Cümlede Anlam – 20 (Çıkmış Sorular)

CÜMLEDE ANLAM – 20

1. Aşağıdakilerden hangisi bir yazının ilk cüm­lesi olmaya en uygundur?

A) Yeni öykücüler arasında Türkçeyi bütün güzel­liği ile kullananlar var.

B) Başka öykülerini de dergilerde okumuştum ama bunu hepsinden güzel buldum.

C) Bunda, tiplerin çok canlı, öykülerinin otobiyo­grafik olmasının da etkisi var.

D) Bir bakıma, bu son iki kitabı birer dil olayı olarak değerlendirilmelidir.

E) Birçok yeni öykücünün, buna gereğinden fazla önem verdiğini gördük.

(ÖSS 1987)

 

2. Zamanının çoğunu kasabanın dışındaki kulübe­sinde geçirir. Yazın bağda, kışın küçük zeytinlikte durup dinlenmeden çalışır. Bir gün bile halinden şikâyetçi olmamıştır.

Bu parçada sözü edilen kişi İle aşağıdakiler­den hangisi arasında en çok benzerlik vardır?

A) Kızgın güneşte, yağmur altında eviyle tarlası arasındaki dik yokuşları, kayalık yolları zor­lukla aşardı.

B) Pamuk tarlalarında çalışmak üzere yola ko­yulmuş, bin bir güçlükle Çukurova’ya varmıştı.

C) Kendi yarattığı küçücük dünyasında yaşayan, doğayla içice olmaktan mutluluk duyan çalışkan bir gençti.

D) Çocukluğundan beri şehirlere alışamamış, kendi köyündeki insanlarla bunların yaşama biçimi arasında farklar olduğunu görmüştü.

E) O, bir sur harabesi üzerinde çıkan yabani in­cir ağacı gibi biraz sıkıntılı ve şekilsiz fakat özgürce büyüyüp gelişiyordu,

(ÖYS 1994)

 

3. (I) Ortaokul yıllarımda arkadaşlarla dersten çıkar çıkmaz, okulumuzun bulunduğu tepeden İner, güzelim gül bahçeleriyle çevrelenmiş evlerin Önünden geçerek kıyıya koşardık. (II) Dalgalarla oynarken içimizden biri bağırırdı: “Yunuslar geçiyor!” (III) Sonraları hangi denize baksam, böyle bir sürü halinde geçen yunuslar canlanırdı gözlerimde. (IV) Açıklardaki tek bir yunusu fark edip sevinç çığlıkları atanları gördükçe gerçekten çok etkilenirdim. (V) Yıllarca yunusların sürü sürü gözlerimin önünden geçtiğini, zamanın hepimizi, az rastlanan anların son tanıklarına çevirdiğini nasıl anlatabilirdim onlara?

Bu    parçadaki    numaralanmış    cümlelerin hangisinde yakınma söz konusudur?

A) I.           B)ll.           C) III.          D) IV.           E)V.

(ÖSS 2005)

 

4. Aşağıdaki dizelerin hangilerinde yorum söz konusu değildir?

A)            Alabildiğine insan kalabalığı vardı

Bir aydınlık geleceğe bakıyordu

B)            Bir ılık güz öğlesinde

Şanlı haki urbası üstünde.

C)            Koymuştu kılıcını içine kınının

Yürüyordu arasında sevgili halkının

D)            İzmir’e girişini Atatürk’ün

Bir kahve duvarındaki resimde gördüm

E)            Işıktı sevinçti türküydü

Görseydiniz o resimde Atatürk’ü

(ÖSS 1999)

 

5. Ailede tüm yükümlülükleri üzerlerine alan, çocuk­larını her türlü sorumluluktan uzak tutan anne ba­balar ………… bireyler yetiştirirler.

Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yere aşağı­dakilerden hangisi getirilebilir?

