Warning: Use of undefined constant ‘WP_MEMORY_LIMIT’ - assumed '‘WP_MEMORY_LIMIT’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Use of undefined constant ’64m’ - assumed '’64m’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/dersimi3/public_html/wp-config.php:100) in /home/dersimi3/public_html/wp-includes/feed-rss2.php on line 8
sözcükte anlam çıkmış sorular çöz – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org Türk Dili ve Edebiyatı Dersi Kaynak Sitesi. Online Sınavlar Çıkmış Sorular Sınıf Konuları Sat, 03 Apr 2021 19:49:17 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.7.4 https://dersimizedebiyat.org/wp-content/uploads/2018/11/cropped-icon-32x32.png sözcükte anlam çıkmış sorular çöz – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org 32 32 Sözcükte Anlam – 19 https://dersimizedebiyat.org/sozcukte-anlam-19.html Fri, 14 Feb 2014 23:10:04 +0000 http://edebiyatogretmeniyiz.com/?p=5440 SÖZCÜKTE ANLAM-19

1. O, sık sık, emekliler lokaline gidip dostlarıyla buluşan bir şairdi. Anılarıyla yaşıyordu; ama anılarının altında ezilmemiş, günüyle arasındaki bağlarını kesmemişti. Birçok sanatçının yaptığı gibi, bütünüyle geçmişe gömülmemişti.

Bu   parçada  altı  çizili sözle anlatılmak  istenen, aşağıdakilerden hangisidir?

A)  Yaşadığı olumsuz olayları görmezden gelmek

B)  Geçmişin sadece ders alınacak yönleriyle ilgilenmek

C) Geçmişte yaşadıklarının etkisinde kalıp yaşadığı dönemden kopmamak

D)  Başından geçenleri yakın çevresiyle paylaşmak

E)  Dostlarına, fırsat buldukça geçmişe ait güzellikleri anlatmak

 

2. Bir öykü veya roman, ancak okuyucusunun isteklerine kulak verirse kalıcı olur. Okur, “ben” sesinin çok çıktığı yapıtlarda, kendine barınacak yer bulamaz.

Bu parçada geçen “ben sesinin çok çıkması” sözüy­le anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A)  Olayların birinci tekil kişi tarafından anlatıldığı

B)  Yazarın, sürekli kendi düşünce ve duygularından söz ettiği

C)  Yapıtın, toplumsal sorunlara çözümler sunduğu

D)  Yazarın,  gördüklerini,   kendi   duygularını  katarak anlattığı

E)  Yazarın, insanların ortak duygu ve düşüncelerini dile getirdiği

 

3. Bir öyküde bazen ilk cümle, ilk paragraf çok önemlidir. Yazarını çok iyi tanıyan bir okur, yazarın kim olduğunu, söyleyişteki işaretlerden çıkarır kolayca. Yapıtın kapağına bakmaya bile gerek duymaz.

Bu parçada geçen “yazarın kim olduğunu, söyleyiş­teki işaretlerden çıkarmak” sözüyle anlatılmak iste­nen aşağıdakilerden hangisidir?

A)  Yazarın yaşamıyla ilgili bütün ayrıntıları bilmek

B)  Yazarın kişisel özelliklerini göz önünde bulundurmak

C)Aynı konuları, hep aynı biçimlerle anlatan yazarla­rın yapıtlarını okumamak

D)Üslup özelliklerinde değişiklik yapamayan yazarla­rın yapıtlarından zevk almamak

E)Bir yapıtın anlatım özelliklerinden yola çıkarak ya­zarını tanımak

 

4. Öykücünün doğallığına müdahale edebilecek türden birçok unsur vardır: Bunların başında eleştirmenin öv­güsü gelir. Sonra ödüller ve onun öykücülüğü hakkın­da oluşmuş genel yargılar da vardır. Bunların hepsi sanatçıyı motive eder. Yalnız, bütün bunlar, öykücü­nün yazacakları için bir sipariş anlamına gelmemelidir.

Bu parçadaki altı çizili bölümle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A)  Ödüllerin maddi değerlerinden çok manevi değer­lerini dikkate almak

B)  Yazarlıkta maddi kaygı taşımamak

C)  Eleştirmenlerin söylediklerini ölçüt kabul etmemek

D)  Okurun isteklerini göz ardı etmemek

E)  Başkalarının istekleri doğrultusunda öykü yazma­mak

5.Üniversitelerin edebiyat bölümlerindeki öğretim gö­revlilerinin edebiyatla ilgili düşüncelerini, ne dergiler­de görebiliyoruz ne de kitaplarda. Onların bu düşün­celeri, sınıfın dışına çıkamıyor.

Bu parçada “düşüncelerin sınıfın dışına çıkamaması” sözüyle öğretim görevlileriyle ilgili olarak anlatıl­mak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A)  Bilgilerini öğrencilere uygun bir düzeyde aktardık­ları

B)  Bilimsel düşünceleri, akademik olmayan yayımlar­da yayımlamayı küçümsedikleri

C)  Edebiyatla ilgili düşüncelerini dersler dışında orta­ya koyamadıkları

D)  Düşüncelerini başkalarıyla paylaşmaktan çekindik­leri

E)  Edebiyat araştırmalarında belli konuların dışına çı­kamadıkları

 

6.   Şiir yazabilmek ustalık gerektirir. Zengin bir malzeme kötü şairin elinde berbat olup gider, tıpkı güzel bir kumaşın kötü bir terzi elinde elbise olamayacağı gibi.

Bu parçada “güzel bir kumaşın kötü bir terzi elinde elbise olamaması” sözüyle şiirle ilgili olarak anlatıl­mak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A)Konu seçiminin, şiirde güzelliği sağlayan en önem­li unsur olduğu

B)  Şiirin duygularla değil sözcüklerle yazıldığı

C)  Şiirde her zaman güzelliklerin anlatılması gerektiği

D)Yetkin olmayan şairin iyi bir konuyu bile şiire dö­nüştürmeyeceği

E)  Bir şiirde kalıcılığı sağlamanın biçim ve içerik uyu­muna bağlı olduğu

 

7.       Dil bilinci olan hiçbir ozan, yabancı sözcüklerin albe­nisine kapılıp dilini yamalı bohçava çevirmek istemez.

Bu cümlede altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A)  Etkileyici olmak için süslü bir anlatıma başvurmak

B)  Türkçe olmayan gösterişli sözcükleri kullanarak uyumsuz bir anlatım oluşturmak

C)  Yabancı sözcükleri dilimizin özelliklerine uyarla­maya çalışmak

D)  Yabancı sözcükleri Türkçe dilbilgisi kurallarına uymayacak biçimlerde yazmak

E)  Kendi dilini yetersiz görüp yabancı sözcüklere ya­pıtlarında yer vermek

 

8.       İki yıl önce aramızdan sessiz sedasız ayrılan bu sanat­çının dostları tarafından uzun çabalar sonunda oluştu­rulan bu kitap, durgun yazın ortamımızda güçlü bir dalgalanma oluşturacak gibi görünüyor.

Bu cümlede geçen “güçlü bir dalgalanma oluşturmak” sözüyle anlatılmak istenen, aşağıdakilerin hangi­sinde vardır?

A)  Bir zamanlar romanlarını zevkle okuduğum bu ya­zarların yapıtlarından artık aynı tadı alamıyorum.

B)  Edebiyat dergilerinin sayısının iyice azaldığı günü­müzde yeni çıkan bu dergi, edebiyatımızı tekrar canlandıracak.

C)  Denemelerinde gündelik hayatın sıradan denebile­cek olaylarının yanında belli bir okur kitlesinin ilgisini çekecek konuları da işler.

D)  Nitelikli okur kitlesinin günden güne artması, ede­biyatımız için çok sevindirici bir durum.

E)  Her geçen gün okur sayısını artıran bu yazarın ya­pıtlarında, uzun zamandır aradığınız söyleyiş gü­zelliğini bulabileceksiniz.

 

9.       Ben, bir şiir okuru olarak hep yeninin peşinde oldum. Bir şiiri okuduğumda, onda başka şiirlerle söyleyiş ak­rabalığı gördüm mü hemen bırakırım o şiiri. Bu, genç bir şairin şiiri bile olsa fark etmez benim için.

Bu parçada “başka şiirlerle söyleyiş akrabalığı taşı­mak” sözüyle, şiirle ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A)  Özgün bir anlatımdan uzak olmak

B)  Sıkça işlenen konulara yer vermek

C)  Eski şiir kalıplarını yeniden canlandırmak

D)  Şiir türlerinin arasındaki sınırları kaldırmak

E)  Genç şairlere karşı hoşgörülü olmamak

 

10. Dergimizin imza yelpazesini mümkün olduğunca yet­kin ve geniş tutmava gayret ediyoruz. Okurlarımıza her ay ülkenin değişik kalemlerinden tatlar sunmaya çalı­şıyoruz.

Bu parçada geçen altı çizili sözle anlatılmak iste­nen aşağıdakilerden hangisidir?

A)  Tanınmamış ancak yetenekli yazar ve şairleri ede­biyata kazandırmak

B)  Sadece geniş okur kitlelerine sahip sanatçılarla çalışmak

C)  Özgün anlatıma sahip olan yazarları genç yazarlar­la buluşturmak

D)  Edebiyat çevrelerinde tanınmış, deneyimli yazar­lara öncelik tanımak

E)  Yazar kadrosunda hem usta hem de çeşitli sanat­çılara yer vermek

 

11. Nedense bu eleştirmenimiz uçakla gidilecek yere kağ­nı ile gitmeye kalkıyor. Başkalarının iki üç sayfada an­lattığını, onlarca sayfada ancak anlatabiliyor. Gerçek bir kalem işçisi olmadığı, daha ilk cümlelerden anla­şılıyor.

Bu parçada “uçakla gidilecek yere kağnıyla gitmeye kalkmak” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakiler­den hangisidir?

A)  Az sözle çok şey anlatmak

B)  Kılı kırk yararcasına titizlenmek

C)  Sözü gereğinden çok uzatmak

D)  Anlaşılmaz bir dil kullanmak

E)  Özensiz cümleler kurmak

 

12. Sanatçı, kendisini geliştirmek için eleştirileri dikkate almalıdır. Ancak sanatının dümenini eleştirmenlere kaptırırsa, kısa zamanda kendisi olmaktan çıkacağını ve unutulacağını da bilmelidir.

Bu parçada “sanatının dümenini eleştirmenlere kap­tırmak” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A)  Yapıt ortaya koyarken eleştirmenlerin düşünceleri­ni dikkate almamak

B)  Sanatına yönelik eleştirileri kabul etmemek

C)  Sanat çizgisini sık sık değiştirmek

D)  Sanat anlayışını, eleştirmenlerin yönlendirmesine göre düzenlemek

E)  Sanat kaygısı gütmeden yapıt verdiğinden, çok eleştirilmek

cevaplar

1-C         

2-B         

3-E         

4-E

5-C         

6-D        

7-B         

8-B

9-A        

10-E       

11-C      

12-D

 

 

]]>
Sözcükte Anlam – 22 https://dersimizedebiyat.org/sozcukte-anlam-22.html Wed, 12 Feb 2014 12:49:01 +0000 http://edebiyatogretmeniyiz.com/?p=19258 SÖZCÜKTE ANLAM – 22

 

1.      İnsanca değerler, sadece ülkemizde değil tüm dünyada aşınıyor.

Altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam aşağıdakilerin hangisinde vardır?

A)     Günümüz gençliğinde evlenip yuva kurma anlayışı gittikçe önemini yitirmektedir.

B)      Geleneklerimiz, günümüz toplumu için çok da büyük bir anlam ifade etmiyor.

C)      Çocuklarımızın insani değerlerden uzak yetişmemesi için aileler olarak bizler so­rumlu davranmalıyız.

D)     Ne yazık ki bugünün insanı mutluluğu, sa­dece ekonomik refahla bağlantılı görüyor.

E)      Bu yüzyılda yaşadığımız savaşlar, insa­noğlunun ne kadar acımasız olduğunu bize göstermektedir.

 

2.   Ne kadar çalışkan olduğunu karnendeki zayıf­lardan çok iyi anladık.

Yukarıdaki cümlede altı çizili sözcükte aşa­ğıdaki anlam olaylarından hangisi vardır?

A)     Duyular arası aktarım yapılması

B)      Soyut, anlatılması güç bir kavramın somut bir sözcükle anlatılması

C)      İnsana ait niteliklerin, insan dışı varlıklara yüklenmesi

D)     Aralarında ilgi kurulan iki kavramdan zayıf olanın güçlü olana benzetilmesi

E)      Sözcüğün görünürdeki anlamının karşıtını verecek şekilde kullanılması

 

3.      Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisi gerçek anlamında kullanılmıştır?

A)     Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum

B)      Erimiş ruhlarımız bir derdin potasında

C)      Senin gölgeni içmiş, onun gözbebekleri

D)     Kara gökler kül rengi bulutlarla kaplı

E)      Bana düşmez can vermek, yumuşak bir ku­cakta

 

4.     Aşağıdakilerden hangisinde “için” sözcüğü cümleye “maksadıyla, amacıyla” anlamı kat­mıştır?

A)     İstanbul büyük final için hazırlıklarını yaptı.

B)      Hedefleri için yapamayacağı şey yoktur.

C)      Dünkü davranışı için herkesten özür diledi.

D)     İnsan vatanı için ne yapmaz?

E)      Üniversiteye gidebilmek için her yola baş­vurdu.

 

5.  Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisi di­ğerlerine göre daha genel anlamlıdır?

A)     Müşteriler arasında dolaşan garson orada oturanların dikkatini çekmişti.

B)      Arkası bostan olan kocaman bir bahçe için­deki ev uzaktan görülebiliyordu.

C)      Hüznü anlatan bir çiçek olan gül, şairlerin hep ilham kaynağı olmuştur.

D)     Bugün giydiği siyah palto ona ürkütücü bir hava veriyor, çevresinde bulunanlar sağa sola kaçışıyordu.

E)      Teneffüste arkadaşlarının elinde resimli, bol sayfalı bir dergi görmüştü o gün.

 

6. Kişisel kırgınlıkları, kinleri yok sayacak kalite­deki insanları hiç olmazsa sanat dünyasında bulabileceğimi umut ediyorum.

Altı çizili sözün cümleye kattığı anlam aşağı­dakilerin hangisinde vardır?

A)     Durup dururken iki arkadaş kavga etmeye başladı.

B)      Neredeyse tüm işleri bitirdik bu akşam.

C)      Dershanedeki öğrenciler ister istemez bu geziye katıldı.

D)     En azından konu tekrarı yaparsak bildikleri­mizi unutmamış oluruz.

E)      Toplantı en kötü ihtimalle saat sekizde biter.

 

7.   Aşağıdaki dizelerin hangisinde kişileştirme yoktur?

A)     Yıllar ağlıyor Elazığ’dan geçerken

B)      Bir kâsedir alev dolu gönlüm

C)      Seni hatırlayan sular coşup köpürdü

D)     Körfezdeki dalgın suya bir bak, göreceksin

E)      Kuşlar yalnızları sarar şefkatiyle

 

8.  Bazı eleştirmenlerimizin gayretleri sırf eserdeki yanlışlıkları, aksaklıkları bulmak, ortaya koymak içindir. Eserin güzelliklerine, başarısına kör ve sağır kalırlar.

Yukarıdaki parçada “kör ve sağır kalmak” sö­züyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A)     Ayrıntıları fark etmemek

B)      Dikkate almamak

C)      Duyarsız kalmamak

D)     Bilinçsiz olmak

E)      Önyargılı davranmak

 

9.   Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir söz­cük, benzetme amacı olmadan başka bir sözcüğün yerine kullanılmıştır?

A)     Yazarın ruh dünyasını bizlerden rahatlıkla öğrenebilirsiniz.

B)      Her doğan gün, bana yaşama sevinci veriyor.

C)      Internet kullanımı, her geçen gün artmaya başladı.

D)     Bulutların arkasından güneş bize tebessüm ediyordu.

E)      Maçın sonunda Türkiye sokaklara döküldü.

 

10.   Her okuyanı farklı bir limana götürmesi, iyi şiirin en temel özelliğidir.

Yukarıdaki cümlede “farklı bir limana götür­mek” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdaki­lerden hangisidir?

A)     Okuyucuyu yönlendirmek

B)      Okuyucuda değişik anlam ve duygular uyandırmak

C)      Okuyucunun sorunlarını çözmek

D)     Okuyucuya güzel bir hayat sunmak

E)      Okuyucunun, eserlerde kendini bulmasını sağlamak

 

11.    Aşağıdaki atasözlerinin hangisinde “kinayeli” bir söyleyiş vardır?

A)     Dolu bardak su almaz.

B)      Akıl, akıldan üstündür.

C)      Dost ile ye, iç; alışveriş etme.

D)     Kem göz, taşı eritir.

E)      Kurdun merhameti, kuzuyu ağzında taşı­maktır.

 

12. Orta Çağ, hazır düşüncelerin yinelenip durduğu bir dönemdi. Bir şey mi kanıtlanmak isteniyor? O konuda söz sahibi kişilerin görüşlerine baş­vurulurdu. Onların söyledikleri, kafaları kuşatan demir bir çemberdi sanki. İnsanlar kendi soru­nunu bir kez de kendisi düşünmezdi.

Yukarıdaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A)        Düşünürleri kendisine öncü görmek

B)        Düşünce özgürlüğüne önem vermek

C)        Başkalarının görüşleriyle kendini sınırlamak

D)       Doğruyu ve yanlışı ayırt edememek

E)        Bir düşünceyi sorgulamak

 

13. Öykülerim, hiçbir zaman rastgele yazılmış ve esinlenmeye bağlı şeyler değildir.

Yukarıdaki altı çizili sözün yerine aşağıdaki­lerden hangisi getirilirse cümlenin anlamı değişir?

A)     üstünkörü

B)      gelişigüzel

C)      baştan savma

D)     alelacele

E)      özensizce

 

14.     Sanatsal yaklaşımlarda toplumun değer yargı­ları, asıl ölçüdür.

Altı çizili sözün cümleye kattığı anlam aşağı­dakilerden hangisidir?

A)     Püf noktası

B)      Mihenk taşı

C)      Önemli bir unsur

D)     Temel hedef

E)      Gerçek sebep

 

15.  Bir ressam, resimlerine kendi kişiliğinin boyası­nı vurmalıdır.

Bu cümlede ressamla ilgili olarak aşağıdaki­lerden hangisi vurgulanmaktadır?

A)     Özgünlük

B)      Özlülük

C)      Duygusallık

D)     Akıcılık

E)      Ulusallık

 

16.  Yaşadıklarımıza ulaşmak, onları anlatabilmek, hayatın her yerine sızmaya çalışmak, insan ru­hunu derinlemesine yansıtabilmek… Sanat, bu­dur işte!

Bu cümlede geçen “insan ruhunu derinlemesi­ne yansıtabilmek” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A)     İnsanoğlunun ilginç, şaşırtıcı özelliklerini açığa çıkarmak

B)      Kişilerin ortak özelliklerini belirlemeye ça­lışmak

C)      Bireyin ruhsal ve düşünsel zenginliğini an­lamak

D)     İnsanı ve onun davranışlarını öznel bir tu­tumla ele almak

E)      Bireyin iç dünyasını bütün yönleriyle gös­termek

 

17.     Günümüz edebiyat dergilerinde şiirler tek tükyayımlanıyor ne yazık ki!

Bu cümledeki altı çizili sözün cümleye kattı­ğı anlam aşağıdakilerin hangisinde vardır?

A)     Bu sıkıntılı yolculuğun bir an önce bitmesi­ni istiyordu yaşlı adam.

B)      Toplumumuzda önce kendini değil de başka­sını düşünen kişiler yok denecek kadar azaldı.

C)      Okurun ilgisini canlı tutan ve gelecekte de oku­yucu bulabilecek şiirler yayımlamak gerekir.

D)     Güncel sorunları sağlam bir teknikle ele al­mayı düşünmüştü bu kitabında; ama başa­ramadı.

E)      Gönlümü alabilmek için olanları bana tek tek anlatmıştı.

 

18.    Aşağıdaki cümlelerden hangisinde deyim açıklamasıyla birlikte verilmiştir?

A)     Senin bu iyiliğin onun canına minnet, önce­den beri arayıp da bulamadığı bir şey.

B)      Kadıncağız bu çocuklar yüzünden canın­dan bezmişe benziyor.

C)      Dedesinin anlattığı hikâyeleri, her zaman can kulağı ile dinlerdi.

D)     Üzerine titrediği yakınları, onu bu zor gü­nünde can evinden vurdular.

E)      İsmail ile Yusuf’u can ciğer kuzu sarması görmeye alışmıştık artık.

 

19.     Her soruyu “evet” ya da “hayır” diye cevapla­maz. Bazı sorulara “bilmiyorum” bazılarına “belki” gibi karşılıklar verir. Hayatı sadece be­yaz ve siyah renklerle sınırlı değildir; griyi de maviyi de diğer renkleri de aynı ölçüde sever.

Yukarıda geçen “hayatı sadece beyaz ve siyah renklerle sınırlı olmamak” sözüyle anla­tılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A)     Hayata herkesin baktığı pencereden bak­maya çalışmak

B)      Esnek olmak, kendini kesin yargılara hap­setmemek

C)      Kendi kurallarını başkalarının etkisiyle sı­nırlamamak

D)     Olumlu düşünmek, her işin bir çaresi oldu­ğunu savunmak

E)      İnsanların farklı düşünceleri olabileceğini kabullenmek

 

20.  Bu çiçek şiirlerini yazanın iyi bir şair olmadığı açıktı; ancak çiçeklerle sıkı fıkı biri olduğu belli oluyordu.

Bu cümleye “sıkı fıkı olmak” sözünün kattığı anlam, aşağıdaki cümlelerin hangisinde var­dır?

A)     Yusuf’un güzelliği dillere destan olmaya başlamıştı.

B)      Fidanların dalı budağı serpilmeye yüz tuttu.

C)      Çiçekler hakkındaki bilgisi hiç yoktan iyi gö­rünüyordu.

D)     Onun kadar kitaplarla haşir neşir olanı gör­medim.

E)      Hat sanatındaki ustalığı görenlere parmak ısırtıyormuş.

 

21.     Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “edebiyat” sözcüğü olumsuz bir anlama gelecek biçim­de kullanılmıştır?

A)   Edebiyat dünyamızın seçkin isimlerindendir Tarık Buğra.

B)   Okuma alışkanlığı olmayanlar, edebiyattan yoksun yaşarlar.

