1. “Düşünceyi duyguyu, olayı yazı ile anlatmaya yazma diyoruz. Yazma konuşma gibi bir anlatım yoludur. Ancak ondan ayrı beceriler de gerektirir. Öğrencilerin bir konuda istenileni uygun bir biçimde yazması, onların konuşma ve düşünce yetilerine bağlıdır. Bu yönden yazma çalışmalarını konuşmalara bağlama yazılı anlatma etkinliklerinin çıkış noktası olacaktır. Çünkü öğrencilerin okul içi ve okul dışı hayatlarında ilk başvurdukları anlaşma aracı konuşmadır.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangilerine başvurulmuştur?
A) Açıklama – Öyküleme
B) Açıklama-Tanımlama
C) Öyküleme-Tanımlama
D) Öyküleme – Betimleme
E) Betimleme – Tartışma
2. Beyaz badanalı demir kapılı evlerin önünden geçerek köyün kenarındaki evlerden birine geldik. Burası uzun kavak ağaçlarının bulunduğu, kenarları taşlarla örülmüş, bahçesinde tavukların, horozların gezindiği, kırmızı kiremitli, eski bir evdi. Biz, arabadan iner inmez boz bir köpek bize saldırdı. Elime büyük bir taş aldım köpeğe fırlatacaktım ki amcamın hanımı evin kapısında göründü.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisinde verilenlerden yararlanılmıştır?
A) Betimleme-Açıklama
B) Açıklama – Öyküleme
C) Öyküleme – Betimleme
D) Örnekleme – Açıklama
E) Öyküleme – Örnekleme
3. Yağmur sabahleyin kesilmişti. Ova çamurdu. Ama şimdi dağa tırmanıyorlardı. Bastıkları yer küçücük taşlıydı. Taşlar ayaklarının altında kayıyordu. Hava çürük ağaç, çiçek, ot kokuyordu. Gökteki yıldızlar iri iri… Her birinin yöresini aydınlık bir halka çevirmiş.. Bir kuş vardır oğlak gibi meler, işte arada bir de o meliyordu. Biraz daha yukarılara çıkınca bir yusufçuk kuşu öttü. “Yusuuuuufcuuuuuuk!” yukarılara çıktıkça hava daha da soğuyordu.
Bu parçanın anlatımında aşağıdaki duyu organlarının hangisinden yararlanılmamıştır?
A) İşitme B) Görme
C) Dokunma D) Koklama
E) Tat alma
4. “Sanat, sanat içindir.” Görüşünü savunuyorlar bazı sanatçılarımız. Tamam, sanatı sanat için yapalım. Ama sanat halka hitap etmedikten sonra, milleti yükseltmedikten sonra, dertlere çare bulmadıktan sonra ne işe yarar? Sanat toplum için yapılmalıdır ki sanatın bir işlevi olsun. Sanat halk için yapılsın ki yeni fikirler içinde yoğrulmuş nesiller yetiştirelim.
Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tartışma B) Öyküleme
C) Açıklama D) Betimleme
E) Karşılaştırma
5. Safveti Ziya’nın “Salon Köşelerinde” romanını okudum. Kitabın iç kapağındaki nottan beş bin (hayli çok) sattığını öğreniyoruz. Dizgi hatalarını saymazsak kapağıyla, baskısının temizliğiyle pırıl pırıl cicibici bir kitap. Ama içerik diye bir şey göremedim. Eser hiç de inandırıcı değil. Batı hayranlığı kokan bu kitap gerçekten çok iyi satmış. Ali Bey “Kitaplar da kadınlar gibidir, çoğu zaman en değersizinin elbisesi kıymetli olur.” Derken gerçekten çok doğru söylemiş. Bu kitabı da sattıran kapağıdır, baskısının temizliğidir; yoksa kitabın içeriğinde özgünlük diye bir şey yok.
Paragrafta düşünceyi geliştirme yollarından hangisine başvurulmuştur?
A) Tanık gösterme B) Örnekleme
C) Tanımlama D) Karşılaştırma
E) Öyküleme
6. Sanat Allah vergisidir diyorlar. Sanatı sadece Allah vergisi sayanlar çalışmanın gücüne inanmayanlardır. İnsan ter dökmeden ortaya güzel eserler koyamaz. Elbette sanatta ilham yoktur demiyoruz; ama sanat sadece ilhamdır dersek bu da yanlış olur. “Sanatın yüzde doksanı ter, ancak yüzde onu ilhamdır.” diyen Mehmet Akif’e katılmamak elde değil. Sanatçı eserini oluştururken eserine az ya da çok emek vermiştir, o eser için ter dökmüştür.
