2009 ÖSYS Edebiyat Soruları

2009 ÖSS EDEBİYAT

1. Aşağıdaki parçalardan hangisi tanrısal (hâkim) anlatıcının bakış açısıyla verilmiştir?

A) Masadan kalktık, Enuice pencereye doğru ağır ağır yürüdü ve tespih ağacına bakarken şöyle dedi: “Kuşlar tüneklerine yerleşiyor, bizim için yatma vakti.”

B) Başhekim işitmiş, geldi baktı. Başhekim babamın pek yakın dostlarından olduğu için tanışırız. Beni odasına götürdü, konuştuk, biraz avundum, ama içimdeki coşkuyu yenemiyordum.

C) El sallamak, güle güle diye bağırmak isterdi. Bahtınız açık olsun demek isterdi. Fakat el sallayamazdı,bir eli bütün koluyla birlikte Kutülamare’ de, bir kum tepesinde kalmıştı, öbür eli de, pis, sefil fakat kocaman torbasını tutuyordu.

D) Konsolun üzerinde bir cam fanusun altına konmuş eski usul bir saat, sarı yaldız çerçeveli büyükçe bir ayna ve aynanın üst tarafında, duvarda kılıflarıyla asılmış babama ait bir çift çakmaklı tabanca duruyordu.

E) Karanlık göz bebeklerime kadar ilerliyor. Kitabı yavaşça bir kenara bırakıyorum. Başımı kaldırıp az ötede oturan kız kardeşime bakıyorum. Çenesini dizlerine dayamış, karanlığı dinliyor. “Yasemin hep aynı.” diye geçiriyorum içimden.

 

2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “Papatyalar, badem ve eriklerden akıllı davrandı ve ‘üçüncü cemreye’ aldanmayıp sabırla bekledi.” cümlesindekine benzer sanatlı bir söyleyiş vardır?

A) Eskiden Beyoğlu, iyi kötü her şeyiyle Batı uygarlığının simgesiydi.

B) Beyoğlu bir zamanlar yalnız Türkiye’de değil, yakın doğuda da çok ünlüydü.

C) Beyoğlu, Türkiye’nin kültür başşehrinin önemli yerlerinden biri olma özelliğini bugün de korumaktadır.

D) İstenirse Beyoğlu yine eski saygınlığına, eski güler yüzlülüğüne ve çekiciliğine kavuşturulabilir.

E) Eskiden İstanbullular, Beyoğlu’na çıkarken derlenir toplanırlar, giyimlerine özen gösterirlerdi.

 

3.    Böyle bağlar

Yâr başın böyle bağlar

Gül açmaz bülbül ötmez

Yıkılsın böyle bağlar

Bu maniyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Cinaslı uyak kullanılmıştır.

B) Benzetmelere yer verilmiştir.

C) İlk dize uyak oluşturma amacıyla kullanılmıştır.

D) Uyak düzeni aaba biçimindedir.

E) Kesik mani olarak adlandırılır.

 

4. Nereden gelmiş bu denizsiz kente

Bu yaşlı martı

Konmuş saat kulesinin üstüne

Öyle bir zamansızlıktan izliyor beni

Çağırsam hemen çıkıp gelecek, biliyorum

Çok eski bir oyundan kılıksız bir haberci gibi.

Bu dizeler, İkinci Yeni Şiirine ilişkin aşağıda verilen özelliklerden hangisine örnek oluşturmaz?

 

A) Kapalı bir anlatıma başvurma

B) Sesi ve ritmi önemseme

C) Kendine özgü bir biçemi olma

D) Sözcüklerin çağrışım gücünden yararlanma

E) Duyulmadık yeni sözcükler oluşturma

 

5. Durup dururken aklına gelmez yağmak yağmurun

Gitsen nereye gidebilirsin hâlâ bilmem

Bizans’ta olmak belki iyi belki fena belki bunu da

diyemem

Ben küçük dükkânlarsız, kahvelersiz sokakları

sevmem,

odaları, duvarları sevmem

İçerik ve biçim özellikleri göz önünde bulundurulduğunda, yukarıdaki şiirin aşağıdaki şairlerden hangisi tarafından yazıldığı söylenebilir?