C)   Bizim edebiyatımız, Batı edebiyatının geri­sinde değildir.

D)   Lisedeyken edebiyat notları düşük geliyordu.

E)   Edebiyat yapmayı bırakıp asıl konuya gelin.

 

22. “Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır.” sözü insa­noğlunun bin bir rengi barındıran zengin kişiliği­ni anlatır, öyle olduğu için insanların huyları parmak izlerine benzer.

Bu parçada geçen “insanların huylarının par­mak izlerine benzemesi” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A)   İnsanların birbirini tamamlaması

B)   Vücut özelliklerinin, insanın kişiliğinden iz­ler taşıması

C)   İnsanın görüntüsüyle davranışın uyumlu ol­ması

D)   Kimsenin kimseye benzememesi

E)   İnsanların ortak ve farklı yönlerinin olması

 

23.     Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ikileme cümleye “ara vermeden” anlamı katmıştır?

A)   Gide gele memleketin yollarını ezberledik.

B)   Sınav sonuçları, akşam sabah belli olur.

C)   İşi yetiştirmek için gece gündüz çalışıyor.

D)   Çocukların ıvır zıvır ihtiyacı bitmiyor.

E)   İnşaatın sıva işleri hemen hemen tamamlandı.

 

24.  Çoktandır unuttuğumuz geleneklerimizden biri­nin de “sohbet” olduğunu bilmem hiç fark ettiniz mi? Eğer fark etmişseniz bunun, kültürümüzde oluşturduğu erozyonun boyutlarını tahmin et­mekte hiç güçlük çekmezsiniz sanrım.

Bu parçada geçen “erozyonun boyutlarını tah­min etmek” sözüyle anlatılmak istenen aşağı­dakilerden hangisidir?

A)   Kültür zenginliğimizin farkına varmak

B)   Kaybedilen değerlerin ne olduğunu sezmek

C)   Kökleşmiş geleneklerimizi geleceğe taşımak

D)   Kültürel bozulmaların bize zarar vermeye­ceğini düşünmek

E)   Bozulmaların önüne nasıl set çekileceğini bilmek

 

25.      Edebiyata bir şekilde ucundan kıyısından bula­şıp da edebiyattan yakasını kurtarabilen bir tek tanıdığım yoktur.

Bu cümlede geçen “ucundan kıyısından bu­laşmak” sözüyle anlatılmak istenen aşağıda­kilerden hangisidir?

A)   Planlı programlı hareket etmek

B)   İstemeden kendini kaptırmak

C)   Şöyle böyle ilgilenir olmak

D)   Tiryaki derecesinde tutkun olmak

E)   Başkasının zoruyla katlanmak

 

26.  “Alay” sözcüğü, Türkçede askeri bir terim ol­makla kalmamış, kısa zamanda halk diline aka­rak dilde bir âlem yaratmıştı. Buna göre alay, kalabalık demek, çokluk demektir. Bir alay in­san, bir alay hırdavat ve bir alay cahil gibi ifadeler böyle anlamlandırılmalıdır.

Bu parçada geçen “halk diline akarak dilde bir âlem yaratmak” sözüyle anlatılmak istenen, aşağıdakilerden hangisidir?

A)   Daha geniş halk kitlesine ulaşarak güzel bir hal almak

B)   Halkın dilinde kullanım alanı bularak anlam genişlemesine uğramak

C)   Karşıladığı anlamları halkın da yardımıyla belirgin hâle getirmek

D)   Halkın kullandığı dile ait özellikleri içinde barındırmak

E)   Halka ait deyişlerle bir söyleyiş güzelliğine erişmek

 

27. Türkçe; bir imparatorluk merkezinde, bir impa­ratorluk coğrafyasından akıp gelen seslerle meydana gelmiştir. Bunu meydana getirmek için Türkler, bir taraftan Tuna boylarından ses almış, öte taraftan Afrika ülkelerine yayılmış, Nil suyunun akışından, yani zengin kültürlerden Türkçeye sesler getirmişlerdir.

Bu parçada geçen “zengin kültürlerden Türk­çeye sesler getirmek” sözüyle anlatılmak iste­nen, aşağıdakilerden hangisidir?

A)   Türkçe sözcükleri ahenkli kullanmaya özen göstermek

B)   Yabancı dillerin Türkçeyi bozmasına engel olmak

C)   Türkçeyi öteki milletlerin dillerinin, güzel yönleriyle daha da güzelleştirmek

D)   Kültürel etkileşim sonucu meydana gelen diller arasına Türkçeyi de koymak

E)    Başka dillere ait zenginlikleri,  Türkçenin içinde de aramak

 

CEVAPLAR

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

A E D E C D B B E B

11

12

13

14

15

16

17

18

19

20

A C D B E A B A B D

21

22

23

24

25

26

27

 
E E C B C B C  
                                     

 

]]>
Sözcükte Anlam – 21 https://dersimizedebiyat.org/sozcukte-anlam-21.html Wed, 12 Feb 2014 12:46:37 +0000 http://edebiyatogretmeniyiz.com/?p=19254 SÖZCÜKTE ANLAM – 21 

1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “çakmak” sözcüğünün anlamıyla kullanımı birbirine uymamaktadır?

A)     Kıvılcım ya da alev çıkarmak için sürtmek, ateşlemek.

Geceleyin şimşekler çakıyordu mavi, berrak.

B)     Kabul edileme­yecek bir şeyi kurnazlıkla kabul ettirmek.

Sahte parayı sana çakmışlar.

C)    Farkına varmak, sezmek.

Kendisine bir oyun oynandığını hemen çaktı.

D)    Vurmak.

Sinirlenince tokatı çocu­ğun yüzüne çaktı.

E)     Bir şeyi vura vura sokmak, yerleştirmek.

Sağlam olsun diye ma­saya en kalın çiviyi çaktı.

 

2.             I.     Sanatçılar aynı zamanda kendi kendinin eleştirmenidir.

II.    Sınava yaklaşık olarak otuz gün kaldı.

III.   En azından beni telefonla arayabilirsin.

IV.   Çok zeki, bunun yanında çok da çalışkan bir öğrencidir.

Yukarıdaki altı çizili sözlerden hangileri an­lamca birbirine en yakındır?

A) I. ve III.           B) I. ve IV.          

C) II. ve lll           D) III. ve IV.       

E) ll ve   lll

 

3. Uslu çocuk hep oturan, hiçbir şeye karışmayan çocuk olarak algılanır. Yerinde durmayan, sü­rekli aktif olan çocukların da öyle uslu olmaları istenir. Böylece çocuk bir çeşit sürü psikolojisiyle, etliye sütlüye karışmayan ama aynı zaman­da yaratıcı olamayan bir kişi hâline getirilir.

Yukarıdaki parçada geçen “sürü psikolojisiyle” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A)   Hiçbir işe karışmamak

B)   Özgür davranamamak

C)   Çevrenin isteklerine göre hareket etmek

D)   Başkalarını taklit etmek

E)   Yaratıcı olamamak

 

4. Bir sanat eseri; ortaya çıktığı toplumun sınırını aşıyor, diğer toplumlarda da kabul görüyorsa, insanlar tarafından aynı heyecan ve yaratıcılık­la karşılanabiliyorsa, o zaman gerçek sanat eseridir.

Yukarıdaki cümlede geçen “toplumun sınırını aşmak” sözüyle anlatılmak istenen aşağıda-kilerden hangisidir?

A)    Evrensel olmak

B)   Özgün olmak

C)   Gerçekleri anlatmak

D)   Ulusal değerlerden yararlanmak

E)   Başka uluslardan etkilenmek

 

5. Toplumda onu kimse sevmez; çünkü —

Yukarıda boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilirse cümle farklı anlam kazanır?

A)   onun burnu havadadır.

B)   o burnu yere düşse almaz.

C)   burnundan kıl aldırmaz o.

D)   o burnunun ucunu göremez.

E)   burnunun yeli harman savunur.

 

6.             Sesimi alıp da kaybetse rüzgâr

Versem gözlerimi bir sonsuz renge

İçimde bir mahşer uğultusu var.

Ruhumdur çağıran, tenimi cenge .

Yukarıdaki dörtlükte aşağıdakilerden hangi­si yoktur?

A)   Kişileştirme

B)   Somutlama

C)   Abartma

D)   Mecaz anlamlı sözcük

E)   Duyular arası aktarma

 

7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “dolayla­ma” yoktur?

A)   Ay yıldızlı ekip tüm ülkeyi sevindirdi.

B)   Bu yıl takımımız, devler liginde mücadele edecek.

C)   Takıma yeni bir file bekçisi alındı.

D)   Bu mükemmel vuruşla meşin yuvarlak ağ­larla buluştu.

E)   İmparator, takımımızı başarıdan başarıya koşturdu.

 

8. Zamanla insanımızın bencilliğinin, korkaklığı­nın, umursamazlığının arttığını görüyorum. So­kakta birinin çantasını gasp etseler, birini dövseler herkes görmezden geliyor. Herkes gör­medim, duymadım, bilmiyorum diyen üç may­munu oynuyor. Bu da toplumsal bozulmayı be­raberinde getiriyor.

Yukarıda geçen “görmedim, duymadım, bilmiyo­rum diyen üç maymunu oynamak” sözüyle anla­tılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A)   Keyfine aşırı düşkün olmak

B)   Yanlışlıklara ortak olmak

C)   Sorumlulukla sorumsuzluğu çatıştırmak

D)   Sorumluluk almaktan kaçınmak

E)   Olumsuzluklardan kendine pay çıkarmak

 

9. Aşağıdaki atasözlerinden hangisi karşısın­da verilen anlam veya tutumla uyuşmaz?

A)   İşten artmaz, dişten artar – tutumluluk

B)   Çoğu zarar, azı karar – ölçülülük

C)   Her üzümün dibinde çöpü vardır – kusur

D)   İşini kış tut, yaz çıkarsa bahtına – tedbir

E)   Horozu çok olan köyün sabahı geç olur – tu­tarsızlık

 

10. Düşünce dünyasında değişiklik yapamayanlar, zamana karşı koyamaz.

Altı çizili sözün cümleye kattığı anlam aşağı­dakilerden hangisinde vardır?

A)   O sadece yaşadığı çağın duyarlılığına ses­lenen bir yazar olduğundan unutulup git­mişti.

B)   Yetkili memur, şikâyet dilekçesine şöyle bir göz atıp dilekçeyi incelemeden masaya bı­raktı.

C)   Arkadaşının oyunlarına katılmamak için gösterdiği çaba boşa gitmişti.

D)   Sanatçıların, ürün vermekte karşılaştığı güçlükler, onların gelecek nesillere ulaşma­sını engellemez.

E) Çocukluğunda yaşadığı bu ilginç olayı sık sık hatırlar, unutmadığını göstermek için çevresindekilere de anlatırdı.

 

11. İlimizde “gül” le ilgili birçok deyim vardır. (I) İyi babalar, ailelerine gül gibi bakar. (II) Mutlu olan ve geçim sıkıntısı çekmeyen aileler gül gibi ge­çinip gider ve çocuklarını el bebek gül bebek bü­yütürler. (III) Kız çocuklarına güzel olsun diye Güldane, Gülizar, Ayşegül, Gül gibi adlar verir­ler. (IV) Öyle kızlar ki, güldükçe güller açar yüz­lerinde. (V) Ve o güllerin üzerine gül koklanmaz.

