|
I
|
Bir garip ölmüş diyeler
Üç günden sonra duyalar
Soğuk su ile yuyalar
Şöyle garip bencileyin
|
|
|
|
|
II
|
Ne yanar kimse bana ateş-i dilden özge
Ne açar kimse kapım bad-ı sabadan gayrı
|
|
1 D
|
11 E
|
|
2 D
|
12 C
|
|
3 D
|
13 D
|
|
4 B
|
14 B
|
|
5 E
|
15 D
|
|
6 E
|
16 D
|
|
7 A
|
17 E
|
|
8 E
|
18 A
|
|
9 B
|
19 C
|
|
10 A
|
20 D
|
|
|
21 C
|
13. yy’dan günümüze kadar süren edebiyattır.
Güzelleme:
Koçaklama:
Ağıt:
Taşlama:
KARACAOĞLAN:
17. yy’da yaşadığı sanılmaktadır. Sade, anlaşılır Türkçe kullanmıştır. Koşma ve semaileriyle tanınır. Güzele ve güzelliklere düşkündür. Şiirlerinde dini etkilerle, Divan edebiyatı etkisi görülür.
KÖROĞLU:
16. yy ozanıdır. Başkaldırının ve özgürlüğün sembolüdür. Yiğitlik, dostluk, aşk, doğa temalarını işler. Sade Türkçe kullanır.
ÂŞIK ÖMER:
17. yy ozanıdır. Divan mazmunlarını kullanmıştır. Hem aruz hem de heceyle yazmıştır. Şiirlerinde “Adli” mahlasını da kullanmıştır.
GEVHERİ:
18. yy ozanıdır. Medrese eğitimi almıştır. Divan şiiri nazım türlerini de kullanmıştır. Koşmalarıyla tanınmıştır.
DADALOĞLU:
19. yy ozanıdır. Varsağı türüyle tanınmıştır. Aşiretlerle derebeyleri arasındaki savaşları anlatır.
KAYIKÇI KUL MUSTAFA:
17. yy şairidir. Yeniçeri şairlerindendir. Genç Osman Destanı’nın şairidir.
DERTLİ:
18. yy ozanıdır. Divan geleneğinden etkilenmiştir. Koşma ve semaileriyle tanınmıştır. “Dertli Divan” isimli eseri vardır.
BAYBURTLU ZİHNİ:
18. yy ozanıdır. “Sergüzeştname” adlı eseriyle tanınmıştır.
ERZURUMLU EMRAH:
19. yy ozanıdır. Semai ve koşmalarıyla ünlüdür.
RUHSATİ:
19. yy ozanıdır. Bektaşi dervişidir. Eserleri ahlaksal ve öğreticidir.
AŞIK VEYSEL ŞATIROĞLU:
20. yy’ın en büyük ozanıdır. Sade bir söyleyişi vardır. Aşk ve doğa sevgisini işlemiştir. Şiirlerini Deyişler, Sazımda Sesler, Dostlar Beni hatırlasın adlı ?
Temelleri 12. yy’da Ahmet Yesevi tarafından atılmıştır.
Allah, insan, evren ve fizik ötesi gerçeklik konularını ele alan bunların ne olduğuna cevap arayan din felsefesidir.
TASSAVVUF TERİMLERİ
Mutasavvıf: Tasavvufu benimseyip, ona göre yaşayan kimse.
Vahdet-i Vücud: Tek ve gerçek varlık Allah’tır. Evren bir bütündür.
Vücud-ı Mutlak: Asıl varlık Allah’tır. Diğer varlıklar onun görüntüsüdür.
Hüsn-i Mutlak: Gerçek güzellik yalnızca Allah’tadır.
İnsan-ı Kâmil: Allah’ın varlığını kabul eden olgun insan.
Tecelli: Allah’ın varlığının gönüllerde belirginleşmesidir.
Fena-Fillah: İnsanın Allah’ta yok olma-sıdır.
