Paragraf – 25 Çıkmış Sorular

PARAGRAF  – 25 ÇIKMIŞ SORULAR

1.  “Kimi yargılar genel bir nitelik taşır. Şu örnekte olduğu gibi: ‘Dağlık bölgelerin insanları sert yaradılışlı olur.’ Bu tür yargılar zihnin genel düşünceler üretmesinin ya da özelden genele gidişinin sonucudur.”

Aşağıdakilerden hangisi bu parçada belirtilen yargı türüne örnek olamaz?

A) Dünyanın bütün ülkelerinde polisiye romanlar çok satar.

B) Yazarlar yaşlılık dönemlerinde üne kavuşurlar.

C) Üslup, kelimeleri seçme ve kullanma sanatıdır.

D) Davranışları etkilemede iletişim araçlarının bü­yük payı vardır.

E) Sıcak ülkelerin insanları heyecanlı olur.

(ÖSS 1984)

 

2.   “Masallarımızın ünlü kahramanı Keloğlan, çoğu kez kimsesiz, dul bir kadının oğlu olarak çıkar karşımıza. Üstü başı perişandır. Çevresince alaya alınır, küçümsenir. Ne var ki o, bunlara aldırmaz, ses çıkarmaz; ancak, ezilmek istendiği zaman kötülerle, güçlülerle savaşmaktan kaçınmaz. Çe­limsiz ama beceriklidir. Bir şeye karar verdi mi so­nuna kadar direnir. Türlü oyunlara başvurur. Kötüleri, devleri, cambazları, bu yolla dize getirir.”

Parçaya göre Keloğlan aşağıdakilerden hangi­siyle nitelendirilemez?

A) inatçı

B) kurnaz

C) alıngan

D) yoksul

E) akıllı

(ÖSS 1984)

 

3.   “Yazar olmanın sorunlarını çözmüş, yazarlığı ko­lunda altın bilezik olan ama ‘edebiyatçı’ olmayan, bir türlü edebiyatın telini tınlatamayan yazarlar vardır. Bunun yanında bir de hem edebiyattan el almış hem de yazarlığın üstesinden gelmiş ede­biyatçılar vardır. Ama edebiyatçılığını kuşkuya yer bırakmaksızın kanıtlamış olanlar arasından ‘yazarlık niteliği su götüren, kalemi sürçüp duran kişiler çıkmaz pek.”

Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi yan­lıştır?

A) Edebiyatçılar arasından iyi yazarlar çıkar.

B) Bir kimse hem yazar hem edebiyatçı olabilir.

C) Edebiyatçı olmayan başarısız yazarlar da var­dır.

D) Her yazar aynı zamanda iyi bir edebiyatçı sayı­lır.

E) Yazarlıkla edebiyatçılık arasında bir benzerlik kurulabilir.

(ÖSS 1984)

 

4.   “Okur, şairi görevinde ciddiyete çağırmaktadır; ondan dil ve estetik kaygısı taşımasının yanında, ülke ve dünya sorunlarına eğilmesini beklemek­tedir. Şiirde modayı değil, soyluyu, sağlamı, kalı­cıyı aramaktadır.”

Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi, okurun, şiirde bulunmasını istediği özellikler­den biri değildir?

A) Sanat değeri taşıma

B) Toplumsal hayatı ele alma

C) Akıldan çok duyguya yaslanma

D) Her dönemde yaşarlığını koruma

E) Beğenilen biçimsel özellikler taşıma

(ÖSS 1985)

 

5.   “Usta bir yazar, kelimelerin ilk ve temel anlam­larıyla yetinmez. Cümle içinde kelimelere yan an­lamlar kazandırmaya çalışır. Yeni kavramları, yeni duygu ve düşünceleri bu yolla anlatmayı dener. Böylece kelimelerin birden çok anlam bağla­masını sağlar; dilin anlatım olanaklarını zengin­leştirir.”

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu parçada öne sürülen tutuma uyulmamıştır?

A) Sürü, kel tepelerin yüzüne dağılmıştı.

B) Eski bir dostundan incitici, çok ağır sözler işit­in işti.

C) Tatlı dili, güler yüzü onu herkese sevdirmişti,

D) Kayalıklardan toprak yola tam üç saatte inmiş­ti.

E) Ortalığı, insana denizi hatırlatan keskin bir yo­sun kokusu kaplamıştı.

