Cümlede Anlam- Konu Anlatımı

İçindekiler

CÜMLENİN ANLAMI VE YORUMU

A) Cümle Vurgusu

*Annemi yarın Adana’ya göndereceğim .

* Annemi Adana’ya      yarın    göndereceğim .

*Her sabah bu kahvehanede bir bardak kahvemi içerim

*Bir bardak kahvemi her sabah bu kahvehanede içerim .

*Neden böyle konuştuğunu anlayabildin mi?

*Dün size Ahmet mi geldi?

*Ahmet mi dün size geldi?

*Hayat ki bitirilmesi gereken en kutsal görevdir.

*Neden bana öyle ters ters baktığını sorabilir miyim?

*Bana bir kere olsun yalan mı söyledi ?

 

B) Cümlede Savunulan Düşünce

1-Ressamların çoğalmasına bir şey dediğimiz yok; resmin azalmasına üzülüyoruz.

*Resimlerin sayısı arttıkça niteliği azalmaktadır,

2-Sanatçı içinden çıktığı toplumu yansıtmalı ve toplumun sorunlarını eserlerinde işlemelidir.

*Sanatçı toplumla ilgilenen ve toplumu işleyen kişidir.

3-Canım dişine takarak çalışmayı göze almayan sanatçıların, sanat merdivenlerim çıkması çok zordur.

*Zorluğa katlanmayan başarılı olamaz

4-Başarılı bir sanatçı:”Başkaları ne der?” yerine; “Ben böyle düşünüyorum.” dediği zaman kazanır.

*İnsan özgürlüğü seçtiği sürece başarılıdır.

5-Hata yapmayan insan genellikle hiçbir şey yapmıyor demektir.

*Üretmenin olduğu yerde hata vardır.

6-Eğitim görmemiş insan ruhu, işlenmemiş demire benzer, iyi bir ustanın eli değmedikçe insanda gizli olan renk ve güzellikler ortaya çıkmaz.

*Kabiliyetlerimiz eğitimle belirlenir ve biçimlenir.

7-Bir yazan tanımak için sayfalarca makale okumak gereksizdir, onu tanımanın en güzel yolu yazdığı bir eseri okumak olmalı.

*Bir yazan en iyi kendi düşüncelerinden tanıyabiliriz.

 

C) Cümleler Arasındaki Anlam Bağlantıları

1- Yakın Anlamlı Yargılar

1-Söz dağarcığımızı zenginleştirmenin bir yolu da sözcüklerden sözcük türetmektir.

*Dilimizi zenginleştirmeniz yolu kök ya da gövdelerden yeni sözcükler türetmekle olur.

2-Konuyu oldukça genel yönleriyle ele almışsınız

*Konuyu ayrıntılara inmeden işlemişsiniz

3-Hiçbir suçlu, kendi yargıçlığımdan kurtulamaz.

*Suçlular yaşamları boyunca kendilerim yargılarlar.

4-Gerçek sanatçı halka inmeyi bırakıp kendini anlatmaya bakmalıdır.

*Gerçek sanatçı, halkın isteklerim değil, gönlünün isteklerim sıralamalıdır.

5-Şiir türü. insanlığa seslenmelidir.

*Her şiir evrensel olanı işlemelidir.

6-Gerçeğin yalnız bir parçasını  söylemek, gerçek üstüne hiçbir şey söylememektir.

*Gerçek, ancak bütünüyle ortaya konulduğu zaman eksiksiz anlatılmış olur.

7-Yazarları çok okumalı; fakat çok yazar okumamalı

*Birçok yazar yerine belli yazarların yapıtlarını  tekrar tekrar okumalıyız.

8-Çevirmenin, bir sanatçı  titizliğiyle yazarın üslubuna yaklaşması gerekir.

*Çevirmen, çevirdiği yazarın dil ve anlatım özelliğine elinden geldiğince bağlı kalmalıdır.  (1992-ÖSS)

9-İnsanlar genellikle , “ Dolu dolu yaşıyorum.” demezler. “ Dolu dolu yaşadım.”   ya da “ Dolu dolu yaşacağım.” derler.

*İnsanlar,  yaşadıkları andaki  mutluluğun farkına varmazlar.  (1993-ÖSS)

10-Şiire yaşlı bir şair gibi yaşamak, genç bir şair gibi onu sürdürmek gerekir.

*Şiir, deneyim ve coşkunun ürünü olmalıdır.  (1993-ÖSS)

11-Eğer yaşam bir yolsa , her zaman  yokuş yukarı giden bir yoldur.

*Yaşamı boyunca insanoğlu hep güçlüklerle karşılaşır. (1998-ÖSS)

12-Romanlarında yalnızca kendi duygularını, düşlerini  yaşadıklarını anlatan romancı , bir tür gizli yaşam öyküsü yazıyor demektir.

