Warning: Use of undefined constant ‘WP_MEMORY_LIMIT’ - assumed '‘WP_MEMORY_LIMIT’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Use of undefined constant ’64m’ - assumed '’64m’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/dersimi3/public_html/wp-config.php:100) in /home/dersimi3/public_html/wp-includes/feed-rss2.php on line 8
Tanzimat Edebiyatı – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org Türk Dili ve Edebiyatı Dersi Kaynak Sitesi. Online Sınavlar Çıkmış Sorular Sınıf Konuları Fri, 30 Apr 2021 18:48:37 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.7.4 https://dersimizedebiyat.org/wp-content/uploads/2018/11/cropped-icon-32x32.png Tanzimat Edebiyatı – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org 32 32 Tanzimat Edebiyatı İlkler Eşleştirme Etkinliği https://dersimizedebiyat.org/tanzimat-edebiyati-ilkler-eslestirme-etkinligi.html Mon, 04 Jan 2021 20:59:39 +0000 https://dersimizedebiyat.org/?p=125687 Tanzimat Edebiyatı’ndaki İlkler Eşleştirme Etkinliği (Eğlenceli Edebiyat)

Tanzimat Edebiyatı ile ilgili yazılmış ilkler ile ilgili bir eşleştirme oyunu sunuyoruz. Bu oyunu oynayarak daha etkili öğreneceksiniz ve eğleneceksiniz.Unutmayın  eğlenerek öğrenmek her zaman kalıcı olandır. (Etkinliği daha iyi görebilmek için başlattıktan sonra tam ekran yapınız.)

]]>
Tanzimat Edebiyatı Doğru – Yanlış Soruları https://dersimizedebiyat.org/tanzimat-edebiyati-dogru-yanlis-sorulari.html Wed, 15 Jan 2020 20:39:19 +0000 https://dersimizedebiyat.org/?p=122234 Tanzimat Edebiyatı Doğru – Yanlış Soruları

1.Yenileşme hareketlerinin temelinde, savaş alanlarından başlayarak Osmanlı’nın Batı karşısında uğradığı ye­nilgiler yatmaktadır. ( )

2. Osmanlı Devleti’nde yenileşme hareketleri, halkın isteği ve baskısı sonucunda başlamıştır. ( )

3. XIX. yüzyılda, eski İstanbul (surlar içindeki İstanbul) hayatıyla Beyoğlu çevresinde sürdürülen yaşama biçimi farklıydı; surlar içindeki İstanbul, geleneksel Türk yaşam tarzını sürdürürken gayrimüslimlerin ikamet ettiği Be­yoğlu çevresindeki halk, Batı’dan gelen yeniliklerin yansıtıldığı bir yaşam sürdürmekteydi. ( )

4. Namık Kemal‘in; Ziya Paşa‘nın “Harabat” adlı eserinde divan şiirini yüceltmesi üzerine yazdığı “Tahrib-i Ha­rabat” ve “Takib” adlı eserleri edebiyatımızdaki ilk tiyatro eserleridir. ( )

5. Tanzimat’tan sonra öğrenim için Avrupa’ya gönderilen gençler, burada edebiyat çevrelerine girmiş; Batılıların edebiyat türlerini tanımış ve bu türleri edebiyatımıza taşımışlardır. ( )

6.Tanzimat Döneminde Batı edebiyatı demek, İtalyan edebiyatı demektir.                                                    (  )

7. Ziya Paşa; Hürriyet gazetesinde çıkan “Harabat” adlı makalesinde, divan edebiyatını millî bir edebiyat olma­makla suçlayarak modern Türk edebiyatının ancak halk edebiyatına bağlanmakla kurulabileceğini savunmuş­tur. ( )

8.Tanzimat Döneminde, hece ölçüsüne ilgi biraz artmışsa da aruz ölçüsü eski hâkimiyetini devam ettirmiş; di­van şiirinin nazım şekilleri ve sanatları tamamen terk edilememiştir.                                                          (  )

9.Tanzimat Fermanı’nın ilan edilmesiyle (1839) Tanzimat edebiyatı da başlamıştır.                                       (  )

10.Öğrenimini Fransa’da yapan ve Fransız edebiyatını tanıma imkânı bulan Şinasi, Fransız şairlerinden manzum olarak yaptığı ilk tercümeleri “Tercüme-i Manzume” adlı küçük kitapta yayımlamıştır. (  )

