Tek başlarına bir anlamı olan veya bir anlamı olmadığı halde cümle kuruluşuna katkıda bulunan ses birliğidir.
A) SÖZCÜKLERDE ANLAM ÖZELLİKLERİ
GERÇEK ANLAM : Sözcüğün temel ve yan anlamlarıdır.
Temel Anlam : Sözcüğün tek başına düşünüldüğünde akla gelen ilk anlamı ve somut anlamıdır.
Kuru: Suyu, nemi olmayan, yaş ve nemli karşıtı
Kuru bir bez alıp aynayı sildi.
Boş: İçinde, üstünde hiç kimse veya hiçbir şey bulunmayan, dolu karşıtı
Baktılar ki sandığın içi boş.
Arka: Bir şeyin temel tutulan yüzünün tam ters yanı, ön karşıtı
Yeni aldıkları evin bahçesi arkadaydı.
Yan Anlam : Sözcüğün temel anlamıyla biçimsel veya işlevsel yönden ilişkili olan yeni anlamıdır.
Kuru: 1. Yağış almayan veya üzerinde bitki olmayan
Karşımızda kuru tepeler vardı.
2. Daha sonra kullanılmak için kurutulmuş, taze ve yeşil karşıtı
Evlerin önlerine kuru meşe dallarıyla örtülü çardaklar yapmışlar.
3. Salgısı olmayan
Bir haftadır kuru bir öksürük beni rahatsız ediyor.
Boş: 1. Görevlisi olmayan (iş, görev), münhal
Bakanlıkta boş kadro yokmuş.
2. Kullanıldıktan sonra içinde bir şey bulunmayan, kirli (bardak, çanak vb.)
Tam bu sırada yanlarından elindeki tepside boşlarla ortalıkçı bir çocuk geçmektedir.
ARKA:
1. Bir şeyin ya da kimsenin sırt durumundaki yüzeyi.
Yük taşımaktan arkası ağrımıştı adamın.
2. Vücut, beden.
Arkasında beli kemerli, dar, şık bir pardösü vardı.
3.Otururken sırtın dayandığı yer.
Bu sandalyenin arkası çok alçak.
4.Geri taraf, art, peş.
Arkamızdaki araba bizi takip ediyor.
Burun:
Koku alma organı, başın ön tarafında yer alan çıkıntı. (sözlük anlamı)
Sonbaharda burna demirleyen tüm tekneler baharla birlikte buradan ayrılıyor. (yan anlam)
Geminin burnu, kuzey denizlerinin buzullarına çarpmış, parçalanmıştı. (yan anlam)
Ağız:
Yeme içmeye yarayan organ adı, vücuda dışarıdan açılan ilk kapı, pencere, (temel anlam)
Nehrin ağzı selle gelen çalılarla tıkanmıştı. (yan anlam)
Ocağın üzerinde unuttuğu düdüklü tencerenin ağzını açmaya korkuyordu. (yan anlam)
Diş:
Yenilen besinleri parçalamaya öğütmeye yarayan sivri ve kesici özelliğe sahip organ adı. (temel anlam)
Testerenin dişleri, ağacın gövdesine çakılan çiviler yüzünden kırılmıştı. (yan anlam)
Yemeğin içine bir diş sarımsak atmanı söyledi. (yan anlam)
MECAZANLAM
* Bir sözcüğün temel ve yan anlam (gerçek anlam) ından uzaklaşarak kazandığı anlamdır.
* Mecaz anlam kazanan sözcük, sözlük ve yan anlamından sıyrılarak yepyeni bir anlam kazanır.
* Mecaz anlam sözcüğün kalıcı anlamı değildir.
* Bir sözcüğün birden çok yan anlamı olduğu gibi birden çok mecaz anlamı da olabilir.
* Sözcükte anlam kayması görülür.
* Sözcük bir başka sözcüğün anlamının yerine kullanılır.
Kuru: Heyecanı, tadı olmayan, tekdüze
Kuru, zevksiz bir hayat sürüyordu..
Boş: 1. Anlamsız
Bütün bunlar güneşli ve rüzgârlı bir günün boş vaatleri miydi?
2. Bilgisiz
Onun gibi boş insanlarla konuşulmaz.
