tamlamalari-konu-anlatimi.html Tue, 11 Mar 2014 19:42:15 +0000 http://edebiyatogretmeniyiz.com/?p=1771 ADLAR(İSİMLER)

Varlıkları ve kavramları karşılayan sözcüklerdir. Somut ve soyut sözcüklerle eylam adlarını karşılarlar.

  • Onu görmek ve onunla konuşabilmek en büyük isteğimdi.
  • Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır.

Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır.

Senden umut kesmem kalbinde merhamet adlı bir pınar vardır.

1) VARLIKLARA VERİLİŞLERİNE GÖRE İSİMLER:

a) Özel Adlar:

  • Kişi  ad ve soyadları: Fazıl Hüsnü Dağlarca, Ece Ayhan , İbrahim Şinasi , Necip Fazıl Kısakürek, Hilmi Yavuz…
  • Hayvan Adları: Tekir, Karabaş , Boncuk , Pırtık , Coni…
  • Yer Adları:  Türkiye , İngiltere , İstanbul Etiler , Pendik, Levent,
  • Coğrafyayla ilgili dağ, deniz, ova , göl ve orman adları: Asya , Antartika, Muş Ovası , Seyhan Nehri , Kızılırmak , Van Gölü, Ağrı Dağı…
  • Semt, mahalle , cadde, sokak , Apartman adları: Abdi İpekçi Caddesi , Kazım Başer Mahallesi , Sümbül Sokağı, Kırmızı Apartman…
  • Dil, din, ırk, ulus, mezhep, tarikat adları:Türk , İngiliz, Anglo –Sakson,Arap , Hanefilik , Kadiri, Nakşi, Melameti –Hamzavi…
  • Kitap, dergi ve gazete, yapı adları: Semerkant, Dergah dergisi, Alaaddin cami , Milli Gazete, Resmi Gazete, Hürriyet gazetesi ….
  • Kurum ve kuruluş adları: Türk Dil Kurumu , Çapa Tıp Fakültesi, Ortadoğu Teknik Üniversitesi, Devlet Malzeme Ofisi…
  • Unvan adları: Testere Necmi,  Kostik Ahmet , Deli Bedri , Hayta  İsmail …
  • Yazı başlıkları: Rehberlik Ve Eğitim, Okumanın Birikim Açısından Önemi, Türk Edebiyatında Nazım…

b) Tür adları

Diş, dil , burun , tarak , kalem, defter, kitap , masa, sıra , televizyon,

NOT: Tür adları özel isme kayabilir.

  • Bizim Boncuk yine kaybolmuş.
  • Bu sabah Gül’e  telefon açtım.
  • Bizim Kaya yine hastalanmış, hastaneye kaldırılmış.

2) VARLIKLARIN OLUŞLARINA  GÖRE İSİMLER:

a) Somut adlar

Beş duyu organıyla algılanabilen isimlerdir.”taş, duvar, üzüm, saat, televizyon, kumanda, kulaklık, telefon , hava ,çığlık, ıslık, ses, ışık, yankı…”

b) Soyut adlar

Duyu organlarıyla algılayamadığımız isimlerdir.”sevgi, nefret, kin, düşmanlık , tehlike, korku, ruh , Allah, melek, cin, şeytan , iyimserlik, cesaret, kötülük, inat…”

c)  Eylem adları

Eylem  kök ve gövdelerine –ma/-me  , -mak/- mek, -ış/ -iş isim fiilleri alan sözcüklerdir.” Anlayış, bilme,  donma , kırılma, duymak, görmek, sevmek… ”

3)VARLIKLARIN SAYILARINA GÖRE İSİMLER:

a) Tekil adlar

-lar/ -ler eki almamış isimlerdir. “ilke, yaşam, kanun, adet, örf, gelenek, kıyafet, kulak , bilgisayar, töre, kalem, silgi…”

b) Çoğul adlar

  -lar/ -ler eki almış isimlerdir.” bacacılar, arabacılar, hasretler, kokular, neşeler…”

  • Soy , hanedan , aile anlamı verir.

Osmanlılar, uzun yıllar tek merkezden yönetildi.

Ayşeler, dün bize gelecekti; fakat trafik yüzünden gelemediler.

  • Abartma anlamı vardır.

Dünyalar kadar servetim olsa birini dahi vermem.

Asırlarca vermiş bu mücadeleyi vermiş atalarımız.

  • “Her” anlamını verir.

Pazarları pikniğe giderdik,eğlenirdik.

Sabahları spor yapmayı ihmal etmezdi.

  • Yaklaşık anlamı  vardır.

Yirmi yaşlarında  benim gibi yakışıklı bir gençti.

  • Ve benzeri anlamı vardır.

Bu ülkeye sevgiyi  Yunus’lar getirdi.

Hoşgörünün yasasını Mevlana’lar koydu.

3) Topluluk adları

Tekil oldukları halde aynı türden birden fazla varlığı karşılayan isimlerdir. ” ordu, sürü, sınıf(ad aktarması) kurultay, bölük , kervan, mahalle, alay…”

NOT:  Bazı tür adları anlam genişlemesi yoluyla  topluluk ismi olurlar.

  • Bu sınıfın pencereleri çok küçük.   (Tekil)
  • Sınıf yine sınavlarda dökülmüş(Topluluk)

NOT: Bir ismin topluluk ismi olabilmesi için  o topluluğun dağıtılıp toplanabilme özelliğine sahip olması gerekir.

İSİMLERDE KÜÇÜLTME

“-cık, -cek, cağız,  ” ekleriyle küçültme adı türetilebilir.Küçültme eklerinde “ küçültme, sevgi, acıma, sevimlilik, azımsama” anlamı vardır.

  • Malta, Akdeniz’de bir adacıktır.
  • Elifçik, anneciğini özlediğini söylüyordu.
  • Yavrucak açıkmış, ağlıyordu.
  • Adamcağız derdini kimseye anlatamamış.
  • On milyoncuk verir misin?

NOT:”-cik” eki kalıcı isim de türetebilir.

  • Elmacık  (kemiği)
  • Köprücük  (kemiği)
  • Maymuncuk  (anahtar)
  • Kurbağacık   (anahtarı)
  • Gelincik   (çiçeği)
  • Arpacık  (hastalığı)

ADIN HALLERİ

1) Yalın Durumu: Ad durum eklerinden hiçbirini almamış  halidir.

  • Hayat, bitirilmesi gereken en kutsal görevdir.
  • Adam, bu işin haddini hesabını bilmiyor.

2) Belirtme Durumu  (-i Hali ): Cümlede belirtili nesne  görevinde kullanılır.

  • İstanbul’u dinliyorum gözlerim kapalı.
  • Soruları bir buçuk saatte cevaplamış.
  • Hayatını zor şartlarda kazanıyor; ama yine de hayattan zevk almasını biliyor.

NOT: Belirtme durum ekleriyle tekil 3. şahıs ekleri birbirine karıştırılmamalıdır.

  • Odayı çok güzel düzenlemişsin.(hal eki)
  • Odasını çeşitli posterlerle süslemiş.(Tekil 3.şahıs iyelik eki)
  • Sınıfı Dursun Efendi temizlemiş. (hal eki)

3) Yönelme- Yaklaşma Durumu  ( -e Hali ): Cümlede dolaylı tümleç  veya zarf tümleci   görevinde kullanılır.

  • Hayata dört elle sarılmalısın.
  • Sana üç tane sır vereyim mi?
  • Bunları  babama anlatma, sürpriz yapacağım.
  • Akşama bize gelecekler.
  • Onu görmeye Antep’e gideceğiz.

4)  Kalma- Bulunma  Durumu  (-de Hali ): Cümlede dolaylı tümleç  veya zarf tümleci   görevinde kullanılır.

  • Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında.
  • Arkasında gizli servislerin olduğu düşünülüyor.
  • Eylül’de  bütünleme sınavlarına gelirsin.
  • Saat ikide gelebilir misin?

5) Ayrılma – Çıkma Durumu (-dan Hali): Cümlede dolaylı tümleç  veya zarf tümleci   görevinde kullanılır.

  • Yalandan kim ölmüş.
  • Aradığınız kişi otelden biraz önce çıkmış.
  • Korkudan ağzını açamadı.
  • Fasulyeleri akşamdan ıslamalısın.
  • Hayattan zevk alamıyorum, diyordu.

NOT:  -den  eki sıfat yapan ek olarak da karşımıza çıkar.

  • Onunla  uzaktan akrabayız.
  • Sıradan insanlar , sıradan konularla vakit öldürür.

İSİM TAMLAMASI

En az iki adın bir araya gelerek bir varlığı ya da kavramı karşıladığı söz öbeğidir.

Tamlayan        /          Tamlanan

                             Yardımcı Unsur              Asıl Unsur

1) Belirtili Ad Tamlaması

Tamlayan sözcüğün tamlayan ekini (-ın,-nın ), tamlanan sözcüğün ekinin iyelik eklerinden birini (tamlanan ekini) aldığı ad tamlamalarıdır. Aitlik bildirir.

  • Aşan bilir karlı dağın ardını

Çeken bilir ayrılığın derdini

  • Yaş otuz beş yolun yarısı eder.
  • Sensiz karanlığın çizgisine koymuşlar umudu.
  • Enginde yavaş yavaş gülün minesi soldu.
  • Yalnız senin gezdiğin bahçelerde açmaz çiçek

Bizim diyarımızda bin bir baharı bekler.

  • Arkadaşlardan bazıları durumu enine boyuna inceliyor.
  • Öğrencilerden biri yarın şiir okuyacak.
  • Sen gecenin gündüzün dışında

Sen kalbin atışında kanın dışında

Sen Şehrazat bir lamba bir hükümdar bakışında

Bir ölüm kuşunun feryadını duyansın.

