Tarih öncesi tanrı, tanrıça, yarı tanrı ve kahramanlarla ilgili olağanüstü olayları; toplumu derinden etkileyen göç, deprem, savaş, kıtlık gibi olayları konu alan metinlere destan denir. Destanlar bir bakıma halk gözüyle görülen, halk ruhuyla duyulan ve halk hayalinde masallaştırılan tarihlerdir
Destanlar; bir tarihî olayın oluşunu, sonuçlarını değil, tarihî olayların bir kahraman tarafından yaşanış şeklini, kahramanın bu olaylardaki rolünü, yaptığı işleri ve gösterdiği başarıları anlatır.
Destan Dönemi
Destanlarda anlatılan olayların yaşandığı ve halkın hayal dünyasında şekillenerek destanların oluştuğu döneme Destan Dönemi denir. Tarihte yeri olan büyük milletlerin çoğunun destan dönemi vardır.

Destanların Doğuşu
Destanlar ulusların sözlü edebiyat döneminde oluşmuş metinlerdir. Zengin bir hayal dünyası olan ilk insanlar, savaş, göç gibi toplumda iz bırakan her olayı hayallerle süsleyerek birbirlerine anlatmışlar, bu olaylar, halkın hayal dünyasında zenginleşmiş, halk arasında yayılarak ortak bir eser hâline gelmiştir. Bu eserlerin insani yönü daha ağırdır. Bu ortak metinlere destan adı verilmiştir. Destanlardaki kahramanlar olağanüstü özelliklere sahip olsalar da halkın arasında kişilerdir. Oğuz Kağan bunun bir örneğidir.
Destanların oluşumu üç aşamada gerçekleşir:
Destanlarda bulunması gereken öğeler:
Mitolojik dönem, tarihin karanlık dönemidir. Türk tarihinin kökleri Türk mitolojisinin derinliklerinde kaybolur. Mitoloji, tarih öncesine dayanan efsaneleri yani mitleri inceleyen bilimdir.
Bir millete, bir dine ait mitlerin, efsanelerin bütününe mitoloji denir. Eski çağlardan beri söylenegelen, olağanüstü varlıkları, olayları konu edinen hayalî hikâyelere ise efsane denir.
Tarihten evvelki tanrı ve kahramanların efsaneli maceralarını, toplumun inançlarını, özlemlerini, duygularını anlatan hikâyeler mitolojik metinleri oluşturur.
Mitolojik metinler, bir topluluğun duygularını, özlemlerini göstermesi bakımından değerli olan yazılı veya sözlü verimlerdir.
Mitolojik metinler, toplum ve doğa olaylarını anlamakta güçlük çeken insanların her olayda önce tanrıyı düşündürmeleri, gök gürlemesini tanrının hiddeti; yıldırımları, kasırgaları, susuzlukları tanrının insanlara verdiği cezalar olarak açıklamalarıyla doğmuştur. Birçok milletin yaratılış efsanesinin olması bunun bir sonucudur.
Halkın hayal dünyasında şekillenen mitolojik metinlerin oluştuğu süreçte ulusal kimlik gösteren, bir ulusa ait olan destanlar ortaya çıkmıştır.
]]>