A) her bakımdan kendilerine benzeyen

B) işini seven, görevlerinin bilincinde olan

C) bulundukları    her   ortama   kolayca   uyum sağlayan

D) karşılaştıkları güçlükleri yenmek İpin her türlü yola başvuran

E) yaşamını biçimlendiremeyen, başkaları tarafından yönetilmeyi bekleyen

(ÖSS 2001)

 

6. (I) Uykudan önce çocuklara okunacak kitapları onların yaşlarına ve ilgilerine göre seçmek gerekir, (II) Yatak başında, kitapları okurken çocuklarla yapılacak sohbetler, bir bakıma onların çocuksu sırlarını ve duygularını değişik açılardan yansıtır (İli) Bir kitap kahramanının hayranlık uyandıran bir yanı üzerine çocukları konuşturma ya da düşündürme onlarla olan İlişkiyi pekiştirip derinleştirir. (IV) Bunun için de çocuklar, bu soh­bet saatlerinin tadına doyamazlar. (V) Daha da ileri giderek denebilir ki yetişkinlik döneminde de uykudan önceki bu saatler özlemle anımsanır.

Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangi­lerinde, kitabın, çocukları tanıma ve onlarla yakınlık kurmadaki işlevinden söz edilmekte­dir?

A) I. ve II.                B) I. ve III.            C) II. ve III.

D) II. ve IV.              E) IV. ve V.

(ÖSS 1999)

 

7. (I) Bu kitapta anlatılanlar 1940 yılında geçiyor. (II) Yazarının arka kapakta açıkladığına göre bu yapıt, yazmakta olduğu roman dizisinin ilk kitabını oluşturuyor. (III) Kitapta, Çukurova yöresi ve bu yörede yaşayanların birbirleriyle olan ilişkileri ele alınıyor.  (IV)  Bunlar İçtenlik ve  sevecenlikle yoğrulmuş, yalın bir anlatımla sergileniyor. (V) Bu anlatım açık, kısa cümleli bir dille beslendiğinden zevkle ve ilgiyle okunuyor.

Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangi­lerinde söyleyenin kendi düşüncesine yer ve­rilmiştir?

A) I. ve II.               B) l. ve III.          C) II. ve IV.

D) III. ve IV              E) IV. ve V.

(ÖSS 1993)

 

8. (I) Haklarında fazla bir şey bilinmeyen hariciye­ciler dünyasında gezinmek isteyenler için keyifle okunabilecek bir kitap. (II) Yazar, yirmi beş yılı yurt dışında geçen, otuz yedi yıllık meslek yaşamında edindiği izlenimleri okurlara duyurmak istemiş. (III) Mesleğinin sorunlarını, İyi ve kötü yanlarını dile getirmeye çalışmış. (IV) Çok akıcı bir dili var. (V) Kişilerin belirleyici özelliklerini en ince ayrıntılarına değin, somut bir biçimde yansıt­mış.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin han­gileri, söz konusu yazarın üslubuyla ilgilidir?

A) I. ve II.                                B) l. ve V.              C) II. ve III.

D) II. ve IV.                                             E) IV. ve V,

(ÖSS 1999)

9. (I) Sabahları erkenden kalkılır. (II) Yataklar kaldırı­lır. (III) Topluca kahvaltı edilir. (IV) Ardından ka­bak çiçeği toplanmaya gidilir. (V) Çiçekler güneş doğmadan önce toplanır. (VI) Yoksa hemen akşamsefaları gibi kaparlar ağızlarını.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin han­gisi kendisinden önceki cümlede bildirilen işin nedenini açıklamaktadır?

A) II.         B)lll.         C)IV.         D)V         E) VI.

(ÖYS 1993)

 

10. Televizyonlarda çocuklara yönelik, şiddet içeren çeşitli diziler ve çizgi filmlerle ilgili olarak aşağıda verilen cümlelerden hangisi, ötekilerden farklı bir görüşü dile getirmekte­dir?

A) Ölme, öldürme, zarar verme kavramları; iyilik, dostluk, hoşgörü, zarar vermeme kavram­larıyla iç içe girdiğinden daha da tehlikeli oluyor.

B) Şiddet, her tür çatışmanın çözümü için kabul gören bir yol olunca, şiddet toplumunun to­humları ekiliyor.

C) Şiddet, yaşamdan alınan olayların içinde, abartılmış biçimde sunulduğundan çocuklar bunun gerçekdışılığının ayrımına varıyor.

D) Çocuk, sık tekrarlanan şiddet görüntülerinin etkisi altında kalarak çocukluğun saf dünyasını yitiriyor.