  • Okumanın tadına varınca yaşamın zevki kendiliğinden gelir.
  • Masanın örtüsü, mutfağın havasını değiştirmiş.
  • Bugünün işini yarına bırakma.
  • Sözleri yüreğinin derinliklerinden geliyordu.

Belirtili ad tamlamalarıyla ilgili özellikler:  

1)        Belirtili ad tamlamalarında tamlayan veya tamlanan ya da her ikisi birden sıfat alabilir.

  • Şimdi bir güvercinin uçuşunu bölüşüyoruz

Gökyüzünün o meşhur maviliğinde

  • Burada bu kara mermerin altında

Ne teneffüsler yaşandı yaramaz çocuklarla

  • Yirminci yüzyılın ilk yarısı

Ölüm çağı oldu, zulüm çağı oldu, yalan  çağı oldu.

  • Yeni açılan okulun arka bahçesine çamlar dikilmiş.
  • Gönlümü Maraşlı’nın yaktı  kara haberi.
  • Ey mavi göklerin kırmızı ve beyaz süsü

Kız kardeşimin gelinliği

Şehidimin son örtüsü

  • Her insan vicdanının rahatlatan sesini dinlemeli.

2)        Belirtili ad tamlamalarında tamlayanla tamlanan yer değiştirebilir.

  • Çok özledim dağlarını memleketimin.
  • Bir yarısı sen olurdun her şeyin

Bir yarısı ben olurdum hiçbir şeyin

  • Gecesi  bir başka  güzel İstanbul’un, gündüzün başka.
  • Aynası iştir kişinin, lafa bakılmaz.
  • Değerini bil gençliğinin ve hayatının.
  • Sarıkamış’ta bıraktık doksan bin aslanını kahraman ordumuzun
  • Zevki burada yatıyor hayatın.
  • Alıp yaracak olsan yüreğini

Şimdi  bir güvercinin

Bir Akdeniz şehri çıkabilir içinden.

3) Belirtili ad tamlamalarında bir tamlayan birden fazla tamlanana yönelik kullanılabilir ya da bir tamlanan birden fazla tamlayan alabilir.

  • Şehrimin insanlarını, havasını,  güzelim kıyılarını özledim.
  • Müziğin, resmin, edebiyatın tınısını yakalayabilir misin bu duygularla?
  • Yaşamın ve ölümün korkusunu duymadan yaşayamazsın.
  • Baharın ve hazanın güzellikleri insana ayrı tat veriyor.
  • Çocukların kitapları, defterleri , harçlıkları  dünyanın parasını tutuyor.

4)        Belirtili ad tamlamalarında tamlayan ve tamlanan düşebilir. Tamlayanların düştüğü durumlarda genellikle tamlayan kişi zamiridir.

  • Sözümüzü dinlemezseniz olacağı budur işte!
  • Garibim namıma Kerem diyorlar.

Aslı’mı el almış harem diyorlar.

Hastayım derdime verem diyorlar.

Maraşlı Şeyhoğlu Satılmış ben.

  • Hasretinden yandı gönlüm

Yandı yandı söndü gönlüm

Aramızda karlı dağlar

Hasretin bağrımı dağlar

Yokluğunda söndü gönlüm.

  • Eşin var, aşiyanın baharın  var ki beklerdin.
  • -Bu kitap kimin?

– Ali’nin  (kitabı)

  • Araba müdürlüğünmüş, iznim olmadan onu kullanamazsın.
  • Bu vatan hepimizin.
  • Herkes mutluluğun tadını biliyor, bense ayrılığın.

NOT: Tamlayanı düşmüş isim tamlamasının olduğu yerlerde isim tamlaması yoktur. Orda sadece tamlayanı düşmüş isim tamlaması vardır. Bu konu birbiriyle karıştırılmamalıdır.

5)        Belirtili ad tamlamalarında tamlayan kişi zamiriyse tamlanan düşebilir.

  • Bizim ev de buraya çok yakın.
  • Onu geçenlerde sizin evde gördük.

2) Belirtisiz İsim Tamlaması

Tamlayanın  tamlanan eki almadığı  tamlananın tamlanan ekini aldığı isim tamlamalarına denir.Tamlayanla tamlana arasına  hiçbir sözcük girmez.

  • Aşıklar yurdundan yaylaya bir gelin geldi.
  • Gönül tezgahında muhabbet kilimi dokudum.
  • Bütün vişne reçelini tek başına yemiş.
  • Sarmış deniz kızları gibi dalgalar bizi.
  • Bu atıklar ölüm tehdidi oluşturuyor.
  • Ne zaman bir çoban türküsü duysam şairliğimden utanırım.
  • Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında.
  • Kara gökler kül rengi bulutlarla kapalı.
  • İstinye Körfezinde bu akşam garipliği.

Bir mihnetin sonunda teselli kadar iyi.

  • Yemeklere domates salçası koymazdı.
  • Aşıklar uzun kış gecelerinde halk hikayeleri anlatırlarmış köylülere.
  • Sinir hastalığını tedavi etmek için doktora gidiyor.
  • Erozyon  tehlikesi burada çok fazla.
  • Eskiden gaz lambasıyla aydınlanırdık.
  • Türk bayrağını yükseklere çıkarmalıyız.
  • On yıl vardır ayrıyım Kına Dağı’ndan

Baba ocağından yar kucağından

Bir çiçek dermedim sevgi bağından

Huduttan hududa atılmışım ben .

NOT: Belirtisiz ad tamlamasında sıfat tamlamanın tümüne yöneliktir.

  • Vitrindeki kırmızı çocuk  gömleği satılmış.
  • Yeni matematik öğretmeni iyi birine benziyor.

Belirtisiz İsim Tamlamasında Bazı Anlam Özellikleri: 

  • Tamlayan tamlanın türünü gösterir.

Çocuk arabası, yunus balığı, kadın eldiveni, soba borusu, sabah kahvesi, el çantası, dut ağacı…..

  • Tamlayan tamlanın neden yapıldığını gösterir.

Bulgur pilavı, tarhana çorbası, hindi dolması, kaz kızartması, yaprak kızartması, sığır köftesi…

  • Tamlayan tamlanın sebebini  belirtir.

Çiçek bozuğu, nefes darlığı, sinir hastalığı , bıçak yarası, sel felaketi….

  • Tamlayan tamlanın neye benzediğini bildirir.

Çan çiçeği, yıldız böceği, ok yılanı, dev aynası, tel kadayıfı, parmak üzümü…

  • Tamlayan tamlanın görevini, işini bildirir.

Av köpeği, süsü köpeği, iş adamı, ipek böceği, bal arısı, edebiyat öğretmeni …

  • Tamlayan tamlanın ne işe yaradığını bildirir.

Diş fırçası, kağıt sepeti, çöp torbası, yemek masası, ekmek bıçağı…

  • Tamlayan tamlanın  yerini belirtir.

Sokak lambası, sokak kapısı, deniz kızı, Vefa bozası, Antep fıstığı, Van kedisi, Amasya elması, cep aynası, cep telefonu, kır kahvesi….

3) Takısız  İsim Tamlaması

Tamlayanın da  tamlanın da ek almadığı isim tamlamasıdır.

  • Tamlayan tamlanın neyden yapıldığını belirtir.

Çocuğa aldığım lastik top onu sevindirdi.

Akşama keten pantolonum hazır olsun.

Tahta kaşıkla yemek yemeye alışamadım.

Yatarken demir kapıyı kilitledim.

Yün kazaklarım çok sıcakta yıkandığı  için çekmiş.

İpe mendil, dosta olan sevgiyi belirtirmiş.

Kerpiç duvardan yapılan  daha sağlıklı oluyor.

  • Tamlayan tamlananın neye benzediğini (mecazi olarak ) belirtir .

Zeytin gözlüm buralarda işin ne?

Elma yanaklı , kiraz dudaklı, ipek saçlıydı.

Mehmet , çelik iradesine güvenirdi.

Sırma saçlarıyla herkese hava atardı.

4) Zincirleme İsim Tamlaması

Tamlayanın ve tamlananın  ya da her ikisinin kendi içinde ad tamlaması olduğu ad tamlamalarıdır.

  • Evin demir kapısı sabaha kadar açık kalmış.
  • Edebiyat dünyasının sorunlarına duyarsız kalmamalıyız.
  • Deniz  suyunun bereketinden faydalanmalıyız.
  • Sahibine nankör köpeğin faydası yoktur.
  • Yaz günlerinin en sevdiğim zamanı, güneşin batım zamanıdır.
  • Köyün suyunun kireç oranı yüksek çıkmış.
  • Gümüş kolyemin işlemesi çok zarif duruyor.
  • Kayısı reçelinin şişesini kırarak ne yapmaya çalışıyorsun?
  • Arkadaşın resim defteri sizde mi kalmış.
]]>
Sözcük Türleri – 9 (Çıkmış Sorular) https://dersimizedebiyat.org/sozcuk-turleri-9.html Fri, 07 Mar 2014 22:17:17 +0000 http://edebiyatogretmeniyiz.com/?p=4049 SÖZCÜK TÜRLERİ- 9

1. Aşağıdaki dizelerin hangisinde soru anlamı, soru sıfatıyla sağlanmıştır?

A) Deniz ufkunda top sesleri nerden geliyor?

B) Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşa­rım!

C) Kim bu cennet vatan uğruna olmaz ki feda?

D) His var mı bu âlemde nekahet gibi tatlı?

E) Nasıl tahammül eder eski, hasta bir tekne?

(ÖYS 1994)

 

2. “Sabaha kadar mışıl mışıl uyumuştu.” cümlesin­deki “mışıl mışıl” ikilemesiyle görev yönünden özdeş olan öğe aşağıdakilerden hangisinde vardır?