 

CEVAPLAR

1.D 2. Y 3. D     4. Y     5. D     6. Y     7. Y     8. D     9. Y     10. D

 

]]>
Tanzimat ve Servetifünun Hikayesinin Özellikleri (Karşılaştırılması) https://dersimizedebiyat.org/tanzimat-ve-servetifunun-hikayesinin-ozellikleri-karsilastirilmasi.html Fri, 10 Jan 2020 19:28:15 +0000 https://dersimizedebiyat.org/?p=122180

TANZİMAT VE SERVETİFÜNUN HİKÂYESİNİN ÖZELLİKLERİ

TANZİMAT DÖNEMİ HİKÂYESİNİN ÖZELLİKLERİ SERVETİFÜNUN DÖNEMİ HİKÂYESİNİN ÖZELLİKLERİ “Toplum için sanat” anlayışına bağlı olarak sosyal yarar amaçlanmıştır. Evlilik, esaret, batıl inançlar, töre, yanlış Batılılaşma gibi temalar işlenmiştir. “Sanat için sanat” anlayışına bağlı kalınmış ve halka seslenmek dü­şünülmemiştir. Bu dönem hikayecileri aşk, kadın, evlilik, tabiat, yalnızlık, ümitsizlik, karamsarlık gibi bireysel temaları işlemişlerdir. Dil şiire göre daha sadedir. Cümleler kısa, anlaşılır özel­lik taşımış ve konuşma diline yaklaştırılmıştır. Konuşma dilinden tamamen uzaklaşılmış, Arapça ve Farsça dil kurallarına geniş ölçüde yer verilmiştir. 0 zamana kadar edebiyatımızda kullanılmayan bazı kavramlar Fransız edebiyatından esinlenerek Türkçeye aktarılmıştır. Bu kavramlar, Farsçanın kurallarına göre tam­lama ve birleşik sıfat yapılarak kullanılmıştır. Sanatçılar, Fransız edebiyatından etkilenmiş olsalar bile Doğu hikâye geleneğinden (Meddah hikâyelerinin etkisi ve tekniği görülür.) tam olarak kurtulamamışlardır. Geleneksel hikâye tarzı bırakılmış, Batılı tarzda hikâyeler yazılmıştır. Roman ve öykülerde, mekân genelde İstanbul’dur ve kahramanlar İstanbul’un aydın çevrelerinden seçilmiştir. Olaylar genelde İstanbul’da geçer (II. Abdülhamit Devrinde gezi öz­gürlüğü olmadığından sanatçılar, İstanbul dışındaki yerleri yeterince tanıyamamışlardır.). Romantizmden etkilenen Ahmet Mithat Efendi, Namık Kemal, Şemsettin Sami gibi yazarların eserlerinde rast­lantılara çok yer verilmiş; bireyi eğitme, toplumu düzelt­me amacı güdülmüştür. Hikâyenin akışı kesilerek okuyu­cuya bilgiler aktarılmıştır. Realizm ve natüralizmin etkisi görülmüştür. Bu akımların bir sonucu olarak hayatta görülen ve görülme olanağı olan olay ve kişiler anlatıl­mıştır. Teknik kuvvetlenmiş, gereksiz tasvirler yapılarak ya da gerek­siz bilgiler verilerek hikâyenin akışı kesilmemiştir. Yazar eserde kendi kişiliğini gizlememiş, olaylara müda­hale etmiştir. Yazar eserde kendi kişiliğini gizlemiştir. Olaylar, yazarın gözüy­le değil; eser kişilerinin bakış açısıyla anlatılmıştır.

 

]]>
Tanzimat ile Servetifünun Edebiyatlarını Hazırlayan Sebepler https://dersimizedebiyat.org/tanzimat-ile-servetifunun-edebiyatlarini-hazirlayan-sebepler.html Tue, 24 Dec 2019 20:13:36 +0000 https://dersimizedebiyat.org/?p=122071 TANZİMAT VE SERVETÎFÜNUN EDEBİYATLARINI HAZIRLAYAN SEBEPLER

TANZİMAT EDEBİYATI

XVIII. yüzyıldan itibaren Osmanlı Devleti; askerî, siyasi, ekonomik, eğitim vb. Batı karşısında zayıf düşmüştür. Özellikle askerî alandaki başarısızlıklar, Osmanlı Devleti’ni ekonomik olarak da çok güç durumda bırakmıştır. Bu koşullar, Osmanlı Devleti’nin Batı dünyasına uyum sağla­yabilmesi için her alanda yenileşme hamlesi başlatmasını zorunlu kılmıştır. Askerî alanda başlayan yenileşme hare­ketleri zamanla farklı alanlarda da kendini göstermeye başlamıştır.