3. Habersiz, hazırlıksız bir biçimde
Dilencinin küfürlerine işte böyle boş yakalandım.
Arka: Kayıran, destekleyen
Memur olmak için arkan kuvvetli olmalı.
Kaşınmak: Kavga ya da diğer bir şeye bahane aramak, kendi aleyhine olan bir şeye sebebiyet vermek
Bu çocuk verilen hiçbir ödevi yapmadığı gibi derse de gelmemeye başladı, kaşınıyor mu ne?
Katlanmak: Hoş olmayan veya güç bir duruma ses çıkarmadan dayanmak, tahammül etmek
Ben bu çocuğa tam üç yıl katlandım, bir kez bile söz etmedim.
Kurcalamak: Meşgul ve rahatsız etmek
Beynimi kurcalayan bir kurt var demiştim, haklı çıktım.
Taban: Cesaret, yüreklilik.
Onun gibi tabansız biri nasıl olmuş da kaçmamış?
Acı: Tatma alma organında bazı maddelerin bıraktığı yakıcı durum, tatlı karşıtı, lezzet.
Damak tadı olarak acıyı, tatlıya tercih ederdi. (temel anlam)
Isırgan otları kolunu çizince, teninde dayanılmaz bir acı duydu. (sızı) (yan anlam)
Sıcak iklimlerde bu mevsim, her yer acı yeşil. (koyu) (yan anlam)
Acı bir poyraz esiyor, insanı iliklerine kadar üşütüyordu. (şiddetli) (mecaz)
Acı şeyler bu yaşadıklarımız; fakat hayatın gerçekleri ne yazık ki. (üzücü, korkunç) (mecaz)
Açmak: Bir şeyi kapalı durumdan kurtarmak.
Kapıyı açmak için bir iki adım ilerledi.. .(temel anlam)
Tarihi eserlerin çevresini açmakla… (çevresini genişletmek) (yan anlam)
Bu boyayı bir ton açmalısın, çok koyu, diğer renklerle uyum sağlamamış. (renk için koyuluğunu azaltmak) (yan anlam)
Bu elbise ve bu çanta seni çok açtı, çok şık düştü üzerine, (yakışmak, güzel göstermek) (mecaz anlam)
Bu şehir beni hiç açmadı, memleketime tekrar dönmek istiyorum, (ferahlık vermek) (mecaz anlam)
Çırpınmak: Acı ile kımıldanmak.
Bir oltanın iğnesinde çırpınan balık bile onu ne kadar duygulandırır. (temel anlam)
Deniz de çırpınıyor, içindeki balıklar da üstündeki martılarda, (deniz için dalgalanmak)(yan anlam)
Enkaz altındakileri kurtarmak için çok çırpındı; ama hiç kimse ona yardım etmedi. (ne yapacağını şaşırarak telaşlanmak) (mecaz)
Çocuklarını yetiştirmek için yıllarca çırpındı. (çok istenen bir şey için çaba göstermek) (mecaz)
Derin: Dibi yüzeyinden uzak olan
Suyu kurumuş, derin bir kuyunun çıkrığını onarmaya çalışıyor. (temel anlam)
Bu büyük, kalabalık köşkü şimdi derin bir sessizlik kaplamıştı, (yoğun) (yan anlam)
Derin araştırmalar sonucunda ayda su buharı bulundu. (ayrıntılı) (mecaz)
Körfezdeki dalgın suya bir bak göreceksin. Geçmiş gecelerden biri durmakta derinde. (dip, taban) (mecaz)
Terim Anlam : Bilim, sanat, meslek, spor dallarıyla ilgili kavramları karşılayan sözcükler terim anlamlıdır. Kimi sözcükler temel anlamlarıyla kimileriyse yan anlamlarıyla terimdir.
Örnekler:
UYARI: Terim anlamlı sözcükler, farklı bir anlam kazanarak cümlede terim olmaktan çıkabilirler.
