AYT Edebiyat Denemesi -3

AYT Edebiyat Denemesi – 3

1-Sanat hakkında her sanatçının (I) mutlaka (kesinlikle) farklı bir yorumu vardır. (II) Ancak (Ne yazık ki) benim için neyin sanat olduğu, neyin sanat olmadığı konusunda iki (III ) kıstas (ölçüt) vardır: (IV)  bütün insanları kucaklayabilme (evrensellik), (V) zamanların ötesine taşınabilme (kalıcılık).

Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisi, ayraç içinde verilen açıklamasıyla anlamca uyuşmamak­tadır?

A) B)   II.         C)   III.        D)   IV.        E)   V.

 

2.(I) Hitabet, güzel ve etkili söz söyleme sanatıdır. (II) Sadece birilerine ait, sadece birilerinin yetenekleri kapsamında bir uygulama değildir. (III) Doğuştan bu yeteneğe sahip insanlar tabii ki vardır fakat bu istisnai hâller genelge-çer kuralın önünde perde değildir. (IV) Utangaç pek çok insan, bu sanat sayesinde utangaçlığını ve şaşkınlığını yenmiştir. (V) Öyleyse hitabette yapılmaması gereken şey, “Ben bu işi beceremem.” şeklindeki yanlış kanaate kapılmadır.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?

A) cümlede, bir tanımlama yapılmıştır.

B) cümlede, bir algıya karşı çıkılmıştır.

C) cümlede, mecazlı söyleyişe yer verilmiştir.

D) cümlede, bir başarıdan söz edilmiştir.

E) cümlede, dolaylı anlatıma başvurulmuştur.

 

  1. Doğu Akdeniz kökenli bir tür olan sığla ağacı, Türkiye’nin güneybatı bölümünde yayılmıştır ve dünyada başka hiçbir yerde bulunmamaktadır.

Bu cümleden sığla ağacı ile ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangisi kesin olarak çıkarılabilir?

A) Akdeniz Bölgesi’nin en önemli geçim kaynakların­dan olduğu

B) Türkiye’nin ihraç ürünleri arasında yer aldığı

C) Dünyanın ilgisini çeken bir bitki türü olduğu

D) Sadece Türkiye sınırları içinde bulunduğu

E) Akdeniz iklimine sahip bölgelerde yetişebildiği

 

4.“Sırrını verme dostuna, o da söyler dostuna.” ile “Derdini söylemeyen derman bulamaz.” arasındaki anlam ilişkisi, aşağıdaki atasözlerinin hangisinde yoktur?

A) Baş başa vermeyince taş yerinden oynamaz.

Birlikten kuvvet doğar.

B) Her koyun kendi bacağından asılır.

Kurunun yanında yaş da yanar.

C) Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir.

Gün doğmadan neler doğar.

D) Taşıma suyla değirmen dönmez.

Damlaya damlaya göl olur.

E) Akıl kişiye sermayedir.

Akıllı, düşünene dek deli, oğlunu evlendirir.

 

  1. Dolu rüzgârla çıkıp ufka giden yelkenli

Gidişin seçtiğin akşam saatinden belli

Ömrünün geçtiği sahilden uzaklaştıkça

Ve hayalinde doğan âleme yaklaştıkça

Bu dizelerde aşağıdaki ses olaylarından hangisi yok­tur?

A) Ünlü daralması

B) Ünsüz yumuşaması

C) Ünsüz benzeşmesi

D) Ünlü düşmesi

E) Ulama

 

  1. Aşağıdakilerden hangisi ögelerinin sıralanışı yönün­den “Anlaşılması zor pek çok kavram, görselleştirilerek anlatıldığında çok daha kolay ve kalıcı bir şekilde kav-ratılabiliyor.” cümlesiyle aynıdır?

A) Kavramlar dünyasına hapsolma, yazarın özgürlüğü­nü engeller.

B) Roman ve öykü, birbirinden ayrılmayan iki önemli türdür.

C) Roman, gerçeklerden beslendiğinde öyküden daha çok tercih ediliyor.