Bu parçada numaralanmış cümlelerin han­gisinde “gül” sözcüğü birden çok deyim için­de kullanılmıştır?

A) I.         B)ll.         C)lll.        D) IV.         E) V.

 

12. Araştırmacı, konuyu bütün yönleriyle dinleyici­lere anlattı.

Altı çizili sözün cümleye kattığı anlam aşağı­dakilerden hangisinde vardır?

A)   Polisler, kavganın nasıl başladığını ince­den inceye araştırmışlardır.

B)   Akşama kadar boş boş oturdu, üstüne üst­lük gece de arkadaşlarıyla gezmeye çıktı.

C)   Sabahleyin iş yerinden ayrılırken masasını, toplamış olmak için toplamış.

D)   Her ne pahasına olursa olsun suçluları yaka­layıp hâkim önüne çıkarmayı başaracağız.

E)   Bir yıl boyunca sınava hiç ara vermeden çalıştı da başarılı olabildi.

 

13. Aşağıdaki atasözlerinin hangisinde karşıt an­lamlı sözcükler bir arada kullanılmamıştır?

A)   Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur.

B)   Sen işini kış tut, yaz çıkarsa bahtına.

C)   Güvenme varlığa, düşersin darlığa.

D)   Attan inilip eşeğe binilmez.

E)   Var evi; kuran evi; yok evi, verem evi.

 

14. Pek çok edebiyat tutkununun, pek çok ünlü ya­zar ve şairin kırkından, ellisinden sonra eleğini duvara asıverdiği sıkça görülmüştür ülkemizde.

Bu cümlede geçen “eleğini duvara asıvermek” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A)   Yazmaktan vazgeçmek

B)   Sorunlarla uğraşmaktan yorulmak

C)   Farklı anlatım biçimlerinden yararlanmak

D)   Kalıcı olmayı başaramamak

E)   Bir olay karşısında derin üzüntü duymak

 

15. Soyut, anlatılması güç kavramların somut söz­cüklerle anlatılmasına “Somutlama” denir.

Aşağıdakilerden hangisinde bu açıklamaya örnek vardır?

A)   Anlatmaya devam ederken bir yandan da beni takip ediyordu.

B)   Yeniden alevlenen bir ateştir sevgi yüre­ğimde, diyerek konuşmasını tamamladı.

C)   Gazete ve televizyonlarda bu konu ayrıntı­larıyla tartışıldı o günlerde.

D)  ‘Hayatta hep iyimser olmayı başarabilen, ender insanlardan biriydi babam.

E)   Kaybolan kardeşini bulmak için geçen haf­ta İstanbul’a gelmişti zavallı adam.

 

16.   Akıl, her nesneyi kamera acımasızlığıyla gören bir kavramdır.

Bu cümlede geçen “kamera acımasızlığıyla görmek” sözüyle, aklın hangi yönü vurgulan­maktadır?

A)     Tarafsızlığı, bir taraf tutma olarak görmesi

B)      İnsanı bazen acımasızca davranmaya yö­neltmesi

C)      Gerçekleri, olduğu gibi ve duyguları katma­dan algılaması

D)     Kişiyi yanlış kararlar vermekten alıkoyması

E)      Gerçekçi ve tutarlı olmayı her zaman ba­şarması

 

17. Hiçbir yazar, kendi hayatını anlatırken sözcük­lerin dizginini elinde tutmayı başaramaz.

Bu cümlede geçen “sözcüklerin dizginini elin­de tutmak” sözüyle anlatılmak istenen aşağı­dakilerden hangisidir?

A)   Açık ve anlaşılır bir dil kullanmak

B)   Yazdıklarında, duygularının etkisinde kal­mamak

C)   Alışılmışın dışına çıkmak

D)   Soyutlamalara başvurmak

E)   Yerleşik sözcükleri kullanmaktan kaçınmak

 

18. Her tiyatro yapıtının tüm insanlığı etkilemek ve değiştirmek gibi gizli bir tutkusu vardır.

Bu parçada geçen “gizli bir tutku” sözüyle an­latılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A)   Zamanla unutulabilen heves

B)   Asla vazgeçilmeyen hedef

C)   Saplantıya dönüşen istek

D)   Açıkça söylenmeyen arzu

E)   Gün geçtikçe önemi anlaşılan amaç

 

19. Aşağıdakilerden hangisindeki ikileme, olu­şumu yönünden diğerlerinden farklıdır?

A)     Hikmet Usta, ileri geri konuşanları hiç sev­mezdi.

B)      Büyük küçük demeden herkesle ilgilenirdi.

C)      Onun kapısı, gece gündüz insanlarla dolardı.

D)     Bahçedeki kırık dökük kanepede sohbet ederlerdi.

E)      Aşağı yukarı elli yaşında gösteriyordu.

 

20. Çocuk dünyasıyla ilgili iç içe bulunan birçok folklor ürünü, dilden dile aktarılarak değil, çeşit­li uygulamalar sonunda büyükten küçüğe geç­mekte ve uzun yıllar değerlerinden bir şey kay­betmemektedir.

Bu cümlede geçen “dilden dile aktarılmak” sö­zündeki gibi, sözcüklerin benzetme amacı olmadan kendi anlamları dışında kullanılma­sı olayı aşağıdakilerden hangisinde vardır?

A)     Bir el bizi işaret ediyor.

B)      Durup dinlenmeden saatlerce okudu.

C)      Susuzluktan dili damağı kurumuş.

D)     Şurda ağız tadıyla bir şeyler yiyemedik.

E)      Herkese burun kıvırdığı için hiç sevilmiyor.

 

21. Aydın, sadece sorunlara işaret eden kişi değil, aynı zamanda sorunlara çözüm yolu bulan ve gerekirse elini taşın altına koyma cesareti olan kişidir.

Bu cümlede geçen “elini taşın altına koymak” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A)   Cesaretini kanıtlamaya çalışmak

B)   Sorumluluk üstlenmek

C)   Analiz yeteneğine sahip olmak

D)   Yol gösterici olmak

E)   Meraklı olmak

 

22. Tarık Buğra, kaleme aldığı başarılı eserlerle edebiyatımızın kalburüstü yazarlarından biri ol­mayı başarmıştır.

Bu cümlede geçen “kalburüstü” sözünün cüm­leye kattığı anlam aşağıdakilerden hangisidir?

A)   tutarsız, orta düzeyde

B)   vasat, sıkıcı

C)   sıradan, başarısız

D)   tutarlı, inançlı

E)   seçkin, sivrilmiş

 

23. Yaşadığı dönemde anlaşılamadığı için çağdaşlarınca — Ahmet Haşim, kendisinden sonra gelenlerin — edebiyatımızda hak ettiği yeri al­mıştır.

Düşüncenin akışına göre bu cümlede boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?

A)   tanınmayan – kıskançlığıyla

B)   sevilen – tarafsız tavrıyla

C)   bilinmeyen – kayırıcı tutumuyla

D)   beğenilen – sevgisiyle

E)   yadırganan – ilgisiyle

 

24.   Doğadaki varlıkların çıkardığı seslerin, taklit yo­luyla dile aktarılmasına yansıma denir.

Buna göre aşağıdaki ikilemelerden hangisi yansıma sözcüklerden oluşmuştur?

A)   Nar yerken ellerim yapış yapış oldu.

B)   Hüseyin Bey, Giresun yaylalarını karış ka­rış bilir.

C)   Naylon terlikleriyle tıpış tıpış yürüyüp gitti.

D)   Yalan yanlış sözlerle bizi oyaladı.

E)   Bir itiş kakış içinde stadyuma girebildik.

 

25.  Cemil Meriç’in, bütün kitaplarıyla edebiyat dün­yamız için derin bir kaynak olduğunu sanat adamlarımız söylüyor.

Bu cümlede geçen “derin bir kaynak olmak” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A)   Eserleriyle geleceğe ışık tutmak

B)   Yazdıklarıyla zengin bir başvuru merkezi olmak

C)   Farklı çizgisiyle benzerlerinden ayrılmak

D)   Erişilmez bir bilgiye sahip olmak

E)   Birikimiyle tarihe tanıklık etmek

 

26. Aşağıdaki dizelerin hangisinde somutlama söz konusudur?

A)  Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında

B)  Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum

C)  İçimde damla damla bir korku birikiyor

D)  Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum

E)  Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar

 

27. Aşağıdakilerin hangisinde “pişmek” sözcü­ğünün anlamıyla kullanımı birbirine uyma­maktadır?

A)     Isı etkisiyle yenilebilir duruma gelmek.

Mangaldaki köfteler pişti.

B)      Isıtma sonucu kullanıma uygun duruma gelmek.

Bu fayanslar özel ocaklarda pişer.

C)      Zamanla ve kullanıla kullanıla istenilen düzeye gelmek.

Meyveler pişip olgunlaşınca dallardan düşmeye başladı.

D)     Bunalacak kadar sıcaklık duymak.

O yaz Mersin’de güneş ve nemden pişmiştik.

E)      İşe alışıp beceri ve ustalık kazanmak

Ticaret yapmak için küçük yaştan itibaren pişmek gerekir.

 

CEVAPLAR

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

A

B

C

A

D

E

E

D

E

A

11

12

13

14

15

16

17

18

19

20

B

A

A

A

B

C

B

D

D

A

21

22

23

24

25

26

27

 

B

E

E

C

B

C

C

 

]]>
Sözcükte Anlam – 20 https://dersimizedebiyat.org/sozcukte-anlam-20.html Wed, 12 Feb 2014 12:43:34 +0000 http://edebiyatogretmeniyiz.com/?p=19250 SÖZCÜKTE ANLAM – 20

1. “Bakmak” sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde “vazifeli olmak, ilgilenmek” anla­mında kullanılmıştır?

A)  Yıllar yılı bu kadar çocuğa kim baktı sanı­yorsun.

B)  Bu kitaplardan sonra başkalarına da baka­cağım, dedi.

C)  Konağın bahçesindeki güllere bahçıvan baktı.

D)  Gömleğe şöyle bir baktım, içimin ısınmadı­ğını söyledim.

E)   Kurumumuza yazdığınız başvurulara bu memurumuz bakıyor.

 

2 . Aşağıdakilerin hangisinde “görmek” sözcü­ğünün anlamıyla kullanımı birbirine uymamaktadır?

A) Anlamak, sezmek, / Gidişin kötü olduğunu görmek zor değildi.

B) Ziyaret etmek, uğramak, / Dostum olan büyük şairi her gün görür, hatırını sorardım.

C) Fark etmek, / Bulunduğumuz yerden, atılan tüm golleri çok iyi gördük.

D) Değer vermek, / Maalesef gözü paradan başka bir şeyi görmüyordu.

E) Gözetmek, / Hazır cebin doluyken bizi de gör, dedi.

 

3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “uyarı, bir şeyi anımsatma” anlamı vardır?

A)  Beni aramayı nasıl unutursun.

B)  Ne yazık ki eğitim seviyemiz her yıl kötüye gidiyor.

C)  Yarın bu kitabın kütüphaneye iadesi için son gün.

D)  Kim mutlu olmayı istemez ki?

E)   Bütün suçu ona mı yıkmışlar?

 

4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili söz­cükler arasında sesteşlik ilişkisi kurulamaz?

A)  Bir çukur da buraya kaz.

Kaz gelen yerden tavuk esirgenmez.

B)    Çocuğun yüzünü yara bere içinde bırakmış.