]]>
Temel anlamıyla bağlantılı olarak zamanla ortaya çıkan değişik anlamlara yan anlam denir. Sözcüğün gerçek anlamının dışında, ancak gerçek anlamıyla az çok yakınlık taşıyan yeni anlamlar kazanması yan anlamı oluşturur. Bir sözcüğün yan anlam kazanmasında genellikle yakıştırma ve benzerlik ilgisi etkili olmaktadır. Kendi adı olmayan ya da adı olduğu hâlde bilinmeyen varlıklar çeşitli özellikleri nedeniyle uygun olan kelimelerle adlandırılır. Buna yakıştırmaca anlam da denir. Uçağın kanadı, masanın gözü, ayakkabının burnu vb.
Meselâ “göz” dendiğinde akla ilk gelen, kelimenin temel anlamı olan organ adıdır. Ama “iğnenin gözü”, “çantanın gözü”, masanın gözü” tamlamalarındaki anlamlar benzetme yoluyla kazandırılmış yeni anlamlardır. Buna yan anlam denir.
Meselâ, “düşmek” kelimesi “Meyveler tek tek yere düştü” cümlesinde temel anlamda; “Çocuğun pantolonu düşüyordu”, “Bu yılın ilk karı düştü” ve “Kavakların gölgesi yola düştü” cümlelerinde yan anlamdadır.
Beşiktaş sırtlarına ağaç dikiyorlar.
Gülün tomurcukları sabahleyin patlamış.
Uçağın kanadı havada parçalanmış.
Başı kırık bir çiviyi sökmeye uğraşıyor.
Bu dalda başarılı olabileceğimi sanıyorum.
Köprünün ayağına bomba koymuşlar.
Şişeyi boğazına kadar doldurdu.
Kapının kolunu kırınca babamdan azar işittim.
Benim yetiştirdiğim öğrenciler daha başarılı.
Yokuşun başına kadar koştuk.
]]>1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “katılmak” kelimesi, “Bu görüşe katılmam.” cümlesindeki anlamıyla kullanılmıştır ? ÖSS -1986
A) Onların bu anlamsız tartışmalarına katılmamaya çalışıyordu .
B)Arkadaşlarının oyunlarına katılmıyor, onları uzaktan seyretmekle yetiniyordu.
C) Onun da aralarına katılması için gösterdikleri çaba boşa gitti.
D) Caddedeki kalabalığa katılınca sıkıntılarını unutuverdi.
E) Arkadaşlarının verdiği karara katılmak için uzun uzun düşündü.
2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “merak” kelimesi, ötekilerden farklı anlamda kullanılmıştır ? ÖSS-1986
A) Ona bu resim yapma merakı nereden geldi, bilmiyorum .
B) Onun bu acayip hareketleri benim de merakımı uyandırdı .
C) Şimdi de bir pul biriktirme merakı başladı .
D) Onun bu şapka giyme merakı, çoğu zaman alay konusu oluyor .
E) Polis romanlarına karşı ondaki bu merak, yeni sayılmaz .
3. “Çekmek” kelimesi , aşağıdaki cümlelerin hangisinde “ Dörde bölünebilen yıllarda şubat ayı 29 gün çeker.” cümlesindeki anla-anlamıyla kullanılmıştır ? ÖSS-1986
A) Otomobile binince şoföre “Doğru istasyona çek !” diye emir verdi.
B) Eskiden şehirlerarası otobüsleri “Yeni garajlar” denen yere çekerlerdi .
C) Ankara – Adana yolu trenle on iki, otobüsle sekiz saat çekiyormuş .
D) Bu gezinin tüm masraflarını çalıştığı şirket çekecekmiş .
E) Bütün yıl dağdan kuru odun çekiyormuş .
4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “düşmek” kelimesi, “ İş bölümünde ona, sadece sınıfın düzenini sağlamak düştü.” cümlesindeki anlamıyla kullanılmıştır ? ÖSS -1986
A) Kiracısıyla tartışması sonucu mahkemeye düşmüş .
B) Geçen yıla oranla fiyatlar bu yıl biraz düştü .
C) Çok iyi bir sınıf; iyi ki çocuğunuz oraya düşmüş .
D) Toplumun sorunlarını yansıtmak romancıya düşer .
E) Mirastan ona da büyük bir pay düştü.
5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “anlamak” kelimesi, “bir şey üzerinde bilgisi olmak” anlamında kullanılmıştır? ÖSS-1986
A) Başka işler elinden gelirdi ama elektrikten hiç anlamazdı.
