Warning: Use of undefined constant ‘WP_MEMORY_LIMIT’ - assumed '‘WP_MEMORY_LIMIT’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Use of undefined constant ’64m’ - assumed '’64m’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/dersimi3/public_html/wp-config.php:100) in /home/dersimi3/public_html/wp-includes/feed-rss2.php on line 8
namık kemal – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org Türk Dili ve Edebiyatı Dersi Kaynak Sitesi. Online Sınavlar Çıkmış Sorular Sınıf Konuları Sun, 04 Apr 2021 11:56:56 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.7.4 https://dersimizedebiyat.org/wp-content/uploads/2018/11/cropped-icon-32x32.png namık kemal – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org 32 32 Tanzimat Edebiyatı Genel Özellikleri https://dersimizedebiyat.org/tanzimat-edebiyati-genel-ozellikleri.html Fri, 21 Feb 2014 23:14:51 +0000 http://edebiyatogretmeniyiz.com/?p=3292 TANZİMAT EDEBİYATI (1860-1895)

·         Tanzimat edebiyatı Batı  etkisindeki Türk edebiyatının ilk evresini oluşturur.

·         Osmanlı devleti 17. yy’dan itibaren Batı karşısında sürekli geri kalmaya başlamıştır. Fakat bu geri kalmanın farkına devlet olarak sadece 18.yy’ın sonlarında ve 19. yy’ın başlarında görülmüştür.

·         Özellikle II. Mahmut, III Selim gibi  Batı’yı bizden  ileri gören padişahlar bu gerileyişi durdurmak için en başta askeri olmak üzere yönetim ve toplumsal alanda  çeşitli yenilikler yapmaya çalışsa da çok başarılı olamamıştır. Toplum bu yenilikleri çok fazla kabullenememiştir.Hatta II.Mahmut sürekli yaptığı bu yeniliklerden dolayı lakabı ”Gavur Sultan” olmuştur.

·         Yapılan yenilikler sadece askeri alanda olmuş, bunun yanında yapılan uygulamalarda Batı’nın baskılarını azaltmak için yapılmış olan yenilikler olunca çok başarılı olamamıştır.

·         İşte bu noktada çok az da Batı’yı tanıması için gönderilen öğrenciler (28.Çelebi Mehmet , Şinasi vs.) geri döndüklerinde orada gördükleri Batı yaşama ve düşünce tarzını Osmanlı’da uygulamak için anlatmaya başladılar.

NOT: Toplumun Batı’yı tanımasında en önemli faktör 1832 yılında kurulan ve birçok sanatçının içinde bulunduğu “Tercüme Odası”  etkili olmuştur.

·         Eski güç ile yeni güç arasında bir çatışma yaşanması eski –yeni, alafranga-alaturka  mücadelesi başlattı.Bu durum yazarlar arasında sürdüğü gibi halkın arasında da devam etmiştir.

·         Tanzimat 1839 ‘da ilan edildi fakat Tanzimat Edebiyatı tam anlamıyla 1860 yılında başladı.İşte bu arada geçen süre Tanzimat’ın “Hazırlık Dönemi”dir.

 

 

Hazırlık Dönemi(1839-1860)

·         Tanzimat’ın 1839 yılında ilanından  ve 1860 yılında Tercüman-ı Ahval isimli ilk özel gazetenin Şinasi tarafından çıkarıldığı dönem Tanzimat’ın hazırlık dönemidir.

·         Bu dönem  telif eserler yerine yazarların Batı’dan eserler tercüme ettikleri dönemdir.

·         1860 yılına kadar özellikle Fransız edebiyatından  şiir,roman,hikaye vs. türlerin tercümesi yapılır.

NOT: Tercüme Odası  o zaman Batı’yı yakından tanıyan yazarlar oradaki eserlerin tercüme edilip halka yansıtıldığı bir sistemdir. Bu durum; halk arasında roman, hikaye, tiyatro gibi türlerin tanınmasında etkili olmuştur.

·         Tanzimat döneminin hazırlık safhasında özellikle devlet eliyle çıkarılmış olan Takvim-i Vekayi isimli gazetede de yapılan tercümeler yayınlanarak halkın edebiyat anlayışı yeni türlere uygun hale getirilmiştir.

·         Bu dönemde çevrilen,uyarlanan ya da yazılan  Klasik edebiyat ile Tanzimat edebiyatı arasında köprü özelliği görür.

·         Bu dönemde Yusuf Kamil Paşa, Mütercim Asım Paşa,  Ertem Pertev Paşa  gibi birçok yazar bu dönemde yaptıkları tercümeler Tanzimat’ı hazırlayan kişilerdir.