Yastığın yüzünü değiştirmeyi unutmamalısın.

C)    Ben de yarışmaya katılmayı düşünüyorum.

Sırtındaki ben, katili ele vermişti.

D)   Senin için neler yaptığımı biliyorsun.

Masanın üstündeki sürahiden bir bardak su için.

E)   Ödevlerinizi dolma kalemle yazın.

Yazın nemli havalardan dolayı hastalığı iyi­ce katlanılmaz oluyormuş.

 

5. Yeni bir duyarlılığı, yeni bir şiir dilini oluşturma­ya çalışırken Batı’yı günbegün izlemiştir.

Bu cümlede altı çizili sözcüğün yerine aşağıdakilerden hangisi getirilirse cümlenin an­lamı bozulmaz?

A)     günden güne

B)      zaman zaman

C)      ara vermeden, sürekli

D)     öteden beri

E)      şöyle böyle

 

6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “iç” sözcü­ğü deyim içinde kullanılmamıştır?

A)    Hakan, içimizden biriydi; ama şimdi ne ya­zık ki yabancımız.

B)    Kötü haberi duyunca içi sızladı kadıncağızın.

C)    Onun gibi içten pazarlıklı biriyle anlaşma­mız zordu.

D)    Sıkıntını içine atmakla ona çözüm bulaca­ğını sanma.

E)     Çocuğun durumu karşısında içi parçalan­mış; ancak bir şey de yapamamıştı.

 

7. Uzun bir zaman uğraşmasına rağmen keman çalmayı şöyle böyle öğrenebilmişti.

Altı çizili sözün bu cümleye kattığı anlam aşağıdakilerden hangisinde vardır?

A)   Onunla hemen hemen her gün görüşüyoruz.

B)    Aşağı yukarı on gün sonra köye varılır.

C)    İşlerimiz yavaş yavaş rayına girecektir.

D)   Ara sıra bize de uğrarsanız sevinirim.

E)   Bozuk makineleri tamir etme işinden az çok anlıyor.

 

8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük mecaz anlamı dışında kullanılmıştır?

A)         Tilki gibi kurnaz bir adam olduğunu biliyordum.

B)          İnsan, evlat acısına tahammül edemez el­bette.

C)          Salon, sanatçıyı büyük bir coşkuyla alkışladı.

D)         Güneş, bulutların ardından gülümsedi yine.

E)           Zanlı, sıkıştırılınca tüm bildiklerini tek tek okudu.

 

9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde terim an­lamlı bir sözcük yoktur?

A)    Toplumlar, kendi köklerine dönmelidir.

B)          Perde kapandı ve oyuncular sahneye çağ­rıldı.

C)          Kızılırmak’ın debisi günden güne azalıyordu.

D)         Yazılarında uyağa karşı olduğunu söylerdi her zaman.

E)           Türkiye, bu konuda Yunanistan’a nota vermişti.

 

10.                I. Bize bağırınca ağzının payını verdim.

II. Ayağını çıkarmadan içeri girince annesin­den azar işitti.

III.Konuyla ilgili bilgileri ne yazık ki ağzımdan kaçırdım.

IV.Bu yıl kara elmas diyarına gitmeyi düşünüyor.

V.Şair, keskin bakışlarıyla hepimizi korkut­muştu.

Yukarıdaki cümlelerin hangisinde “Kış geldi, sobayı yakmak gerek.” cümlesindekine ben­zer bir mecaz vardır?

A) I.                      B) II.        C) III.        D) IV. E) V.

 

11. Sorunlarla boğuşmuş, güngörmüş, feleğin çemberinden geçmiş nice kişiler vardır ki kendi devirlerinin havasını solur ve o hava içinde ya­şarlar. Bunlar, hayatın sıkıntılarından yılıp ka­buklarına çekilmiş; hayata küsmüş, sorunlarla yalnızca kendi değer ölçüleriyle boğuşmaya ça­lışırlar.

Bu parçada geçen “kabuklarına çekilmek” sö­züyle belirtilmek istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A)     Geçmişteki sınırların dışına çıkmamak

B)             Doğruyla yanlışın ayrımına varamamak

C)             Olaylar karşısında derin üzüntü duymak

D)            Sözü uzatmaktan kaçınmak

E)              Gerçek yaşamla bağlarını koparmak

 

12. Toplumsal sorunlardan çok, küçük adamın dünyasına yönelen duyarlılığıyla yeni bir öykü anlayışı geliştirdi Saik Faik. Alışılmış öykü yapı­sını kırarak olayın gelişimini değil, olayın için­deki insanın durumunu öznel bir tutumla yansıt­tı. Böylece kendinden sonraki öykücülere bir işaret feneri oldu.

Bu parçada geçen “işaret feneri olmak” sözüy­le anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangi­sidir?

A)            Herkes tarafından tanınıyor olmak

B)             Farklı anlatım biçimlerinden yararlanmak

C)             Öyküleriyle kuşaktan kuşağa geçmek

D)            Yazdıklarıyla yol göstermek, rehber olmak

E)              Alışılmışın dışına çıkmak, sıradanlıktan kurtulmak

 

13.    Ben hayat yumağını

Sustum, sabırla ördüm

Yukarıdaki dizelerdeki anlam olayı aşağıda­kilerden hangisidir?

A)     Somutlama

B)      Ad aktarması

C)      Dolaylama

D)     Kinaye

E)      Kişileştirme

 

14.                  Bir güzel bilirim bir daha bilmem

Ondan gör, cilve nedir eda nedir

Öyle satar kendini dirhem dirhem

Ondan bu gönül deli divanedir

Yukarıdaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A)    Düşüncelerini kimseyle paylaşmamak

B)    Kendini diğer insanlardan üstün görmek

C)    Çok nazlanmak, pek edâlı davranmak

D)    Kendisinin çok güzel olduğunu sanmak

E)   Az da olsa başkalarıyla konuşmak

 

15. Edebiyatı, ne edebiyatla modayı birbirine karış­tıran genç yazarlar ne de geçmişin bir noktası­na saplanıp kalmış kafalar ortadan kaldırabilir.

Yukarıdaki cümlede geçen “geçmişin bir noktasına saplanıp kalmak” sözüyle anlatıl­mak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A)     Ulusal değerlerden yararlanmak

B)      Geçmişe önyargılı bakmak

C)      Evrensel olmayı başaramamak

D)     Doğruyla yanlışı ayırt edememek

E)      Tutucu olmak ve kendini yenilememek

 

16. Her öykücü, yapıtı ile bize yaşamın ve insanın bir yönünü gösterir. Öykü, son derece karmaşık olaylar, olgular, ilişkiler yumağı olan yaşamı çözümleyerek koyar önümüze; bunun için de ya­şamın ve insanın içine doğru bir pencere açar âdeta.

Yukarıdaki parçada geçen “yaşamın ve insa­nın içine doğru pencere açmak” sözüyle anla­tılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A)   İnsanlara yeni ufuklar açmak

B)    Her okuyucuya hitap etmek

C)    Yaşamı ve insanı anlatmak

D)   Evrensel konuları işlemek

E)   Toplumun sorunlarına çözüm bulmak

 

17. Kaynağa gidilmeden ve metin üzerinde düşü­nülmeden hüküm verildiği için, Divan edebiyatı gözü kapalı  kötülenmiştir.

Yukarıdaki altı çizili sözün cümleye kattığı anlam aşağıdakilerden hangisinde vardır?

A)    Kendisine sunulan kâğıda hiç tereddüt et­meden imza attı.

B)    Müdürün karşısında gelişigüzel konuşup duruyordu.

C)    İnsanlara önyargılı yaklaşırsan onlarla dostluk kuramazsın.

D)    İnsan hiç tanımadığı birine bunları söyler mi?

E)     Bizi dinlemediğin için başına bunlar geldi.

 

18. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir duyu ile ilgili özellik başka bir duyuya aktarılmıştır?

A)    Bu kış, sert geçeceğe benziyor.

B)    Kitabı aldıktan sonra yavaşça yerine oturdu.

C)    Tüm tabiat, baharla birlikte rengârenk çi­çeklerle donanmıştı.

D)    Seninle, orada çok güzel günler yaşamıştık.

E)     Bir anda evin içini keskin bir koku kapladı.

 

19.           I. En sonunda kendimize göre bir ev bulabilmiştik.

II. Hemen hemen tüm işleri bitirdik sayılır.

III.Öyle ya da böyle bu düşünceyi sana kabul ettireceğim.

IV.Eninde  sonunda tüm gerçekleri öğreneceksin.
Yukarıdaki altı çizili sözlerden hangileri an­
lamca birbirine en yakındır?

A) I. ve II.                          B) I. ve III.

C) I. ve IV.                         D) II. ve III.                   

E) III. ve IV.

 

20. Söylevlerimizde ölçü; açıklık ve gerçeğe uy­gunluktan çok, güzel konuşmadır. Ünlü söylevcilerimizin cümleleri çok kez kasidelere taş çıkartıyor. Oysa biz kaside değil, yalın söz istiyo­ruz. Halkımız, edebiyatsız bir edebiyata susadı.
Yukarıdaki parçada geçen “taş çıkarmak” sö­züyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A)    Engel olmak

B)    Daha üstün olmak

C)    Zorluklarla mücadele etmek

D)    Sade anlatımlı olmak

E)     Başarılı yapıtlar ortaya koymak

 

21. —güzel anlatışın niteliklerindendir. Gereksiz sözcükler, anlatımı uzatmakla kalmaz, anlamı da boğar. Güzel yazı ve şiirlerde gereksiz söz­cükler birer pürüz gibi göze batar.

Yukarıda boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?

A) Duruluk

B) Özgünlük

C) Özlülük

D) Akıcılık

E) Etkileyicilik

 

22. Hikâye, en az şiir kadar özen isteyen zor bir uğ­raştır. Sözcükler — ister; cümleler romanlardaki gibi kolay bir biçimde istediğiniz şekli al­maz. Ayrıntıya —direnir.

Yukarıda boş bırakılan yerlere aşağıdakiler­den hangisi getirilebilir?

A)   göznuru – akıcılığa

B)   emek – söz kalabalığına

C)   yenilik – sadeliğe

D)   şiirsel – üsluba

E)   çalışma – evrenselliğe

 

23. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ikilemeyi oluşturan sözcükler tek başlarına kullanıla­bilir?

A)   Yine abur cubur yiyerek karnını doyurdu.

B)   Mırın kırın etme de şu işi yapıver.

C)   Er geç bu cinayet çözülecektir.

D)   Öğrenciler paldır küldür içeriye girdi.

E)   Yanında ıvır zıvır ne varsa getirmiş.

 

24. Öteden beri aynı işte çalışıyordu.

Yukarıdaki altı çizili sözün yerine aşağıdaki­lerden hangisi getirilirse cümlenin anlamın­da bir değişiklik olmaz?

A)   Eskiden olduğu gibi

B)   Sabahtan beriden

C)   Geçmişten bu yana

D)   Ara sıra

E)   Eski günlerde

 

25.          Bir gönül vardı bende (I)

Henüz aşkı(Il)  tatmamış(Ill)

Tertemiz hisleriyle

Günaha(IV)  batmamış(V)

Yukarıdaki dizelerde altı çizili sözcüklerden hangileri mecaz anlamda kullanılmıştır?

A) I. ve II.             B) II. ve IV.            C) III. ve IV.

D) III. ve V.          E) IV. ve V.

