Metni Anlama ve Çözümleme
Sabahleyin yataktan kalkıp, kahvaltı edip divanına uzanınca başını ellerine alır, gücünü kuvvetini esirgemeden düşünceye dalardı. Sonunda kafası bu sıkı çalışmadan yorulur ve rahat bir vicdanla kendi kendine “Eh, bugün insanlık için yeterince çalıştım.” derdi. O zaman Oblomov biraz dinlenmeye karar verir, çalışma yatışını değiştirerek daha rahat, hülyalara daha elverişli bir yatışla uzanırdı. Ciddi işleri bir yana bırakarak içine kapanmak, kendi yarattığı bir hayal dünyasında yaşamak Oblomov’un en büyük zevki idi.
Başka ülkelerde yaşamak ve daha sonra kendi ülkesine dönmek istiyor.
Tembellik kavramı ile bütünleşmiştir. “İlya İliç Oblomov, zengin bir Rus aristokratın oğludur. Ailesinden kalan mirasla geçinmektedir. Oldukça tembel, uyuşuk biridir. Oblomov, yerinden hareket etmez. Tüm gününü evde ve kırda dinlenerek geçirir. Hizmetli Zahar, onun isteklerine yetişmekte zorlanır.” Şeklinde ifade edilmiştir.
Betimleme, olay çevresinde geçen metinlerin en önemli özelliğidir. Bu vesile ile okuyucu metnin içinde yaşatmak hedeflenir. Yapılan tasvirlerle kişiler ve mekanlar daha iyi anlaşılır.
Sınıf farklılıklarının olduğu bir sosyal yapıya sahip.
Yukarıda, okuduğunuz metinden alınmış bir bölüm bulunmaktadır. Bu metinde hangi anlatım biçimleri kullanılmıştır?
Yukarıdaki metinde betimleme ve öyküleme kullanılmıştır.
Betimleme ve özelliklerini öğrenmek için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Öyküleme ve özelliklerini öğrenmek için BURAYA tıklayabilirsiniz.
]]>
Beyoğlu( ‘ ) na çıkan dik yamacıyla caddelerin en büyüğü Yeni Çarşı(, ) buradaki kavşakta son bulur ( ; ) burası tepeye kurulmuş bir Hristiyan mahallesidir ( . ) Adı geçen caddenin her iki yanında ( , ) asmadan çardakların altında (, ) yanyana kapılarıyla birbirini izleyen Türk kahvehanelerin önü tıkış tıkış küçük tabure ve masalarla doludur ( . ) Bütün gün boyunca gemilere ( , ) rıhtıma ( , ) gümrüğe ( , ) yolcuların bavullarını ( , ) kasaları ve büyük balyalarını indirip çıkarmaktan canları çıkmış yüzlerce hamal (, ) buralara şöyle bir nefes almak için gelir( . ) Akşamın dinlenme sevinciyle birbiri ardınca gelen bu geniş omuzlu, yorgunluk nedir bilmez insanlar (. ) İstanbul( ‘ )da henüz bilinmeyen kamyon ve yük arabalarının yerini tutar( . )
]]>Bir gazete haber metni yazınız. Bu metin, gerçek olabileceği gibi kurgusal bir metin de olabilir. Metni yazarken aşağıdaki adımları takip edebilirsiniz. Metninizi 5N 1K ve ters piramit yöntemlerine uygun yazdıktan sonra görselle destekleyiniz. Örnek olarak daha önce kullanılan gazete haber metinlerini inceleyebilirsiniz. Yazacağınız haber metnini bu ilkelere göre değerlendiriniz.
Adana’da katliam gibi kaza: 4 ölü, 4 yaralı
Kaza, akşam saatlerinde Değirmendere Mahallesi Tarsus- Adana-Gaziantep (TAG) Otoyolu İskenderun yol ayrımı yakınında meydana geldi. Abdulgani Öner yönetimindeki 33 CAL 47 plakalı otomobil, aynı yönde ilerleyen Yunus Emre Ağca’nın kullandığı 54 BZ 339 plakalı hafif ticari araç ile çarpıştı.
Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine polis, itfaiye ve sağlık ekibi sevk edildi. Kaza yerine gelen sağlık ekibinin yaptığı kontrolde, araçlarda bulunan Dilşah Öner, Şükriye Öner ile Makbule Güner ve Şehmus Güner’in yaşamını yitirdiği belirlendi.