 

 

1. Dönemin Özellikleri (1860-1876)

·         1860 yılında Şinasi ve Agah Efendi’nin beraber çıkardıkları Tercüman-ı Ahval gazetesiyle birlikte bu dönem başlar.

·         Fransız İhtilal’inin  getirdiği özgürlük, halk, adalet, müsavat gibi yeni kavramlar bu dönemde ortaya atılmıştır.

·         Özgürlük , halk, adalet ve eşitlik kavramlar doğrultusunda bu dönemin yazarları padişahın yetkilerinin kısıtlanması ve meşrutiyete geçip meclis kurulması için halka Batı’daki sistemleri anlatmaya başladılar. Hatta bundan dolayı birçok sanatçı baskı ve sansüre uğradılar.

·         Bu dönemin başlıca yazarları Şinasi,Namık Kemal, Ziya Paşa, Ahmet Mithat Efendi, Ahmet Vefik Paşa Ahmet Cevdet Paşa’dır.

·         Bu yazarların yegane düşünceleri halkı eğitmek ve  onları aydınlatmaktır.

·         Halkı eğitmeyi amaç edindiklerinden dilde sadeleşmeyi savunmuşlar ve “sanat için sanat” anlayışıyla eserler vermek istemişlerdir.

NOT: Her ne kadar dilde sadeleşmeyi savundularsa da içinde yetiştikleri kültürde Divan edebiyatının etkisi çok büyük olduğu için bunu bir iki yazar dışında başaran olmamıştır

·         Bu dönemde yazan ve eser veren yazarlarda  bir fikir birlikteliği yoktur.Mesela Servet-i Fünun edebiyatı içindeki her yazar aynı duygu ve düşünüşe sahip iken buradaki her yazar aynı şeyi düşünmez ve değerlendirmez. Örnek olarak Ali Suavi, değişik dönemlerde değişik fikir akımlarına inanıp savunduğu için çok fazla itibar görmez. Yine Ziya Paşa önce halkın edebiyatını övüp Divan edebiyatını eleştirirken daha sonra bunun tersini söylemiştir ve bu yüzden Namık Kemal’le tartışma içine girmiştir.

…………..

]]>
Namık Kemal Hayatı ve Eserleri https://dersimizedebiyat.org/namik-kemal-hayati-ve-eserleri.html Thu, 13 Feb 2014 22:41:58 +0000 http://edebiyatogretmeniyiz.com/?p=3157 NAMIK KEMAL- HAYATI VE ESERLERİ
  • 1840 yılında Tekirdağ’da doğru.
  • Dedesi Abdüllatif Paşa’nın yanında yetişti. Dedesinin memuriyetinden dolayı Anadolu’nun çeşitli yerleri gördü.
  • Eğitimine dedesinin katkısı oldukça fazladır. Arapça,Farsça ve Fransızca özel dersler aldı.
  • Belli yaştan sonra babasının yanına dönerek Bab-ı Ali Tercüme odasına katip olarak girdi.
  • Burada çeşitli yazarlarla tanışma fırsatı buldu.
  • Şinasi’yle tanışıncaya kadar Divan tarzında şiirler yazıyordu. Şinasi’den sonra Batılı tarzda şiirler yazmaya başladı.
  •  Zaten Şinasi’yle tanışması onun için bir dönüm noktası oluşturur ve bu tanışmadan sonra Şinasi’nin çıkardığı Tasvir-i Efkar’da yazılar yazmaya başlar.
  • Tasvir-i Efkar’da yazdığı dönem boyunca edebiyattan siyasete kadar  her konuda yazılar yazması ve bunları bilgili ve coşkulu bir şekilde yazması ona büyük ün kazandırmıştır.
  • Şinasi’nin Paris’e gittiği dönemde Tasvir-i Efkar’ın idaresini üstlendi.
  • 1867 yılında Tasvir-i Efkar’ın kapatılması üzerine Erzurum’a vali muavini olarak atansa da buraya gitmeyerek Ziya Paşa’yla birlikte Paris’e gitti.
  • Paris’ten Londra’ya giderek Ali Suavi’nin çıkarmış olduğu “Muhbir” gazetesinde yazmaya başladı.
  • Ali Suavi’yle anlaşmazlığa  düşünce “Yeni Osmanlılar”ın yayın organı olan “Hürriyet”i yayımlamaya  başladı. Burada Padişahın iradesinin kısıtlayacak bir parlamentodan yana tavır sergiledi.
  • İstanbul’a döndükten sonra Ebüzziya Tevfik’le birlikte “İbret “gazetesini yayınlamaya başladı.

NOT: Bu gazetede yazdığı muhalif yazılar nedeniyle ve özellikle de  “VATAN YAHUT SİLİSTRE” oyunu oynandıktan sonra halk galeyana gelip özgürlük ve adalet üzerine durunca Namık Kemal Magosa’ya sürgüne gönderilip “İbret” gazetesi kapatılır.

