Sonuç Yayınları 9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Etkinlik Cevapları Sayfa – 19 (Yeni Müfredat-Yeni Kitap)(2018-2019)

 HAZIRLIK

1. Herhangi bir buluşun edebî eserlere (roman, hikâye, tiyatro vb.) konu olup olamayacağını tartışınız.


Edebiyat ın temelinde insan vardır. Edebiyat kendisine konu olarak insana dair her şeyi ele alabilir. Sosyolojik hayattan tutun da siyasi hayata kadar her şey edebiyatta konu olur. Dolayısıyla bir buluş da çok rahat bir şekilde bir edebi tür içinde değerlendirilebilir.

2. “Tarih olmadan edebiyat tarihinden söz edilemez.” sözünden anladığınızı sözlü olarak ifade ediniz.

 

Tarih ve edebiyat kavramı iç içedir. Tarih ile edebiyat arasında bir ilişki vardır.

 

3. Aşağıda Honore de Balzac’ın ( Onör dö Balzak ) “Vadideki Zambak” adlı romanından bir parça verilmiştir. Sizce bu parçada hangi bilim ya da bilgi dalından yararlanılmıştır?

 

Her şeyden önce, bir bütün olarak ele aldığım toplum hakkındaki fikrimin üstünde durun. Ben bu noktaya bir değinip geçtim ama zaten size bir şeyi kısacık anlatmak da yeter. Toplumların kaynağı Tan­rısal bir nitelik mi göstermiştir yoksa bunlar insanlar tarafından mı yaratılmıştır, bilmiyorum; hangi yönde gelişme gösterdiler deseniz onu da bilmiyorum ama bence, bu konuda muhakkak olan bir şey varsa o da toplum denen şeyin var olduğudur. Bir kenarda kalıp yaşamak yerine, toplumların içine girmeyi kabul ettiğiniz andan itibaren, onu yaratan kuralların da iyi olduğunu kabul etmek zorundasınız. İşte, yarın bu toplumlarla sizin aranızda da bir anlaşma imzalanacak.

 

TOPLUM BİLİM- SOSYOLOJİ

 

3. METİN

EDEBİYAT TARİHİNE YARDIMCI BİLİMLER

Hemen her bilim; ilgilendiği konu, te­mel malzemesi, konusuna yaklaşımı bakı­mından bilim tarihi içindeki en az bir bilimle doğrudan ilişki içindedir. Bilim tarihi birbiri­nin içinden çıkmış, bilinen tabirle söyleye­cek olursak bir nokta iken çoğalmış bilgi alanları ve bilim dalları ile doludur. Fizik ve kimya ya da astronomi ve matematik ara­sındaki ilişki doğal olarak zaman zaman benzeşen, birbirinden yardım alan çalış­ma metotlarını ortaya çıkarmıştır. Sosyal bilimlerde de bu tip bir metot ve malzeme benzerliğinin/birlikteliğinin olduğu, bilinen ve kabul edilen bir gerçektir. Bu bakımdan edebiyat tarihine yardımcı bilimlerin olması da kaçınılmazdır. Agâh Sırrı, tarih bilimini edebiyat tarihinin temeli sayar. Ve tarih olmadan edebiyat tarihinden söz edilemeyeceğini, “Temel olmadan çatı kurulamaz.” sözüyle me­cazlı bir biçimde ifade eder. Biyografya ve bibliyografyayı, edebiyat tarihine vesika vermeleri yönüyle önemser. Filoloji, toplum bilim, ruh bilim ve estetik gibi bilimleri yol gösterici olarak görür. Tıp, kimya, fizik gibi fen bilimlerini ise elde ettikleri sonuçlar bakımından edebiyat tarihine yardımcı olarak görür. Bu bilimlerin vardığı sonuçların edebiyat tarihçisini ikinci plandaki işlerle uğraşmaktan kurtaracağını ifade eder. Agâh Sırrı, edebiyat tarihine yardımcı bilimleri sıraladıktan sonra bu bilimlerle ilgili bilgiler de verir. Özellikle biyografya, bibliyografya ve filolojinin edebiyat tarihiyle ilgisine dikkat çeker.