(ÖSS 1984)

 

6.   “-—; okuduğum hikâyede bir olay, anlatılmağa değer bir olay, bir başlangıç, bir son olsun istiyo­rum. Bugünkü hikâyelerin çoğunda bunlar yok. Sanırsınız ki yazar hep kendi içini dinliyor, İzlen­imlerini anlatıyor. Bir olay olmadığı gibi kişiler de yok bunlarda. Çoğu, düzyazı biçiminde yazılmış şiirlere benziyor.”

Bu parçanın basma getirilebilecek en uygun cümle, aşağıdakilerden hangisidir?

A) Yeni çıkan her öykü kitabını okurum

B) Ben, klasik biçimde yazılmış öykülere alışmı­şım

C) Her öykü birtakım bölümlerden oluşur

D) Öykü okumak benim için yararlı oluyor

E) Her olay, öykü konusu olmaz

(ÖSS 1984)

 

7.   “Bir ülkenin sanatı, kültürü, o ülkeyi en az denizi, kumsalları, güneşi kadar tanıtır. Sanatın ve kültürün yaratıcısı İnsanoğlu olduğu İçin, her ülke de kendi insanlarıyla var olduğu için, sanat ve kültür alanlarındaki gelişmeler, eserler, daha an­lamlı, daha derin, daha insancıldır.”

Bu paragrafı sürdürebilecek en uygun cümle, aşağıdakilerden hangisidir?

A) Sanata ve sanatçıya verilen önem bu açıdan ele alınmalıdır.

B)Bu    nedenle    sanatın    değeri,    toplumun ihtiyaçlarını karşılamasında aranmalıdır,

C).Kültürle sanat arasındaki ilişkinin sınırı bu ol­malıdır.

D) Toplumun   gelişmesi   bu   sanat   eserlerine bağlıdır.

E) Bunun için sanat, insanı geliştiren tek öğe ol­maktadır.

(ÖSS 1984)

 

8.   “Her sanatçı gibi onun da eserlerini oluştururken çektiği sancıları, yaşadığı masalsı dünyayı bir iki anısından çıkarabiliyoruz. Ancak bir tavrı var ki onu anlamak güç. Eserleri hakkında ne diyecek­leri sorulduğunda ‘Beni ilgilendirmez.’ deyip çıkıyor işin İçinden.”

Paragrafta sözü edilen sanatçı İçin aşağıdaki­lerden hangisi söylenebilir?

A) Açık yüreklilikle davranan

B) Çevresini küçümsemeyen

C) Kendisine güvenen

D) Sözünü sakınmayan

E) Eleştirilmekten hoşlanmayan

(ÖSS 1984)

 

9.   “—- Pazarlığa girişmeden önce kalitesi hakkında bir fikir edinmek amacıyla tereyağının, kaymağın, peynirin tadılması âdetti; çok kez, alıcı, tattığı malın başından bir tiksinme ifadesi ile ayrılırdı. O zaman arkanızdan açılacak ağızların İltifatlarına kulaklarınızı tıkayacaktınız.”

Yukarıda, son cümlede “iltifat” sözünün kul­lanılışından doğan anlam özelliğini, aşağıdakilerden hangisi, en uygun biçimde belirtmektedir?

A) Anlatımda, birbirine aykırı düşen kavramların birlikte kullanılması

B) Birine, bir davranışa; incitmeden takılma ama­cını güden ince alay

C) Ciddi gibi görünen ama şaka konusu yapılan acı bir olay

D) Anlatılmak İsteneni, alaylı bir biçimde, tersini söyleyerek anlatma

E) Anlatımda birbirini bütünlemeyen sözleri ardı ardına kullanma

(ÖSS 1985)

 

10.   “Fakat, daha umutlandıracak kadar bulut küme­lenmeden, güneyden acı bir rüzgâr koptu. Bu ke­skin samyeli, yerden süpürge ile toz kaldırırmış gibi, gökteki bulutları sildi süpürdü. Gök, çıplak ve boş kalmıştı.”

Bu parçayı, aşağıdaki cümlelerden hangisiyle başlatmak uygun olur?

A) Aylar aylan kovaladı, yine de yağmur yağmadı,

B) Havada bir ağırlık vardı, gökyüzü, kapkara bu­lutlarla kaplanmıştı,

C) Öğleye doğru, küçük, hafif bulutlar isteksiz is­teksiz gökte toplandı.

D) Koyu kırmızı bir şafak söküyor, ortalık yavaş yavaş ağarmaya başlıyordu.

E) Şimdi sanki gök, ona olan borcunu bereketli bir yağmurla ödüyordu.

(ÖSS 1985)

 

CEVAPLAR

1. C6. B
2. C7. A
3. D8. C
4. C9. D
5. D10. C