E) Programlarda genellikle, barışı ve güzelliği ko­rumanın yolu şiddetten geçtiği için, çocuklar gereksiz yere şiddete yönlendiriliyor.

(ÖSS 1998)

 

11. Onun, çağının sorumluluğunu üstlenme, tanığı olma gibi, aydın sanatçıya özgü tutum ve dav­ranışları yazın, düşün ve kültür coğrafyamızda bir meşale gibi ışıyacaktır.

Bu cümlede geçen “bir meşale gibi ışıyacaktır” sözünün yerine aşağıdakilerden hangisi geti­rilirse cümlenin anlamı değişmez?

A) yol gösterici, aydınlatıcı olacaktır

B) kuşaktan kuşağa geçecektir

C) gelecek kuşaklarca da hatırlanacaktır

D) çarpıklıkların, bozuklukların düzeltilmesini sağ­layacaktır

E) yaşananları gözler önüne serecektir

(ÖSS 1996)

 

12. (I) Eleştirmenler, şiirlerinin kolay kolay anlaşıl­mayan, kapalı bir yapısı olduğunu söyler. (II) Oysa onun yaşam serüvenini bir ölçüde biliyor­sanız o şiirler, sizin için hiç de kapalı bir nitelik taşımaz, (III) Onlarda toplumsal baskılar altında ezilen insanların, sıkıntılarını, bilinçaltı dünyalarını bütün yönleriyle bulabilirsiniz. (IV) Bunları yansı­tan imgeler, yoğun anlamlar içerir. (V) Bu durum, şiirlerini her okuyuşunuzda onların başka bir yanının ayrımına varmanızı sağlar.

Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden “şiirlerinde, şairin yaşantısından izler bulunduğu” anlaşılmaktadır?

A) I.          B) II.         C)lll.          D) IV         E) V.

(ÖSS 2002)

 

13. Kültürel  yaşamında  ilerleme  görülmeyen   bir toplumun dilindeki gelişme de durur.

Aşağıda ki I erden hangisi bu cümleye anlamca en yakındır?

A) Dildeki gelişmeler yavaş yavaş ve belirli kural­lar çerçevesinde olur.

B) Bir dilin söz dağarcığı, başka bir dilin söz dağarcığımdan farklıdır.

C) Toplumsal gelişmeyle dildeki gelişme arasında sıkı bir ilişki vardır.

D) Gelişmiş    toplumların    dilleri,    gelişmemiş toplumların dillerini etkiler.

E) Toplumsal yapıyı oluşturan kurumlardan biri de dildir.

(ÖSS 1991)

 

14. Resim sanatı, para getirmeye başladığı günden beri bir ticaret konusudur. Yapıtların dağıtılması ve satılması işini, bu işle hiç ilgisi olmayan kişiler ellerinde tutarlar. Onlar için en büyük yapıt, …….yapıttır.

Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getiril­melidir?

A) en çok para getiren

B) gösterişli olan

C) herkesçe çok beğenilen

D) klasik bir yapıda olan

E) ünlü bir ressamın elinden çıkan

(ÖYS 1995)

 

15. “Söz dağarcığımızı zenginleştirmenin bir yolu da sözcüklerden sözcük türetmektir.” cümlesinin, anlamca yerini tutabilecek en uygun cümle aşağıdakilerden hangisidir?

A) Dilimizin zenginliğini, bileştirme yolundan yararlanarak sağlayabiliriz.

B) Dilin anlatım gücünü, sözcüklere yeni anlamlar yükleyerek geliştirebiliriz.

C)Halk ağzından derlemelerle dilimizin söz var­lığını zenginleştirebiliriz.

D) Eski yapıtlardan yapılan taramalarla kimi sözcüklerin dile yeniden girmesini sağlayarak sözcük sayısını çoğaltabiliriz.

E) Dilimizdeki sözcüklerin sayısını artırmak için, kök ya da gövdelerden eklerle yeni sözcükler yapabiliriz.

(ÖSS 1982)

CEVAPLAR

1.A6.C11.A
2.C7.E12.B
3.E8.E13.C
4.D9.E14.A
5.E10.C15.E