Bu parçada kullanılan anlatım biçimi ve düşünceyi geliştirme yolu aşağıdakilerden hangisidir?
A) Öyküleme – Karşılaştırma
B) Açıklama – Örnekleme
C) Tartışma – Tanık gösterme
D) Açıklama – Tanık gösterme
E) Açıklama – Tartışma
7. Hangi yönden geldikleri belirsiz, ala kanatlı, ulu kepezli, turuncu boyunlu, turuncu gövdeli küme küme hüthütler geldiler, pencerenin önünden geçtiler. Hüthütlerin sonu bir türlü gelmiyordu. Küme küme geliyor, ceviz ağaçlarına konuyor, ağarlar turuncuya kesiyordu. Ebabil kuşları, sakalar, öteki küçük renk renk kuşlar, sert bir yele kapılmışlar gibi oradan oraya çavıyorlardı.
Bu paragraf için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Görsel ayrıntılara önem verilmiştir.
B) Sıfatlardan yararlanılmıştır.
C) Betimleme-Öyküleme paragrafıdır.
D) Anlatımı sadedir.
E) İşitsel öğelere yer verilmiştir.
8. Hıdır’ın keyfine diyecek yoktu. Kah İstanbul’dan gelen oyuncaklara koşuyor, kah elindeki mikrofonla kendisini sıkıştıran kısa saçlı kıza pas veriyordu. Sekiz yıllık ömründe Hıdır köyünde ilk kez böyle bir kalabalık görüyordu.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?
A) Açıklama B) Betimleme
C) Tartışma D) Öyküleme
E) Tanımlama
9. Röportaj, bir gazetecinin herhangi bir yeri, bir kurumu gezerek orada gördüklerini kendi görüşleriyle birleştirerek gazetesinde yazmasıdır. Bir sanat değeri taşıyan bu yazılar çok defa resimlidir. Röportaj yazarı, gördüklerinin resimlerini de çekerek yazısıyla birlikte gazetede veya dergide çıkmasını sağlar. Röportajı son yüzyılda gazeteciliğin ortaya çıkardığı, her gün biraz daha gelişen yepyeni bir yazı türü sayabiliriz.
Bu parçada düşünceyi geliştirmek için aşağıdakilerden hangisine başvurulmuştur?
A) Betimleme B) Açıklama
C) Karşılaştırma D) Örneklendirme
E) Tanımlama
10. Yeniden bir lise öğrencisi olsaydım, eskiden yaptığım gibi vaktimin hepsini çalışmaya vermezdim. Derslerime yeterince zaman ayırır bu zamanda başka şeylerle uğraşmayıp hep dersin hakkını vererek çalışırdım. Kendim de içinde olmak üzere, tanıdığım öğrencilerin çoğu ders çalışmak için ayırdığı zamanın büyük bir kısmını çalışmayarak çalışmaya hazırlanmakla geçirirler. Bu parçada kullanılan düşünceyi geliştirme yolu aşağıdakilerden hangisidir?
A) Karşılaştırma B) Örnekleme
C) Tanık gösterme D) Tartışma
E) Tanımlama
11. Kış gecelerinde gaz lambasının aydınlattığı küçücük odada kuluçkadan yeni çıkmış civcivler gibi anamın etrafında toplanır, masal anlatmasını isterdik. Bazen masal anlatır, bazen de okul sıralarında ezberlediği şiirleri okurdu bize. Anamın şiirlerinin tek konusu vardı: Atatürk. Bu şiirleri biz de ezberlerdik. Bir de ilkokul kitaplarımızda yer aldığını hayal meyal hatırladığım Ana Sevgisi başlıklı bir şiir vardı. Onu da ezberletmişti. Eve gelenlere ne kadar zeki çocuk olduğumu göstermek için annem bir bahane bulur, o şiirleri okuturdu. Aferin demeye zaten hazır olan teyzelerden, amcalardan sürekli aferin alırdım.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?
A) Betimleme B) Öyküleme
C) Açıklama D) Tanımlama
E) Örnekleme
12. Türkiye garip olaylarla dolu bir ülke. Hani “Ağla-sam mı gülsem mi?” deriz ya işte Öyle bir şey. ASKİ’den bir doktor erkeklere kürtaj, kadınlara prostat raporu veriyor. Yetmiyor, mantar hastalığı için karın röntgeni, soğuk algınlığı için beyin tomografisi çekilmesini istiyor. İstanbul’da bir okul müdürü kayıt parası ödemeyen gariban çocuklar için “sürgün sınıfı” kuruyor.
Yukarıdaki paragrafta düşünceyi geliştirme yollarından hangisi ağır basmaktadır?