 

26. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde deyim, açıklamasıyla birlikte verilmiştir?

A)   Böyle hatalar yaparsan onun dilinden kur­tulamazsın.

B)   Bu işte de dikiş tutturamazsan, kapıma uğ­rama.

C)   Hal ve hareketlerinden, bir dolap çevirdiği belli oluyordu.

D)   Sonunu düşünmeden konuşma, dilini tut biraz.

E)   Seni görünce dizlerinin bağı çözüldü.

 

27. Bir sözcük, türünün tamamını ya da bir bölümü­nü kapsar şekilde kullanılırsa genel anlamlı; tü­rünün tekini ifade eder şekilde kullanılırsa özel anlamlı olur.

Buna göre, aşağıdaki cümlelerin hangisin­de, altı çizili sözcük diğerlerine göre daha genel anlamlıdır?

A)   Bugün Ömerlerle futbol okuluna gittik.

B)   Sahaya kırmızı formayla çıktılar.

C)   Antrenmanı büyük sahada yaptılar.

D)   Susayanlara ılık su verdiler.

E)   Saat takmaktan hiç hoşlanmam.

 

CEVAPLAR

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

E

C

C

B

C

A

E

A

A

B

11

12

13

14

15

16

17

18

19

20

E

D

A

C

E

C

A

E

E

B

21

22

23

24

25

26

27

 

A

B

C

C

D

D

E

 

 

]]>
Sözcükte Anlam – 16 (Çıkmış Sorular) https://dersimizedebiyat.org/sozcukte-anlam-16.html Tue, 04 Feb 2014 23:48:34 +0000 http://edebiyatogretmeniyiz.com/?p=3007 SÖZCÜKTE ANLAM – 16 (ÇIKMIŞ SORULAR)

1. “Canlı” kelimesi, aşağıdaki cümlelerin hangi­sinde “O zamanlar Ankara sokakları, şimdiki gibi kalabalık ve canlı değildi.” cümlesindeki anla­mıyla kullanılmıştır?

A)  Bu kadar çarpıcı ve canlı renklerden hoşlan­mıyorum.

B) Onun kadar canlı, hayat dolu bir insan az bu­lunur.

C) Çevrede bir tek canlı varlık yok gibiydi.

D) Tablodaki balıklar canlı gibi görünüyordu.

E) O, bu küçük kentte canlı bir tarih ve anıt gi­biydi.

(ÖYS 1986)

 

2. “Onun, söyleyecek sözü olan bir yazar olduğu kuşkusuz.” cümlesindeki “söyleyecek sözü olmak” ne demektir?

A)  Düşündüklerini çekinmeden söyleyebilmek

B) Bir konu üzerinde uzun uzun konuşabilmek

C) Kendisini meslektaşlarına kabul ettirmiş ol­mak

D) Geniş kültür sahibi bir kişi olmak

E) Okurlarına iletilecek bir mesajı olmak

(ÖYS 1985)

 

3.      “Yazmak” kelimesi aşağıdakilerden hangisinde “Yaşına göre, basit ama çok güzel şiirler yazıyor­muş.” cümlesindekiyle aynı anlamda kul­lanılmıştır?

A)  Emekli olduktan sonra anılarını yazacakmış diyorlar.

B) Kader onun yazısını böyle yazmış.

C) Elektrik sayacı bu ay çok yazmış, bozuk ga­liba.

D)Okulda, folklor kurslarına yazmışlar ama git­mek istemiyor.

E) Kırmızı ışıkta geçtiği için bin lira ceza yaz­mışlar.

(ÖYS 1985)

 

4.      Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “kadar” keli­mesi “ölçüsünde, derecesinde” anlamına gel­mektedir?

A) Konferansa yüz kadar öğrenci gelmişti.

B)  Dün gece sabaha kadar uyumamış.

C) On beş yaşına kadar Ankara’da oturmuş.

D)Anlatılanlardan ben de filmi görmüş kadar oldum.

E) Bu yaşta, onun kadar kuvvetli çocuk görme­dim.

(ÖYS 1985)

 

5.   “Gülmece öğesini, belli bir oranda şiirimin hamu­runa katarım; şiirime güleçlik kazandırmak için. Hani acı ilaçlara birazcık şeker katarlar ya, içimi kolay olsun diye, onun gibi. Amaç, boşu boşuna güldürüp eğlendirmek değil, gerçekliğin içimini, al­gılanmasını kolaylaştırmak. Bu katkıları iyi oranlayamadınız mı emeğiniz boşa gider. Kelimelere ip atlatmaktan öte bir şey yapmamış olursunuz.”

Parçada geçen, “kelimelere ip atlatmak” sözüyle anlatılmak istenen, aşağıdakilerden hangisi olabilir?

A) Şiirin duygu yükünü artırmak

B) Söz oyunları yapmak

C) Anlaşılmayı zorlaştırmak

D) Anlatımı renklendirip zenginleştirmek

E) Şiirin etki alanını genişletmek

(ÖYS 1985)

 

6.   “Bir sanatçı için erken ölmemenin tek faydası, eserlerinin sayısını çoğaltma imkânını bula­bilmesi, ‘Yaşasaydı olgun eserler verecekti.’ gibi ne de olsa küçültücü yargıları önleme şansını elinde tutabilmesidir.”

Bu parçada “Yaşasaydı olgun eserler verecekti.” sözü, neyi belirtmek için kullanılmıştır?

 

A) Verilen eserlerin sayıca yetersiz olduğunu

B) Genç yaştan beklenen bilgi ve görgü düzeyine ulaşamadığını

C) Değerli eserlerin ancak ilerlemiş yaşlarda ve­rilebileceğini

D) Şimdiye kadar verilen eserlerin gerekli dü­zeyde olmadığını

E) Gençlerin değerli ile değersizi ayırt edemedik­lerini

(ÖYS 1985)

 

7.     Ama resimde, (I) heykelde (II) gösterdiğimiz (III) gelişme (IV) inkâr (V) edilemez.

Bu cümlede “hele” kelimesi numaralandırılmış yerlerden hangisine getirilmelidir?

A)  I           B) II           C)  III           D)  IV          E) V

(ÖYS 1985)

 

 

8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “tek” ke­limesi, “hiç, hiçbir” anlamına gelmektedir?

A) Onun. tek görgü tanığı olduğuna kesinlikle inanıyorum.

B) Kanımca bu konuda başvurulacak tek kişi o.

C) Bu saatte tek açık dükkân bulamazsınız.

D) Bizim için tek çıkar yol çalışmaktır.

E) O. edebiyatımızda bu konuyu ele alan tek sanatçı değildir.

(ÖYS 1986)

 

9. Kendi halinde bir şehir olan Delhi’de bile resim sanatına gösterilen büyük ilgiyi görünce Ankara’daki durumu düşünerek üzüldüm ve doğrusu Delhi’lilere gıpta ettim.

“Gıpta etmek” sözünün bu cümleye kattığı an­lam aşağıdaki cümlelerin hangisinde vardır?

A) Arkadaşının başarısını kıskanmak şöyle dur­sun, bundan büyük mutluluk duyuyordu.

B)  Bahçede neşeyle koşuşan çocuklara bakıyor, için için onlara imreniyordu.

C) Başarısını kıskananları düşünüyor, bundan büyük bir acı duyuyordu.

D) Bu şiirleri okuyor, onlara hayranlığı günden güne artıyordu.

E) Anlatılanlara üzülüyor; üzüntüsü, yüzünden okunuyordu.

(ÖYS 1986)

 

10.   “Yığın” kelimesi aşağıdakilerin hangisinde “Molozları şuraya yığın!” cümlesindekiyle aynı anlamda kullanılmıştır?

A) Konferans değil, bir yığın saçma.

B) Kitapları yığın demedim, yerleştirin.

C) Moloz mu ararsın, yığın yığın.

D) Bir yığın laf, dinle dinleyebildiğin kadar.

E) Bu kâğıt yığını içinde, aradığını bulabilirsen bul.

(ÖYS 1985)

 

11.    “Süzülmek” kelimesi aşağıdaki cümlelerin hangisinde “akmak” anlamında kullanılmıştır?

A)  Gözlerinden yanaklarına yaşlar süzülüyordu.

B)  Çocuk, kapı aralığından yavaşça içeriye sü­züldü.

C) Sandal, durgun suda bir kuğu gibi süzülüy­ordu.

D) Hastalıktan zayıflamış, süzülmüştü.

E)  Uçurtma havalanmış, göklerde süzülüyordu.

(ÖYS 1987) 

12. Aşağıdaki   cümlelerde   geçen   deyimlerden hangisi ötekilerden farklı anlamdadır?

A) Acele hazırlanıp yola koyuldu.

B)  Haberi alınca yağmur kar demeden yola düştü.

C) Sıcağa kalmamak için erkenden yola çıktı.

D) Birkaç yıl sonra gerçekleri görerek yola geldi.

E)  İşini gücünü bırakıp yola düzüldü.

(ÖYS 1987) 

13.   “Dil “ kelimesi,       aşağıdaki       cümlelerin hangisinde “düşünce ve duyguları bildirmeye yarayan herhangi bir anlatım aracı” anlamında kullanılmıştır?

A) Dilinden, Karadenizli olduğu anlaşılıyordu.

B) Tevfik Fikret’i anlayabilmek için Servet-i Fünun dilini iyi bilmek gerekir.

2) Müzik kadar güçlü ve evrensel bir dil yoktur.

D) Namık Kemal’in tiyatrolarında kullandığı dil oldukça sadedir.

E)  Konuşma dili  kimi yönleriyle yazı  dilinden ayrılır.

(ÖYS 1987) 

14.   “Yıkmak” kelimesi aşağıdaki cümlelerin hangi­sinde “İşi gene bana yıktığını öğrenince çok kız­dım.” cümlesindeki anlamıyla kullanılmıştır?

A) Bir kamyon eşyayı kapının önüne yıkıp gittiler.

B) Odanın duvarını yıkarak salonu biraz daha genişlettiler.

C) Bu acının onu yıkacağını başından beri bili­yordu.

D) Suçu kardeşine yıkmanın yanlış olduğunu an-iadı.

E) Dün akşamki fırtınanın yıktığı ağaç yolu ka­patmış.

(ÖYS 1987) 

15. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “olmalı” ke­limesi ötekilerden farklı anlamda kul­lanılmıştır?

A) Ahmet Ankara’dan dönmüş olmalı.

B) O, liseyi geçen yıl bitirmiş olmalı.

C) Soruları cevaplarken çok dikkatli olmalı.

D) Ayşe, İngilizceyi çok iyi biliyor olmalı.

E) Bugünlerde Çukurova’ya bahar gelmiş olma­lı.

(ÖYS 1987) 

16. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “bağırmak” kelimesi ötekilerden farklı anlamda kullanıl­mıştır?

A) Odanın camlarını açmış bağırarak şarkı söy­lüyordu.

B) Sokaktan geçen sebzeci: “Taze domates…” diye bağırıyordu.

C)Balıkçılar, rüzgârın uğultusundan ancak ba­ğırarak anlaşabiliyorlardı.

D) “Bunu nasıl yaparsın!” diye bağırarak çıkıp gitti.

E) Tren uzaklaşırken arkadaşına. “Yine görüşe­lim.” diye bağırdı.

(ÖYS 1987) 

17.   Aşağıdaki   cümlelerin   hangisinde    “soğuk” sözcüğü ötekilerden farklıdır?

A) Soğuk havaya karşı hiç direnci yoktur.