*Kimi romancıların yarattığı tipler ve karakterler yaratıcılarının yaşamından izler taşır.(1994-ÖSS)

13-Çok güçlü ve sınırsız bir hayal gücüne sahip romancılar bile yazarken, kendi aralarından yararlanırlar.

*Romancıların  ortaya koyduğu ürünler, aşlarından geçen olaylardan izler taşır. (1995-ÖSS)

14-Jean Paul Sartre’ın , “ Yazar, neyi yazacağını değil, nasıl yazacağını bilen insandır.” Sözünü çok severim

*Ben akıcı olmayan, karmakarışık bir yazının ,  konusu ne kadar ilginç olursa olsun, bir  edebiyat tadı vereceğine inanmıyorum. (1993-ÖSS)

15-Burada sözünü etmediğim filmlerin yeterince iyi olmadığı sanılmasın.

*Burada sözünü ettiklerimin dışında da iyi filmler var.  (1994-ÖSS)

 

2) Anlamca Çelişen Yargılar

1-Sanatçı eserlerinde objektif olmalı, esere kendinden bir şey katmamalı.

*Sanatçı yazdığı her eserde kendi duygularını da işler.

2-Sanat, ürettiği düşüncelerle toplumun hizmetinde olmalıdır.

*Sanat ancak sanat olduğu sürece vardır.

3-İyiliğe iyilik olsaydı, koca öküze bıçak olmazdı.

*İyilik eden, iyilik bulur.

4-Sanatçının başarılı olabilmesi için geçmişiyle bağım koparmaması gerekir.

*Başarılı olmak isteyen sanatçılar geçmişe değil, geleceğe yönelmelidir.

5-Akıl adama sermayedir.

*Akıllı, köprüyü arayana dek deli suyu geçer.

6-Bir eseri değerli kılan yazıldığı gibi yayımlanmasıdır.

*Başarılı eserler yazıldıktan sonra üzerinde düzeltme yapılan eserlerdir.

7-Romancı topluma ayna tutmalıdır.

*Romancı romanlarını duygularıyla süslemelidir.

8-Türk resmi , Alplerin ötesinde değil, Torosların eteğinde aranmalıdır.

* Yaşadığın yerin pek önemi  yok; canın neyi nasıl isterse, onu tuvaline almalısın.  (1987-ÖSS)

 

D) Cümleler Arasındaki Anlam ilişkileri

l- Neden — Sonuç Bildiren Yargılar

*Yeni köprü açıldığı için trafik rahatladı.

*Çocuklar yorgun oldukları için hemen uyumuş.

*Susuzluktan dudakları çatlamış.

*Açlıktan yürüyemez olmuştu.

*Menisküs ameliyatı olduğu için birkaç ay spor yapamayacakmış.

*Tehlikeli olduğu için gece dışarı çıkmıyor.

*Kullandığı dil, halkın diline  yakın olduğundan eserleri oldukça çok satıyor.

*Halk şiirine önem vermesi dolayısıyla bütün Türkiye’yi dolaşmış.

*Karanlıktan korktuğundan dolayı evde tek başına kalamıyor.

*Her bestenin altında bir felsefe sezdiğim için Batı müziğini seviyorum.

*Deniz dalgalıydı, geziden vazgeçtik.

*Trafik kazası geçirdiği için hastane de yatıyor.

*Susuzluktan çiçeklerin hepsi kurumuş.

*Çocukların , susuzluktan dudakları çatlamıştı.  (1984-ÖSS)

*Şiddetli soğuklardan elleri ince ince yarılmıştı.(1984-ÖSS)

*Fazla ışık gözlerime dokunduğundan perdeyi kapattım.  (ÖSS)

*Gene bahar geldi, güller  açıldı.  (ÖSS)

*Erzurum’un dağları kardır, geçilmez.   (ÖSS)

*Ülke toprakları yanlış kullanım yüzünden yok olup girmektedir. (ÖSS)

*Tarıma yeterince önem verilmediğinden bu ülke pamuk, sebze, meyve üretiminde dünya sıralamasında gerilerde yer almaktadır. (ÖSS)

*Çevre bilinci yeterince gelişmemiş olması, hava ve su kirliliğine yol açmaktadır.  (ÖSS)

NOT ; Neden – sonuç bildiren  cümlelerinde neden sonuçtan sonra söylenebilir. Bu durumda “neden” e gerekçe   de denilebilir.

*Evde oturuyorum çünkü yağmur yağıyor.

*Günlük gazeteleri atmıyor biriktiriyor; yemden okumayı düşünüyor.

 

NOT: Bir cümle diğerinin gerekçesi olabilir.