A) Radyoda adım adım Anadolu’yu tanıtan bir program izledik,

B) Masaya saçak saçak bir örtü örtmüşlerdi.

C) Onlarla sesimizi hiç yükseltmeden ağır ağır konuştuk.

D) iç cebindeki deste deste paraları çıkartıp attı.

E) Değişik renklerden demet demet güller hazır­ladı.

(ÖYS 1984)

 

3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir sözcük, ilgi adılından (İlgi zamirinden) sonra yaklaşma durumu eki almıştır?

A) M asada kilerden yalnızca birini al.

B) Bugünkünü ötekilerden daha çok beğendim.

C) Benimkinin sayfalarında renkli resimler var.

D) Bu da her yönüyle seninkine benziyor.

E) Bizimkinde hiçbir eksiklik yok

(ÖSS 2004)

 

4. Türkçede, ad tamlamalarında kaynaştırma sesleri n ve s’dir.

Aşağıdaki sözcüklerden hangisiyle bir ad tam­laması yapılırken bu kurala uyulmaz?

A) elma               B) yara                         C) su

D) yazı                 E) mavi

(ÖYS 1990)

5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “güzel” ke­limesi ötekilerden farklı görevde kul­lanılmıştır?

A) Yaz  kış yeşilliğini yitirmeyen  çam  korusu penceremden ne güzel görünür.

B) Uzaklardan gelen o tatlı, o güzel sesin etkisiyle bir an durakladı.

C) Güldüğü zaman, ışıltıyla parlayan güzel dişleri ortaya çıkıyordu.

D) Sarışın, mavi gözlü çocuğun güzel bir yüzü vardı.

E) O iyi insanlar, o güzel atlara bindiler, çekip git­tiler.

(ÖSS 1987)

 

6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “iyice” sözcüğü ötekilerden farklı bir görevde kul­lanılmıştır?

A) Nihayet bir şirkette iyice bir iş bulabilmiş.

B) Arkadaşları onun iyice bir öğrenci olduğunu söylüyor.

C) İyice bir film ama dereceye gireceğini sanmı­yorum.

D) Fazla tanımıyorum ama iyice bir insana ben­ziyor.

E) Ayşe yarınki sınav için iyice hazırlanmış.

(ÖSS 1988)

 

7. “Çoktandır seni bekliyordum” cümlesindeki “çok­tandır” kelimesi aşağıdaki zarf çeşitlerinden hangisidir?

A) Soru zam                                         B) Zaman zarfı

C) Azlık çokluk zarfı                            D) İşaret zarfı

E) Yer zarf

(ÜSS 1968)

 

8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “ne… ne…” bağlacı nesneleri birbirine bağlamaktadır?

A) Yaşıtlarına göre boyu ne uzun, ne kısa.

B) Ne şapkasını aldı, ne şemsiyesini.

C) Bu olaydan ne kendinin, ne kardeşinin haberi vardı.

D) Ne evden dışarı çıkıyor, ne bir kitap okuyor.

E) Ne arkadaşlarına soruyor, ne başkasına.

(ÖSS 1988)

 

9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “üstünlük” bildiren bir belirteç (zarf) vardır?

A) Yol yapım çalışmaları büyük bir hızla ilerliyor.

B) Burada göç,  daha çok,  büyük merkezlere doğrudur.

C) Kentlere doğru büyük bir nüfus hareketi gö­rülmektedir.

D) Burası, nüfus bakımından ikinci büyük kenti­mizdir.

E) Nüfus planlamasıyla ilgili büyük sorunlarımız vardır.

(ÖYS 1993)

 

10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “açık” sözcüğü, sözcük türü yönünden, ötekilerden farklıdır?

A) Açık havada yarım saat dolaş, dinlenirsin.

B) Dünkü gazetede başyazara yazılmış açık mek­tubu okudun mu?

C} Konuyu  saptırma,   ne demek istediğini açık söyle.

D) Pazar günü çok aradık ama açık eczane bula­madık.

E) ikinci Dünya Savaşı’nda Paris açık şehir ilan edilmişti.

(ÖSS 1982)

 

11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru zamiri vardır ?

A) Arkadaşın Ankara’ya ne zaman gelmiş?

B) Bu tabağı buraya kim koymuş olabilir?

C) Ben de onunla gidebilir miyim?

D) Kaçıncı katta oturuyorsunuz?

E) İstanbul’a ilk kez mi gidiyorsun?

(ÖSS 1995)

 

12. Aşağıdaki dizelerin hangisinde “böyle” ke­limesi ötekilerden farklı bir görevde kul­lanılmıştır?

A) Böyle ferman etti Cahit!

B) Bu rüzgâr her vakit böyle esmeyecek!

C) Bu meclis böyle kalmaz, mestler mahzun olur bir gün.

D) Yıldırımsız ve baltasız

Bir orman böyle devrildi.

E) Eve  tuz ve   ekmek   götürmeyi

Böyle havalarda unuttum.

(ÖSS 1986)

 

13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir sözcük hem belirtme hem de niteleme sıfatı almıştır?

A) İçeriye orta yaşlı bir kişi girdi.

B) İnsana tepeden bakan, itici biriydi.

C) Gözü eski, cumbalı evleri arıyordu.

D) O yıllarda çift düğmeli, dar yakalı ceketler mo­daydı.

E) Her gün aynı yorgun, asık yüzleri görmekten bıkıp usanmıştı.

(ÖSS 1996)

 

14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zincirleme ad tamlaması vardır?

A) Filmdeki olaylar İsviçre sınırında geçiyor.

B) Kitapları, türlerine göre ayırarak kitaplığa yer­leştirdim.

C) Gelecek yıl yaz tatilini Antalya’da geçireceğiz.

D) Sanatçı, ilk sergisini önümüzdeki hafta İstan­bul’da açacakmış.

E) Serüven romanlarının okuyucusu her yıl biraz daha artıyor.

(ÖYS 1991)

 

15. “Pek güzel konuştu.” tümcesinde (cümlesinde) “pek” sözcüğünün gördüğü görevi olduğu gibi yüklenen sözcük, aşağıdaki tümcelerden hangisinde vardır?

A) Başka konularda olduğu gibi, bu konuda da çok yazı yazdı.

B) Bu yemeği sevmemesine karşın, bugün ne­dense çok yedi.

C) Sonradan el attığı bu işte de kendisine çok kâr sağladı.

D) Söz dinlememekte, bildiğini yapmakta, o artık çok oldu.

E) Bu fırtınalı, yağmurlu gecede çok iyi uyumadı.

(ÜSS 1979)

 

www.dersimizedebiyat.org

Edebiyat / Dil ve Anlatım Kaynak Sitesi

 

CEVAPLAR

1.B 6.E 11.B
2.C 7.B 12.E
3.D 8.B 13.A
4.C 9.B 14.E
5.A 10.C 15.E

 

]]>
Sözcük Türleri – 8 (Çıkmış Sorular) https://dersimizedebiyat.org/sozcuk-turleri-8.html Fri, 07 Mar 2014 22:17:15 +0000 http://edebiyatogretmeniyiz.com/?p=4046 SÖZCÜK TÜRLERİ- 8

1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir adlaşmış sıfat vardır?

A) Otel sahibi bizi güler yüzle karşıladı.

B) Yürüyüşe çıkan konuklar henüz dönmediler.

C) Eski yöneticileri toplantıya çağırmışlar.

D) Sınıfın çalışkanı bu sınav sonunda belli ola­cak.

E) Kendilerine yöneltilen sorulara cevap ver­mediler.

(ÖYS 1996)

 

2. İsim tamlamalarında zamirler de tamlayan olur.

Aşağıdakilerin hangisinde bu kurala uygun bir örnek vardır?

A) Onun kardeşi bu köyde öğretmenmiş.

B) Çeşmenin başında büyük bir kalabalık top­landı.

C) Yolcunun çantasını bulup getirmişler.

D) Kapının önünde yaşlı bir adam duruyordu.

E) Otobüs durağında bizden başka kimse yoktu.

(ÖYS 1991)

 

3. “İle” sözcüğü aşağıdakilerin hangisinde bağlaç olarak kullanılmamıştır?

A} Doğduğu kentle yaşadığı kent arasında, yıl­larca gidip geldi.

B) Bir romanıyla bir öyküsü filme alındı.

C) Elindeki uzun saplı fırçayla tavanı boyadı.

D) Kitaplarıyla defterlerini aynı çantaya yerleştirdi.

E) Şapkasıyla kahverengi paltosu uyum içindey­di.

(ÖSS 1998)

 

4. Kimi niteleme sıfatlarını pekiştirmek için, sıfatın ilk sesli harfine kadar olan kısmı m, p, r, s harflerinden yakışanı ile kapatılır ve bir Örnek olarak sıfatın başına getirilir.

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu tanıma uymayan bir pekiştirme sıfatı kullanılmıştır?

A) Tablodaki balıklar denizden yeni çıkmış gibi dipdiri duruyordu.

B) Şehrin    birçok    yerinde   tertemiz    parklar, bahçeler vardı.

C) Vücudu şişmanlıktan şekilsizleşmiş, yusyuvar­lak olmuştu.

D) Bu dümdüz yolda yolculuk ne kadar rahat oluyor.

E) Seksen yaşında olmasına karşın sapasağlam, dinç bir insandı.

(ÖSS 1987)

 

5. Burası, yeşilin bin bir tonunu barındıran ağaçlı bir yoldu.

Bu cümlede geçen, “yeşilin bin bir tonu” ad tam­lamasında tamlayanla tamlananın arasında bir sıfat bulunmaktadır. Aşağı da kilerin hangisin­de buna benzer bir ad tamlaması vardır?

A) Yoğun sis yüzünden trafik bir süre aksadı.

B) Adamın kocaman eli radyonun düğmesine uzandı.

