Warning: Use of undefined constant ‘WP_MEMORY_LIMIT’ - assumed '‘WP_MEMORY_LIMIT’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Use of undefined constant ’64m’ - assumed '’64m’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/dersimi3/public_html/wp-config.php:100) in /home/dersimi3/public_html/wp-includes/feed-rss2.php on line 8
kinaye özellikleri – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org Türk Dili ve Edebiyatı Dersi Kaynak Sitesi. Online Sınavlar Çıkmış Sorular Sınıf Konuları Wed, 31 Mar 2021 19:32:29 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.7.4 https://dersimizedebiyat.org/wp-content/uploads/2018/11/cropped-icon-32x32.png kinaye özellikleri – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org 32 32 Kinaye Sanatı Nedir, Örnekleri, Hakkında Bilgi https://dersimizedebiyat.org/kinaye-sanati-nedir-ornekleri-hakkinda-bilgi.html Fri, 17 Jan 2014 20:26:40 +0000 http://www.edebisanatlar.gen.tr/?p=107 Kinaye Sanatı Nedir, Örnekleri, Hakkında Bilgi

Bir sözü hem gerçek hem de mecaz (değişmece) anlama gelecek biçimde kullanmadır. Kinayede asıl kastedilen, mecaz anlamdır.

Bu yük onu çok yıprattı.
Bu cümlede “yük” sözü gerçek anlamıyla “ağır bir nesne”, mecaz anlamıyla yaşamın ağır sorumluluğudur.

Bu lekeyi kolay kolay çıkaramazsın.
Bu cümlede leke sözü gerçek anlamıyla “kir izi”, “mecaz anlamıyla” namusa dokunur suçtur.

Bir gün ektiğini biçersin.
Bu cümledeki gerçek anlam “tarımsal etkinlik”, mecaz anlam, “yaptıklarının karşılığını göreceksin” dir.

Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.
Gerçek Anlam: Ateşin olmadığı yerde duman da yoktur.
Mecaz Anlam: Kimi küçük belirtiler, işaretler suç niteliğindeki olayların habercisidir.

Gül dikensiz olmaz.
Gerçek Anlam: Her gülün dikeni vardır.
Mecaz Anlam: Her sevilen şeyin bazı pürüzlü, sevgiye engel olan yanları vardır.

]]>
Kinaye (Değinmece), Kinaye Nedir,Özellikleri,Örnekleri https://dersimizedebiyat.org/kinaye-deginmece-kinaye-nedirozellikleriornekleri.html Sat, 11 Jan 2014 21:17:08 +0000 http://www.edebisanatlar.gen.tr/?p=38 KİNAYE (DEĞİNMECE)
  • Bir sözün hem gerçek hem de mecaz anlamını düşündürecek biçimde kullanılmasına “kinaye” denir.
  • Kinayede asıl kastedilen mecaz anlamdır; gerçek anlam ise ancak mecaz anlamın yadsınması gerektiğinde öne çıkarılır.

 Örneğin, havanın giderek soğuduğu ve üşümeye başladığımız bir mekana, varlığından hoşnut olmadığımız biri geldiğinde onu kastederek: “Buranın havası da iyice söğüdü!” dersek, kinaye yapmış oluruz. O kişinin tepkisiyle karşılaştığımızda ise gerçek niyetimizi gizlememiz ve “Sen yanlış anladın, ben sadece havanın soğuduğunu söylemiştim.” dememiz mümkündür.
 
Örneğin bir insan için “O, eli uzun biridir.” dediğimizde aslında onun “hırsız” olduğunu vurguluyoruz. Ama gerçekte bu kişinin “el”i uzun da olabilir. Yine cömert kişiler için “eli açık” ifadesini kullanırız. Gerçekte kişi­nin eli açık olabilir; ama burada esas anlatılmak iste­nen sözcüğün mecaz anlamında gizlidir. “Eli açık” sö­zü ile kişinin cömertliğine vurgu yapmaktayız.
 
Birçok deyim ve atasözünde kinayeden söz edilebilir.
Örneğin “eli maşalı”, “diz çökmek”, bir yastığa baş koymak” deyimlerinde ve “Irmaktan geçerken at değiştirilmez.”, “Arpa eken buğday biçmez.”, “Sürüden ayrılanı koyunu kurt kapar.” gibi atasözlerinde asıl kastedilen mecaz anlamdır; ancak bu sözler gerçek anlamlarıyla da düşünülebilirler.

 
Kinaye Örnekleri:
Kadrini seng-i musallada bilip ey
Durup el bağlayalar karşına yârân saf saf
(Musalla taşındaki cenazenin karşısındaki saf saf duranların ellerini bağlamaları gerçek bir durumdur; ancak şair, “el bağlamak” sözüyle “saygı göstermek” anlamını kastediyor.)
 
“Bulamadım dünyada gönle mekan
Nerde bir gül bitse etrafı diken”

“Dadaloğlu’m der ki belim büküldü
Gözümün cevheri yere döküldü”

“Dilber bezme (meclise) gelince yüzü güldü âşıkın”

Şeydi Fakıllı köyünde kadınlar su çeker gayya kuyu­sundan
Uyan  Anadolu’m uyan ölüm uykusundan”

“Yine parmağım ağzımda kaldı
Masumluk akıyordu yüzünden”

Yahya Kemal yokuş tırmanırken terlemiş, şişman ve ağır vücudunu taşıyamaz olmuştu. Tam o sırada mahal­le bakkalının önündeki sandalyeyi görüp oraya oturdu. Yağlı bir müşteri kazandığına memnun olan bakkal ki­barca sordu:
– Ne alırsınız efendim?
İzin verirseniz biraz nefes alacağım.”

“- Ey benim sarı tamburam,
Sen ne için inilersin
İçim oyuk, derdim büyük;
Ben onun’çün inilerim.”

“Gönlüm gibi ey nâme yârda kaldın
Baş üzre verin var ham-ı destanda kaldın”
 
Ben toprak oldum yoluna
Sen aşırı gözetirsin
Şu karşıma göğüs geren
Taş bağırlı dağlar mısın?
 
“İçinizde en yürekli olan gelsin.”
 
“Atılan ok geri gelmez.”
 
“Rüzgâra karşı tüküren kendi yüzüne karşı tükürür.”
 
“Karşısında ağzımı açamadım ki.”

]]>