B) Kulak verseydin, öğretmenin ne demek istediğini anlardın .
C) Bu söylediklerinizden doğrusu hiçbir şey anlamadım .
D) Bakışından bana kırgın olduğunu hemen anlamıştım .
E) Belli etmek istemedi ama sanırım hatasını anladı .
6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “açmak” kelimesi , “Yeni bir iş yeri açmak için tüm hazırlıkları tamamlamış.” cümlesindeki anlamıyla kullanılmıştır ? ÖSS-1986
A) Televizyonu açmak için en son düğmeye basacaksınız .
B) Sergi açmak için büyük ve aydınlık bir salon istiyormuş.
C) Lavabonun tıkanan borusunu açmak için gerekli pompayı bulamamış .
D) Kardan kapanan İstanbul-Ankara yolunu açmak için hala çalışıyorlar .
E) Yeni bir sınav açmak için üç ay beklemek gerekecek .
7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “yarın” kelimesi, “İnsan yarını da düşünmek zorundadır.” cümlesindeki anlamıyla kullanılmıştır ? ÖSS-1987
A) Yarından sonra işin biter sanırım .
B) “Yarın gelirim .” demişse mutlaka gelir .
C) Yarın bir işim çıkıp çıkmayacağını bilemiyorum .
D) Yarının neler getireceğini kimse kestiremez .
E) Bugün boşum , ama yarın için söz veremem .
8. Aşağıdaki dizelerin hangisinde “büyümek” kelimesi “artmak, çoğalmak” anlamında kullanılmıştır ? ÖSS-1987
A) Büyüdü büyüdü gözleri yürek kadar
B) Büyür güzellikleri çocukların düşlerimde
C) Büyür çocuklar ellerinde anaların
D) Evvel küçük idi , şimdi büyümüş
E) Ekinler büyüdü , orağa geldi.
9. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde “çekmek” kelimesi “tükenmek” anlamında kullanılmıştır ? ÖSS-1987
A) Pilav , suyunu iyice çekmiş .
B) Bankadan bir miktar para çekti .
C) Ceketin astarı çekmiş .
D) Uyumak için yorganı başına çekti .
E) Balıkçı bütün gün kürek çekti .
10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “bağırmak” kelimesi ötekilerden farklı anlamda kullanılmıştır ? ÖYS-1987
A) Odanın camlarını açmış bağırarak şarkı söylüyordu .
B) Sokaktan geçen sebzeci : “ Taze domates …” diye bağırıyordu.
C) Balıkçılar , rüzgarın uğultusundan, ancak bağırarak anlaşa-biliyorlardı .
D) “Bunu nasıl yaparsın!” diye bağırarak çıkıp gitti .
E) Tren uzaklaşırken arkadaşına : “Yine görüşelim .” diye bağırdı.
11. “Süzülmek” kelimesi aşağıdaki cümlelerin hangisinde “akmak” anlamında kullanılmıştır ? ÖYS -1987
A) Gözlerinden yanaklarına yaşlar süzülüyordu .
B) Çocuk, kapı aralığından yavaşça içeriye süzüldü .
C) Sandal , durgun suda bir kuğu gibi süzülüyordu .
D) Hastalıktan zayıflamış, süzülmüştü
E) Uçurtma havalanmış, göklerde süzülüyordu .
12. Aşağıdakilerin hangisinde “nasıl” sözcüğü cümleye “zorunluluk” anlamı katmaktadır ? ÖSS-1988
A) Bütün bu olanlardan sonra ona nasıl inanabilirim ?
B) Bu şiddetli yağmurda oraya nasıl gidebildiniz ?
C) Bu işin nasıl olduğunu bir daha anlatır mısınız ?
D) Bugünlerde nasıl çalışıyor bilemezsiniz !
E) Söz verdiğin halde nasıl gitmezsin !
13. “Düşmek” sözcüğü aşağıdakilerden hangisinde “Bu iş sana düşer .” cümlesindeki anlamıyla kullanılmıştır ? ÖYS-1988
A) Ağaçların gölgesi yola düşüyordu .
B) Benim payıma çok az düştü
C) Masanın üstündeki kitaplar yere düştü .
D) Annesi gidince çocuğun bakımı halaya düştü .
