çamur, kabuk, sabun, yağmur, hamur, samur, tavuk…
telefon, balkon, doktor, atom, konsol, radyo, röportaj, römork…
câhil, cühelâ, nâme, âlim, âşık, ucube, heyula, hâkim, kâmil…
şuur, şiir, saat, faal, fiil, naat, kanaat, maalesef, teessüf, taaccüp…
fasıl, faiz, efdal, efor, hakem, haber, jilet, jargon, ajanda, müjgân…
cümle, cennet, lahika, maşuk, nur, ruhsat, vazife, zarafet…
plan, spor, flüt, tren, plaket, trafik, kredi, kriter, prens, flama…
madde, cadde, şiddet, sıhhat, tasavvuf, millet, hürriyet, ciddi, hisse…
kitab, hitab, ferd, derd, Hac, miraç, ihraç, reng, ceng…
kitap, hitap, ilaç, hariç, renk, cenk…
Bu kural, karışıklığa yol açmaması için bazı sözcüklerde uygulanmamıştır.
ot (bitki)
od (ateş)
saç (baş derisini kaplayan kıllar)
sac (yassı demir-çelik ürünü)
haç (Hristiyanlığın sembolü)
hac (İslam’ın şartlarından biri)
]]>