C) Dik yokuştan aşağı doğru hızla iniyorduk.

D) Ön koltuktaki ak saçlı adam uyuyordu.

E) Çocuk, buğulu camdaki parmak izlerine bakı­yordu.

(ÖSS 1992)

 

6. “Beyazlar giyinmiş bir çocuk geldi.” cümlesinde “beyazlar” aşağıdaki kelime çeşitlerinden han­gisidir?

A) Fiil                     B) Sıfat                 C) İsim

D) Sıfat                   E) Zamir

(ÜSS 1968)

 

7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, soru an­lamı, bir zamirle sağlanmıştır?

A) Bunca sıkıntıya neden katlandınız?

B) Bu romanı benden sonra kim okumak ister?

C) Bu çiçeklere kaç para verdiniz?

D) Kaçıncı katta oturduğunu söyledi mi?

E) Bana gizlice ne söylediğini biliyor musunuz?

(ÖYS 1983)

 

8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, ile (le, la) bağlaç olarak kullanılmıştır?

A) Kapıyı kendi anahtarımla açtım.

B) Bursa’ya otobüsle gitmişler.

C) Konuşmalarıyla herkesi üzdü.

D) Mektubu bu kalemle yazmasan iyi olur.

E) Ona gazeteyle dergi götürdüm.

(ÖYS 1995)

 

9. Aşağıdakilerin hangisinde özne “Eski dostlar bir araya geldiler.” cümlesinin öznesi ile aynı türden bir tamlama durumundadır?

A) Bugün, “Dünya Tiyatrolar Günü” kutlanıyor.

B) Toplantıya gelenler, birer birer evlerine dönm­eye başladılar.

C)Genç kız, kalınca bir kitap okuyordu.

D) Onun gibiler, yazılarında hep kendilerini an­latırlar.

E) Kazadan sonra yolcuların hepsi hastaneye götürüldü.

(ÖSS 1988)

 

10. Aşağıdakilerin hangisinde cümlenin anlamını “durum” bakımından tamamlayan bir sözcük vardır?

A) Anlatılanları sessizce dinliyorduk.

B) Öğleyin bize geleceğini söylüyor.

C)Kimlik kartını cüzdanına yerleştirdi.

D) Bu yıl Ege kıyılarını gezmek İstiyoruz.

E) Aşırı sıcaklardan çamların çoğu kurudu.

(ÖSS 1995)

 

11.           Atatürk’ün bir sözü vardı

Yediveren gül gibi açardı

Atatürk’ün bir atı vardı

Etiler’den beri yaşardı

Atatürk’ün bir resmi vardı

Buğday tarlası gibi ağardı

Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur?

A) Bileşik sözcük                            B) Çekimli fili

C) Ad tamlaması                            D) Bağlaç

E) Ekeylemli yüklem

(ÖSS 2003)

 

12. Aşağıdakilerin hangisinde -la (-le) eki, ötekiler­den farklı bir görevde kullanılmıştır?

A) Dallar, ilkbaharın tatlı rüzgârlarıyla kımıldı­yordu.

B) Her zamanki gibi bu işi de kolaylıkla başardı.

C) Ağlayan çocuğun yüzüne sevgiyle baktı.

D) Sevinçle birbirlerine koşarak sarıldılar.

E) Ayağına kadar gelen topa hızla vurdu,

(ÖSS 1986)

 

13. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili kelimelerden hangisi, ad tamlamasının sıfatı olarak kulla­nılmıştır?

A) Eski bir kırmızı çocuk hırkası suda sallanıp du­ruyor,

B) Her pencereden bir kahkaha, konuşmalar, gülücükler, mırıltılar geliyordu.

C) Kavun, karpuz kabukları; ölü balıklar kıyıya vurmuş.

D) Suyun üstünde; domates, salatalık, patlıcan çürükleri, boş şişeler vardı.

E) Denize dökülenlere canavarlar saldırıyor paslı dişleriyle.

(ÖYS 1985) 

14. Aşağıdakilerin hangisinde iyelik eki aldığı için belgisiz zamir olan, adlaşmış bir sıfat kul­lanılmıştır?

A) Kimi insanlar karlı havada araba kullanmıyor.

B) Size başka bir gömlek verelim, dedi.

C) Sinemalardaki hiçbir filmi kaçırmazmış,

D) Bazısı işini ötekilerden erken bitirmiş.

E) Bugün yine birkaç kitap aldım.

(ÖSS 2005)

 

15. Tembeller başarılı olamaz.

Bu cümledeki “tembel” kelimesi “sıfat olduğu halde isim olarak” kullanılmıştır. Aşağıdakiler­den hangisinde böyle bir kelime vardır?

A) Fidanlar susuz kalmış.

B) Gençler ağaç dikiyor.

C) Askerler bahçede spor yapıyor,

D) Çocuklar eve döner dönmez uyudu.

E) Arabalar yolun kenarına park edilmiş.

(ÖYS 1987)

 

www.dersimizedebiyat.org

Edebiyat / Dil ve Anlatım Kaynak Sitesi

 

CEVAPLAR

 

1.D 6.C 11.D
2.A 7.B 12.A
3.C 8.E 13.A
4.E 9.C 14.D
5.B 10.A 15.B

 

]]>
Sözcük Türleri – 7 (Çıkmış Sorular) https://dersimizedebiyat.org/sozcuk-turleri-7.html Fri, 07 Mar 2014 22:17:13 +0000 http://edebiyatogretmeniyiz.com/?p=4043 SÖZCÜK TÜRLERİ- 7

1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, de (da) bağlacı nesneleri birbirine bağlamaktadır?

A) O konuyu ben de arkadaşım da biliyoruz.

B) Şiiri de, matematiği de çok severdi.

C) Salı günü de çarşamba günü de uğradım, yerinde yoktu.

D) Onu o günden sonra görmedim de aramadım da.

E) Bu işi eskiden de sevmiyordum bugün de sevmiyorum,

(ÖSS 1991)

 

2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, sıfat tamla­ması belirtisiz nesne görevindedir?

A) Sınıfta ayrıca kitap okuma saatimiz vardı,

B) Nedim’in şiirlerini okurken arkadaşımızı dik­katle dinlerdik.

C) Sınıfımızda edebiyata ilgi duyan Öğrenci çok azdı.

D) Öğretmen, Cumhuriyet dönemi edebiyatını öğrenmemizi isterdi.

E) Öğretmenimiz bize yeri geldikçe güzel şiirler okurdu.

(ÖYS 1992)

 

3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, “ama” söz­cüğü, pekiştirme görevinde kullanılmıştır?

A) Çok zorlandım; ama yararı olmadı.

B) Bir zamanlar burada eski ama sağlam bir ev vardı,

C)Bir derdin var senin; ama bana söylemek is­temiyorsun.

D) Yine gelecekmiş; ama çok kalmayacakmış.

E) O günden sonra onu hiç, ama hiç görmedim.

(ÖYS 1990)

 

4. Yalnız yapıtlarının içeriğiyle değil, anlatımındaki ustalık, kullandığı dil ve hareketli anlatım tekniğiyle de edebiyatımızın büyük ustalarından biridir o.

Bu cümleyle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?

A) “Yapıtlarının” sözcüğü, hem yapım hem çekim eki almıştır.

B) Ünsüz  yumuşamasına   uğramış  sözcükler vardır.

C) Bağlaç kullanılmıştır.

D) Ad tamlamasının arasına sıfat girmiştir.

E) “Yalnız” sözcüğü sıfat olarak kullanılmıştır.

(ÖSS 2005)

 

5. “Bu” sözcüğü, aşağıdaki dizelerin hangisinde tür bakımından ötekilerden farklıdır?

A) Kolay değil bu dünyadan ayrılmak

B) “Bu taşındır” diyerek Kabe’yi diksem başına

C) Bu eller miydi resimleri tutarken uyuyan

D) Gönlüm bu sevincin heyecanıyla kanatlı

E) Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden

(ÖSS 1993)

 

6. “Birçok karışık hadisat: Bunları ben tahlil etmek, size anlatmak isterdim.” cümlesindeki bunları sözü dil bilgisi bakımından aşağıdakilerden hangisidir?

A) İşaret sıfatı                        B) Belirsiz sıfat

C) Belirsiz zamir                    D) İşaret zamiri

E) Soru zamiri

(ÜSS 1967)

 

7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “yalnız” sözcüğü farklı bir görevde kullanılmıştır?

A) Böyle bir evde yalnız oturman sakıncalıdır.

B) Bu görüşü senin yalnız savunman daha etkili olurdu.

C)Bu toplantıda yalnız kalacağını biliyordun.

D) Böylesine temiz bir havayı yalnız burada bula­bilirsin.

E) Bu sorunu yalnız çözmek istemen yerinde bir karardır.

(ÜSS 1978)

8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ama bağlacı, koşul anlamında kullanılmıştır?

A) Bir şeyler söyledi ama anlayamadım.

B) Biraz pahalı ama çok güzel.

C) Okula gideceksin ama otobüsle.

D) Eşyaları eski ama tertemiz.

E) Belki doğru söylüyorsun ama İnanamıyorum.

(ÖYS 1981)

 

9. Aşağıdakilerin hangisinde “de”, “da” bağlacı cümleye “eşitlik, gibilik” anlamı katmıştır?

A) O şiiri okumuş da anlayamamış.

B) Bundan sonra özür dilese de affetmem.

C) Gitti de bir mektup bile yazmadı.

D) Sözünü ettiğim elbiseyi aldım da giymedim.

E) Gazetedeki ilanı ben de görmüştüm.