E) Bugünlerde hava sıcaklığı sürekli olarak düşüyor .
14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “durmak” sözcüğü “var olmak” anlamında kullanılmıştır ? ÖYS-1992
A)Bunca sorun dururken, gereksiz işlerle uğraşıyorsunuz .
B) Konuşurken sık sık duruyor , notlarına bakıyordu .
C) Senin ayakta durduğunu uzun süre fark etmedim .
D) Bu konu üzerinde neden bu kadar durduğunu anlamadım .
E) Otobüs durunca eşyalarımızı alıp indik .
15. “Aile” sözcüğünün aşağıdaki açıklamalarından hangisi, birlikte verilen örnek cümleye uygun değildir ? ÖYS-1995
A) Erkeğin karısı ve çocukları: Ev tutunca ailemi de getireceğim .
B) Birlikte çalışan kimselerin tümü: Milli Eğitim ailesinin çalışkan bir üyesiydi .
C) Aynı soydan gelen kimseler zinciri: Damadımız, İzmirli eski bir ailenin çocuğudur .
D) Kişinin ana babası: Ailem kampa gitmeme izin vermiyordu .
E) Anne , baba ve çocuklardan oluşan topluluk : Ailesi ölünce bir daha evlenemedi .
16. Aşağıdakilerin hangisinde, “barınmak” sözcüğünün anlamıyla kullanımı birbirine uymamaktadır? ÖSS-2001
|
Anlam |
Kullanım |
|
| A) | Bir yerde yaşamak. yaşamını sürdürmek. | Burası, yılın her mevsiminde gemilerin barınabileceği bir yerdi. |
| B) | Çevresiyle uyumludirlik içinde yaşamak | Çalıştığı yerlerin hiçbirinde. barınamadı. |
| C) | Bir yerde etkili olmakgelişecek ortam bulmak | Çağdışı anlayışların burada barınamayacağını görmüştü. |
| D) | Doğa etkilerinden korunmasını sağlayacak bir yere sığınmak. | Soğuk havalarda barınmak için kendine kuytu bir yer arıyordu. |
| E) | Yerleşmek için uygun koşullar bularak oturmak | Koskoca kentte bir yer bulup barınamadılar. |
Edebiyat / Dil ve Anlatım Kaynak Site
CEVAPLAR
| 1.E | 7.D | 13. D |
| 2.B | 8.B | 14. A |
| 3.C | 9.A | 15.E |
| 4.D | 10.D | 16.A |
| 5.A | 11.A | |
| 6.B | 12.E |
]]>
1.Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “bırakmak” sözcüğü, “Uyukluyorum, arabacı da uyukluyor; sinekler bıraksa atlar da uyuyacak.” cümlesindeki anlamıyla kullanılmıştır? ÖSS -1981
A) Bıraksam akşama kadar sokakta oynayacak .
B) Bu araba bizi yolda bırakır.
C) Sigarayı bıraksam sağlığım düzelecek.
D) Kâr bıraksa işinden vazgeçer miydi hiç .
E) Kâğıdı masanın üzerine bıraksaydın, görebilirdim .
2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “göstermek” sözcüğü “kanıt göstererek inandırmak” anlamında kullanılmıştır ? ÖSS-1981
A) Size kardeşimin resmini göstermiş miydim?
B) Onun böyle düşünmediğini size göstereceğim.
C) Ona biraz matematik gösterir misiniz ?
D) Yazın, bana, makinenin nasıl kullanıldığını gösterecek.
E) Giyim kuşamı, onu olduğundan çok genç gösteriyor .
3. I. Tuttuğunuz yol , doğru bir yol değil .
II. Tartışmada onu tutmadığım için bana darılmış.
III.Bugün söyledikleri dünküleri tutmuyor .
IV. Öne sürdüğü görüşleri hiç kimse tutmadı .
V. Bu moda tutmadığından çabucak eskisine dönüldü.
“Tutmak” sözcüğü, yukarıdaki cümlelerin hangilerinde aynı anlamda kullanılmıştır ? ÖSS-1982
A) IV. ve V . B) I. ve III .
C) II .ve IV. D) I .ve II .
E) III . ve V.
4. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde “bulmak” eylemi, ötekilerden farklı anlamda kullanılmıştır ? ÖSS-1982
A) Kristof Kolomb, Amerika’yı buldu .
B) Thomas Edison , ampulü buldu.
C) Robert Kosch , kendi adıyla anılan basili buldu.
D) Roald Amundsen , Güney Kutbu’nu buldu.
E) Pierre Curie ve eşi, radyumu buldu.
5. “Doktor ,hastanın halinde telaş edecek bir şey olmadığını söyledi .” “Telaş” sözcüğü, aşağıdaki cümlelerden hangisinde bu cümledeki anlamıyla kullanılmıştır ? ÖSS-1982
A) Oğlunuz çalışmışsa nasıl olsa geçer, telaş etmeyiniz .
B) Bu kadar telaş edecek ne var, daha erken,
yetişebilirsin.
C) Uzaktan gördüm, etrafına bakmadan telaşla eczaneye girdi.
D) Biraz dikkatli olmak gerek; bu iş telaşa gelmez .
E) Onun telaşı, bizi de çabuk olmaya zorladı.
6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “çıkmak” sözcüğü, “ Bu tencerenin bakırı çıkmış, kalaylanması gerek.” cümlesindeki ile eş an lamda kullanılmıştır ? ÖYS-1982
A) Havalar ısındı; ekinler çıkmaya başlamış bile .
B)Yüzünde önce küçük bir sivilce çıktı, sonra da çıbana dönüştü.
C) Bugünlerde çok zayıfladı , adeta kemikleri çıktı .
D) En küçük çocuk akıllı çıktı da baba malını toparladı .
E) Sahneye önce rejisör çıktı onu yapıtın yazarı izledi .
7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “hazır” sözcüğü, “ Hazır araba ile gidiyorken bu paketi de götürüversin.” cümlesindeki ile eş anlamda kullanılmıştır ? ÖYS-1982
A) Hazır olunca bana haber ver , birlikte çıkalım .
B) Hazır elbise diye tutturdu ama denediklerinin hiçbiri uymadı .
C) Yemek hazır olana kadar konuşur, dertleşiriz .
D) Terzi provayı hazır edince telefon edecekmiş .
E) Hazır gelmişken öteki musluklara da bakıver .
8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “birleşmek” sözcüğü, “Hiçbir noktada birleşmeyen bu iki insan, çocuğun bu isteğini kabul etmeme noktasında anlaşmış bulunuyorlardı .” cümlesindeki ile eş anlamda kullanılmıştır ? ÖYS- 1982
A) Seninle köşede birleşir sonra birlikte gideriz .
B) Taşınma işinin ne ile yapılacağı konusunda birleştiler .
C) Bu iki yol köprüde birleşiyormuş .
D) İki ayrı maddenin birleşmesinden yeni bir madde elde edilir. E) Masaları birleştirip üstüne büyük bir örtü örttüler .
9. “Biraz daha bekleyemez misiniz?” “Daha” kelimesi, aşağıdaki kullanımlardan hangisinde bu cümledekiyle aynı anlamdadır ? ÖYS -1983
A) Gideli daha yarım saat bile olmadı .
B) Bundan daha uygun bir öneriniz yok muydu ?
C) Bunları daha kimse görmedi .
D) Anlatsana daha neler gördün ?
E) Sizce hangisi daha güzel; bu mu ,öteki mi ?
10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “bulmak” fiili , “Belki de bir ozan olarak geçirdiği yılları ilginç bulmamış.” cümlesindekiyle aynı anlamda kullanılmıştır ? ÖYS-1984
A) O kitapta, ozanın gerçek yaşam izlenimlerini taşıyan sadece iki şiir buldum .
B) Bu eserde, Tanzimat’tan Birinci Dünya Savaşı’na kadar yetişen üç kuşağı bir arada buluyoruz .
C) O klâsik soruyu bana da soruyorlar : “Yahya Kemal’in şiirlerini nasıl buluyorsunuz ?”
D)Ozan, kitabının sunu bölümünde, “Bazı şiirlerde savaş temasını bulacaksınız.”
E) Çoktan beri hiç görüşmemiş olduğumuz için konuşa konuşa akşamı bulduk .