Kazada yaralanan otomobil sürücüsü Abdulgani Öner Osmaniye Devlet Hastanesi’ne, Yunus Emre Ağca, Bayram Gökdemir ve Şehmus Öner ise Ceyhan Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedaviye alındı. Hayatını kaybeden 4 kişinin cesedi, olay yerinde yapılan incelemenin ardından morga kaldırıldı.
Polis, kazayla ilgili soruşturma başlattı.
Metni Anlama ve Çözümleme
Evliya Çelebi, ünlü bir gezgin olup gezdiği yerlerdeki dikkat çekici özellikleri tanıtmak amacıyla kaleme almıştır. Hemen hemen gittiği ve gördüğü her yerin özelliklerini nesnel ve öznel bir şekilde ifade etmiştir. Buradaki amaç da gezdiği yeri tanıtmaktır.
Açıklama: Diyârbekir eyâletinde Hazzo beğiyle sınırdaşdır… Erzurûm hâkinde Mamrevân beğiyle …Van deryâsı kenârından Van sancağından Ahlat beği ile hudûddaşdır ammâ cânib-i şarkîsi hâki cümle Van deryâsıdır kim andan öte alâkası yokdur.
Betimleme: Ehl-i beled andan gâfildir kim o cebelden cümle Van deryâsı ve Van kal’ası ve Rahova sahrâsı ve Muş ovası ve Deliklikaya deresi el-hâsıl ol kadar eflâke ser çekmiş kûh-ı bî-hemtâ değil iken ana hâ’il olan kûh-ı bülend-i azîmin mâverâsında olan sahrâlar ve kurâ vü kasabâtlar cümle nümâyândır.
Öyküleme: Anınçün Hüsrev Paşa merhûm mâl-ı Kârûn harc edüp bu sahrâ içre bu hanı inşâ edüp yemîn ü yesârına kemerler edüp içinden ibâdullah âyende vü revendegân güzer ederlermiş.
Bezerlik göstermiştir. Zaten minyatürler o dönemde var olan özellikleri değiştirmeden gerçeğine uygun bir şekilde ortaya koyar.
Van deryâsı ve Van kal’ası ve Rahova sahrâsı ve Muş ovası ve Deliklikaya deresi el-hâsıl ol kadar eflâke ser çekmiş kûh-ı bî-hemtâ değil iken ana hâ’il olan kûh-ı bülend-i azîmin mâverâsında olan sahrâlar ve kurâ vü kasabâtlar cümle nümâyândır.
|
Bilgi |
Yorum |
|
Bitlis ne zaman ve nerede kurulduğu ile ilgili bilgiler verilmiştir. (cânib-i şarkda Hakkarî hâkiminin ve Sultân kal’asıyla hudûddaşdır ve cânib-i cenûbda Şirvân beğiyle hem-cenâhdır…Diyârbekir eyâletinde Hazzo beğiyle sınırdaşdır… Erzurûm hâkinde Mamrevân beğiyle …Van deryâsı kenârından Van sancağından Ahlat beği ile hudûddaşdır ammâ cânib-i şarkîsi hâki cümle Van deryâsıdır kim andan öte alâkası yokdur.) |
Tarihi ve coğrafi bilgilerin dışında aktardıkları Evliya Çelebi’nin yorumlarıdır. (Seyf Alî refîkimizin bir sefîh gulâmı bu gâr bir mu’attal kehfdir, deyü kelbin leşin alup gârın kapusundan içeri niçe atdı ise ol ân tarfetü’l-ayn içre lâşe-i kelb-i bî-cânı taşra pâre pâre ve dilim dilim ve şilim şilim ve çilim çilim taşra atıldı. Hemân hakîrin aklı başından gidüp hândan taşra firâr etdim, ammâ zehrem çâk oldu.) |
Yazar tanıttığı yerlerin öncelikle coğrafi, tarihi ve folklorik özelliklerini anlatırken yoruma kaçmadan izah etmiştir. Yani açıklayıcı anlatım yolunu seçmiştir. Fakat anlatımda daha sonraki bölümlerde sanatsal özellikler ağır basmaktadır ki bu yazarın genel özelliğidir.
Bölge ile ilgili daha önce yazılmış tarih kitaplarından faydalanmıştır. Bunun yanında bölge halkının folklorik özelliklerinden de yararlanılmıştır.
Makedonyalı İskender, Ahlat Beylikleri, Diyarbekir eyaletleri Hazzo Beylikleri…
]]>