B) Arkadaşının böyle soğuk davranmasına çok üzülmüştü.

C) Yaz kış soğuk suyla yıkanmayı alışkanlık edin­mişti.

D) Artık soğuk ve yağışlı günler başladı.

E) Güneşli ama soğuk bir günde yola çıktılar.

(ÖYS 1988) 

18.   Aşağıdaki   cümlelerin   hangisinde   “olacak” sözcüğü “olmalı” anlamında kullanılmıştır?

A) Bence o, ileride kendi alanında ünlü bir bilgin olacak.

B) Önümüzdeki dönemin sonunda Ali fakülteyi bitirmiş olacak.

C) Tırnaklarını yemesi,  çocukluktan  kalan  bir alışkanlık olacak.

D) Kış. gelecek yıl da böyle çetin mi olacak?

E)  Bilmiyorum, bu gidişle işin sonu ne olacak?

(ÖYS 1988)

 

www.dersimizedebiyat.org

Edebiyat / Dil ve Anlatım Kaynak Sitesi

 

CEVAPLAR

1.B

2. E

3.A

4.E

5.D

6.D

7.A

8.C

9.B

10. B

11. A

12. D

13.C

14. D

15. C

16. D

17. B

18.C

]]>
Sözcükte Anlam – 6 https://dersimizedebiyat.org/sozcukte-anlam-6.html Sat, 01 Feb 2014 21:38:05 +0000 http://edebiyatogretmeniyiz.com/?p=1817 SÖZCÜKTE ANLAM – 6

1)  “Düşüncelerinin hemen hemen hepsi yanlıştı.”

     Yukarıdaki altı çizili sözün cümleye kattığı anlam aşağıdakilerin hangisinde vardır?

A)      Okuduğu kitapların aşağı yukarı tamamı   romandı.

B)       Zaman zaman bu konu gündeme getirilir.

C)       Onlarla arada sırada buluşur eski günleri yâd ederdik.

D)      O günleri şöyle böyle hatırlıyorum.

E)       Hafızası yavaş yavaş yerine geliyordu.

 

2)  “Sen gel de bu adama inan.”

     Cümlesine altı çizili sözün kattığı anlam aşağıdakilerin hangisinde vardır?

A)      Gel de bu adama sırrını söyle.

B)       Gel de oğlunun yaptığını gör.

C)       Sen gel de ötesine karışma.

D)      Akşama bize gel de beraber çalışalım.

E)       Yarın erken gel de, beraber gidelim.

 

3)  “Öğretmenlerin bugünkü konuşmaları, bende ve tüm öğrencilerde çok güzel duygular uyandırdı.”

    Cümlesinde hangi sözcük temel anlam dışında kullanılmıştır?

A)  tüm                                     B)  çok

C)  duygu                                 D)  uyandırdı

E)  öğrenci

 

4)  I.     Her yıl işi biraz daha iyiye gidiyordu.

II.    Yepyeni arabayı garajda çürüttü.

III.   Güneş, gömleğinden sonra seni bile sarartmış.

IV. Seziş ve muhakememden başka hiçbir yol göstericim olmadı.

V. Bu işi onun yaptığını şimdi çok daha iyi anlıyorum.

Yukarıdakilerden hangilerinde eylem “değişerek yeni bir görünüm kazanma” anlatmaktadır?

A)  II-III                                     B)  I-II

C)  I-III                                      C)  III-V

E)  IV-V

 

5) “İstediğim bisikleti almamak için …..”

     sözleri aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanırsa cümle “dolambaçlı gerekçeler ileri sürmek, birçok aldatıcı dil dökmek” anlamı kazanır?     

A)      açtı ağzını, yumdu gözünü.

B)       demediğini bırakmadı.

C)       başımın etini yedi.

D)      bire bin kattı.

E)       bin dereden su getirdi.

 

6)  “Her şeyden önce şu sorunu çözmeliyim.”

     cümlesine, altı çizili sözün kattığı anlam aşağıdaki cümlelerin hangisinde vardır?

A)      Özellikle belirtiyorum, bu iş yarına bitecek.

B)       Kesinlikle yalan söylüyorsun.

C)       Hiç olmazsa bu konuyu sen açıkla.

D)      Onunla özel bir odada konuşmalısın.

E)       Gösterdiğimiz çabalara göz yumuyor.

 

7)  “Biraz önce şiirdeki öz ve biçim ilişkisi hakkındaki düşüncelerini uzun uzadıya anlattı.”

      cümlesine altı çizili sözün kattığı anlam aşağıdakilerden hangisinde vardır?

A)        Gözleri vazodaki solgun iğdeye takılmış derin derin düşünüyordu.

B)        Çalıkuşu gibi daldan dala konan kararsız bir çocuktu.

C)        Lafı ağızda sündürmez dobra dobra konuşurdu.

D)        Konuyu enine boyuna anlatıp tam özetleyeceği sırada zil çaldı.

E)         Son trenden de inmeyince vagonları tek tek aradı.

 

8)  “Çocukların, şakayı tadında bırakmaları hoşuma gitti.”

              Yukarıdaki cümlede altı çizili sözün cümleye kattığı anlam aşağıdakilerin hangisinde vardır?

A)      Şimdi bunları düşünme ki tatilin tadı çıksın.

B)       Bütün kapılar yüzüme kapandı; artık bu işi bırakmanın zamanı gelmiş.

C)       Boşuna gelmişiz, gecenin tadı tuzu yok.

D)      Annemin yaptığı böreğin tadını hala unutamıyorum.

E)       Her işi olduğu gibi tasarrufu da aşırılığa kaçmadan yapmalıyız.

9)  “Yok mu?” sözü aşağıdaki cümlelerden hangisine farklı bir anlam katmıştır?

A)      Şu Ahmet yok mu, yine her şeyi berbat etti.

B)       Senin şu tepeden bakman yok mu, dayanılır gibi değil.

C)       Şu yalnızlık yok mu, insanı kahrediyor.

D)      Şu güler yüzün yok mu, beni mest ediyor.

E)       Ah, şu şarkılar yok mu, yarama kezzap döküyor.

 

10) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde birbiriyle “zıt anlamlı” sözcükler yoktur?

A)      Önceleri tembeldi fakat sonraları dersleri iyiydi.

B)       Herkes hakkında ileri geri konuşurdu.

C)       “Gidenler dönmez, dönenler gitmez” diyorlar.

D)      Eski insanlar harikaymış ya yeni insanlar?

E)       Büyük küçük herkesi severdi.

 

11) Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisi gerçek anlamı dışında kullanılmamıştır?       

A)        Binanın girişini süsleyen canlı renkler bizi de etkilemişti.

B)        Üvey annesinin sert bakışları onu sürekli rahatsız ediyordu.

C)        Kırıcı sözleri yüzünden onu kimse sevmezdi.

D)        Bu sürükleyici romanlar beni kaç gece uykusuz bıraktı bilemem.

E)         Kıyıdaki keskin çakıl taşları ayaklarımızı parçalamıştı.

 

12)  I.     Dallarını zamansız kestiğiniz ağaç kurumuştur.

II.    Sanıldığının tersine, harareti soğuk değil sıcak içecekler keser.

III.    Saçını yine kendisi kesmiş.

IV.   Ortaya koyduğu fikirler beni kesmedi.

V.  Kurban kesmek sosyal hayatı olumlu yönde etkiler.

      “Kesmek” kelimesi yukarıda hangi iki cümlede en yakın anlamıyla kullanılmıştır?

A)  I ve II                                  B)  II ve IV

C)  IV ve V                               D)  I ve III

E)  III ve V

 

13)  Sen, yine de, duyduklarını bir teraziye vurmadan karar verme.

        Altı çizili sözün bu cümleye kattığı anlam aşağıdakilerden hangisinde vardır?

A)      Bu terazi on iki kilodan fazla çekmez.

B)       Her işi yordamına göre yapılmalıdır.

C)       Ölçüp biçmeden yapılan işler genellikle olumsuz sonuçlar verir.

D)      Hayata atılmadan hayatı anlamak çok zordur.

E)       Bu işi nasıl yaptığına hala şaşıyorum.

 

14) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “dolaylama” yoktur?

A)   Büyük Kurtarıcı, her zaman yakın arkadaşlarının görüşünü alırdı.

B)   Anadolu insanı zorluklarla mücadele  edebilir.

C)   Yavru Vatan,  bu pazar seçime  gidiyor.

D)   Bacasız sanayi  her zaman ülke ekonomisine katkıda bulunmuştur.

E)    Nükleer enerji, kara elmasın pabucunu dama atıyor galiba.

 

15)  “Her hareketinden bir şey çıkarıyordu.”

       “Çıkarmak” sözcüğü aşağıdakilerden hangisinde yukarıdaki anlamıyla kullanılmıştır?      

A)      İstanbul’dan on yedi milletvekili çıkarmışlar.

B)       Çıkardığı elbiselerin hiç birini beğenmedi.

C)       Ayakkabıdaki çivileri çıkardı.

D)      O sözden neler de çıkarmıştı.

E)       Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.

 

16)Söylemek”  sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde  “Bir düşünceyi ileri sürmek, ortaya atmak” anlamında kullanılmıştır?

A)        Benim burada nasıl yaşadığımı görenler gidip babama da söylerler.

B)        Ne söyler bu türküler, karanlık gecelerde yüzen gemiler.

C)        Hececilerden sonra yeni bir edebî neslin yetişmediğini söylüyorlar.

D)        Hareketler ve taklitlerle söylediği şarkılar pek eğlenceli şeylerdi.

E)         Bir değil iki tane olduğunu size dün söylemiştim.

 

17) I.     Her zaman öyle düşünülmesi gerekmektedir.

II.     Ekseriyetle çalışmalarımızı beraber yaparız.

III. Yer yer, yapılması lüzumlu işler üzerinde duruyoruz.

IV.   Çoktandır oraya gitmenizden şüpheleniyordum.

V.    Genel olarak ümidini kaybetmemeye çalışıyor.

Bu cümlelerin hangilerindeki altı çizili sözler birbirine yakın anlamdadır?

A)  I-III                                    B)  I-IV

C)  I-V                                      D)  II-V

E)  I-II

 

18)  Ali Bey, bunca gayrete rağmen henüz iki yakasını bir araya getiremedi.

        Altı çizili sözün bu cümleye kattığı anlam aşağıdakilerin hangisinde vardır?

A)        Ellerindeki mendilleri ikide bir yüzlerine götürmelerinden ağladıkları anlaşılıyordu.

B)        Geçim derdinden kurtulamadı ki keyfince yaşasın.

C)        Ona bir ikramiye değil devamlı çift maaş versen gene memnun olmaz.

D)        Bu adamın işinin rast gittiğine kimse inanmaz.

E)         Bir derdim var doktor; hüzün…

 CEVAPLAR

1   A 5   E 9    D 13    C 17   D
2   A 6   A 10  A 14   B 18  B
3   D 7   D 11  E 15   D  
4   A 8   E 12  D 16   C  

 

]]>
Sözcükte Anlam – 5 https://dersimizedebiyat.org/sozcukte-anlam-5.html Sat, 01 Feb 2014 20:57:32 +0000 http://edebiyatogretmeniyiz.com/?p=1808 SÖZCÜKTE ANLAM – 5

1)   “Öyle eğleniyorduk ki deme gitsin.”