*Hemen hemen tüm eserlerinde yalın bil dil kullandı. Çünkü eserlerinin anlaşılmasını ve sevilmesini  istiyordu.

*Artık öykü yazmayı bıraktım, şiire başladım. Şiir yazarken kendimi daha özgür hissediyorum.

 

2- Amaç –Sonuç  Bildiren Yargılar:

*Güzel bir gün geçirmek için Mersin’ e gitmiştik.

*Konuşmak üzere kürsüye yöneldi.

*O kula gitmek için evden çıktı.

*Yazımı rahat okuyasın diye büyük yazıyorum.

*Para kazanayım diye bu işe girdim.

*Ev almak için para biriktiriyor.

*Buraya sizi görmeye geldim.

*Ekmek almak için markete gitti.

*Şirketin sorunlarını çözmek üzere Mersin ‘e gitti.

*Sırf çocukları üzülmesin diye gerçeği onlardan saklıyordu.

*Daha çok para kazanmak için yurt dışına gitti.

*Bilgisayarı oyun oynamak için kullanıyordu.

 

3- Koşul- Zaman  Bildiren Yargılar:

*Seni gördükçe geçmişi hatırlıyorum.

*Sen güldükçe ben gülüyorum.

*Kitabı bir haftada okumak şartıyla alabilirsin.

*Bu kitabı okuduğum zaman rahatlıyorum.

*Onu gördükçe seni hatırlıyorum.

*Düzenli çalışırsan sınıfı geçersin.

*Zamanım olursa seni cepten ararım.

*Gök gürlemeden yağmur çıkmaz.

*Yeterince özen gösterdin mi takdir edilirsin.

*Tamiratı bitirdin mi paranı alırsın.

*Bir işte başarılı olmak, o işi sevmeye bağlıdır.

*Cebinde paran yoksa  sana mal da yok.

 

E- Cümlede Anlatım Teknikleri:

1- Doğrudan Anlatım :

*Bütün güzellikleri özlüyorum.

*Savunduğunuz  düşünceleri benimseyemeyiz, dedi.

*Yazar: “ Eleştirmenler , kitap tanıtımında çok önemli rol üstlenmişler.”  dedi.

*Eleştiri de diğer sanatlar  gibi bir sanat dalıdır.

*Yolcu , şoföre : “ Daha yavaş gidemez misiniz!”diye bağırdı.

*Kaptan : “ Yarın hava güzel olacak .” dedi

*Çocuk durmadan ağlıyordu.

*Tam evden çıkarken annem, bu akşam eve erken gel, dedi.

*Gece yarısı yıldızı bir gecede geçmişimi düşünüyorum.

 

2- Dolaylı Anlatım:

Cümlede  biçimsel değişikliğe gidip kendi sözümüz haline getirip aktarmadır.

*Kaptan yarın havanın güzel olacağını söyledi.

*Bugün derse vaktinde gelemeyeceğini söylüyordu.

*Günümüzde eleştirmenin kötü adam ilan edildiğini iddia etti.

*Oysa iki gün önce kızının yanında olduğunu söylemişti.

*Ahmet Hamdi Tanpınar, şiirin sanatların içinde en ulusal olduğunu ifade eder.

*Sonunda bizimle gelemeyeceğini açıkladı.

*Murat hastalandığı için yarın işe gelemeyeceğini bildirdi.

*Danışmadaki görevli, konuyla ilgili görevlinin bugün izinli olduğunu söyledi.

*Herkes komşumuzun ne kadar gürültücü biri olduğunu ifade ediyor.

*Babam, çok büyük ekonomik sıkıntıda olduğumuzu söylüyor.

*Sınavın üç saat süreceğini belirtti.

*Bir engel olmadığı takdirde üç saat sonra köye varacağımızı söyledi.

 

F) Atasözleri:

Geçmiş zamanlarda oluşarak günümüze kadar gelen bir öğüt ya da değerlendirme bildiren kalıplaşmış sözleridir.Atasözleri birer yargı bildirir. Atasözleri de kısa ve özlü anlatım vardır. Az sözle çok şey ifade edilir.Atasözleri  hem mecaz hem de gerçek anlam taşıyabilir.

*Az söyle , çok dinle

*Dost  ile ye iç; alışveriş etme.

*Son pişmanlık fayda vermez.

*Bugününün işini yarına  bırakma.

*Üzüm üzüme baka baka kararır.

*Ağaç yaşken eğilir.

*Körle yatan  şaşı kalkar.

*Rüzgar eken fırtına biçer.

*Hamam giren terler.

*Mum dibine ışık vermez.

*Damlaya damlaya göl olur.

*Duvarı nem yıkar, insanı gam yıkar.

 

G)Cümlede Söz Konusu Olanlar

1- Nesnel Yargılar:

*İstanbul Türkiye’nin en kalabalık şehridir.