A) İlhan Berk

B) Enis Behiç Koryürek

C) Ahmet Kutsi Tecer

D) Yusuf Ziya Ortaç

E) Cahit Sıtkı Tarancı

 

6. Gerin, bedenim, gerin;

Doğan güne karşı.

Duyur duyurabilirsen,

Elinin, kolunun gücünü,

Ele güne karşı.

Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Serbest ölçüyle yazıldığı

B) Sıradan, günlük olaylara yer verildiği

C) Yalın bir anlatımının olduğu

D) İmgelere dayalı bir anlatım içerdiği

E) Konuşma dilinin söz değerleriyle oluşturulduğu

 

7. Ne sabahtır bu mavilik, ne akşam!

Uyandırmayın beni, uyanamam.

Kaybolmuş sevdiklerimiz aşkına,

Allah aşkına, gök, deniz aşkına

Yağsın kar üstümüze buram buram…

Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Hece ölçüsüyle yazılmıştır.

B) Redife yer verilmiştir.

C) Farklı uyak türleri kullanılmıştır.

D) Seslenmelerden yararlanılmıştır.

E) Yinelemelerden yararlanılmıştır.

8. (I) Millî Edebiyat Dönemi hikâye ve romanlarının önemli bir özelliği sade bir dille yazılması ve yerli hayatı yansıtmasıdır. (II) Bu dönemde “halka doğru” hareketinin bir sonucu olarak hikâye ve roman, yurdun her köşesine açılmış ve bu tür yapıtlarda her tabakadan insanın yaşayışı anlatılmıştır. (III) Köy ve taşra insanının yaşayışını anlatan ilk başarılı örnekler, Reşat Nuri’nin “Çalıkuşu”, Ebubekir Hazım’ın “Küçük Paşa” adlı yapıtları bu dönemde verilmiştir. (IV) Kurtuluş Savaşı yıllarında Anadolu insanının çetin alın yazısına Halide Edip “Dağa Çıkan Kurt”, “Ateşten Gömlek” gibi kitaplarında eğilmiştir. (V) Birinci Dünya Savaşı ve Mütareke Dönemi İstanbul’undaki ahlak ve düzen bozukluğu da ele alınan başlıca temalardan biridir: Reşat Nuri’nin “Yeşil Gece”, Peyami Safa’nın “Fatih-Harbiye” romanları bu temayı işleyen romanlardır.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde bilgi yanlışı vardır?

A) I.               B) II.            C) III.          D) IV.         E) V.

 

9. —- Sodom ve Gomore adlı romanı, siyasî ve toplumsal tarihimizi yazacaklar için —- niteliği taşır.

Yukarıda boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi gerekir?

A) Halide Edip’in – eleştiri

B) Yakup Kadri’nin – belgesel

C) Refik Halit’in – yaşam öyküsü

D) Hüseyin Rahmi’nin – macera

E) Ahmet Rasim’in – bilim kurgu

 

10. Millî Edebiyat Döneminde başlayan Anadolu’ya, kır ve köy kesimine açılma eğilimi, Cumhuriyet Dönemi roman ve öyküsünde tam anlamıyla amacına ulaşmıştır. Anadolu, değişik bölgeleriyle roman ve öyküde yansıtılmıştır. Böylece Güney Anadolu, Toroslar ve Çukurova, —- Hanımın Çiftliği, Bereketli Topraklar Üzerinde; Orta Anadolu Bölgesi —- Sarı Traktör, Ortakçının Oğlu, Define, —- Yılanların Öcü, Kaplumbağalar, Tırpan romanlarına konu olmuştur.

Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerin hangisinde verilenler sırasıyla getirilmelidir?

A) Orhan Kemal’in – Talip Apaydın’ın – Fakir Baykurt’un

B) Kemal Bilbaşar’ın – Yaşar Kemal’in – Necati Cumalı’nın

C) Kemal Tahir’in – Tarık Buğra’nın – Samim Kocagöz’ün

D) Sait Faik’in – Selim İleri’nin – Sabahattin Ali’nin

E) Abbas Sayar’ın – Yusuf Atılgan’ın – Dursun Akçam’ın

 

11. Ben, sanatta bir akıma bağlanmaya karşıyım. Çünkü her akımın öncüsü aslında bir kişidir. Ondan sonra gelenler de aynı yolu izleyerek akımın öncüsünü taklit etmekten başka bir şey yapmaz. Bu bağlamda şiir akımı da olamaz. Çünkü bu da bir çeşit taklit zinciridir. İşte —- böyle bir zincirin halkası olmaktan kaçınmış, belirli bir akım içinde yer almamıştır.