(ÖSS 1994)

 

10. Aşağıdaki dizelerin hangisinde İkilemeler, görev yönünden diğerlerinden farklı kullanıl­mıştır?

A) Durup el bağlayalar karşına yaran saf saf

B) Yüce yüce yaylalarım sana yaylak olsun

C) Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden

D) Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir

E) Gidiyorum gurbeti gönlümde duya duya

(ÖYS 1982)

 

11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “zor” sözcüğü, sözcüktüm bakımından ötekilerden farklıdır?

A) Zor işleri hep bana yaptırıyorsun, diye yakını­yordu.

B) İstemeden zor bir çalışmanın İçine girmişti.

C) Terlemiş, çok yorulmuştu, zor yürüyordu.

D) Öğretmenliğin zor bir meslek olduğunu an­lamıştı.

E) Zor günler geride kaldı; rahat edeceğiz artık, diyordu.

(ÖSS 2001)

 

12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir ad, bir­den çok sıfatla nitelenmiştir?

A) Sıcak yaz akşamlarında balkonda oturup geç saatlere kadar konuşurduk.

B)Onun ne kadar terbiyeli, titiz ve çalışkan bir insan olduğunu herkes bilir.

C) Bahar  gelince   köşkün   büyük   bahçesinde güller, karanfiller, nergisler açardı.

D) Büyük şehirlerde, yeşil alanların korunması ve çoğaltılması çalışmalarına önem veriliyor.

E) Onunla oturup uzun uzun geçmişten, okul gün­lerimizden söz ettik.

(ÖYS 1991)

 

13. Çekim eki almış her sıfat adlaşmıştır.

Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili sözcük bu kurala örnek gösterilebilir?

A) En büyük zevki rahatça koltuğuna oturup tele­vizyon izlemekti.

B) Evleri caddeye çok yakın, daracık bir sokağın başındaydı.

C) Aralarında nedeni bilinmeyen bir soğuklukvardı.

D) Birden başlayan sıcaklar herkesi bunalttı.

E) Kumaşlardan    kırmızılı    olanı    daha    çok beğendim.

(ÖSS 1994)

 

14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, arasına sözcük ya da sözcükler girmiş bir İsim tamla­ması vardır?

A) O kırmızı güllen kimin için aldığını söylemedin.

B) Öğrenciler, fen derslerinin boş geçmesinden yakmıyorlar.

C) Ankara’nın adını yeni duyduğum semtleri var.

D) Yeni defterini bu kâğıtla kaplamalısın.

E) Türkçe kitabını yarın okula getirirsen iyi olur,

(ÖSS 1996)

 

15. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde geçen “iyi” sözcüğü, “Okuldayken çok çalışkan bir Öğren­ciydi.” cümlesindeki “çok çalışkan” sözü ile aynı görevde kullanılmıştır?

A) Onun gibi iyi insan az bulunur.

B) İyi dinlersen öğrenirsin.

C) Bu gece iyi uyudum.

D) Yeni gelen makine iyi çalışıyor.

E) Bu soruyu iyi cevapladın.

(ÖYS 1988)

 

www.dersimizedebiyat.org

Edebiyat / Dil ve Anlatım Kaynak Sitesi

 

CEVAPLAR

1.B 6.D 11.C
2.E 7.B 12.B
3.E 8.C 13.D
4.E 9.E 14.C
5.B 10.B 15.A

 

]]>
Sözcük Türleri – 6 (Çıkmış Sorular) https://dersimizedebiyat.org/sozcuk-turleri-6.html Fri, 07 Mar 2014 22:17:11 +0000 http://edebiyatogretmeniyiz.com/?p=4039 SÖZCÜK TÜRLERİ- 6

1. “de (da)” bağlacı ile bağlanan aşağıdaki cüm­lelerin hangisinde neden – sonuç ilişkisi var­dır?

A) Baktı da selam vermedi.

B) Çalışmış da kazanmış.

C) Eve kadar gideyim de geleyim.

D) Gelsin de ne zaman gelirse gelsin.

E) Ölür de söylemez.

(ÜSS 1980)

 

2. Aşağıdaki dizelerin hangisinde, tamlananı tamlayandan önce söylenmiş bir belirtili ad tamlaması vardır?

A) Beni, sokağımıza dönen eski, tahta köprüden geçirin

B) Müjdeye koşsun komşu çocukları evimize

C) Sıcacık tarhana çorbasının içimiyle başlasın sabah

D) Kâğıtlarla camlarını örteyim pencerelerin

E) Eski, ılık akşamlar yağmurla çalsın kapımızı

(ÖSS 1999)

 

3. Kimi niteleme sıfatlarının ilk ünlüsüne kadar olan bölümü, m, p, r, s ünsüzlerinden yakışanı İle bir örnek haline getirilir ve sözcüğün başına ek­lenerek sıfat pekiştirilir,

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu kurala uymayan bîr pekiştirme sıfatı vardır?

A) Bayram olmasına karşın caddeler ıpıssızdı.

B) Gülünce bembeyaz dişleriyle daha da sevimli oluyordu.

C) Köyleri, ağaçsız, yeşilliksiz, çırçıplak bir ovanın odasındaydı.

D) İlk kez, böylesine özü sözü doğru, sımsıcak bir insanla arkadaş olmuştu.

E) Bu sapasağlam ayakkabıları bu kadar çabuk nasıl eskittiğini doğrusu anlayamadım.

(ÖSS 1993)

 

4. Bir insanın konuşmasından ya da yazdıklarından eğitimi, dünya görüşü ve bilgi birikimi kolayca an­laşılabilir.

Bu cümlede aşağıdakilerden hangisi yoktur?

A) Bileşik fiil                         B) Zarf ( belirteç )

C) Edat(ilgeç)                        D) Bağlaç

E) Belgisiz sıfat

(ÖYS 1994)

 

5. Yeryüzünde İstanbul kadar güzel bir kent bulmak çok güç.

Bu   cümle   ile   ilgili   aşağıdaki   yargılardan hangisi yanlıştır?

A) Ad cümlesidir.

B) Bileşik sözcük kullanılmıştır.

C) Adeyleme yer verilmiştir.

D) Belgisiz sıfat kullanılmıştır.

E) Bağlaç vardır.

(ÖSS 2001)

 

6. Kimi zamirler, özneyi pekiştirerek belirtirler. Bunlar tek başlarına asıl şahıs zamirlerinin yerini tutabildikleri gibi, onlarla birlikte de kullanılabilir­ler,

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu açıkla­maya uygun bir zamir vardır?

A) Doğrusu, onun sözüne pek kulak asmadım.

B) Bence, alınan sonuç pek de olumlu değildi,

C) Bu elbiseyi ben kendim diktim.

D) İşittiklerimiz bunları doğrular nitelikteydi.

E) Ahmet o yaz, tatilini bizde geçirecekti.

(ÖSS 1989)

 

7. “O, çocuk doğdu, çocuk öldü.” cümlesindeki “çocuk” sözcüğü, görevi yönünden, aşağıdaki cümlelerin hangisindeki “iyi” sözcüğü ile özdeştir?

A) insanlar yaşamaya değer en iyi günlerinin geride kaldığına inanırlar.

B) Kanımca sen bu işi ondan çok daha iyi yapa­bilirsin.

C) Çok iyi, nasıl isterseniz öyle olsun!

D) Öğretmenlerin    başlıca    görevi,    gençliğe doğruyu, güzeli ve iyiyi öğretmektir,

E) En iyi öğretmen, gençlerde öğrenme hevesini ve sevgisini uyandırandır.

(ÖSS 1981)

 

8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ad tamlama­sı ya da sıfat tamlaması yoktur?

A) Rumeli’ne varıp Edirne’de saraylar kurmuşlar.

B) Uçsuz bucaksız düzlüklerden geçip gelmişler.

C) Başı karlı dağlar aşıp buraları yurt edinmişler.

D) Pınar başlarına, ırmak boylarına yerleşmişler,

E) Keçi kılından yapılmış çadırlarıyla Anadolu’ya inmişler.

(ÖYS 1997)

9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde tamlayanı düşmüş bir isim tamlaması vardır?

A) Önce kendi işini bitir, bana sonra yardım eder­sin.

B) Onların yeni aldıkları evi gördün mü?

C)Sen her zaman buraları çok sevdiğini söyle­mez miydin?

D) Bu cüzdanı kardeşi yolda bulmuş

E) Söylediğine göre bu yıl Ankara’da su sıkıntısı olmayacakmış.

(ÖYS 1992)

 

10. Aşağıdakilerin hangisinde pekiştirmeli nitele­me sıfatı vardır?

A)            Memleket isterim

Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun.

B)            Eğilmiş arza kanar, muttasıl kanar güller

Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller.

C)            Koskocaman yıldızlar altında upuzun bir yol

Ve minnacık bir ev.

D)            Akşam, yine akşam, yine akşam

Göllerde bu dem bir kamış olsam

E)            Masa da masaymış ha

Bana mısın demedi bu kadar yüke

(ÖYS 1992)

 

11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir İsim tam­laması kullanılmıştır?

A) Kardeşimin böyle bir şey yapacağını sanmı­yordum.

B) Okulun ne zaman açılacağını bile bilmiyordu.

C) Arkadaşının kitabını bulamayınca çok üzüldü.

D) Evinin düzenli olmasına özen gösterirdi.

E) Sarsıntının önce nerede duyulduğu öğreni­lemedi.

(ÖYS 1987)

 

12. Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili sözcük, sözcük türü bakımından ötekilerden farklıdır?

A) Yeni bir kitaplık alması gerekli.

B) Bugünlerde sende bir durgunluk var.

C) Ağır işittiği için kulaklık kullanıyor.

D) Yalnızlık en korktuğu şeydir.

E) Kışlık odun ve kömürünü yazdan aldı.

(ÖYS 1988)

 

13. Bir cümlede, özne olarak kullanılan belgisiz zamir, çoğul iyelik eki alırsa cümlenin yüklemi üçüncü tekil kişi de olabilir.