*Mehmet Akif “Safahat” ı yazmıştır.

*”Merdiven” Ahmet Haşim’ in yazdığı bir şiirdir.

*Türkiye’nin en kuzeyi Sinop’tur.

*Dalların birbirine sürtünmesiyle bir elektriklenme oldu.

*Son çıkan şiir kitabında kırk dokuz tane yeni şiiri yayımlandı.

*İstanbul, Türkiye’nin   nüfus bakımından en büyük şehridir.

*İki yolcu ara istasyonların birinde indi.

*Yeni aldığı füme renkli takım elbiseyi kuru temizleyiciye verdi.

*Kazadan sonra yaralıların bazıları özel araçlarla hastaneye götürüldü.

*Masanın üstünde çok sayıda dergi var.

*Evimin balkonundan arka bahçelere bakarak sonbaharı günü gününe izliyorum.  (1997-ÖSS)

*1940’lardan sonra tiyatroya yöneldim.Peş peşe altı tane tiyatro eseri yazdım.  (1994-ÖSS)

*Faruk Nafiz Çamlıbel ‘in “ Han Duvarları ”nda birçok kişileştirmeye başvurduğu görülmektedir.(1995-ÖSS)

*Kentlere göç edenlerin sayısı yıldan yıla artmaktadır.(ÖSS)

*Sanatçılar, iki bölümden oluşan bu yapıtı, yarın da salonda seslendirecekler.  (ÖSS)

*Geçen yıl yitirdiğimiz romancımız adına düzenlenen yarışmada bu yazar, ilk romanıyla ödül aldı.  (ÖSS)

2- Öznel Yargılar:

*İstanbul Türkiye’nin en güzel şehridir.

*”Merdiven” Ahmet Haşim’in en güzel eseridir.

*Necip Fazıl “Kaldırımlar” şiirinde insan yalnızlığını  en güzel şekilde işlemiştir.

*Şair, şiirlerindeki ilgi çekici üslubu devam  ettiriyor.

*En güzel hikayeler bu yıllarda yazılmıştır.

*Söğüt ağacının serin gölgesinde iki saat oturdum.

*Oyuncular büyük bir uyum içerisinde bütün yeteneklerini kullanarak rollerinin hakkını verdiler.

*Öykülerinin anlatımında kuruluk ve tekdüzelik görülüyor.

*Garda yolcuların bir resme benzeyen kımıltısız çizgilerini gördüm.

*Ahmet Haşim’in  “Sonbahar” şiirindeki kişileştirme ilgi çekicidir.  (1995 ÖSS)

*Öykülerinde anlatımında bir kuruluk , bir tekdüzelik görülüyor.  (1991- ÖSS)

*Filmde, balçıkla geçinen ihtiyar bir adamın  yaşamı , ilgi çekici bir biçimde anlatılmış. (ÖSS)

*İhtiyar Adam ve Deniz, izlenmeye değer en iyi filmlerden biri.  (ÖSS)

*Yazar, bu kitabıyla engin bir birikimi yapıtlaştırarak okura farklı bir dünyanın kapılarını açıyor.   (ÖSS)

*Bu yazar, gücünü çekici anlatımından ve ilginç olaylardan alan, genellikle şaşırtıcı sonuçlarla biten öykülerle tanınmıştır.  (ÖSS)

 

3- Üslup ( Nasıl Anlatıyor?)

*Tanpınar’ın dili önceleri ağır ve terkipliyken zamanla sadeleşir ve yolunu bulur.

*Şair şiirlerinde kendine ait akıcı ve pırıltılı bir dil kullanmış.

*Yakup Kadri, şiir  yazarken kelime seçiminde oldukça titizdir.

*Kitaptaki tarihi olaylar masalcı bir şekilde işlenmiş.

*Sözcüklerin gerçek anlamlarından çok mecaz anlamlarını  kullanmıştır.

*Onun dünyalarında şiirsel bir dil kendini belli belli eder.

*Her şeyden önce yalın söyleyişin gizini yakalamış bir anlatım ustasıdır.

*O, zamanın sıradanlığından uzaklaşıp sözcüklerin ahengiyle, sadeliğiyle yazmıştır.

*Bu romanında göze çarpan ilk yenilik  sanatçının gereksiz istatistiki bilgileri kuru bir dille verme hastalığından kurtulmuş olması denilebilir.

*Kahramanlarını  yerel ağızlarla konuşturma ustalığı bu kitapta da devam ediyor.

*Bu devrin usta yazarı konularını genellikle tarih ve felsefeden alıyordu.

*Şair, bu şiirinin  dilini   ağır ve süslü olarak yazmıştır.

*Anlatımı açık , süslerden uzak bir yazarımızdır.