Tanzimat edebiyatını hazırlayan sebeplerin başında Os­manlı Devleti’nin modern dünyaya uymak adına yaptığı ıslahatlar gelmektedir. Osmanlı Devleti; Batı’yı tanımak amacıyla Fransa’ya eğitim için öğrenci göndermeye baş­lamıştır. Batı kültürünü öğrenen bu aydınların önderliğin­de önce “Tanzimat Fermanı” ilan edilmiş ve ardından Batı’ya giden bu ilk öğrencilerden biri olan Şinasi tarafından Tanzimat edebiyatı başlatılmıştır. 

SERVETİFÜNUN EDEBİYATI

Servetifünun edebiyatını hazırlayan nedenlerin başında, Tanzimat edebiyatıyla başlayan “eski – yeni” tartışmaların­da; Recaizade Mahmut Ekrem‘in, yeniyi savunanları bir araya getirme düşüncesi yatmaktadır. Batılı kültür ve ya­şayışı benimseyen sanatçılar, Recaizade’nin bu yönlen­dirmesine bağlı olarak Servetifünun dergisi etrafında bir araya gelmişlerdir.

Tanzimat Dönemi sanatçılarının edebî bir grup oluşturma­ları ve bu şekilde isimlendirmeleri kendilerine değil, edebi­yat tarihçilerine ait bir adlandırmadır. Servetifünun sanat­çıları ise bilinçli olarak bir araya gelmiş ve edebî bir cephe oluşturmuşlardır.

Tanzimat Döneminde yenileşme süreci devlet eliyle baş­lamış ve bu dönem sanatçıları – Tanzimat’ın son dönemi hariç – genelde büyük bir baskı görmemişlerdir. Servetifü­nun edebiyatının doğmasında, sanatçılarının yaşama ba­kış ve sanat anlayışlarının oluşmasında dönemin olumsuz etkisi olmuştur. II. Abdülhamit’in padişah olduğu bu dö­nemde, Batılı devletlerin Osmanlı’yı parçalama emelleri iyice güç kazanmıştır. II. Abdülhamit, devletin bütünlüğünü koruma adına baskıcı bir politika uygulamıştır. İstibdat Dönemi; bu sanatçıların sanat anlayışları bakımından Tanzimatçılardan ayrılmalarına, bireysel bir edebiyat oluş­turmalarına neden olmuştur.

]]>
Tanzimat Dönemi Tiyatrolarının Genel Özellikleri Nelerdir? https://dersimizedebiyat.org/tanzimat-donemi-tiyatrolarinin-genel-ozellikleri-nelerdir.html Sat, 21 Dec 2019 18:54:11 +0000 https://dersimizedebiyat.org/?p=122058 TANZİMAT DÖNEMİ TİYATROLARININ ÖZELLİKLERİ

  • Bu dönemde yazılan tiyatro eserlerinden bir kısmı, yazarlarının ilk kalem denemeleridir ve yazarlar bir daha bu tü­re dönmemişlerdir ancak işledikleri konu bakımından bu oyunlar, başta Namık Kemal‘inkiler olmak üzere, düşün­celerin geniş bir kitleye yayılmasını sağlamıştır.
  • Okuma yazma oranının çok düşük olduğu bir toplumda, bir eseri sahnede göstermek, halkı eğitmek açısından çok önemlidir. Ayrıca seyretmek, okumaktan daha etkili olduğundan Tanzimat aydınları; halkı eğlendirerek eğitmek, sosyal problemler çevresinde kamuoyu oluşturmak, edebî dilin sadeleşmesine hizmet etmek gibi düşüncelerle ti­yatrodan yararlanmışlardır.