Nefes:
YUNUS EMRE:
HAM MEYVE (Türkü)
Çamlığın başında tüter bir tütün
Acı çekmeyenin yüreği bütün
Ziyamın atını pazara çekin
Gelen geçen Ziya’m ölmüş desinler
Uzun olur gemilerin direği
Yanık olur anaların yüreği
Ne sen gelin oldun ne ben güveyi
Onun için açık gider gözlerim
Ham meyveyi kopardılar dalından
Beni ayırdılar nazlı yârimden
Eğer yârim tutmaz ise elimden
Onun için açık gider gözlerim
Benim yârim yaylalarda oturur
Ak ellerin soğuk suya batırır
Demedim mi nazlı yârim ben sana
Çok muhabbet tez ayrılık getirir
MANİ
A benim bahtiyarım
Gönülde tahtı yârim
Yüzünde göz izi var
Sana kim baktı yârim
Nazli yardan geldi bana bir name
Nazlı yardan geldi bana bir name
Eğer doğru ise kırdı belimi
Dediler ki yarini yad iller almış
Kadir Mevla’m nasip eyle ölümü
Bülbüle söyleyin gülüne konsun
Beni yardan eden Allah’tan bulsun
Sabreyle sevdiğim ilkbahar olsun
Terk edeyim vatanımı ilimi
Ak yari gördükçe ağladım coştum
Al elinden dolu badeler içtim
Kötüler sandı ki ben yardan geçtim
Ölmeyince çeker miyim elimi
Karac’oğlan der ki konmadan göçmem
Her olur olmaza sırrımı açmam
Kötüler köprü olsa üstünden geçmem
Taşık suya uğradırım yolumu
Karacaoğlan
]]>| Anonim Halk Edebiyatı | Aşık Edebiyatı | Tasavvuf (Tekke) Edebiyatı |
| Söyleyeni belli olamayan, halkın ortak malı olan bir edebiyattır. | Aşk, doğa, yiğitlik, ölüm vb. konuları ele alan, söyleyeni belli olan bir edebiyattır. | Dini – tasavvufi konuları işleyen, tekkelerde gelişen bir edebiyattır. |
| Sözlü geleneğe dayalıdır. Halk hikayelerinde eski destanların, şiirlerde ise sagu ve koşukların etkileri açıkça görülür. | Bu edebiyatın yaratıcıları usta-çırak ilişkisiyle yetişen gezginci aşıklardır. | 13.yy’da gelişmeye başlayan Tekke edebiyatının asıl kurucusu Türkistanlı Hoca Ahmet Yesevi’dir. |
| Şiirlerde hece ölçüsü kullanılmıştır. Nazım birimi dörtlüktür. | Hece ölçüsünün genellikle 7, 8, 11’li kalıpları kullanılmıştır. Nazım birimi dörtlüktür. | Yesevilik, Babailik, Mevlevilik, Bayramilik, Bektaşilik gibi tarikatlarda gelişmiştir. |
| Daha çok yarım ve cinaslı kafiyeye yer verilmiş, redifler bolca kullanılmıştır. | Yalın bir dil kullanılmıştır. Söz sanatları çok azdır. | Allah aşkı, Allah’a ulaşmanın yolu, dünyanın faniliği, nefsin öldürülmesi, insan sevgisi, ölüm vb. konular işlenmiştir. |
| Eserlerde yalın bir dil kullanılmıştır. | Şiirlerin son dörtlüğünde şairin adı (mahlas) geçer. | Nazım birimi dörtlüktür. En çok yarım uyak kullanılmıştır. Hem hece hem aruz kullanılmıştır. |
| Aşk, doğa, özlem, yiğitlik vb. konular işlenmiştir. | Şiirler saz eşliğinde söylenir. Doğaçlama yoluyla oluşturulur. | Dil, yalın olmakla birlikte Arapça ve Farsça’dan alınan tasavvuf terimlerine yer verilmiştir. |
| Türkü, mani, ninni, bilmece, tekerleme gibi manzum türlerde; masal, atasözü, fıkra, halk hikayeleri gibi mensur türlerde eserler söylenmiştir. | Divan şiirinden etkilenen bazı şairler aruzla da şiirler yazmıştır. (Yunus Emre, Aşık Ömer, Gevheri, Dertli, Seyrani…) | Söz sanatları yok denecek kadar azdır. Şiirlerin çoğu ezgili (besteli)dir. |
| Koşma, semai, varsağı, destan başlıca nazım biçimidir. | İlahi, nefes, nutuk, deme, şathiye, devriye başlıca nazım türleridir. | |
| Cönk: Aşık edebiyatı şairlerinin şiirlerinin toplandığı defterlere denir. Bu defterler, şiir antolojisi niteliği taşır. | Ahmet Yesevi, Gülşehri, Sultan Velet, Yunus Emre, Hacı Bayram Veli, Mevlana, Pir Sultan Abdal, Eşrefoğlu Rumî, Aziz Mahmut Hüdai, Kaygusuz Abdal, Hacı Bektaşi Veli… | |
| Karacaoğlan, Köroğlu, Aşık Ömer, Gevheri, Dadaloğlu, Kayıkçı Kul Mustafa, Dertli, Bayburtlu Zihni, Erzurumlu Emrah, Seyrani, Noksani, Ruhsati, Aşık Veysel, Aşık Mahsuni Şerif… |
]]>
1.Halk edebiyatında Tanrı aşkını dile getiren ve özel besteyle söylenen Tekke şiirlerine verilen genel addır. Hece ölçüsünün 7’li ve 8’li kalıplarıyla söylenir. Nazım birimi dörtlüktür. Belli bir uyak düzeni yoktur. Bektaşilerde “nefes”, Mevlevilerde “ayin”, Alevilerde “deme”, Gülşenilerde “tapuğ”, Halvetilerde “durak” adını alır. En ünlü şairi Yunus Emre’dir.
Paragrafta açıklanan Tekke edebiyatı nazım biçimi aşağıdakilerden hangisidir?