D) Deneme yazarı, hiçbir zaman konu sıkıntısı çekmez.

E) İnsanlar, gökyüzüne ve uzaya daima büyük ilgi duy­muştur.

 

  1.  

Şimdi bir rüzgâr geçti buradan

Koştum ama yetişemedim

Nerelerde gezmiş tozmuş

Öğrenemedim

Bu dizelerde aşağıda verilenlerden hangisi yoktur?

A) Birleşik yapılı eylem

B) Ek fiil

C) Hâl eki almış zamir

D) Zaman zarfı

E) Etken çatılı eylem

 

  1. Günlük hayatta (I) fark edemediğimiz  (II )pekçok ayrıntıya eserlerinde yer veren yazar, (III) alçak gönüllü  (IV) mizacıyla da  okurlarının gönlünü (V) fethediyor.

Bu cümledeki numaralanmış sözlerin hangisinde yazım yanlışı vardır?

A) B)   II.         C)   III.        D)   IV.        E)   V.

 

9.(I) Atasözleri ve deyimler benzer özellikler gösterse de birçok yönden birbirinden ayrılır. (II) Bir ulusun değerini atasözleriyle ölçün, diye bir söz var. (III) Böyle bir denek taşı kullanırsak göğsümüz haklı olarak kabarır. (IV) Biz, atasözleri zengin, kıvrak ve derin olan milletlerdeniz. (V) Aklımızın ve gönlümüzün özlü gerçeklerini imbiklerden geçirerek atasözlerine, özdeyişlere, veciz sözlere koy­muşuz damla damla.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?

A) I.   B)   II.         C)   III.        D)   IV.        E)   V.

 

  1. Gerçek sanatçı; sürekli atılımlar yapan, kendini sürekli yenileyendir. Yapıtlarının, yeteneklerinin doruğuna ulaştığı zaman bile eğer yeni bir gerçek, yeni bir iletim görüyorsa tüm duygusallıkları ve çevrenin beğenisini bir kenara bırakıp yeni arayışlara, yeni çabalara girme zorunluluğu duyan, bundan korkmayan kişidir. Gerçek sanatçı için aslında sanatın ve sanatçının doruğu yoktur.

Bu parçada geçen “sanatçının doruğunun olmaması” sözüyle vurgulanmak istenen, aşağıdakilerden han­gisidir?

A) Birtakım engellerin sanatçıyı yolundan alıkoyması

B) Sanatçının, çevresiyle iş birliği içinde olması

C) Sanatçının, kendi gerçeklerini okuyucusuna aşıla­ma gayretinde olması

D) Değer görmediği ortamlarda sanatçının bulunmak istememesi

E) Sanatçının, bulunduğu konumdan hep daha yuka­rıda olmaya çalışması

 

  1. Gamzeler birçok insan tarafından güzel ve sevimli bir yüzün simgesi olarak kabul edilir. Çukura benzeyen bu yapılar yanaklarda ve çenede bulunabilmektedir. Yanaklardaki gamzeler özellikle gülümsendiği zaman ortaya çıkarken çenedeki gamzelerin görünmesi yüz hareketlerine bağlı değildir. Çenedeki ve yanaklardaki gamzelerin oluşma nedenleri de birbirinden farklıdır.

Bu parçada gamzelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

A) Kiminin gülümsemeyle görünür olduğuna

B) Yüze güzel bir ifade kattığına

C) Yanaklarda ve çenelerde bulunabildiğine

D) Çukura benzeyen görünümleri olduğuna

E) Birçok insanda bulunduğuna

 

  1.  

Su değil, mevsimin havası akan

Duyduğun; yaprağın, dalın sesidir

Suda yıldızların parıltısıdır

Bu karanlıkta, bazı bazı çakan

Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) Belli bir ölçüye göre yazılmıştır.

B) Redif kullanılmıştır.

C) Tüm dizeler 6+5 duraklıdır.

D) Tunç uyağa yer verilmiştir.

E) Kafiye şeması “abba” şeklindedir.

 

13. 