Oyunlarda işlenen belli başlı konular şunlardır:

  1. Sosyal konular: Osmanlı Devleti içinde yaşayan bütün kavimlerin mensupları bu konular içinde işlenmiştir (ge­nelde Namık Kemal’in oyunlarında).
  • Vatan savunmasının kutsallığı önemli konulardandır (Vatan Yahut Silistre).
  • Evlilik konusu, birbirlerine kavuşamayan sevgililer, konu olarak işlenmiştir.
  • Gençlerin hayata hazırlıklı olarak yetiştirilmelerinin önemi konu edilmiştir.
  • Kızların okutulması gerektiği vurgulanmıştır.
  • Batıl inanışlar ve bazı gelenekler alaya alınmıştır.
  1. Konusunu tarihten alan eserler: Bu tür eserlerde, günün konularının işlenmesi ve bunlara tarihten örnekler getirilmesi esastır (Celalettin Harzemşah, Tarık). Tarihî olayların bir kısmı “Şehnameden alınmıştır.
  2. Konusunu halk hikâyelerinden (Kerem ile Aslı, Leyla ile Mecnun) ve masallardan alan oyunlar: (Afife Anjelik, Pâkdâmen, Sözde Sebat, İkbal).
  3. Siyasi amaçlı oyunlar: (Namık Kemal ve Abdülhak Hamit Tarhan’ın eserleri)

Tanzimat Dönemi sanatçıları tarafından tiyatro (özellikle Namık Kemal, Ahmet Mithat Efendi tarafından) eğitim ara­cı olarak görülmüştür.

Tanzimat Döneminde İlk Tiyatro Örnekleri Nelerdir? ]]>
Tanzimat Döneminde İlk Tiyatro Örnekleri Nelerdir? https://dersimizedebiyat.org/tanzimat-doneminde-ilk-tiyatro-ornekleri-nelerdir.html Sat, 21 Dec 2019 18:40:39 +0000 https://dersimizedebiyat.org/?p=122056 TANZİMAT DÖNEMİNDE İLK TİYATRO ÖRNEKLERİ