Aşağıdaki cümlelerden hangisi bu kurala bir örnektir?

A) Önce onlar otobüsten İndi.

B) Bazılarımız ayakkabı giymemişti.

C) Bizim eşyamız fazla değildi.

D) Sizin böyle sorunlarınız yoktur.

E) Onlar bu işin üstesinden gelir.

(ÖSS 1989)

 

14. (I) “Ağın” sözcüğü, çocukluğumda, bazı toprak yığınlarının tepesindeki tek kalmış ağaçları ge­tirirdi gözümün önüne. (II) Fırat’ın bir kolu olan Karasu kıyılarındaki ekin tarlalarının ortasında yetişen “tek dut”, içimdeki yalnızlığın simgesiydi. (III) Şu yaşa gelmeme karşın o ağacın “yalnızlığı” çağrıştıran görüntüsü belleğimden silinmedi. (IV) Ağın’da elmasından armuduna, eriğinden narına, üzümüne çeşit çeşit meyve yetişmeseydi, “Ağınla “ağu” (zehir, zıkkım) arasında anlamca bir bağlantı kurulabilirdi belki. (V) Oysa o küçük kasaba, insanlarıyla, kuzularının melemeleriyle, güzelim meyveleriyle zehri bala çeviriyordu.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?

A) I.  cümle bileşik yapılıdır.

B) II. cümle ad cümlesidir.

C)  III. cümlede fiilimsiyle oluşturulmuş bir tam­lama vardır.

D) IV. cümlede yeterlik fiili kullanılmıştır.

E) V. cümlede “ile” bağlaç olarak kullanılmıştır.

(ÖSS 2009) 

 

15. Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili sözcük, sözcük türü bakımından ötekilerden farklıdır?

A) Balıkçılar, saatlerce azgın dalgalarla boğuş­mak zorunda kalmışlar.

B) Barakayı aydınlatan lambanın ölgün ışığı al­tında okumaya çalışıyordu.

C) Orası, eskiden bir sürgün yeriymiş.

D) Esmer ve dolgun yüzüyle annesine çok ben­ziyor.

E) Büyüdükçe çevresine karşı ilgisiz suskun bir çocuk olmuş.

(ÖYS 1997)

 

www.dersimizedebiyat.org

Edebiyat / Dil ve Anlatım Kaynak Sitesi

CEVAPLAR

1.B 6.C 11.C
2.D 7.B 12.E
3.E 8.A 13.B
4.C 9.D 14.E
5.E 10.C 15.C

 

]]>
Sözcük Türleri – 10 (Çıkmış Sorular) https://dersimizedebiyat.org/sozcuk-turleri-10.html Fri, 07 Mar 2014 22:17:09 +0000 http://edebiyatogretmeniyiz.com/?p=4052 SÖZCÜK TÜRLERİ- 10

1. Aşağıdaki dizelerin hangisinde, somut bir ad­dan türeyip somut bir varlığı niteleyen sıfat vardır?

A) İçindeyim şimdi o alaca sessizliğin

B) Ne vefalı komşumuzdun sen Fahriye Abla

C) Bırak yorgun başları bu taşlarda uyusun

D) Sonsuz ufuktan âh o ne coşkun gelişti o

E) Geyikli örtüyü ser masaya, dinlen biraz

(ÖYS 1989)

 

2. Kimi sıfat takımlarında adla sıfatın yeri değiştirilip, ada bir iyelik eki -i, -si) eklenerek bir sıfat grubu (birleşik sıfat) oluşturulur.

Aşağıdaki  cümlelerin  hangisinde bu yolla yapılmış bir sıfat grubu vardır?

A) Okul müdürümüz uzun boylu, sert bakışlı, oldukça genç biriydi.

B) En büyük arzusu, salonu geniş bir eve sahip olmaktı,

C) Güzel değil, fakat okunaklı bir yazısı vardı.

D) Bahçedeki iri gövdeli çınarın altında oturmayı  çok severdi.

E) Okulun yıkık bahçe duvarını nihayet onarmışlardı.

(ÖSS 1987)

 

3. “Artık” sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangi­sinde ad olarak kullanılmıştır?

A) Yemek hazır, artık sofraya oturabiliriz.

B) O bardaktaki artık suyu dökebilirsin.

C) Yemek artıklarını değerlendirmemiz gerekir.

D) Havalar ısındı, artık kar yağmaz.

E) Sus artık, biraz da beni dinle!

(ÖSS 1995)

 

4. Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki ikileme, zarf olarak kullanılmıştır?

A) Onun en çok dikkat çeken yönü bakışları ve özellikle iri iri gözleriydi.

B) Yarım yamalak İngilizcesiyle düşüncelerini an­latmaya çalıştı.

C) Filmdeki korkunç sahneleri soğuk soğuk terler dökerek izledi.

D) Tatil haberini duyan öğrenciler güle oynaya ev­lerine gittiler.

E) Konuşmacıya  böyle  saçma  sapan  sorular yöneltmesi herkesi şaşırttı.

(ÖYS 1995)

 

5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir ad takımı arasına, tamlananın sıfatı girmiştir?

A) Yeni aldığı güneş gözlüğünü kaybetmiş.

B) Mavi çizgili gömleğinin düğmesi kopmuş.

C) Ağacın pencereye değen dallarını kesmek gerekiyor.

D) Dün,   uzun   süredir   görmediğim   bir   okul arkadaşıma rastladım.

E) Senin önerdiğin kitabı bir türlü alıp okuya­madım.

(ÖYS 1993)

 

6. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözcüklerden hangisi türü bakımından ötekilerden farklıdır?

A) Sen de şöyle bir ayakkabı alabilirdin.

B) Sözünü ettiğim yazı öteki dergideydi,

C) Onu değil, şuradaki kalemi istiyorum,

D) Öyle sorular yöneltti ki yanıt bulamadım.

E) Böyle konuşursan anlaşamayız.

(ÖSS 1992)

 

7. “Sınıfa ikişer ikişer giriniz” cümlesindeki “ikişer ikişer” sözü aşağıdaki kelime çeşitlerinden hangisidir?

A) Edat                  B) Zamir               C) İsim

D) Zarf                    E) Sayı sıfatı

(ÜSS 1968)

 

8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde -den, -dan (-ten, -tan) eki alan sözcük niteleme sıfatı olarak kullanılmıştır?

A) Sıcaktan çok bunalıyoruz.

B) Bunu ben de sonradan öğrendim.

C) Onu yakından tanırım.

D) Ankara’da uzaktan akrabalarım var.

E) Olanları çoktan unuttum.

(ÖSS 1989)

 

9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yer yön be­lirteci, tamlayan olduğu İçin adlaşmıştır?

A) Dışarının gürültüsü hepimizi rahatsız etti.

B) Kapının önüne oturmuş, geleni geçeni izliyor.

C)Yukarıya çıkıp arkadaşımla da görüşeyim.

D) Beş yüz metre ileriden sağa döneceksiniz.

E) Çocuğun üstüne kocaman bir battaniye ört­müşler.

(ÖSS 2003)

 

10. Aşağıdakilerin hangisinde, anlam belirsizliğini gidermek için cümlenin başına bir şahıs za­miri getirmek gerekir?

A) Adana’ya yerleştiklerini duydum.

B) Yeni aldığın elbiseyi çok beğendim.

C) Önerdiğin romanı henüz okuyamadım,

D) Yarışmada birinci olduğuna sevindim.

E) Sınava İstanbul’da girmek istiyorum.

(ÖYS 1991)

 

11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “ağır” ke­limesinin görevi “Ağır bir hastalık geçirdiğini bilmiyordum.” cümlesindekinden farklıdır?

A) İşler neden bu kadar ağır gidiyor, anlayamıyo­rum.

B) Ağır ve kirli hava çocuklara daha çok dokunu­yormuş,

C) Kapı açılınca etrafa ağır bir koku yayıldı.

D) Suçlarken bile çok ağır sözler kullanmadı.

E) Sağlığı, ağır işlerde çalışmasına engel değil.

(ÖSS 1983)

 

12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde özne adlaşmış bir sıfattır?

A) Hastayı rahatsız etmemek için, odasına gir­medik.

B) Bu sınıfın en çalışkanını tanımak isterdim.

C) Yaralı, kazayı bütün ayrıntılarıyla ilgililere an­latmış.

D) iyilikten etkilenmeyecek kişi yoktur.   .

E) Bu yılki güzellik yarışmasında jüri, bir Hintliyi birinci seçmiş,

(ÖYS 1991) 

www.dersimizedebiyat.org

Edebiyat / Dil ve Anlatım Kaynak Sitesi

 

CEVAPLAR

1.E 6. E 11.A
2.B 7. D 12.C
3.C 8. D  
4.D 9. A  
5.C 10.D  

 

]]>
Tamlamalar https://dersimizedebiyat.org/tamlamalar.html Thu, 06 Feb 2014 09:16:52 +0000 http://edebiyatogretmeniyiz.com/?p=2058 TAMLAMALAR

1)Aşağıdaki dizelerin  hangisinde, tamlananı tamlayandan önce söylenmiş bir belirtili isin tamlaması vardır?

A)Beni, sokağımıza dönen eski, tahta köprüden geçirin.

B)Müjdeye koşsun komşu çocukları evimize.

C)Tarhana çorbasının içimiyle başlasın sabah.

D)Bir yarısı sen olurdun her şeyin.

E)Eski, sıcak akşamlar yağmurla çalsın kapımızı.

 

2)Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, arasına sözcük ya da sözcükler girmiş bir isim tamlaması vardır?

A)O, kırmızı gülleri çok sevdiğini söyledi.

B)Fen derslerinin boş geçmesi çok kötü.

C)Kilis’ in adlarını yeni duyduğum semtleri var.