I

Bakıp imreniyorum akınına

Şehrin üstünden geçen bulutların

Belki gidiyorlardır yakınına

Rüyamızı kuşatan hudutların

 

II

Gelse de en acı sözler dilime

Uçacak sanırdım birkaç kelime

Bir alev hâlinde düştün elime

Hani ey gözyaşım akmayacaktın

Aşağıdakilerden hangisi, numaralanmış bu dörtlük­lerin ortak özelliklerinden biri değildir?

A) Redife yer verilmesi

B) 11’li hece ölçüsüyle yazılması

C) Lirik bir üslup kullanılması

D) Sade bir anlatımın tercih edilmesi

E) Kafiyeden yararlanılması

 

  1. Sen bir rüyasın gündüz ve gece

Sen bir yağmursun ince, hazin

Sen merhametin diğer adısın

Sen mahşer içinde yalnızlığımsın

Bu dizelerde aşağıdaki söz sanatlarından hangisi vardır?

A) Teşbih – tekrir – tezat

B) Tezat – istifham – hüsnütalil

C) Teşbih – tecahülüarif – istiare

D) Tekrir – teşhis – cinas

E) Teşhis – nida – tevriye

 

15. 

I. Üç birlik kuralına uyulur. (Trajedi)

II.İzleyiciye sahnedekinin bir oyun olduğunu sık sık hatırlatan, onu düşünmeye yönelten tiyatro türüdür. (Epik tiyatro)

III.   Deriden kesilen ve “tasvir” adı verilen şekillerle oyna­tılan gölge oyunudur. (Köy seyirlik oyunları)

IV. Başkahramanları Pişekâr ve Kavuklu’dur. (Orta oyunu)

V. Şive taklitlerine dayanan, tek kişilik oyundur. (Meddah)

Yukarıda numaralı ifadelerden hangisi ayraç içindeki kavramla uyuşmaz?

A) B)   II.         C)   III.        D)   IV.        E)   V.

 

  1. İlk şiirlerini Mütareke yıllarında yayımlayan sanatçı, “Git Bahar” şiiriyle adını duyurmuştur. “Kadın yazarların annesi” olarak anılan sanatçı, Emine Işınsu’nun annesi, Pınar Kür’ün teyzesidir.

Aşağıdaki eserlerden hangisi bu parçada sözü edilen sanatçıya ait değildir?

A) Yayla Dumanı

B) Bir Devrin Romanı

C) Geceden Taşan Dertler

D) Ellerim Bomboş

E) Benim Küçük Dostlarım

 

17. İslamiyet öncesi Türk edebiyatında atasözleri —-, ağıtlar ise —- olarak karşımıza çıkar. Aşk, sevgi, tabiat güzellik­leri gibi temaları işleyen şiirlere —- denir. Ürünler —- adı verilen çalgı eşliğinde icra edilir.

Aşağıdakilerden hangisi bu parçada boş bırakılan yerlerden hiçbirine getirilemez?

A) koşuk            B)  yuğ                     C)  kopuz

D) sav                E) sagu

 

  1. Badeli bir âşık olmasına rağmen bağlama ya da başka bir enstrüman çalmayan sanatçı, usta bir taşlamacıdır. 1835 – 1911 yılları arasında Sivas’ın Deliktaş bucağında yaşamış bir halk şairidir. Şiirlerini daha çok halk edebiyatı geleneğine bağlı kalarak hece ölçüsüyle yazmıştır ama zaman zaman aruz ölçüsüyle yazdığı da olmuştur. Usta – çırak ilişkisiyle yetiştirdiği çırakları, onun adını taşıyan âşık kolunu sürdürmüştür.

Bu parçada tanıtılan sanatçı, aşağıdakilerden han­gisidir?

A) Seyrani                         B)   Dertli

C) Ruhsati                          D)  Gevheri

E) Âşık Ömer

 

19.