A) İlahi
B) Şathiye
C) Devriye
D) Nutuk
E) Hikmet
2.Aşağıdakilerden hangisi Aşık edebiyatı ve ozanlarıyla ilgili değildir?
A) Ozanlar halkın içinden çıkmıştır.
B) Ozanların hepsi bir eğitimden geçmiştir.
C) Daha çok koşma nazım şekli kullanılmıştır.
D) İslâm öncesi Türk edebiyatının devamı niteliğindedir.
E) Şiir ve yazıların toplandığı defterlere “cönk” denir.
3.Aşağıdakilerin hangisinde bilgi yanlışı vardır?
A) Beş mesneviden oluşan eser toplamına Divan edebiyatında hamse denir.
B) Nazire, Divan edebiyatında bir başka şairin şiirine benzetilerek yazılan şiirlere verilen addır.
C) Kıt’a uyak düzeni bakımından maniyi andıran bir Halk edebiyatı nazım türüdür.
D) Halk edebiyatı şairlerinden okur yazar olanlar, şiirlerini “cönk” adı verilen defterlere yazarlardı.
E) Şarkı, Divan edebiyatı şairlerinin Halk edebiyatından esinlenerek yazdıkları bir nazım biçimidir.
4.Aşağıdakilerden hangisi Saz şairlerinin özelliklerinden biri değildir?
A)Gezgindirler
B) Sazla söylerler.
C) Usta–çırak ilişkisiyle yetişirler.
D) Halk diliyle söylerler.
E) Medreselerde tahsil görürler.
5.Aşağıdakilerden hangisi yalnızca din dışı konularda eser vermiştir?
A) Dadaloğlu
B) Kaygusuz Abdal
C) Yunus Emre
D) Süleyman Çelebi
E) Pir Sultan Abdal
6.Aşağıdaki şairlerden hangisi Divan edebiyatına yakınlık duymamıştır?
A) Dertli
B) Erzurumlu Emrah
C) Seyrani
D) Dadaloğlu
E) Bayburtlu Zihni
7.Karacaoğlan için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Dili, dönemin konuşma dilidir.
B) Şiirlerinde maddi aşk ve tabiat sevgisi en fazla işlenen konulardır.
C) Hece ölçüsünün 8’li ve 11’li kalıplarını kullanmıştır.
D) Semai ve varsağıları da olan şair, en çok koşma nazım biçimini kullanmıştır.
E) Nazım türlerinden en çok koçaklamayı benimsemiştir.
8. Kıldan köprü yaratmışsın
Gelsin kullar geçsin deyi
Hele biz şöyle duralım
Yiğit isen geç a Tanrı
Bu dörtlük konusu bakımından ne tür bir halk şiiridir?
A) Taşlama
B) İlahi
C) Şathiye
D) Koçaklama
E) Güzelleme
9. Rüyaları hayra yor
Gel bugün hayatım sor
Ayrılığın azabı
Her azaptan daha zor
Bu dörtlüğün nazım şekli aşağıdakilerden hangisidir?
A) Rubai
B) Mani
C) Koşma
D) Türkü
E) Tuyuğ
10. Bir Halk edebiyatı ürünü olan “destan”la ilgili aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır?
A) 3–5 dörtlükten meydana gelir.
B) Nazım birimi dörtlüktür.
C) Kendine özgü bir ezgisi vardır.
D) Toplumu ilgilendiren olaylar üzerine düzenlenir.
E) Çoğunlukla 11’li hece ölçüsüyle yazılır.
Bana seni gerek, seni.
Ben yanarım dünü günü.
Bana seni gerek, seni.
Yukarıda verilen Tekke edebiyatı nazım türü aşağıdakilerden hangisidir?
A) Nefes
B) İlahi
C) Devriye
D) Nutuk
E) Şathiye
Yukarıdaki parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Deme
B) Nefes
C) Hikmet
D) Bezm-i Cem
E) Ritl-i Girân
CEVAPLAR
|
1 A 2 B 3 E 4 E |
5 A 6 D 7 E 8 C |
9 B 10 A 11 B 12 D |
]]>
|
1 D
2 D
3 B
4 A
|
5 D
6 A
7 B
8 D
|
9 C
10 B
11 A
12 C
|
|
1 D
2 E
3 D
4 A
|
5 B
6 D
7 D
8 B
|
9 A
10 C
11 C
12 B
|
|
1 A
2 A
3 D
4 E
|
5 E
6 E
7 B
8 B
|
9 D
10 E
11 C
12 E
|
|
1 E
2 C
3 D
4 D
|
5 B
6 D
7 B
8 D
|
9 A
10 B
11 E
12 D
|
|
1 B
2 E
3 D
4 A
|
5 C
6 B
7 C
8 E
|
9 A
10 E
11 D
12 C
|
|
1 C
2 D
3 D
4 C
|
5 A
6 E
7 C
8 E
|
9 A
10 B
11 A
12 E
|