  • Metne dayalı ilk tiyatro eseri Şinasi’nin “Şair Evlenmesi” adlı komedisidir. Fransa’da bulundukları yıllarda tiyat­ro sanatını tanıyan ve tiyatronun etki gücünü gören Tanzimat sanatçıları bu türü ülkeye taşımanın gerekliliğine inanmışlardır. Şinasi, orta oyunu tiplerinden de yararlanarak ilk yerli tiyatro sayılan Şair Evlenmesi‘ni (1860) yazmış; bir töre komedisi olan bu eserinde görmeden evlenmenin (görücü usulü) mahzurlarını anlatmıştır.
  • Tanzimat Dönemi edebiyatının en verimli tiyatro yazarından biri Namık Kemal’dir. Vatan ve kahramanlık tema­larının güçlü bir dille işlendiği “Vatan yahut Silistre (1873)” oyunu, uzun zaman aşılamayacak bir sahne ve seyirci rekoru kırmıştır. Tarihî bir tiyatro olan “Delalettin Harzemşah (1875)”, birer aşk dramı olan “Zavallı Ço­cuk (1873)”, “Akif Bey (1874)”, “Gülnihal (1875)” ve yazarın ölümünden çok sonra yayımlanan “Kara Bela (1910)” ile Namık Kemal’in bütün tiyatroları, onun yazı hayatının birkaç yılı içine sıkışmış eserlerdir. Aşk dram­ları da dâhil olmak üzere bütün tiyatrolarının ortak özelliği “vatanseverlik, fedakârlık, ahlak” gibi büyük insani değerlerin aşk duygusuyla çatışması ve üstünlüğüdür. Namık Kemal’in tiyatroları bu yönüyle klasik Fransız ti­yatrolarını düşündürdüğü gibi, kahramanlarının aşırı duygusallık ifade eden diyalogları da romantizmden kay­naklanmaktadır.
  • Ahmet Mithat Efendi de yayımlanmış yedi tiyatrosuyla önemli oyun yazarları arasındadır. Başta romanları ol­mak üzere tiyatrolarında da topluma faydalı olmayı, eğlendirerek öğretmeyi hedef alan Ahmet Mithat “Ey­vah (1871)” adlı oyununda iki kadınla evli olan erkeğin psikolojik bölünmesini dramatize ederek çok eşliliği eleştirir. “Açıkbaş (1874)”, alafranga yaşamaya özentili bir ihtiyarın kendisinden çok genç bir kızla evlenmesi­ni eleştiren bir komedidir…
  • Recaizade Mahmut Ekrem’in tiyatro ile ilgili çalışmaları Namık Kemal’den de önce başlar. Ancak, o bu oyun­larında, şiirlerinde olduğundan daha da başarısız kalmıştır. “Afife Anjelik (1869)” ve “Vuslat yahut Süreksiz Sevinç (1875)” basit birer romantik aşk dramıdır. “Çok Bilen Çok Yanılır (1916, yazılışı 1875)” ise konusu halk hikâyelerinden çıkarılmış bir töre komedisidir.
  • Bütün Tanzimat Döneminin eser sayısı bakımından en verimli yazarı Abdülhak Hamit Tarhan’dır. Basılmamış iki tiyatrosuyla birlikte 25 oyunu olan Hamit’in bu eserlerinin hemen hepsi trajedi türüne girer. Tiyatrolarından bazıları tamamen manzum, bazıları mensur, bir kısmı da nazım-nesir karışıktır. İlk yayımladığı üç tiyatrosu, “Macera-yı Aşk (1873)”, “Sabr ü Sebat (1875)” ve “İçli Kız (1875)” kendi döneminin duygusal dramlarının etkisiyle yazılmıştır. Oyun metni ve tiyatro tekniği açısından eleştirilere uğramış olan, genelde sahneye aktarıl­ması mümkün olmayan (oynanmak için değil okunmak için yazılan) ve oldukça ağır ve külfetli bir dil kullan­dığı eserleri, bu kusurlarının dışında Türk tiyatro edebiyatına epey de zenginlik kazandırmıştır.
  • Bir devlet adamı, diplomat ve yazar olan Ahmet Vefik Paşa, Moliere’den yaptığı çevirilerle tanınmıştır. Victor Hugo ve Voltaire’in eserlerini tercüme ettirmiş, Bursa valisiyken yaptırdığı tiyatro binasında, kendi çevirdiği ve uyarladığı piyesleri oynatmış; halka tiyatro zevkini aşılamaya çalışmıştır. Bunun için Ahmet Vefik Paşa, Türk ti­yatrosunun kurucusu sayılmaktadır.
  • Ali Bey; İstanbul’da doğmuş, küçük yaşta Fransızcayı öğrenmiş ve çeşitli devlet hizmetlerinde bulunmuş, en son Duyun-u Umumiye İdaresi’nde müfettiş ve direktör olmuştur. Ölünceye kadar aynı görevde kalmış, bu ne­denle “Direktör” lakabıyla anılmıştır. Mizah alanındaki yeteneğiyle Tanzimat’tan sonraki Türk tiyatrosunun ge­lişmesinde katkısı olmuştur. Onun, Teodor Kasap tarafından çıkarılan ve Tanzimat sonrası dönemin ilk mizah mecmuası sayılan “Diyojen“de yayımlanan yazıları, mizah edebiyatının o dönemdeki en güzel örneklerinden­dir. Gedikpaşa’da kurulan “Osmanlı Tiyatrosunda, Namık Kemal ve Güllü Agop ile görev alarak Türk tiyatro­sunun gelişmesine katkı sağlamıştır. Ahmet Vefik Paşa‘nın izinden giden Âli Bey; Moliere’den, “Ayyar Hamza” piyesini ve “Letafet” operetini uyarlamıştır. Âli Bey, Ahmet Vefik Paşa‘dan farklı olarak halk söyleyişlerine yaklaşmış, deyimlerden yararlanmıştır.
Tanzimat Dönemi Tiyatrolarının Genel Özellikleri Nelerdir? ]]>
Geleneksel Türk Tiyatrosu ile Modern Tiyatronun Farkları Nelerdir? https://dersimizedebiyat.org/geleneksel-turk-tiyatrosu-ile-modern-tiyatronun-farklari-nelerdir.html Sat, 21 Dec 2019 18:32:05 +0000 https://dersimizedebiyat.org/?p=122054

GELENEKSEL TÜRK TİYATROSU (KARAGÖZ, ORTA OYUNU VE MEDDAH)

