ÜNİTE SONU ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME
AH ŞU GENÇLER
1.OYUNCU: Doğru… Öyleyse yine gençlik sorunlarına ya da sorunlu gençlere dönelim, yani kendimize gelelim… Şimdi, boş durmaktan bunalmış, yetenekli bir genci, iş ararken izleyeceksiniz. Yani, beni!
(Adam, masada yerini alır. Delikanlı olanca encntkhğt İle girer.)
ADAM: Bir şey mi istiyorsun?
DELİKANLI: Evet.
ADAM: Söyle!
DELİKANLI: İş istiyorum.
ADAM: Ya?
DELİKANLI: Canıma yetti Burama geldi. Yeter artık. İş istiyorum!
ADAM: Otur.
DELİKANLI: Duramam. İş istiyorum.
ADAM: Anladım. Peki. Nasıl bir iş istiyorsun?
DELİKANLI: Fark etmez. Yeter ki şartlarıma uygun olsun! Tamam mı?
ADAM: Tamam da…
DELİKANLI: Ama Ankara dışındaysa kabul edemem! Neden? Çünkü ailem burada, çevrem burada, berberim burada ağabey! Kafamı emanet edeceğim adam, kafama denk olmalı. Haksız mıyım? Sonra, bak söyleyeyim, bîr amirin emrine de girmem. Başıma buyruk olacaksam, ne ala.. Neden mi? Çünkü evde babam, okulda müdür, kahvede patron, maçta hakem., yetti artık.. Amirsiz memur olmaz diyorsan, beni ırgalamaz. O senin sorunun! Sonra, sabahtan akşama kadar hep aynı masada oturup kalamam. Ben vazo muyum ağabey, yapma Allah aşkına, hokka mıyım? Hareket çağındayız… (Söyler.)… “yürüyelim arkadaşlar… lay lay lay lam!” Israr edersen otururum tabii, otururum, otururum, otururum ama bir gün. garavvbom cuf, patlarım (…). Sorumluluk senin! Ona göre. Ben de yalan yok. Sabahları da vaktinde gelemem. Neden? Çünkü ben, tavuk da değilim ağabey. Benim gece hayatım var. Yaşadığımı, sonuna kadar algılamadan, özümsemeden yatamam. Ben çağdaş bir insanım; yakışıklı ceset değilim! Niye yatayım? Gencim, arzular kanında bir çağlayan! Ha, şunu da hatırlatayım, pazartesi, çarşamba, cuma günleri gelemem, antrenmanım var. Çünkü sağlam kafa. sağlam vücutta bulunur. Bu konuda tartışmam bile! Öğle yemeği veriyorsanız, şunu söyleyeyim! Çorba içmem, sebze yemem, midemi bulandırır, parça etten nefret ederim. Kızma ağabey! Evdekiler de kızıyor ama nafile! Benim için varsa pizza yoksa lahmacun. Ücrete gelince, boş geç, paranın ne önemi var? Ama asgari ücretle çalışmam. Neden? Asgari ücreti babam da verir; zavallı ekliyor, kenetliyor, veriyor da. Bir işe girdiğime göre, bir kârım olmalı, değil mi ağabey, haksız mıyım? Sonra söylemedi deme. Nasihate bozulurum, eleştiriye katlanamam, uyarı istemem. Bu kadarcık da kaprisim olsun artık, değil mi ağabey? Şunun şurasında. İt gibi çalışacağız. Eh, ne diyorsun?
ADAM: Özür dilerim. Sana uygun bir işimiz yok!
DELİKANLI: Ne? Yok ha? Bana? Olaaamaaazzzz!
Turgut özakman, Ah Şu Gençler