CÜMLEDE ANLAM – 7
1. Romanlarında yalnızca kendi duygularını, düşlerini yaşadıklarını anlatan romancı, bir tür gizli yaşam öyküsü yazıyor demektir.
Aşağıdakilerden hangisi anlam bakımından bu cümleye en yakındır?
A) Kimi romancıların yarattığı tipler ve karakterler, yaratıcılarının yaşamından izler taşır.
B) Bir romanın değeri, gerçekleri tıpa tıp yansıtmasıyla ölçülür.
C) Kendisini anlatan romancılar yarınlara kalır.
D) Romancının yaratma gücü, yaşantısının zenginliğiyle ilişkilidir.
E) Anlattıkları, kendi yaşamıyla sınırlı olan romancılar daha kolay yazarlar.
(ÖSS 1994)
2. Yazara göre beden ile zekâ arasında nasıl bir ilişki vardır?
A) Beden ile zekâ birlikte gelişir.
B) Beden gelişir, zekâ harab olur.
C) Beden harab olur, zekâ gelişir.
D) Zekâ harab oldukça beden de harab olur.
E) Beden ile zekâ arasında belirli bir ilişki yoktur.
(ÜSS 1967)
3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “yakınma” söz konusudur?
A) Onu olduğu gibi kabul etmesini söyledim,
B) Bir de aldığı gibi getirmesini öğrense.
C) O geldiği gibi gitmesini de biliyor.
D) Konuştuğu gibi yazmak için çok özen gösteriyor.
E) Çalışmayı sevdiği gibi eğlenmeyi de seviyor.
(ÖSS 1988)
4. (I) Bugün olduğu gibi ilkçağda da bu yöreyi varlıklı kılan Toroslardı; bu dağların sularıydı. (II) Toroslarda su, yeryüzüne çıkar çıkmaz denizi aramaya başlar. (III) Vadileri dolanarak, başını taşlara vurarak akar da akar. (IV) Derin boğazlara girdiğinde coşup köpüren ırmaklar, düze inince miskinleşir. (V) İşte orada, suyun toprakla uyumu ve bu uyumun getirdiği bereket başlar.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde birbirine karşıt iki durumdan söz edilmektedir?
A) I. B)II. C)lll. D) IV E) V
(ÖYS 1994)
5. (I) Kentlerin de kimliği vardır; bu kimliği oluşturan öğelerin başında da yapılar gelir. (II) Yapılar, kentlerin belirleyici özelliklerini yansıtır. (III) Örneğin Paris, Londra, Brüksel, Moskova deyince ilk akla gelenler, kuleler, köprüler, kubbeler ve gökdelenlerdir. (IV) Ya İstanbul deyince! (V) Elbette ki minarelerden kubbelere uzanarak, Kız Kulesi’nden Galata Kulesi’ne değin birçok şeyi ‘ sayabiliriz. (VI) Çünkü bu tipik yapılar kentle Özdeşleşmiştir. (VII) Bu yapıları kentten, kenti de bunlardan ayrı düşünmek olanaksızdır.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangileri aynı anlamı İçermektedir?
A) I. ile II. B) l. ile II. C) II. ile III.
IV. ile V. VI. ile VII. V ile VI
D) IV. ile V. E) VI. ile VII
III. ile V. VI. ile VII
(ÖSS 1998)
6. Aşağıdakilerin hangisinde verilen dizelerde düşsel öğeler yoktur?
A) Bir tren gelir her gün bu saatte
Aralıksız öter düdüğü
B) Yağmur ana, yeşil yünden
Örmüş tarlanın hırkasını
C) Bir rüzgâr esiyor dağlardan ovaya doğru
Okşayarak ağaçları, otları
D) Tanı beni, her mektupta yumak yumak
Rüzgârla pullayıp gönderdiğim bulut
E) Sesin gömlek yerine asılı balkonumda
Her zaman yıkanmış, her zaman ıslak
(ÖSS 2000)
7. Aşağıdaki cümlelerden hangisi bir paragrafın başlangıç cümlesi olabilir?
A) Oysa bu sanatçının çağında daha niceleri yaşamış, ürün vermiştir.
B) Kimi ise sanatın en çetin doruklarına tırmanmayı bilmiştir.
C)Bir de gerçek İnsanlık örneği olmuş kişiler vardır.
D) Bunun bir nedeni olmalı diye düşünmez misiniz?
E) Geçen gün şiir kitaplarını şöyle bir karıştırdım.
(ÖSS 1983)
8. Bir yönetmenimiz şöyle diyor: “Gerçek bir film, ayakkabının içine kaçan bir taşa benzemelidir.”
Bu cümlede, filmle ilgili olarak belirtilmek istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bir durumu eleştirel yaklaşımla ele alıp olumlu ve olumsuz yönleriyle yansıtmalıdır.
B) İnsanı ve toplumu tedirgin eden sorunlar üzerinde bizi düşünmeye zorlamalıdır.
C) İnsanın duygu dünyasını etkileyecek nitelikte olmalıdır.
D) İzleyenlerin, yaşamı daha iyi tanımasına olanak sağlamalıdır.
E) Değişik yollara başvurarak izleyicilerin ilgisini kamçılamalıdır.
(ÖSS 2006)
9. Aşağıdaki yargılardan, hangisi kişisel düşünce içermemektedir?
A) Bu kitap, duyguları etkileyen betimlemelerden uzak, günlük konuşma dilinin inceliklerini içinde barındıran bir dille yazıldığı için her yaştaki okurun beğenisini kazanıyor.