*Yazılarında söz oyunlarına  gereğinden fazla yer veriyor.

*Kısa, düzgün cümlelerle süslü, yoğun bir anlatım ortaya koyuyor.

*Yazılarında karşılaştırmaya yer vermeden soyut bir anlatım yansıtmış.

*Bütün yazılarında dolaylı anlatıma başvurmuştur.

*Çok akıcı bir dili var.   (ÖSS)

*Kişilerin belirleyici özelliklerini en ince ayrıntılarına değin, somut bir biçimde yansıtmış.  (ÖSS)

 

4- İçerik ( Ne Anlatıyor?):

*Yakup Kadri “Yaban’da” aydın köylü ikilemini işler.

*Son yapıtında çocukları ve onların hayal dünyalarını işlemiş yazar.

*Genellikle metafizik konularını ele almıştır.

*Denemelerinde bambaşka dünyanın insanından bahsediyor.

*Dokuzuncu Hariciye Koğuşu’nda hasta bir gencin yaşadıkları anlatılır.

*Orhan Veli “Yaş Otuz Beş” ölüm temasım çarpıcı bir şekilde işler.

*Sait Faik, genellikle sıradan insanları ele alır.

*Kemal Tahir, eserlerinde tarihi konulara ağırlık verir.

*Namık Kemal; vatan, özgürlük konularında şiirler yazmıştır.

*Orhan Kemal’in öykü kahramanları fabrika işçileridir.

*Reşat Nuri, Yeşil Gece  Adlı eserinde eski ve yeni eğitim sistemini anlatmıştır.

 

5- Tanım:

Cümlede nedir ve kimdir sorularına verilen cevap tanım cümlesidir.

*Sanatçı, karanlık bir gecede insanlara yol gösteren parıltılı bir yıldızdır.(sanatçı kimdir?)

*Sanat doğada var olmayan güzellikleri yaratmaktır

*Müzik; ses , ritm ve melodiden oluşmuş, ahenk esasına dayanan sanattır.

*Sanatçı topluma yol gösterir ve toplumu yönlendirir.(Tanım değil)

*Müzik , notalar arası diyalogdan doğan ve insan ruhunu besleyen sihirli bir hazinedir. (Müzik nedir? )

*Dil insanlar arasında anlaşmayı sağlayan bir araçtır.

*Mektup , yazarak konuşmaktır.

*Aşk, bir  sudur

*En kötü  günde yardıma koşan kişidir dost.

*Roman yazarı gerçekleri haykıran kişidir.

*Lirik şiir, duyguların çok etkili ve coşkulu bir biçimde dile getirildiği şiir türüdür. (1990-ÖSS)

NOT: Tanım cümlelerinin yüklemleri çoğunlukla “dır, dir” ekini alır ; fakat her “dır, dir” ekini alan yüklem tanım  cümlesi değildir.

* Belediye  otobüs gelmiştir.

* Kendisi iyi bir öğrencidir.

6- Karşılaştırma:

* Yeni Türk Edebiyatı, Divan edebiyatına göre daha günceldir.

*  Ona aldığım kalem daha çok benim işime yaradı.

*  Yazarın şiirlerindeki yalın dili romanlarındaki kadar yalın  ve temiz.

*Yazar eserine düşüncelerini ; duygularım yansıtır.

*Taner, eskisi kadar huzurlu değilmiş.

*Cam işinden abisi daha  iyi  anlıyormuş.

*Ha  uşaklardan birine karşı güçsüzlük göstermişim ha ona! Ne farkı var.

*Ova, güneşli ve dalgasız  bir denizden daha düzgündü.

*Senin bugün cennet kadar güzel vatanın var.

*Derginin yeni sayısı eskisine nazaran daha doyurucu.

*Senin kadar tembel bir insanla hiç karşılaşmadım.

*Bugünkü edebiyatta bu güçteki bir yapıtla asla karşılaşmadım.

*Ona aldığım kitap daha çok benim işime yaradı.

*Bu romanı dili  daha  akıcı.

*Ben dayım gibi kitap kurdu değilim.

*Bilmecenin düşündürücü özelliği diğer türlere göre daha ağır basmaktadır.