D)Yeni kitabını bu ciltle kaplamalısın.

E)Türkçe dersini iyi dinlersen başarırsın.

 

3)Burası, yeşilin bin bir tonunu barındıran ağaçlı bir yoldu.

Bu cümlede geçen “yeşilin bin bir tonu”  isim tamlamasında tamlayan ile tamlanan arasında bir sıfat bulunmaktadır. Aşağıdakilerin hangisinde buna benzer bir isim tamlaması vardır?

A)Yoğun sis yüzünden trafik iyice aksadı.

B)Çocuğun küçücük eli radyonun düğmesine uzandı.

C)Eğimli dağlardan aşağı doğru hızla iniyorduk.

D)Arka kanepedeki kır saçlı adam uyuyordu.

E)Adam, buğulu camdaki parmak izlerine bakıyordu.

 

4)Aşağıdakilerin hangisinde özne “Eski dostlar yeniden buluştular.” cümlesinin öznesi ile  aynı türden bir tamlama durumundadır?

A)Bugün “Dünya Tiyatrolar Günü” kutlanıyor.

B)Toplantıya gelenler evlerine döndüler.

C)Genç kız her gün bir kitap okuyordu.

D)Onun gibiler, hep kendilerini anlatırlar.

E)Kazadan sonra yolcuların hepsi tedavi edildi.

 

5)Aşağıdaki dizelerin hangisinde tamlayanı düşmüş bir isim tamlaması kullanılmıştır?

A)Top sesleri hala duyulur dağlardan

B)Dağların, yere indi koyu serin gölgesi

C)Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları

D)En güzel rüyaların da bir sonu vardır

E)Sesin, odaya girmiş bir serçe gibi ürkek

 

6)Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sıfat tamlaması özne görevinde kullanılmıştır?

A)Dün bir Isparta halısı aldım

B)Dört bölümden oluşan yapıtı beğendim.

C)Komedya üzerine birçok araştırma yapmıştır.

D)Bir gün komşusu Hoca’ nın eşeğini çalar.

E)Bu yapıt, yazarın büyük oyunlarından birisidir.

 

7)Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sıfat tamlaması özne görevinde kullanılmıştır?

A)Çiçeklerin bazısı kurumuştu.

B)Siparişleri hangi dükkandan aldın?

C)Herkesin dertlerini dinlemekten bıktım.

D)Tatilde nereye gitmeyi düşünüyorsun?

E)Ağaçlık bir yolda mola verdik.

8)Aşağıdakilerin hangisinde bir sıfat, isim tamlamasını nitelemiştir?

A)Yüksek yerlerde yoğun bir sis tabakası var.

B)Büyük binaların birkaçı yıkılmıştı.

C)Bahçedeki ağaca serçeler yuva yapmıştı.

D)Salonun bir köşesinde akvaryum vardı.

E)Yağmur yüklü bulutlar sardı gökyüzünü.

 

9)Aşağıdaki dizelerin hangisinde tamlayanla tamlananı yer değiştirmiş bir isim tamlaması kullanılmıştır?

A)Saçında bir tel vardır o çağırır hüznü

B)Ölüm şifasıdır her üzüntünün

C)Ve meçhule doğru süzüldü kervan

D)Hep bu aynadasın artık kış ve yaz

E)Bir yıldız kervanı gibi haftalar, aylar

 

10)Aşağıdaki cümlelerin hangisinde belirtisiz isim tamlaması kullanılmıştır?

A)Bazen sevinç insanın yüreğine sığmaz olur.

B)Ben onun en çok şarkılarını sevdim.

C)İçimizdeki umut çiçeklerini soldurmayalım.

D)Yıldızlar en güzel süsleridir gökyüzünün.

E)Gecenin kör karanlığında ışıldar yıldızlar.

 

11)Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sıfat tamlaması kullanılmamıştır?

A)Yolculuk başlayalı iki saat olmuştu.

B)Kapalı,  rüzgarlı bir günde yola çıktık.

C)Yolculuk boyunca, yanımdaki adam hiç uyanmadı.

D)Yolculuk esnasında camdan dışarıyı izledim.

E)Rahat bir yolculuk yapamadım.

 

12)Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zincirleme isim tamlaması vardır?

A)Ali’nin  eski – yeni bütün oyuncaklarını topladım.

B)Beş altı gün önce kaybolan saatimi buldum.

C)Yüksek duvarlar, elektrikli tellerle çevrili.

D)Kardeşimin kırmızı kalemi kaybolmuştu.

E)Bizi, şirketin büyük kapısının önünde bekleyin.

 

13)Aşağıdaki cümlelerin hangisinde birden fazla tamlayan bir tamlanana bağlanmıştır?

A)Şu duvarlarda, yılların, asırların izi var.

B)Bu davranışını hiç beğenmedim doğrusu.

C)Ağaçların yaprakları sararmaya başlamıştı.

D)Annesi tahta kaşıkları masaya bıraktı.

E)Evin kapısını bir türlü açamıyorduk.

 

14)Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zincirleme isim tamlaması kullanılmıştır?

A)Kavak ağacının altında birkaç kişi sohbet ediyordu.

B)O sabah köydeki bütün insanlar meydanda toplanmıştı.

C)Kısa boylu bir adam alkışlar arasında kürsüye çıktı.

D)Her akşam bu kahvede toplanır, geç saatlere kadar otururduk.

E)Öğrencilerden hiçbiri yağmurla havada dışarı çıkmak istemiyordu. 

 

15)Aşağıdaki  cümlelerin hangisinde tamlayanı düşmüş bir isim tamlaması vardır?

A)Düşüncelerini hep hayretle dinledim.

B)Bizim davranışımız onu kızdırıyor.

C)Evin çatısını tamir ettirecektik.

D)Onun okuduğu kitabın adını biliyor musun?

E)Pazar akşamı yola çıkacağız.

 

 

CEVAPLAR

1   D 4   C 7   A 10   C 13   A
2   C 5   E 8   B 11   D 14   A
3   B 6   E 9   B 12   E 15   A

 

]]>
Sözcük Türleri – 5 https://dersimizedebiyat.org/sozcuk-turleri-5.html Thu, 06 Feb 2014 08:53:11 +0000 http://edebiyatogretmeniyiz.com/?p=2053 SÖZCÜK TÜRLERİ – 5

1)Aşağıdaki cümlelerin hangisinde virgül (,) kaldırılırsa altı çizili sözcüğün türü değişmez?

A)Küçük, koltuğun yanında oturuyordu.

B)Hasta, adama ne söyleyeceğini düşünüyordu.

C)Yaşlı, kadından sonra sıraya geçti.

D)İçerideki, masayı toplamaya başladı.

E)Doğruluk, ayrılamayacağımız bir yoldur.

 

2)            Önce dişlerimiz döküldü, sonra saçlarımız

Arkasından da birer birer arkadaşlarımız

Yukarıdaki dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur?

A) Sıfat                   B) Zarf                    C) İsim

D) Fiil                     E) Bağlaç

 

3)“Gül” kelimesi aşağıdaki cümlelerin hangisinde diğerlerinden farklı anlam ve görevde kullanılmıştır?

A)Bülbülü yakıp yandıran gülün nazıdır.

B)Gül bülbüle yar olmadı gitti.

C)Bir gül, sana ömür vereyim.

D)Gül açar, bülbül öter, yaz geçer.

E)Bir gül ile bahar gelmez.

 

4)Aşağıdaki cümlelerin hangisinde hem edat hem bağlaç kullanılmıştır?

A)Sözcük seçimlerindeki titizlikten kalıcılığı yakalamak için uğraştığı belliydi.

B)Tanpınar’ la Peyami Safa’ nın romanları arasında üslup yakınlığı vardır.

C)Roman okuyucusu en az bir romancı kadar kafa yormak zorundadır.

D)Günümüz romancılarının tabiat tutkusu bazen aşırılığa varıyordu.

E)Eserde Türk romanlarından başka diğer ulusların romanları üzerinde de durulmuş.

 

5)Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “ne …. ne” bağlacı cümleleri birbirine bağlamıştır?

A)Bilmediği konularda ne öğretmenine danışıyor ne babasına.

B)Evden çıkarken ne şapkasını aldı ne eldivenini.

C)Ne biz onlara gittik ne onlar bizi aradı.

D)Testin beşinci sorusunu ne Murat çözebildi ne Osman.

E)Yeni gelen öğrencinin ne kitabı vardı ne defteri.

 

6)Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “geri” sözcüğü “Seni yukarıda bekliyoruz, hemen gel.” cümlesindeki  altı çizili sözcükle aynı görevde kullanılmamıştır?

A)Yola çıktığımızda bizi geriden takip et.

B)Şöyle bir geriye dönersek yaptığımız hataları görebiliriz.

C)Bu hikayenin gerisini biraz sonra size anlatırım.

D)Birlikte hareket ettiğimiz otobüs geride kaldı.

E)Eğer beklerseniz müdür bey yarım saat sonra geri gelir.

 

7)Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru anlamı sıfatla sağlanmıştır?

A)Erken gelen konukları nereye alalım?

B)Odanı hala niye toplamadın?

C)Dün gelen dosyaları hangi dolaba koydun?

D)Bugün onunla saat kaçta buluşacaksın?

E)Kaç yıldır görüşmediğimizi biliyor musun?

 

 

8)Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zarf yoktur?

A)Kaybeder sıcaklığını bütün bedenin

B)Toprak sardıkça çözülür tenin

C)Yoksulu üşütür yaz ortasında

D)Keskin bir yorgunluktur yeniden başlayan

E)Ölüm ansızın fırlayan kara bir yüzdür.

 

9)Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük diğerlerinden farklı bir görevde kullanılmıştır?

A)Boş konuşmanın sırası değil şimdi.

B)Lütfen benimle boş konuşmayın.