B) Yazar, bu kitabıyla engin bir birikimi yapıtlaştırarak okura farklı bir dünyanın kapılarını açıyor.
C) Geçen yıl yitirdiğimiz romancımız adına düzenlenen yarışmada bu yazar, ilk romanıyla ödül aldı.
D) Bu yazar, gücünü çekici anlatımından ve İlginç olaylardan alan, genellikle şaşırtıcı sonuçlarla biten öyküleriyle tanınmıştır.
E) Öyküde kahramanın, güçlüklerle savaşmaktan yılmayan, üretken ve yaratıcı bir insan olduğu gösterilmek istenmiş.
(ÖSS 2002)
10. (I) O, folklorun bir ülkenin gerçek kültür kaynağı olduğunu savunan bir araştırmacıydı. (II) Folklorun, sadece el işlemelerinden ya da türkülerden oluştuğunu öne sürenlere karşı çıkıp kapsamının çok daha geniş olduğunu ortaya koydu. (III) Geride, dünle bugünü kaynaştıran, yarının yaratıcılarına ışık tutacak ölümsüz bilgiler ve belgeler bıraktı. (IV) Bu belgeler çağdaş yöntemlerle derlenip bir araya getirildi. (V) Böylece genç kuşakların yararlanmasına sunuldu.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde, söz konusu araştırmacının yapıtlarının özelliği belirtilmektedir?
A) I. B) ll. C)lll. D) IV. E) V.
(ÖSS 1999 İPTAL EDİLEN)
11. (I) Günü gününe pek uymaz bu kentin. (II) Bir bakarsın, yaz ortasında buz kesmişsin; bir bakarsın, kasım ortasında ceket fazla gelmiş. (III) Geçen eylül ayının son günü kente yağmur yağarken, kentin sırtını dayadığı dağa kar yağıyordu. (IV) Ertesi gün ise mayıs sonu güneşine benzeyen, pırıl pırıl bir hava… (V) Neredeyse tüm ekim ayı, böyle geçti. (VI) Oysa daha güneyimizdeki bir başka kente çoktan kış gelmişti.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerden hangisi kendinden önceki cümlenin açıklaması durumundadır?
A) II. B)III. C)IV. D)V. E) VI.
(ÖSS 2000)
12. İnsanlar genellikle, “Dolu dolu yaşıyorum.” demezler; “Dolu dolu yaşadım.” ya da “Dolu dolu yaşayacağım. “derler.
Bu cümlede anlatılmak istenen, aşağıdakilerden hangisine en yakındır?
A) Günlük sorunlar insanın mutluluğunu engeller.
B) İnsanlar, ya gençlikte ya da yaşlılıkta mutlu olurlar.
C) İnsanlar, yaşadıkları andaki mutluluğun farkına varamazlar.
D) Bulunduğu ortama uyum sağlayamayan kişi mutlu olamaz.
E) Ancak güzel bir çocukluk dönemi geçirenler mutlu olabilirler.
(ÖSS 1993)
13. Romanın temel kişisi Mahmut, babasının isteği dışında, gizlice denizci olur. Fırtınalarla, dalgalarla boğuşarak yaşamını kazanmak, en büyük tutkusudur onun. Ne ki babası ölünce denizi bırakıp Bodrum’a döner, bir köy ağasının kızıyla evlenerek bu kez de ekmeğini topraktan çıkarmaya başlar. Ama deniz tutkusunu yenemeyen Mahmut evini, karısını bırakıp tekrar denize döner.
Bu parçada altı çizili sözün yerine aşağıdakilerden hangisi getirilirse cümlenin anlamı değişmez?
A) toprakla uğraşmaktan hoşlanmayan
B) denizden uzak yaşayamayacağını anlayan
C) denizin topraktan daha verimli olduğuna inanan
D) verdiği karardan Ötürü kendini suçlayan
E) macerayı, aile mutluluğundan üstün tutan
(ÖYS 1995)
14. “Kanı niteliğini taşıyan yargıların doğruluğu ya da yanlışlığı kanıtlanamaz. Çünkü bunların kişiden kişiye değişen, göreli bir yanı vardır.”
Yukarıdaki açıklamaya göre, aşağıdakilerden hangisi kanı niteliği taşımaz?
A) Görünümü ve insanlar üzerindeki etkisi bakımından dört mevsimin en güzeli ilkbahardır.
B) Boks, seyirciyi sürekli bir gerilim ipinde tutan bir spor türüdür,
C) İstanbul, konumu ve doğal güzellikleri yönünden en çok sevilen kentimizdir.
D) Turuncu, kırmızı ile sarının karışımından elde edilen bir renktir.
E) Çiçekler arasında karanfilin, rengi ve kokusu yönünden özel bir yeri vardır.
(ÜSS 1980)
15. Aşağıdakilerden hangisi bir “tanım” cümlesidir?
A) Lirik şiir, akıldan çok düş gücüne, düşünceden çok duyguya yaslanır.
B) Lirik şiirde, aşkın her türlü görünüşü, bütün yönleriyle dile getirilir.
C) Lirik şiirde şair, sözcükleri seçerken, onların ses ve görüntü gücünü göz önünde tutar.
D) Lirik şiir, duyguların, çok etkili ve coşkulu bir biçimde dile getirildiği şiir türüdür.
E) Lirik şiirde yıllar yılı, aşk, ölüm, din gibi belirli temalar işlenmiştir.
(ÖSS 1990)
CEVAPLAR
1.A | 6.A | 11.A |
2.C | 7.E | 12.C |
3.B | 8.B | 13.B |
4.D | 9.C | 14.D |
5.E | 10.C | 15.D |