*Öykülerini de okudu ama bunları   şiirleri ve oyunları kadar  beğenmedi.(1995-ÖSS)

*Öğretmen, sınıfın en çok konuşanını öne oturttu.  (ÖSS)

*O, sanatçılar arasında eşi az bulunur bir insandı.  (ÖSS)

*Çocukların en beceriklisini bulup getirmişti. (ÖSS)

*Ona f aldığım kalem daha çok benim işime yaradı. (ÖSS)

*Bugünkü edebiyatta bu güçte bir yapıtla karşılaşmadım. Günümüzün yazarları arasında hiç kimse,    ne ben ne de bir başkası, böyle bir şey yazmayı başaramadı. (1996-ÖSS)

*Çünkü ne yaptığımız nasıl yaptığımız üzerinde yazarken daha az, yazdıktan sonra daha çok  düşünürüz.  (ÖSS)

* Ova , güneşli  ve dalgasız bir denizden daha düzdü. (ÖSS)

*İki satırlık bir konuşma bir karakteri  on sayfalık  bir betimlemeden daha başarılı bir biçimde çizebilir.  (ÖSS)

*Bunların bizim evlerimizdekinden çok daha küçük pencerelerinden bakınca , içinde yaşayan  İnsanları gördük.  (ÖSS)

 

7- Karşıtlık:

*Ne içindeyim zamanın ne de büsbütün dışında.

*Ağlarım hatıra geldikçe gülüştüklerimiz.

*Önceleri bana soğuk gelen annemin ölüm tarihi olan 18 Mayıs,sonraları sıcak gelmeye başladı.

*Yüzündeki yumuşaklık çocuğun yaptığı davranış nedeniyle birden gerildi.

 

8- Eleştiri:

*Yazarın  son kitabı aradığım özgünlüğü yakalayamamış.

*Okuduğum öyküde  yazar, şıradan bir anlatım kullanmış.

*Ressamın son  yapıtında hiçbir yenilik yok.

*Yazarımızın dili, güncel dilden uzak kalıyor.

*Kimi öyküleri daha çok köşe yazısını  andırır.

*Yabancı kelimelerin sıkça kullanılması, okuru eserden uzaklaştırıyor.

* Sanatçının uzun cümlelere yer vermesi eseri daha da anlaşılmaz kılıyor.

*Yazarın son eseri edebiyatımıza yeni bir soluk getiremedi.

*Yazar, hep tek boyutlu, basmakalıp kişiler yaratır.

*Orhan Veli, Türk şiirine yeni  bir kapı açmıştır. (Olumlu eleştiri)

*Yahya Kemal, edebiyatımız köşe taşlarından birini oluşturuyor. (Olumlu eleştiri)

 

9- Değerlendirme:

*Romanın tarihi konulan objektif olarak yansıtması, romana tarihi belge niteliği kazandırıyor.

*Yazarın son yapıtında söz sanatlarını  sıkça kullanması anlatımın akıcılığına gölge düşürüyor.

*Adına resimli roman dense de karikatür havası var bu kitapta.

*Sanatçı, son romanında yanlış batılılaşmayı çarpıcı bir şekilde gözler önüne sermiş.

*Filmdeki oyuncuların hepsi rollerinin üstünde bir performans göstermiş.

*Öykülerin anlatımında bir kuruluk , bir tekdüzelik görülüyor.  (ÖSS)

 

10- Yorum:

*Görseydiniz o anki ruh halini, yüzündeki güneşten yansıyan parıltılı bir sevinçti.

*Bir belde ki insanları mutlu ve yaşamları huzurlu.

*Odaya giren çocuğun yüzlerinde biraz da ürkeklik vardı.

 

11- Önyargı  (Peşin Hüküm):

*Bana öyle geliyor ki  yazarın son yapıtı ülkemizde tiraj sınırını  zorlayacak.

*Gösterime giren bu filmin rağbet görmesi çok zor.

*O bu konuda doğru haber yazamaz.

*Sınavı  bu sene de kazamaz.

*Bu kadar basit bir konuyu anlayamaz.

*Çok sakarsın, yine ortalığı kırıp geçirirsin.

12- Tahmin — Sezgi:

*Onunla bu konuda anlaşabileceğimizi biliyordum.

*Adamın cimri olduğunu tanıştığımız gün fark etmiştim.

*Paraya düşkün biri olduğunu onun konuşmalarından anlamıştım.

*Ona geri döneceği bilinen bir şeydi.

*Sınavda çok başarılı olacağını biliyordum.

*Bu olayın böyle sonuçlanacağını ben çok önceden  anlamıştım. (ÖSS)

*Bu konuyu onun yanında rahatça konuşabileceğimi sanıyorum (ÖSS)

*Paraya düşkün biri olduğunu konuşmalarından çıkarıyorum. (ÖSS)

 

13- Öneri:

*Yayımlanan hikayelerde çocukların hayal dünyasını zenginleştirmeliyiz.

*Kitaptaki gereksiz ayrıntıları çıkarması yazarımız için daha olumlu olur.

*Sanatçı, eserlerinde benzetme ve sıfatları daha az kullanmalıdır.

*Başkalarına saygılı davranman onlardan saygı görmeni  sağlayacaktır.

*Yerinde olsam hemen evet ya da hayır demezdim.

