HAZIRLIK
1. Yürürken çevrenizi ya da çevrenizdeki insanları iyi gözlemlediğinizi söyleyebilir misiniz?
Cevabı size kalmış…
2. Bir sorunla karşılaştığınızda neler yaptığınızı arkadaşlarınızla paylaşınız.
Cevabı size kalmış…
3. Aşağıdaki tiyatro parçasında yazarın vermek istediği iletiyi bulunuz. Bu iletiye katılıp katılmadığınızı söyleyiniz.
Aşağıdaki diyalogda vermek istenen mesaj insan çevresindeki ya da tabiattaki güzellikler normalleştiği zaman ya da onlara alıştıı zaman farkına varamaz. Her yanında olan olaylara alışmışsa onun farkına varamaz.
Gözlemevi Müdürü — Demek yıldızları görmüyorsunuz?
Yolcu — Görmüyorum. Çok şeyi görüyorum, gözlerim sağlam ama yıldızlara bakıyorum, onları görmüyorum. Göz doktorlarına gittim, faydasız!
Gözlemevi Müdürü — Doktor işi değil bu!
Yolcu — Sinir doktorlarına da gittim.
Gözlemevi Müdürü — Doktor işi değil bu!
Yolcu — Şimdi size geldim.
Gözlemevi Müdürü — Benim işim de değil bu!
Yolcu — Nasıl olur? Teleskopunuz var, aletleriniz var; onlarla görebilirim her hâlde.
Gözlemevi Müdürü — Neye ille de görmek istiyorsunuz? Anlamıyorum. Yıldızlar da kalıversin canım!
Yolcu — Olmaz! Yakında gideceğim buralardan; hatırlatıyorlar, sorarlar; ayıp olur cevap veremezsem. Baktım, ama göremedim demek ayıp düşer… (Sessizlik)
Gözlemevi Müdürü — Azizim, siz görmüş olmak için bakmışsınız, ondan göremediniz. Duymak için baksaydınız görürdünüz. Hem sonra… (Durur)
Yolcu — (Merak etmiş) Evet?
Gözlemevi Müdürü — Fakat… sizi bir noktada teselli edebilirim. (Durur, içini çeker) Üzülmeyin, bir siz değilsiniz yıldızları görmeyen. Şaşacaksınız ama artık ben de görmüyorum.
Yolcu — Siz de mi? Nasıl olur? Bir rasathane müdürü!
Gözlemevi Müdürü — (Hemen) Yoo, yanlış anlamayın! Rasathane müdürü olarak görüyorum da insan olarak çoktandır göremiyorum.
Yolcu — Peki, bu sizi hiç telaşlandırmıyor mu?
Gözlemevi Müdürü — (Rahat) Hayır! Çünkü benim durumum sizinkinden farklı. İnsan, yıldızları ne zaman görmez, biliyor musunuz?
Yolcu — Ne zaman görmez?
Gözlemevi Müdürü — Ya hiç bakmamışsa ya da çok bakmışsa! Ya açlığındandır görmeyişi ya da artık doymuş, kanıksamış olmasından!
Yolcu — Demek doydunuz siz?
Behçet Necatigil, Yıldızlara Bakmak