A) Örnekleme
B) Karşılaştırma
C) Tanık gösterme
D) İlişki kurma
E) Sayısal verilerden yararlanma.
| 1 B | 4 A | 7 D | 10 A |
| 2 C | 5 A | 8 D | 11 B |
| 3 E | 6 C | 9 E | 12 A |
]]>
1. Avcılar bıçaklarını kurdun böğrüne saplıyor, vücudunu delik deşik ediyorlar. Kurt, etine kabzasına kadar saplanmış bıçaklarla kanlar içinde avcılara bakıyor. Avcılar elleri tetikte etrafını sarıyorlar. Kurt ağzından akan kanları diliyle yalıyor. Avcılara bir defa daha bakıyor. Nihayet öldürüldüğünü bilmeye tenezzül etmeksizin iri gözlerini kapıyor. Hiç ses çıkarmadan ölüyor.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?
A) Açıklama B) Betimleme
C) Öyküleme D) Tartışma
E) Benzetme
2. Üstleri ağır kokulu mersin ağaçlarıyla kaplı tepeler geçildikten sonra kayalar birdenbire başlar. İnsan birden ürker. Kayalarla birlikte çam ağaçları da başlar. İlk çamlar geçildikten sonra gene düzlüklere varılır. Bu düzlükler boz topraktır. Verimsiz, kıraç… Buralardan Toros’un karlı dorukları yanındaymış, elini uzatsan tutacakmışsın gibi gözükür.
Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Örnekleme B) Öyküleme
C) Tartışma D) Betimleme
E) Açıklama
3. Aşk, kalabalık şuur hallerinin toplu halde şuura yaptıkları baskındır. Aşkın seli altında ruhta ne hesap kalır, ne menfaat fikri, ne de kin. Ölçüler hesaplar ve planlar aşk tufanında silinen tarla ve bahçe sınırları gibi, eriyip giderler. Fuzuli’nin diliyle “Öyle sermestem ki idrak etmezem dünya nedir.” Sözü aşkın tam ifadesidir. Gerçekten de aşkın dünyasında sevinç ve keder, zaman ve mekan, kayıp ve kazanç denen şeyler yoktur.
Bu paragrafın anlatımında aşağıdakilerden hangileri kullanılmıştır?
A) Açıklama – Örnekleme
B) Örnekleme – Tanımlama
C) Tanımlama – Tanık gösterme
D) Tanık gösterme – Karşılaştırma
E) Tartışma – Tanımlama
4. Çocuk masaya elleri dayalı, uyuklar gibi duran ölüyü izledi. Onu uyuyor sanıyordu. İçerde ağır bir ilaç kokusu vardı. Radyoda Selda Bağcan’ın “Dön gel bir tanem” şarkısı çalıyordu. Çocuk, ölüyü o-muzlarından tuttu. Dudaklarını soğumaya başlamış yanaklara sürdüğü zaman ürperdi. Annesi ölmüştü. Sarıldı. Onu kendi yatağına götürdü. Yorganı üstlerine çekti. Soğumaya başlayan vücudu ısıtmaya çalıştı. Vücudunu, yaşamını bu soğuk in-sana-annesine- aşılamaya uğraştı.
Paragrafın anlatımında aşağıdakilerin hangisinden yararlanılmamıştır?
A) Öyküleyici anlatımdan
B) Dokunma duyusundan
C) Gözlemden
D) işitme duyusundan
E) Tatma duyusundan
5. insan hayatında olan veya olması ihtimali bulunan olayları belli bir hacim içinde anlatan yazılara hikaye diyoruz. Modern hikayede olaydan çok, insanın belli bir zaman dilimindeki durumu ön plana çıkarılır. Hikaye yazarları ve bazı eleştirmenler tarafından hikaye karşılığı olarak öykü de kullanılmaktadır. Klasik hikaye yazanlarda olay ön plandadır.
Bu parçada düşünceyi geliştirmek için aşağıdakilerden hangisine başvurulmuştur?
A) Açıklama – Örnekleme
B) Tanımlama – Tartışma
C) Karşılaştırma – Örnekleme
D) Tanımlama – Karşılaştırma
E) Tanık gösterme – Karşılaştırma
6. Saçları güneşten sapsarı olmuş, burnuyla yanakları yara izleriyle dolu. Kirpiklerinin altındaki gülen ela gözleri öyle güzel ki… Yüzüne sarı kırmızı boyalarla GS yazmış. Yakası önlüğünün omzundan sarkıyor. Ona bakınca gülesim geliyor. Yanına gidip “adın ne senin” diye soruyorum. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangilerine başvurulmuştur?
