Anlatım Bozukluğu konularından olan Yanlış Anlamda Sözcük Kullanımı ile ilgili örnek cümleler ve cümlelerin doğru şekillerini sizler için sunuyoruz.
9 Ağustos 1980 yılında Ankara’nın küçük bir kasabasında doğmuşum.
9 Ağustos 1980 tarihinde Ankara’nın küçük bir kasabasında doğmuşum.
Yıldan yıla biriken borçlar ülkenin ekonomik yönden dışa bağımlılığını sağladı.
Yıldan yıla biriken borçlar ülkenin ekonomik yönden dışa bağımlılığa neden oldu.
Silahla tehdit edip adamın para dolu çantasını çalmışlar.
Silahla tehdit edip adamın para dolu çantasını almışlar.
Duvarın dışında duran çam ağacını oradan söküp yazlığın bahçesine ekti.
Duvarın dışında duran çam ağacını oradan söküp yazlığın bahçesine dikti.
Bulutlar büyük bir fırtınanın yaklaştığını müjdeliyordu.
Bulutlar büyük bir fırtınanın yaklaştığını haber veriyordu.
Saçları bir hayli büyüdüğü için çocuk, okul müdürü tarafından içeri alınmadı.
Saçları bir hayli uzadığı için çocuk, okul müdürü tarafından içeri alınmadı.
Yapılan etkinlikler Geyve’mizin dünyaca tanınmasına neden oldu.
Yapılan etkinlikler Geyve’mizin dünyaca tanınmasını sağladı.
Bu tür tatbikatlarda ölüm şansı her zaman yüksektir.
Bu tür tatbikatlarda ölüm riski her zaman yüksektir.
Dış politikada azımsanmayacak bir başarı gösterdik.
Dış politikada küçümsenmeyecek bir başarı gösterdik.
Genç kız, babasının kendisine verdiği parayı küçümseyerek cebine koydu.
Genç kız, babasının kendisine verdiği parayı azımsayarak cebine koydu.
Belediye otobüs fiyatlarını belirlerken emeklileri mağdur etmemeye çalıştı.
Belediye otobüs ücretlerini belirlerken emeklileri mağdur etmemeye çalıştı.
Çorap dokuyan köylü kadınları görünce resimlerini çektim.
Çorap ören köylü kadınları görünce resimlerini çektim.
Sınıfa yeni gelen öğrenci üzerindeki çekimserliği bir türlü atamadı.
Sınıfa yeni gelen öğrenci üzerindeki çekingenliği bir türlü atamadı.
Sakarya milletvekili meclisteki son oylamada çekingen kaldı.
Sakarya milletvekili meclisteki son oylamada çekimser kaldı.
Akşam güneşinin ışıkları camlarda yankılanıyordu.
Akşam güneşinin ışıkları camlara yansıyordu.
Bunca yağmura karşılık barajlarda yeterince su birikmemiş.
Bunca yağmura karşın barajlarda yeterince su birikmemiş.
Yaşantım hep çalkantılar içinde geçti.
Yaşamım hep çalkantılar içinde geçti.
Toplantıda ekonomik kriz ve buna bağımlı olarak gelir dağılımındaki dengesizlik tartışıldı.
Toplantıda ekonomik kriz ve buna bağlı olarak gelir dağılımındaki dengesizlik tartışıldı.
Gergin geçen toplantı sonucunda kimsede konuşacak hal kalmadı.
Gergin geçen toplantı sonunda kimsede konuşacak hal kalmadı.
Fiyatlar çok pahalı olduğu için alışveriş yapamadık.
Fiyatlar çok yüksek olduğu için alışveriş yapamadık.