11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “çalışmak” fiili, “Anneler, ne olursa olsun, çocuklarının isteklerini yerine getirmeye çalışırlar.”cümlesindekiyle aynı anlamda kullanılmıştır ? ÖYS-1984
A) Bugünkü toplantıya vaktinde gelmeye çalışacağım .
B) Bu projeyi yetiştirebilmek için gece gündüz çalıştım .
C) Bu akşam sadece matematik çalışacağım .
D) Buraya gelmeden önce İzmir’de çalışıyordum .
E) Kışın Cumartesi günleri de çalışır .
12.“Onların gelmesini nasıl özlem içinde beklerdik.”cümlesinde “nasıl” kelimesinin cümleye kattığı anlam, aşağıdakilerden hangisiyle özdeştir ? ÖYS-1984
A) Size nasıl bir kitap vereyim ?
B) İlk yıllar nasıl istekle çalışmışlardı ?
C) Bu acılı günlere nasıl dayandık ?
D) O dağ köyüne nasıl gidecektik ?
E) Bunu size nasıl anlatsam ?
13. “Kelimeler kullanımlarına göre anlam kazanır; sözgelimi ‘klâsik’ kelimesini, hem olumlu hem olumsuz anlamda kullanabiliriz …”
Buna göre aşağıdakilerin hangisinde “klâsik” kelimesi olumsuz anlamıyla kullanılmıştır ? ÖYS-1984
A) O, klâsik yazarların başında gelir .
B) Bu incelemede klâsik romanlara ağırlık vereceğiz.
C) Klâsik eserler her çağda yaşarlığını korur .
D) Yazınızda klâsik benzetmelere yer vermişsiniz .
E) Klâsik edebiyat büyük ölçüde kurallara yaslanır .
14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “iş” kelimesi, “davranış” anlamında kullanılmıştır ? ÖSS- 1985
A) Ona borç vermekle çok iyi bir iş yaptın doğrusu .
B) Şair , yazar ve öğretmen olarak işi oldukça ağır .
C) Ne tür bir iş aradığını anlayamadım .
D) Bankadaki işi uzun sürdüğü için gelememiş .
E) Bu bir zevk işi , herkes istediği gibi giyinir .
15. “Meydan” kelimesi aşağıdaki cümlelerin hangisinde “Meydanda kimseleri göremeyince yanlış bir eve girdiğimi sandım.” cümlesindekiyle aynı anlamda kullanılmıştır ? ÖSS-1985
A) Bu ilanı köy meydanına , herkesin görebileceği bir yere asmalısınız .
B) Müdür binaya girer girmez bütün öğrenciler kaçıştı , meydanda tek kişi bile kalmadı.
C) Arabaların , yanımızdaki meydana park etmesi yasaklanmış .
D) Artık yaşlandığını düşünerek güreşten vazgeçmiş, meydanı gençlere bırakmayı uygun bulmuş.
E) Cumhuriyet Bayramı töreni bu yıl okulun karşısındaki meydanda yapılacakmış.
16. “Yazmak” kelimesi aşağıdakilerden hangisinde “Yaşına göre, basit ama çok güzel şiirler yazıyormuş.” cümlesindekiyle aynı anlamda kullanılmıştır ? ÖYS-1985
A) Emekli olduktan sonra anılarını yazacakmış diyorlar .
B) Kader onun yazısını böyle yazmış .
C) Elektrik sayacı bu ay çok yazmış , bozuk galiba .
D) Okulda, folklor kurslarına yazmışlar ama gitmek istemiyor .
E) Kırmızı ışıkta geçtiği için bin lira ceza yazmışlar .
17. Aşağıdaki dizelerin hangisinde “gün” kelimesi, ötekilerden farklı anlamda kullanılmıştır? ÖSS -1986
A) Dağ taş deme, gün batmadan ilerle
B) Bir gün aslına dönecek bu ten
C) Gün doğmayabilir bir daha
D) Ne doğan güne hükmüm geçer
E) Gün eğildi yine dağlara doğru
CEVAPLAR
| 1.A | 7.E | 13.D |
| 2.B | 8.B | 14.A |
| 3.C | 9.D | 15.B |
| 4.B | 10.C | 16.A |
| 5.A | 11.A | 17.C |
| 6.C | 12.B |
]]>