Bu parçada öne sürülen düşünceye göre boş bırakılan yere aşağıdaki adlardan hangisi getirilmelidir?

A) Cenap Şehabettin

B) Faruk Nafiz

C) Mehmet Akif

D) Oktay Rifat

E) Ece Ayhan

 

12. Servet-i Fünun edebiyatında sürrealizm akımının etkileri

                                                                     I

görülür. Bu yolla   şiirde yeni bir duygu, hayal ve estetik anlayışı oluşturulur. Servet-i Fünun edebiyatının sanatçıları dili

 

sadelikten uzaklaştırmışlardır. Aruz ölçüsünü, kullandıkları dile

                            II                                   III

başarıyla uygulamaları, onların bir başka özelliğidir. Batı edebiyatında gelişen sone, terzarima gibi nazım şekillerini

IV

kullanmış, ayrıca klasik şiirin nazım biçimlerinden biri olan

V

müstezadı değiştirerek “serbest müstezat” adı verilen bir nazım biçimi oluşturmuşlardır.

Bu parçadaki bilgi yanlışının giderilmesi için aşağıdaki değişikliklerden hangisi yapılmalıdır?

A) I.nin yerine “parnasizm ve sembolizm akımlarının” getirilmeli

B) II.nin yerine “dilde sadeleşme düşüncesini savunmuşlardır” getirilmeli

C) III.nün yerine “hece ölçüsünü” getirilmeli

D) IV.nün yerine “tuyug, bent” getirilmeli

E) V.nin yerine “halk şiiri” getirilmeli

 

13. Düş gücümün kuvvetli, gözlem yeteneğimin ise zayıf olduğunu arkadaşlarım söylerler. Bunu ben de bildiğimden, gerçek hayat üzerine bir şey yazmam istenince biraz tedirgin olurum. Romanlardan, öykülerden, yazarların iç dünyasından söz ederken sorun yoktur. Ama gerçek bir kentte yer alan gerçek bir yeri anlatırken… Bu benim gibi yazarlar için hiç kolay olmaz.

Bu sözleri söyleyen bir yazarın aşağıdaki akımlardan hangilerine bağlı yapıtlar vermesi beklenmez?

A) Romantizm – Realizm

B) Klasisizm – Sembolizm

C) Romantizm – Natüralizm

D) Sembolizm – Sürrealizm

E) Realizm – Natüralizm

 

14. Divan şiirinin İran edebiyatından aktarılmış, şaire —- bir estetiği vardır. Sevgilinin boyundan posundan başlayarak saçları, kaşları, gözleri, kirpikleri, ağzı, dişleri, dudakları, yanakları —- adı verilen, hazır benzetmelerle anlatılır, övülür.

Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerin hangisinde verilenler sırasıyla getirilmelidir?

A) örnekler sunan – istiare

B) özgürlük tanımayan – mazmun

C) yön gösteren – mecaz-ı mürsel

D) konu seçme olanağı vermeyen – tenasüp

E) kolaylık sağlayan – teşhis ve intak 

15.             I. Grup                                                  II. Grup

I.   Anonim halk şiiri                                     Nesib

II. Sanatkârane nesir                              Hece ölçüsü

III. Nazım türü                                                 Seci

IV. Terkibibent                                               Hicviye

V. Kaside

Yukarıda I. grupta verilen terimlerden hangisi, II. grupta verilenlerden biriyle ilişkilendirilemez?

A) I.                B) II.           C) III.          D) IV.          E) V.

 

16. Şiirin, dil ve imge aracılığıyla gerçekliği yoğunlaştıran, en özlü ve en az söze indirgeyen bir anlatımı vardır.

Aşağıdakilerden hangisi bu cümlede söylenene örnek gösterilemez?

A) Dünyanın en güzel kadını bu oydu

Saçlarını tarasa baştan başa Rumeli

B) Dağ dağ o güzel ses, bütün etrafı gezindi

Görmüş ve geçirmiş denizin kalbine sindi

C) İnsanlar yüzyıllardır evler yaptılar

İrili ufaklı birbirinden farklı

D) Demirciler bir nehri dövmektedir

Ucuz bir tarlaya sunulmak üzere

E) Başkadır çünkü bu akşam bütün akşamlardan

Güneşin vehmi saraylar yaratır camlardan

 

17. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?