İLE MODERN TİYATRONUN FARKLARI

GELENEKSEL TÜRK TİYATROSU MODERN TÜRK TİYATROSU Meddah, orta oyunu, karagöz gibi geleneksel Türk tiyatrosu türlerinde sadece güldürü ögesi kullanılır amaç güldürmektir. İzleyiciye ya da okura farklı duygular yaşatmak, halkı güldürerek eğitmek amaçlanır. Belli temalar, şive taklitlerine ve yanlış anlamalara bağlı olarak işlenir. Şive taklitleri ve yanlış anlamalar, kullanılabilir an­cak tiyatro çok yönlüdür; insanın duygularını tahlil eder, toplumun sorunlarını tasvir eder, gele­neklerin olumsuz yönlerini dile getirir vb. Batıya ait edebî akımların etkisi görülmez, belli ko­nular kalıplaşmış davranışlarla ortaya konur Batı’ya ait edebî akımlardan etkilenilmiştir Kahramanlar genelde “tip” özelliği taşır. “Tiplere de yer verilmekle birlikte kahramanlar ge­nelde “karakter” özelliği taşır. Yazılı metin yoktur, sözlü geleneğe bağlı olarak oluşturulur. Yazılı bir metne bağlı olarak oluşturulur Batılı anlamada tiyatro binası sahne, dekor, kostüm gibi özellikler yoktur. Tiyatro binaları kurulmuş sahne, dekor, kostüm gibi özelliklere, o günün koşullarına göre yer verilmiştir. Olay örgüsünde ayrıntıya çok yer verilmez. Olay örgüsünde ayrıntılara yer verilir. ]]>
Nabizade Nazım Kimdir, Hayatı, Biyografisi, Eserleri, Özellikleri, Edebi Kişiliği… https://dersimizedebiyat.org/nabizade-nazim-kimdir-hayati-biyografisi-eserleri-ozellikleri-edebi-kisiligi.html Sat, 21 Dec 2019 18:21:00 +0000 https://dersimizedebiyat.org/?p=122052 Nabizade Nazım Kimdir, Hayatı, Biyografisi, Eserleri, Özellikleri, Edebi Kişiliği…

  • İstanbul’da doğan Nabizade Nazım; Mühendishane-i Berrî-i Hümayun İdadisi’nde (topçu subayı yetiştiren okul) okumuş ve kurmay yüzbaşı olarak haya­ta atılmıştır. Askerî öğretmenlik yapmış, iki yıl Suriye’de bulunmuş ve İstanbul’a döndükten sonra genç yaşında kemik vereminden ölmüştür.
  • Edebî çevrede önce şiir denemeleriyle adını duyuran Nabizade; genelde hikâ­ye ve roman türünde eserler vermiş, genç yaşta yaşamını yitirmesine karşın bu türlerin gelişmesinde önemli katkıları olmuş bir sanatçıdır.
  • Avrupa’da geniş yankılar uyandıran realizm ve natüralizm akımlarını tanımış ve Türk okuruna benimsetmek için “Karabibik” adlı romanının (Karabibik, bazı kaynaklarda uzun hikâye olarak geçmektedir.) “Mukaddime (ön söz)”sinde bu akımları tanıtmıştır.
  • Edebiyatımızda köy yaşamını işleyen ilk roman olarak bilinen “Karabibik”, realizm ve natüralizm akımları­nın özelliklerini taşıması bakımından da önemlidir.
  • Nabizade‘nin diğer önemli eseri “Zehra”; gözlemlere yer verilmesi, psikolojik unsurlar (Kıskançlıkla ilgili çözüm­lemeler yapılmış.) üzerinde durulması yönüyle önemlidir.

ESERLERİ

Karabibik (İlk köy romanı)

Zehra (Roman)

Yadigârlarım (Hikâye)

Hâlâ Güzel (Hikâye)

Esatir (Mitolojik eser)

Heves Ettim (Manzume)

]]>
Sami Paşazade Sezai Kimdir, Hayatı, Biyografisi, Eserleri, Özellikleri, Edebi Kişiliği… https://dersimizedebiyat.org/sami-pasazade-sezai-kimdir-hayati-biyografisi-eserleri-ozellikleri-edebi-kisiligi.html Sat, 21 Dec 2019 18:05:27 +0000 https://dersimizedebiyat.org/?p=122050 Sami Paşazade Sezai Kimdir, Hayatı, Biyografisi, Eserleri, Özellikleri, Edebi Kişiliği…