*Gelin hep  beraber anlayarak özgürlüğün tadını  çıkaralım.

*Enerjinizin farkında olmanız  ve bunu doğru kullanmanız yararınıza olacaktır.

*Bu olayı da öyküleştirerek kitabına koymanı isterim.

*Kitabın sonuna, şiirlerin sezgisel dünyasını ortaya koyacak notların eklenmesi,

yararlı olabilirdi. (ÖSS)

*Planınızı yeniden gözden geçirmenizin  doğru olacağını düşünüyoruz. (ÖSS)

 

14-Yakınma  (Seni Başkasına Şikayet):

*Toplum, gerçek sanatçının değerini bilmekten çok uzak

*İnsanlar neden birbirini anlamıyor?

*Buraya kadar gelmiş de bize uğramamış.

* O beni sırtımdan vurdu.

*Konudan  konuya atlayan, başlığıyla içeriği birbirine uymayan yazılar bizi çok yormaktadır. (1996- ÖSS)

*Söylesem de beni dinlemez ki!   (1995-ÖSS)

*Bir de aldığı gibi getirmesini öğrense.  (ÖSS)

*Söyleyin söyleyin kim anlar dilimden

Kim alır  yarı yolda kalmış selamımı  (ÖSS)

 

15- Sitem  ( Seni Sana Şikayet):

*Ey sevdiğim bir gün bana yar demedin.

*Ne sevdiğin belli ne sevmediğin.

*Seni çok sevmeme rağmen beni anlamadın.

*İnsan ayda yılda bir kere arar.

16- Pişmanlık (Beni Bana Şikayet):

*Elim kırılsaydı da sana tokat atmasaydım .

*Keşke onu görmeye gitmeseydim.

*Nereden sevdim o zalim kadını .

*Keşke seni buraya davet etmeseydim.

*Elim kırılsaydı da sana vurmasaydım.

*Keşke bu sözleri ona söylemeseydim.

*Keşke çocukları da getirseydik.

 

17- Hayıflanma:

*Nasıl geçti habersiz güzelim o yıllar.

*Gençliğini yaşayamadığımız günler nerede?

*Şimdi İstanbul’da olmak vardı.

*Ah o kadrini bilmediğim yıllar, koklamadan attığım gül demeti, suyunu sebil ettiğim çeşme…

 

18- Azımsama  (Nicelik ):

*Bu para mı beni bir ay götürecek.

* Verilen ücret yol parasına bile yetmiyor.

*Memur maaşı değil, cep harçlığı mübarek.

*Bu kadar öğrenciyle bu işi yapacaksın.

 

19- Küçümseme  (Nitelik):

*Bu soruyu ilkokul çocuğu bile çözer.

*Doktor olacakmış da bizi tedavi edecekmiş .

*Bu kitap mı beni sarsacak , değiştirecek.

*İki üç şiir yazınca kendini şair zannetti.

*Bu kadar basit bir soruyu mu çözemedin?

 

20- Varsayım:

*Diyelim ki İstanbul alınmamış.

* Farz edelim ki seni hiç görmedik.

*Tut ki ÖSS’yi kazanmadın.

*Birikimlerini har vurup harman savurmasaydı bu kadar sıkıntı çekmezdi.

*Derste öğretmeni dinleseydi sınıfı  geçerdi.

*Olayın  böyle sonuçlanacağını  düşünseydi bu kadar sert konuşmazdı.

*Onu tanısaydın sen de severdin.

* Diyelim ki bir evin var .

*Bu yıl da sınavı kazanamayacağını düşünmek beni korkutuyor.

*Diyelim ki bu olay gerçek değildir.  (ÖSS)

 

21- Gerçekleşmemiş Beklenti:

*Bu sorulan çözer sanmıştım.

*Beni anlayacağım ummuştum.

*Tabakları sizin getireceğinizi umuyorum.

*Geleceğini  umuyordum açıkçası.

*Doğum gününde bana hediye alacağını sanmıştım.

*Bana olan borcunu ödeyeceğini sanmıştım.

*Aldığım kışlık kömürün yeteceğini umuyordum.

 

22- Kinayeli Söyleyiş:

*Bu hızla  gidersek , okula belki yarın varırız.(1993-ÖSS)

*İyi konuşmacı dinleyicilerini yandırmamak için sessizce salondan çıktı.

*O kadar güzel konuşma yaptın ki herkes büyülenmiş gibi uyuyorlardı.

*Eğitime önem verişiniz, iki günde bir okulları tatil edişinizden belli oluyor.

23- Olasılık:

*Hava yarın kapalı olabilir.

*Hasan eve gitmiş olabilir.

*Sanırım otobüs gitmiştir.

*Seni yarın arayabilirim.

*Bu kadar kırgınlıktan sonra seni affetmeyebilir.