I. Müstezat, gazelin özel bir biçimidir ve uzun dizelere “ziyade” adlı kısa dizelerin eklenmesiyle oluşur.

II. Tuyuğ ve rubai tek dörtlükten oluşur, “aaxa” şeklinde uyaklanır.

III.   “Tahmis, muhammes, taştir, tardiye” beş dizeden oluşan manzum ürünlerdir.

IV.Kaside “nesib (teşbib), girizgah, methiye, tegazzül, fahriye, dua” bölümlerinden oluşur.

V. “Kıta”, dörtlüklerden oluşan divan edebiyatı nazım biçimlerindendir.

Numaralanmış ifadelerin hangisinde bilgi yanlışı vardır?

A) B) II.         C)   IV.        D)   III.        E)   I.

 

  1. Bursa valiliği yapmış olan sanatçı, iyi derecedeki Fransızcasıyla Moliere’den pek çok eser çevirmiştir. Türk dili, tarihi ve folkloru üzerinde de önemli çalışmalar yapan sanatçı, Ebulgazi Buhadır Han’ın “Şecere-i Türk” adlı eserini Çağatay Türkçesinden Osmanlı Türkçesine çevirmiştir. Ayrıca “Lehçe-i Osmanî” adlı sözlük türündeki eserin de sahibidir.

Bu parçada tanıtılan sanatçı, aşağıdakilerden han­gisidir?

A) Ahmet Mithat Efendi

B) Namık Kemal

C) Sami Paşazade Sezai

D) Direktör Âli Bey

E) Ahmet Vefik Paşa

 

21.Aşağıdakilerden hangisi Fecriâti Edebiyatı’yla ilişkilendirilemez?

A) Sembolizm

B) Batılı nazım biçimleri

C) Faik Ali

D) Ağır dil

E) Pastoral şiirin ilk örnekleri

 

  1. Aşağıdakilerin hangisinde bilgi yanlışı vardır?

A) Yusuf Atılgan “Aylak Adam” romanında Bay C’nin sıra dışı hayatını konu edinmiştir.

B) Haldun Taner, şiirlerinde mistik çizgiden ayrılmamış­tır.

C) Sadri Ertem “Çıkrıklar Durunca”da fabrika üreticile­rini anlatmıştır.

D) Nazlı Eray, fantastik gerçekçi eserler kaleme almış­tır.

E) Tarık Buğra, Küçük Ağa’da “İstanbullu Hoca, Çolak Salih” ekseninde konularını kurgulamıştır.

 

23. 

I. Talip Apaydın “Sarı Traktör”de tarım yöntemlerinin modernleşmesini konu edinmiştir.

II. Cevat Şakir Kabaağaçlı, “Halikarnas Balıkçısı” adıyla tanınmış ve deniz edebiyatımızın öncü isimlerinden olmuştur.

III.   Peyami Safa, bireyin iç dünyasını yansıtan eserler yazmıştır.

IV. Abdülhak Şinasi Hisar, toplumsal konulardan uzak durmuş, anılarından beslenen eserler yazmıştır.

V. Turgut Uyar, I. Yeni’nin önde gelen şairlerinden olup sürrealizm etkisinde şiirler yazmıştır.

Yukarıda numaralanmış yerlerden hangisinde bilgi yanlışı vardır?

A) B)   II.         C)   III.        D)   IV.        E)   V.

 

  1. Abdallık geleneğinin son büyük temsilcilerinden olan sanatçı, “devlet sanatçılığı” unvanını reddetmiştir. Halk tarafından çok sevilen ve “bozkırın tezenesi” olarak nite­lendirilen sanatçının “Zahide’m, Gönül Dağı” tanınmış eserlerindendir.

Bu parçada tanıtılan sanatçı, aşağıdakilerden han­gisidir?

A) Âşık Feymani

B) Yaşar Reyhani

C) Âşık Veysel

D) Neşet Ertaş

E) Abdürrahim Karakoç

 

1

B

13

A

2

E

14

A

3

D

15

C

4

A

16

A

5

A

17

B

6

C

18

C

7

B

19

A

8

B

20

E

9

A

21

E

10

E

22

B

11

E

23

E

12

C

24

D