  • Tanınmış devlet adamı Sami Paşa’nın oğlu olan Sami Paşazade Sezai, 1860 yılında İstanbul’da doğmuş, özel ders alarak yetişmiş; Arapça, Farsça ve Fransızca öğren­miştir. Kısa bir memurluktan sonra Londra elçiliği ikinci kâtipliğinde çalışmış, Abdülhamit’in istibdat yıllarında Paris’e kaçmıştır. Meşrutiyetin ilanı üzerine İstanbul’a dönmüş ve Madrit elçisi olmuş ve 1936’da İstanbul’da ölmüştür.
  • Sami Paşazade Sezai; hikâye, roman ve makale türünde eserler vermiştir. Hikâye­lerinde doğa güzellikleri ve insan, uyum içerisinde verilmiştir.
  • Sami Paşazade Sezai; Tanzimat Döneminin konak hayatının yetiştirdiği kültürlü bir aydın tipidir. O; kalemini, edebî zevk için kullanmıştır. Doğu ve Batı kültürünü özümseyen Sezai, bunu eserlerine yansıtmıştır. Tek roma­nı olan “Sergüzeşt”le bu özelliklerini yansıtmıştır. Romanın asıl konusu olan “kölelik”, Osmanlı sosyal hayatı­nın bir gerçeğidir. Sezai; konak hayatı içinde bu sosyal sorunu eleştirirken Batılı yaşam biçimini de gelenekle­ri rencide etmeden romana yerleştirmiştir.
  • Sergüzeşt“; Sezai’nin adını edebiyatımızda kalıcı kılan romanıdır. Roman; temasıyla, yarattığı “Dilber” tipiyle ve romantizmden realizme geçişi örnekleyen üslubuyla edebiyatımızda ayrı bir yere sahiptir.
  • Sezai; Ahmet Mithat Efendi‘nin başlatmış olduğu (yeterince sistemli olmayan) hikâye türünü şuurlu bir şekilde işlemiştir. “Küçük Şeyler” ve “Rumuzu’l Edeb”de bir araya getirdiği bu denemeleri, sonraki kuşaklar için de örnek oluşturmuştur.

ESERLERİ

Sergüzeşt (Roman)

Küçük Şeyler (Hikâye)

Rumuzu’l Edeb (Hikâye, hatıra ve makaleler)

İclâl (Hikâye ve değişik yazıları) 

]]>
Şemsettin Sami Kimdir, Hayatı, Biyografisi, Eserleri, Özellikleri, Edebi Kişiliği… https://dersimizedebiyat.org/semsettin-sami-kimdir-hayati-biyografisi-eserleri-ozellikleri-edebi-kisiligi.html Sat, 21 Dec 2019 17:55:37 +0000 https://dersimizedebiyat.org/?p=122048 Şemsettin Sami Kimdir, Hayatı, Biyografisi, Eserleri, Özellikleri, Edebi Kişiliği…

  • Şemsettin Sami, Tanzimat Döneminde kendi gayretleriyle yetişen çok yönlü bir sanatçıdır. Yazı hayatına gazeteci olarak atılmış, çevirileri ile dikkatleri üzerinde toplamış, roman ve tiyatro denemeleri ile tanınmıştır ancak bunların ötesinde sözlük, ansiklopedi ve dil üzerindeki çalışmala­rı ile Türk kültürüne önemli katkılar sağlamıştır.
  • Edebiyatımızda ilk yerli roman olarak kabul edilen “Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat”ı yazmıştır. Bu eser, edebiyatımızda ilk roman denemesi oldu­ğundan teknik olarak zayıftır.
  • Şemsettin Sami’nin Türk diline ve kültürüne en büyük katkısı sözlük ve ansiklopedi çalışmaları ile olmuştur. Bu yolda ilk çalışmasını “Kamus-ı Fransevî” ile gerçekleştirmiştir. “Kamus-ı Türkî” onun en olgun eseridir. Şemset­tin Sami, bu eserde Türkçe sözcükleri, alfabetik düzen içinde vermiş ve Türk dilinin tarihî gelişimini incelemiştir.
  • Türk dilinin ve kültürünün temel eserleri üzerindeki çalışmaları çok önemlidir. Göktürk Yazıtları’nı ve Kutadgu Bilig’i Türkiye Türkçesine çeviren ilk kişidir.
  • Şemsettin Sami, çeviri ve tiyatro alanındaki çalışmalarıyla da edebiyatımızın yenileşmesine önemli katkılar sağlamıştır.

ESERLERİ

  1. Roman

Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat

  1. Tiyatro

Şeydi Yahya, Besa yahut Ahde Vefa

  1. Sözlük

Kamus-ı Türkî, Kamus-ı Fransevî

  1. Ansiklopedi

Kamussu’l A’lâm (Tarih, coğrafya ve meşhur kişiler ansiklopedisi) 

]]>