  • Eserlerinin çoğunu 3 yıldan fazla kaldığı  Magosa’da yazdı.
  • Abdülaziz’in tahtan indirilmesinden sonra İstanbul’a dönen  Namık Kemal,  Kanuni Esasiye hazırlayan kurulda görevlendirildi.
  • Midilli ,Rodos,Sakız adalarında sürgün yaşadı ve Sakız adasında  öldü.
  • Tanzimat’ın 1. Dönem yazarlarındandır.
  •  Küçük yaştan beri şiir yazan Namık Kemal,  Divan edebiyatı tarzında yazması Şinasi’yle tanıştıktan sonra değişip yerini Batılı tarz bırakmıştır.
  • Bu değişim özellikler içerik olarak kendini gösterdi. Bu tanışmadan Namık Kemal, eserlerinde” vatan, hürriyet,hak, adalet, özgürlük, eşitlik, musavat” kavramları üzerinde durdu.
  • Yazdığı bu tarz şiirlerden dolayı “Vatan Şairi” olarak bilinir.
  • Vatan Şarkısı ve Hürriyet Kasidesi gibi coşkulu tarzda yazdığı şiirler kendisinden sonra bile hatırlanabilecek özelliktedir

NOT: Vatan Şarkısı ve Hürriyet Kaside  gibi şiirler aslında Tanzimat şiir anlayışı yansıtır. Bu  eserler yenileşme iddiasında olan Tanzimatçıların şiirde biçim bakımdan Divan edebiyatına bağlı kaldıklarını içerik bakımından ise Batılı  tarzda yazdıklarını gösterir.Nedenine gelince kaside bir din ya da devlet büyüğünü över ; ama burada özgürlük gibi soyut kavramın övülmesi sadece içerik bakımından yeniliğin olduğunu gösterir.

  • Heceyle yazdığı birkaç şiirin dışında  genellikle aruzu kullanmıştır.
  • Son şiirlerine doğru birkaç değişik nazım biçimi denese de genellikle hep Divan edebiyatında bağlı kalmıştır.
    • Türk tiyatrosuna Batı tiyatrosu anlayışını getirmiştir.
    • Tiyatrosu halkın eğitilmesinde  bir mektep olarak görür ve tiyatrolarının oynanması için gerekli gayreti gösterir.
    • Zavallı Çocuk adlı tiyatrosunda genç bir kızın kendisinden yaşça büyük biriyle evlendirilmesine karşı çıkar.
    • Akif Bey isimli tiyatrosunda vatan sevgisinin kişisel mutluluktan önce geldiğini belirtmeye çalışır.
    • Celalettin Harzemşah isimli oyununda İslam birliği düşüncesini anlatır.
    • İlk edebi romanımız olan “İntibah”ı yazmıştır. Bu romanın diğer ismi “Sergüzeşt-i Ali Bey” olarak bilinmektedir. Bu romanında saf bir aile evladı olan Ali Bey’le kötü kadın olan Mahpeyker  ve Ali Bey’i çok seven Dilaşup arasında geçmektedir.
      • İlk tarihi romanımız olan “Cezmi”yi yazmıştır.  Bu romanında ise Kırım Han’ı Adil Giray’ın yaşamı üzerine kuruludur.
      • Romantizm etkisinde kaldı.
      • Sanat toplum için anlayışıyla eser verdi.
      • Harabat- Tahrib-i Harabat: Ziya Paşa, Şiir ve İnşa adlı eserinin önsözünde bizim gerçek edebiyatımızın Halk edebiyatı olduğunu vurgular fakat daha sonra yurt dışına çıkıp geri döndükten sonra “Harabat”  isimli eserin önsözünde  bunun tam tersini yani asıl edebiyatımızın Divan edebiyatı söylemesi üzerine Tahrib-i Harabat isimli eseri ve ardından Takip isimli eserini yazar.

NOT: Tahrib-i Harabat edebiyatımızda ilk eleştiri örneğidir.

 

ESERLERİ

Tiyatro

Vatan Yahut Silistre, Zavallı Çocuk, Akif Bey, Gülnihal, Celalettin Harzemşah, Karabela

Roman

İntibah (ilk edebi roman)

Cezmi (ilk tarihi roman)

Tarih – Biyografi

Kanije, Silistre Muhasarası, Osmanlı Tarihi, Büyük İslam Tarihi, Evrak-ı Perişan

Eleştiri

Tahrib-i Harabat (ilk eleştiri )

Takip, Celal Mukaddimesi, Renan Müdafaanamesi

Çıkardığı Gazeteler

Tasvir-i Efkâr (Şinasi’den sonra)

Hürriyet (Londra’da Ziya Paşa ile)

İbret

]]>