A) Açıklama – Tanımlama
B) Öyküleme – Tanımlama
C) Açıklama – Öyküleme
D) Öyküleme – Betimleme
E) Tartışma – Örnekleme
7. Aşağıdakilerden hangisinde verilen dizelerde düşsel öğeler yoktur?
A) Soğuk sularından içtim, serinledim
Çağlayan bir nehrin sesini dinledim
B) Ölecek miyim, tam da söyleyecek çağımda
Söylenmedik cümlenin hasreti dudağımda
C) Ben ki toz kanatlı bir kelebeğim
Minicik gövdeme yüklü Kaf Dağı
D) Boşuna gezmişim, yok tabiatta
İçimdeki kadar iniş ve çıkış
E) Sanki burnum değdi, burnuna yokun
Kustum, öz ağzımdan kafatasımı
8. Özel okullar ve bazı devlet okulları öğrencilerinin klasik önlük yerine özel formalar giymesini istiyor, işin ilginci veliler bu süslü püslü kıyafetleri istedikleri yerden de alamıyor. Okul aile birlikleri tarafından gösterilen yere gitmek zorundalar. Kurulan tezgah ortada. Kılık-kıyafet konusunda reforma gitmenin zamanı gelmedi mi? Bizim öğrencilerimizin de tek tip elbiseden kurtulmalarının zamanı gelmiştir artık. Velilerimiz de kucak dolusu para ödemekten kurtulmalıdır.
Paragraftaki anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Örnekleme B) Karşılaştırma
C) Tartışma D) Öyküleme
E) Açıklama
9. Dimitri ve İvan tahta bir masanın başında çay içiyorlardı, portakal kokuluydu, masada bir semaver duruyordu ve yeşil, çini bir sobadan odaya bir düş sıcaklığı yayılıyordu, dışarıda lacivert bir akşam iniyordu, kar yağıyordu ve saçlarına siyah şal atılı bir kadın bir aynanın derinliğinde ilk kez kendisini görüyordu. Ve öyle göründüğü halde hiç de öyle olmadığını fark ediyordu. Aynanın içindeki kadın kendisinin kendi zannettiği gibi olmadığını fark ederken aniden bir rüzgar esiyor ve karpuzu buzlu lambanın içinde alev küçülüyordu.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Görsel öğelere yer verme.
B) Niteleme sıfatlarından yararlanma.
C) Öyküleyici bir anlatım kullanma.
D) İşitsel öğelere yer verme.
E) Koklama duyusuna yer verme.
10. Doğru yoldan sapan kişi, sadece yakınlarına değil, yaşadığı çevreye de zarar verir. Bir kötünün yedi mahalleye zararı dokunur, demiş atalarımız. Bilinçli ve istenilen biçimde davranmayan insanların suçu, bazen bir topluluğu hatta bir milleti zan altında bırakabilir. Böyle insanlar toplumun yüz karasıdır. Toplumun bu lekeden hemen temizlenmesi gerekir.
Bu parçada kullanılan düşünceyi geliştirme yolu aşağıdakilerden hangisidir?
A) Öyküleme B) Tanık gösterme C) Karşılaştırma
D) Örnekleme E) Açıklama
11. Hikayeyi bir bakıma romanın kısa bir bölümü olarak da düşünebiliriz. Hemen hemen her iki tür de aynı tekniği kullanır. Ancak, hikayede derin ruh tahlillerine girilmez. Hayattan alınan bir kesit yoğunlaştırılır. Hikayede söz konusu edilen kişiler azdır. Bir tek insan bile hikayenin varlığı için yeterlidir. Derin ruh tahlilleri, hayat safhalarının genişçe anlatılması romanın özelliklerindendir.
Paragrafta düşünceyi geliştirmek için aşağıdakilerden hangisine özellikle başvurulmuştur?
A) Tanık gösterme B) Alıntılama
C) Karşılaştırma D) Örnekleme
E) Tanımlama
12. Siyasetçiler dünyanın hiçbir yerinde halkın güven duyduğu insanlar değil. GALLUP ile İngiliz yayın kuruluşu BBC’nin ortak girişimi olan dev araştırma, dünya halklarının yüzde 33’ünün dini liderlere, yüzde 26’sının asker, polis ve gazetecilere güvendiklerini; fakat siyasetçilere güven oranının yüzde 13’te kaldığını ortaya koydu. Yukarıdaki parçada düşünceyi geliştirme yollarından hangisine başvurulmuştur?
A) Örnekleme
B) Tanımlama
C) Sayısal Verilerden Yararlanma
D) Açıklama
E) Karşılaştırma
| 1. C | 4. E | 7. A | 10. B |
| 2. D | 5. D | 8. C | 11. C |
| 3. C | 6. D | 9. D | 12. C |
]]>