*Belki bu sınavda daha başarılı olur.

*İki saat sonra sanırım herkes burada olur.

*Bahçedeki ağaçlar ilaçlanmış olabilir.

*Uçak  şu anda havaalanına inmiş olmalı.

*O ilacı içtikten sonra ağrıları geçmiş olmalı.

*Belki de  bilgelik sürekli bir hareketi gerektiriyordur.

*Onun sizinle aynı yemeği yiyeceğini sanmıyorum.

*Yapılabilecek en iyi şey  hiçbir şey yapmamak olabilirdi.

*Sanıyorum her şeyin saygıya değer olumlu bir yanı vardır.

 

24- Aşamalı Durum:

*Şirketin kan yıldan yıla artıyor.

*Kaldırımda yürüdükçe içim rahatlıyor.

*Bir köylü çocuğuna, birtakım haklar verdiği aklına  geldikçe yerin dibine geçiyordu.

*Çocuk günden güne zayıflıyor.

*Sonbaharın gelmesiyle birlikte havalar günden güne soğumaya başladı.

*Seni dinledikçe olayı daha iyi anlıyorum, sana da hak veriyorum.

*Baktıkça insana huzur veren bir yapısı var.

*Ekinler gün geçtikçe büyüyor.

*Seninle konuştukça sıkıntılarım dağılıyor.

*Nükleer enerji gün geçtikçe daha da önem kazanıyor.

*Yıldan yıla işler  daha kötüleşiyor.

*Hastanın durumu gitgide iyileşiyor.

*Yıldan yıla işler kötüleşiyor.(ÖSS)

*Okudukça yeni şeyler öğreniyor, öğrendikçe kendine güveni geliyor, güveni geldikçe daha da başarılı oluyordu. (ÖSS)

*Ülkede tarımsal üretimi geliştirmeye yönelik çalışmalar yıldan yıla azalmaktadır. (ÖSS)

25- Özel ya da Genel Yargılar:

*Bugün her zamankinden daha mutluyum (Özelden genele)

*Çiçeklerden güle vurgunum (Genelden özele)

*Romanlar toplumunuzun aynasıdır (Genel)

*Polisiye romanları severim (Özel)

*Ailenin bütün bireyleri onun gibi yardımseverdir.

*Şehir bugün her zamankinden daha gürültülü.

*Tüm şiirlerinde olduğu gibi bu şiiri de yalnızlık üzerine.

*İki satırlık bir konuşma bir karakter on sayfalık bir betimlemeden daha başarılı bir biçimde çizilebilir.

*Nilüfer, çok güzel bir çiçektir.

26- Eşitlik ya da Eşitsizlik Bildiren Yargılar:

*Sabahları birer yumurta yiyorlar.

*Güreşçiler yenişemedi.

*En büyük karı  ben aldım.

*Çocukların hepsine birer  gömlek  aldı.

*Arkadaşlardan birine şiir kitabı  diğerine roman hediye etti.

*Mirasın yansı bana yansı da iki kardeşime kaldı.   Eşitsizlik

*Sabahları birer yumurta yiyorlar.

*Her dersten ellişer soru çözdüm.

*Türk-Yunan takımları dün akşam yenişemedi.

*Mirastan aslan payını aldım.

*Paylarına düşene ses çıkarmadılar.  (ÖSS)

*Elmayı ortasından ikiye bölüp yarısını ona uzattı.  (ÖSS)

 

27- Monotonluk:

*Ayının kırk türküsü var kırkı da armuda dair.

*Her gün aynı yemekten bıktım usandım.

*Yine arkadaşları ben uyandırıp kahvaltıyı ben hazırladım.

*Her yaz yayladayız.

*Ben  her bahar  aşık durum.

*Sabahları kahvaltımı Paris’te yaparım , çayımı Londra’da  içerim.

 

28- İkilem:

*Bir yanında ailem bir yanda sevdiğim…

*Sevdiğimi söylesem bir türlü, söylemesem bir türlü.

*Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık

 

29- Şaşma:

*Vay sen ha aslanım!

*Yola çıkar çıkmaz bir fırtına kopmasın mi!

*Uzun yıllardan sonra onu karşımda görmeyeyim mi!

*Demek bu kadar işi bizim afacan yaptı ha!

*Birden karşıma çıkmasın mı o iri adam!

*Yıllarca karşılaşmadığım arkadaşımı piknik alanında görmeyeyim.

30- Özlem:

*Nerde o eski insanlar?

*Nerde yalın ayak koştuğumuz çocukluğumuz?

 

31- Beğenme:

*Yemek konusunda kimse onun eline su dökemez.

*Bu dizeler  şiirimizde görülmemiş  , değişik tatlarda şiirsel yükler taşıyor.