C)“Boş sözler bunlar” diye çıkıştı.

D)Masadaki boş torbayı çöpe attı.

E)“Boş çuval dik durmaz.” atasözünü unutmayalım.

 

10)Aşağıdakilerin hangisinde niteleyici bir sözcük yoktur?

A)Yavru kediyi iki köpek kovalıyordu.

B)Güzel ev almışsın Hasan Bey!

C)Yorgun gözlerle bana bakıyordu.

D)Bunları, nereye götürdüğümüzü sordu.

E)Siyah kazağın doğrusu pek yakışmış.

11)“Sanki” edatı aşağıdakilerin hangisinde farklı anlamdadır?

A)Elimdeki torbaları sanki taşıyacakmış gibi hemen alıverdi.

B)Sanki bu soruları çözecek de .

C)Sanki bu zamana kadar çok çalıştın.

D)Bu romanı sanki daha önce okumuş gibiyim.

E)Sanki bütün dediklerimi yaptın da.

 

12)Aşağıdaki cümlelerden hangisinde şahıs zamiri vardır?

A)O bile kendine kızıyordu.

B)Bunu, bilmediğini sonradan anladı.

C)Hangisi elbiseyi yıkayacak?

D)Şunu bana verebilir misin?

E)Bazıları öğretmenin ne demek istediğini anlamıştı.

 

13)Aşağıdaki cümlelerden hangisinde “ama” sözcüğü pekiştirme göreviyle kullanılmıştır?

A)Kravatın çok güzel, ama biraz uzun bağlamışsın.

B)Haberi alınca çok ama çok mutlu olmuştu.

C)Kalemimi alabilirsin ama geri getirmek şartıyla.

D)Söylediklerimi anlıyordu, ama bir şey söylemiyordu.

E)Düştü ama, yaralandı mı, yaralanmadı mı bilmiyorum.

 

14)Aşağıdaki cümlelerden hangisinde pekiştirme sıfatı kullanılmıştır?

A)Üstünde mavimtırak bir gömlek vardı.

B)Büyükçe bir ev almışlardı.

C)Çocuksu bakışlarıyla pek sevimli görünüyordu.

D)Uzun bir tedaviden sonra sapasağlam olmuştu.

E)Minicik elleriyle kuşu sevmeye çalışıyordu.

 CEVAPLAR

1   E 4   E 7   C 10  D 13   B
2   A 5   C 8   A 11   d 14   E
3   C 6   B 9   B 12   A    

 

]]>
Sözcük Türleri – 4 (Soru Bankası) https://dersimizedebiyat.org/sozcuk-turleri-4.html Wed, 05 Feb 2014 21:07:40 +0000 http://edebiyatogretmeniyiz.com/?p=2042 SÖZCÜK TÜRLERİ – 4

 

1) Yırtıcılar az yaşar. Uzun sürmez doğanlık.

I                II

Her ışığın ardında gizlidir bir karanlık.

Adsız sonsuz olsa da,en büyük kahramanlık

III      IV

Göz kırpmadan saldırıp bir daha dönmemektir.

V

Bu dizelerde numaralanmış sözcüklerden hangisi tür bakımından diğerlerinden farklıdır?

A) I                 B) II          C) III          D) IV          E) V       

 

2)Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir işaret zamiri kullanılmıştır?

A)Küçük bir gölün kenarında kamp yaptık.

B)Ayşe de birlikte geleceğini söylemişti.

C)Yıllar sonra köye gitmiş, fakat  orada kalamamış .

D)Bu mağazadan kardeşime bir hediye alacağım.

E)İşlerini bitirip öyle gitmiş anlaşılan.

 

3)Aşağıdakilerin hangisinde ikileme diğerlerinden farklı bir görevde kullanılmıştır?

A)Gelir gelmez masanın başına oturur.

B)Olur olmaz sözlerle herkesin canını sıkar.

C)Film biter bitmez kalkacağız, acele etme.

D)Çocuklar yatar yatmaz uyudular.

E)Öğretmenim beni görür görmez tanıdı.

 

4)“O, çocuk doğdu, çocuk öldü.” Cümlesindeki “çocuk” sözcüğü, görevi yönünden aşağıdaki cümlelerin hangisindeki “iyi”  sözcüğü ile özdeştir?

A)Onlar en iyi günlerinin geride kaldığına inanırlar.

B)Bu işi ondan daha iyi yapabilirsin.

C)Çok iyi, nasıl isterseniz öyle olsun.

D)Onun görevi gençlere doğruyu ve iyiyi öğretmekti.

E)En iyi öğretmen gençlerde sevgiyi uyandırandır.

 

5)Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “açık” sözcüğü sözcük türü yönünden, ötekilerden farklıdır?

A)Açık havada yarım saatte dinlenirsin.

B)Ona yazılmış açık mektubu okudun mu?

C)Ne demek istediğini açık söyle.

D)Buralarda açık eczane bulamadık.

E)Paris, açık şehir ilan edilmişti.

 

6)Televizyon reklamları radyo ile yapılanlardan daha etkili oluyor.

“İle” sözcüğü, aşağıdakilerden hangisinde bu cümledekiyle aynı görev ve anlamdadır?

A)Radyo ile televizyonun önemi yadsınamaz.

B)Ahlak, düşünülen ile yapılan arasındaki benzerliktir.

C)Sinekli Bakkal ile Tatarcık Halide Edip’ in romanlarıdır.

D)O tekerlemeleri ile Türkçe’ nin güzelliğini yansıtmıştır.

E)Onu ilgilendiren, gazetenin gülmece sayfası ile spor haberleridir.

7)Aşağıdaki dizelerden hangisinde “böyle” sözcüğü ötekilerden farklı bir görevde kullanılmıştır?

A)Böyle ferman etti Ahmet Bey!

B)Bu rüzgar her zaman böyle esmeyecek!

C)Bu meclis böyle kalmaz.

D)Yıldırımsız  ve baltasız

Bir orman böyle devrildi.

E)Eve tuz ve ekmek götürmeyi

Böyle havalarda unuttum.

 

8)Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “-den, -dan, (-ten, -tan)”  eki almış olan sözcük farklı bir görevde kullanılmıştır?

A)Soğuktan dizlerimiz birbirine çarpıyordu.

B)Gürültüden uyuyamadım.

C)Balkondan deniz görünüyor.

D)Işıktan gözlerimiz kamaştı.

E)Dumandan hiçbir yeri göremiyorum.

 

9)Kimi niteleme sıfatlarını pekiştirmek için, sıfattın ilk sesli harfine kadar olan kısmı “m,p,r,s” harflerinden yakışanı ile kapatılır ve bir önek olarak sözcüğün başına getirilir.

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu tanıma uymayan bir pekiştirme sıfatı kullanılmıştır?

A)Tablodaki balıklar denizden yeni çıkmış gibi dipdiri duruyordu.

B)Şehrin birçok yerinde tertemiz parklar vardı.

C)Vücudu şişmanlıktan şekilsizleşmiş, yusyuvarlak olmuştu.

D)Bu dümdüz yolda yolculuk ne kadar rahat oluyor.

E)Seksen yaşında olmasına karşın sapasağlam, dinç bir insandı.

 

10)Kimi sıfat takımlarında adla sıfatın yeri değiştirilip ada bir iyelik eki (-i, – si) eklenerek bir sıfat grubu (bileşik sıfat) oluşturulur.

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu yolla yapılmış bir sıfat grubu vardır?

A)Müdürümüz uzun boylu biriydi.

B)İsteği salonu geniş bir ev almaktı.

C)Güzel değil fakat okunaklı bir yazısı vardı.

D)İri gövdeli çınarın altında oturmayı severdi.

E)Okulun yıkık bahçe duvarını onarmışlardı.

 

11)Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “ne…ne” bağlacı nesneleri birbirine bağlamaktadır?

A)Yaşıtlarına göre boyu ne uzun ne kısa.

B)Ne şapkasını aldı, ne şemsiyesini.

C)Olaydan ne kendinin ne kardeşinin haberi var.

D)Ne evden dışarı çıkıyor, ne kitap okuyor.

E)Ne arkadaşlarına soruyor, ne başkasına.

 

12)Aşağıdaki dizelerden hangisinin yüklemi isim soylu bir sözcüktür?

A)Ben köy öğretmeniyim.

B)Bütün köy çocuklarını getirin buraya.

C)Yalnızlıktan açarlar kimse bilmez onları.

D)Kaya diplerinde açan çiğdemlere benzer.

E)Toprağı nasıl örterseniz öyle örtün beni.

 

13)Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru zamiri vardır?

A)Ankara’ ya ne zaman gelmiş?

B)Bu tabağı buraya kim koymuş?

C)Ben de gidebilir miyim?

D)Kaçıncı katta oturuyor?

E)İstanbul’ a ilk kez mi geliyorsun?

14)Aşağıdakilerin hangisinde cümlenin anlamını “durum” bakımından tamamlayan bir sözcük vardır?

A)Anlatılanları sessizce dinliyordu.

B)Öğleyin bize geleceğini söylüyor.

C)Kartını cüzdanına yerleştirdi.

D)Bu yıl Ege kıyılarını gezmek istiyoruz.

E)Aşırı sıcaklardan çamlar kurudu.

 

15)Aşağıdakilerin hangisinde “de, da” bağlacı cümleye ”eşitlik, gibilik” anlamı katmıştır?

A)O şiiri okumuş da anlayamamış.

B) Özür dilese de affetmem.

C)Elbiseyi aldım da giymedim.

D)Gitti de bir mektup bile yazmadı.

E)Gazetedeki ilanı ben de görmüştüm.

 CEVAPLAR

1  D 5   C 9    E 13   B
2  C 6   D 10   B 14   A
3   B 7   E 11   B 15   E
4   B 8   C 12   A  

 

]]>