A) Hikâye ve romanlarının yanı sıra tiyatro, anı, fıkra türünde de yapıt veren Memduh Şevket Esendal’ın en tanınmış kitapları Memleket Hikâyeleri ve Gurbet Hikâyeleri’dir.

B) Suut Kemal Yetkin, eleştiri ve deneme türündeki  yazılarıyla tanınır; sanat, estetik ve sanat felsefesi onun ilgi alanıdır.

C) Türk edebiyatının gerçekçi yazarları arasında yer alan Kemal Tahir, kimi yapıtlarında, konularını Kurtuluş Savaşı yıllarından, Cumhuriyetin ilk dönemlerinden, Osmanlı tarihinden seçerek tarihî roman türünde de yapıtlar vermiştir.

D) Attilâ İlhan, değişik çizgilerde, öz ve biçim yönünden farklı şiirler yazmış, toplumcu gerçekçi bir sanatçıdır; barış, özgürlük gibi toplumsal temaların yanı sıra yalnızlık, aşk, ölüm gibi bireysel temaları da işlemiştir.

E) Doğu-Batı, madde-ruh ve insan psikolojisi konularını ele alan Peyami Safa, yapıtlarının bir kısmını Server Bedi imzasıyla yayımlamıştır.

 

18. Türk edebiyatında gezi türünde birçok yapıt vardır.XVI. yüzyılda Doğu Türkçesiyle yazılmış Bâbürnâme ve yine aynı

I

yüzyılda büyük Türk denizcisi Seydi Ali  Reis’in Miratü’l-Memâlik’i gezi türünde yazılmış ilk yapıtlardandır. Ayrıca Yusuf

     II                                                  

Ziya Ortaç, Reşat Nuri Güntekin, Falih Rıfkı Atay, gezi

III                          IV                             V

türündeki eserleriyle tanınmış yazarlarımızdandır.

Bu parçadaki numaralanmış yerlerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?

A) I.                B) II.           C) III.          D) IV.          E) V.

 

 

19. —- idealist bir şairin iç dünyası ile birlikte orta hâlli bir Türk ailesinin yaşayış tarzı, zevkleri, o devrin basın hayatı başarılı bir biçimde betimlenmiştir. —- Batılı yaşam tarzına kaymış zengin bir Türk ailesinin hayatı ayrıntılarıyla ele alınmıştır. —- orta hâlli, fakir Türk aileleriyle sosyetik bir aile tipi ve bu ailelerin yaşam tarzları geniş bir çerçevede işlenmiştir.

Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerin hangisinde verilenler sırasıyla getirilmelidir?

A) Araba Sevdası’nda – Muhsin Bey’de – Şemsa’da

B) Yâdigarlarım’da – Zavallı Kız’da – Karabibik’te

C) Handan’da – Yeni Turan’da – Tatarcık’ta

D) Hasan Mellah’ta – Hüseyin Fellah’ta – Paris’te Bir Türk’te

E) Maî ve Siyah’ta – Aşk-ı Memnû’da – Kırık Hayatlar’da

 

20.          Hayır, hayal ile yoktur benim alışverişim,

İnan ki her ne demişsem, görüp de söylemişim

Şudur cihanda benim en beğendiğim meslek

Sözüm odun gibi olsun, hakikat olsun tek.

Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Düz yazıya yaklaşan bir havası vardır.

B) Dilin alışılmış kalıpları yıkılmaya çalışılmıştır.

C) Somutlamaya başvurulmuştur.

D) Uyak ve yineleme, ahengi sağlayan öğelerdendir.

E) Gerçekçi sanat anlayışına bağlılığı yansıtır.

www.dersimizedebiyat.org

Edebiyat / Dil ve Anlatım Kaynak Site

 

 

CEVAPLAR

1.    C

2.    D

3.    B

4.    E

5.    A

6.    D

7.    C

8.    E

9.    B

10.   A

11.    C

12.    A

13.    E

14.    B

15.    D

16.    C

17.    A

18.    C

19.    E

20.    B