      Altı çizili sözün cümleye kattığı anlam aşağıdakilerin hangisinde vardır?

A)       O kadar güzel bir yer ki anlatılacak gibi değil.

B)       Bu sözüyle bize “işiniz olmaz!” demeye getiriyordu.

C)       İşler yolundaydı; herkes hayatından memnundu.

D)       Kımıldayayım deme kurşunu yersin.

E)        Çocuk deyip geçmeyin! Bu mahalleyi susta tutar.

 

2)   I.   Bazen o da gelirdi şiir sohbetlerine.

II.  Bir defa düşer insan, aynı yanılgıya.

III. Çoğu  kez  seni   görür;  ama  görmezden  gelirdim.

IV. Arada bir buraya gel de yüzünü görelim.

V.  Bir daha onu görmek istemiyorum.

Yukarıdaki cümlelerde geçen altı çizili sözcüklerden hangi ikisi birbirine yakın anlamdadır?

      A)  I-II                  B)  II-III             C)  I-IV

      D)  III-IV              E)  IV-V

 

3)   Susmada bile sözler, yalvarmalar vardır.

      Yukarıdaki cümleye, altı çizili sözün kattığı anlam aşağıdakilerin hangisinde vardır?          

A)  Hiçbir kimse bunu başaramadı.

B)  Sarılık hastasına göre, sarıdır her şey.

C)  Her yerde olan hiçbir yerde değildir.

D)  Çatışma olmadan tartışma olmaz.

E)  Acı masuma da yalan söyletir.

 

4) “Aydın Bey, yirmi yıl idarecilikten sonra kenarda kalacağını hayal bile etmemişti.”

Yukarıdaki altı çizili sözün bu cümleye kattığı anlam, aşağıdakilerden hangisinde vardır?

A)      Babam, yaşını doldurunca emekliye ayrılıp, iyi bir ev alacağını söylüyor.

B)       Annem kardeşlerimin üzerindeki otoritesini kaybedip köşesine çekilmek zorunda kaldı.

C)       Köye gelen satıcılar, artık eski alışverişi bulamıyorlar.

D)      Modası geçen eşyaları hiç gözünü kırpmadan eskicilere yok pahasına verdi.

E)       Zengin ve itibarlı hayatını özleyen bir kadındı, Zeynep Hanım.

 

5)   “Yaptığı her işte kılı kırk yaran bir tutumu vardır.”

       Altı çizili sözün bu cümleye kattığı anlam aşağıdakilerden hangisinde vardır?

A)      Plansız olarak yapılan işler genelde iyi sonuç vermez.

B)       Yazdıklarını tekrar gözden geçir; sonra bana getir.

C)       Sorunların üzerinde titizlikle durmalı, onları en ince ayrıntısına kadar irdelemeliyiz.

D)      Düşünce özürlülerin her geçen gün çoğaldığı bu toplumda bizler, üzerimize düşeni en iyi şekilde yerine getireceğiz.

E)       Sınıf başkanı duyarlı, nazik ve kibar bir öğrenciydi.

 

6)   “Seni bu halde bırakırsam; …”

sözü aşağıdakilerden hangisiyle devam ederse cümle “merak, endişe” anlamı taşır?

 

 

A)       işi çığırından çıkarırsın.

B)       gözüme kara sular iner.

C)       sonun hiç iyi olmaz.

D)       gözüm arkada kalır.

E)        kendimi asla affetmem.

 

7)   “Sen bu yarışta benim dengim değilsin.”

      Altı çizili sözün bu cümleye kattığı anlam aşağıdakilerden hangisinde vardır?

A)       Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş.

B)       Sen hiç kimseyi beğenmeyen, herkesi küçük gören bencil bir adamsın.

C)       Haddimizi bilelim, henüz biz onunla boy ölçüşecek seviyede değiliz.

D)       Eşyaları yerli yerine koy; düzenli tertipli olmayı öğren.

E)        Toplumda seviyeli insanlara ihtiyacımız var.

 

8) “Ali Bey, önündeki işe kendini kaptırmış, beni duymuyordu bile.”

      cümlesine altı çizili sözün kattığı anlam aşağıdakilerden hangisinde vardır?

A)       Haykırsam, sesimi duyar mısın mısralarımda?

B)       Ona elimizi verdik, kolumuzu kurtaramıyoruz.

C)       Büyük insanların hayatı, çile ve ızdıraplarla doludur.

D)       Çalışmamız bitinceye kadar kimse bizi rahatsız etmesin, dedi.

E)        Annem, televizyona dalınca kapı zilini duymamış.

 

9) “Tam bir panik içindeydim, ne yapacağımı bilemiyordum. Birden aklıma sen geldin. İçimde bir ümit beliriverdi. Hemen telefona sarıldım; ama …”

Yukarıdaki son cümlenin aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanması uygun düşmez?

A)      görüşme imkanı bulamadım.

B)       eteklerim zil çalıyordu.

C)       Sen de beni anlamadın.

D)      Az önce çıktığını söylediler.

E)       Numaranı bir türlü hatırlayamadım.

 

10) “Her huyunda olduğu gibi topu başkalarına atmakta da üzerine yok.”

cümlesine altı çizili sözün kattığı anlam aşağıdakilerden hangisidir?

A)      Naci Usta, çıraklara durmadan bağırıp çağırıyordu.

B)       Vali, sorunun belediyeyi ilgilendirdiğini söyleyerek bizi başından savdı.

C)       Öğretmen bu kez de Mehmet’i ve Ayşe’yi sözlüye kaldırdı.

D)      Futbolcular topu birbirine atarak antremanlarına devam ediyorlar.

E)       Babasına bu işte hiçbir suçu olmadığını anlatmaya çalışıyordu.

 

11)  I.    Sanat ve edebiyat üzerine konuşmayı severim.

II.   Bu söz üzerine herkes gülmeye başladı.

III.  Ne olur çocuğun üzerine varmayın.

IV.  Üzerine kahverengi bir kazak giymişti.

V.   Toplantının konusu dış politika üzerineymiş.

       “üzerine” sözcüğü yukarıdaki cümlelerin hangi ikisinde birbirine yakın anlamda kullanılmıştır?

A)  I-II                                    B)  II-III            

C)  III-IV                                 D)  I-V                 

E)  III-V

 

12)  “Bu çiçeklerin gün gün sararıp solmasını neye yoracaksın?”

Altı çizili bölümün cümleye kattığı anlam aşağıdakilerden hangisinde vardır?

A)      Biraz daha yavaşla, bak yetişemiyorum işte!

B)       Cepheden gelen haberi anında bildiriyordum.

C)       Bütün kuşlar bir anda havalanıverdi.

D)      İşler gün geçtikçe daha da kötüye gidiyor.

E)       Sen gideli günleri bir bir sayıyorum.

 

13)  “Edebiyat ve resimle ilgilenen herkesi severim; beyaz perdeye ise biraz serin bakarım doğrusu!”

cümlesindeki altı çizili sözün cümleye kattığı anlam aşağıdakilerden hangisinde vardır?

A)        Şu sahilin manzarasını seyretmeye doyum olmuyor.

B)        Uzağı görmekte biraz güçlük çekiyorum.

C)        Gençlerimizin çoğu nedense şiire ilgi duymuyor.

D)        Günümüzde yetişen birçok sanatçıyı tanıyamıyoruz.

E)         Bayağılaşmış bu kişilerden iğreniyorum.

 

14) “Onun boş sözlerini dinleyerek geçirecek vaktim yok.”

        cümlesine altı çizili sözün kattığı anlam aşağıdakilerden hangisinde vardır?

A)      Böylesine kötü bir organizeyi uğraşsanız yapamazsınız.

B)       Maçın son dakikaları oynanırken tribünler boşalmaya başlamıştı.

C)       Avukat, incir çekirdeğini doldurmayan konuşmasıyla hakimi çileden çıkardı.

D)      Onun ikinci bir adı varmış: Geveze.

E)       Ruhumdaki boşluk ne zaman dolacak.

 

15)  “Yoksulluktan da ölümden de korkmamalısın; fakat korkmaktan korkmalısın.”

    Yukarıdaki cümlede “korkmaktan korkmalısın” sözcük grubuyla vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A)      Ölümü gülerek karşılamalı.

B)       Yoksulluk korkulacak bir şey değildir.

C)       Korkulacak tek şey kendine güvenin yitirilmesidir.

D)      Yoksulluk da ölüm kadar korkunçtur.

E)       Ölüm korkusunu yenmek gerekir.

 

16) Bizim yaptığımız belli olmasın diye renk vermedim.

Altı çizili sözün cümleye kattığı anlam aşağıdakilerden hangisinde vardır?

A)       Dursun Amca, zamanında renkli bir politikacıydı.

B)       Bunu duyan Tevfik’in korkudan beti benzi attı.

C)       Verdiği cevapların hiçbiri doğru çıkmadı.

D)       Surat, duvar gibi, duygu ve düşüncelerini hiç belli etmiyor ki!

E)        Ele geçirdikleri bütün ip uçlarını yok ettim.

 

17) Aşağıdaki atasözlerinden hangisinde mecazlı bir söyleyiş yoktur?

A)      Dostla ye, iç; alışveriş etme.

B)       Kirpi, yavrusunu pamuğum diye severmiş.

C)       Su testisi, su yolunda kırılır.

D)      Ağlamayan çocuğa meme vermezler.

E)       Horozu çok olan köyün, sabahı geç olur.

 

18) “Gözleri nemlenmişti sevinçten; neredeyse ağlayacaktı.”

cümlesine altı çizili sözcüğün kattığı anlam aşağıdakilerden hangisinde vardır?

A)      Son otobüse ucu ucuna yetişebildik.

B)       Evrakların eksik olduğunu son anda fark ettim.

C)       Bir kuğu gibi süzülen sandalımız az kalsın alabora olacaktı.

D)      Gözlerinizdeki pırıltı yavaş yavaş sönüyordu.

E)       Bizi böyle yapayalnız bırakacağına asla ihtimal vermezdim. 

 

CEVAPLAR

1    A 6      D 11    D 16    D
2    C 7     C 12    D 17    A
3    E 8     E 13    B 18    C
4    D 9     B 14    C  
5    C 10   B 15    C  

 

]]>
Sözcükte Anlam – 4 https://dersimizedebiyat.org/sozcukte-anlam-4.html Sat, 01 Feb 2014 20:49:28 +0000 http://edebiyatogretmeniyiz.com/?p=1799 SÖZCÜKTE ANLAM – 4

1)   “Ağır” kelimesi aşağıdaki cümlelerin hangisinde gerçek anlamıyla kullanılmıştır?

A)       Eve geç gelince babasından ağır sözler işitti.

B)       Yaşı ilerledikçe kulakları ağırlaştı.

C)        Köprü ağır taşıtlara göre yapılmıştı.

D)       Son oylamada ağırlığını hissettirdi.

E)        Yine ağır ağır geliyor.

 

2)   “Sıcak” kelimesi aşağıdaki cümlelerin hangisinde mecaz anlamda kullanılmıştır?

 

A)       Bu sıcak hava çalışmamızı engelliyor.

B)       Güneyden yine bir sıcak hava dalgası geliyor.

C)       Göçmen kuşlar, sıcak ülkelerden erken döndü.

D)       Kaplıcaların suyu çok sıcak olur.

E)       Sıcak davranışları, çevresinde çok sevilmesini sağladı.

 

3)   “Kendisiyle konuyu uzun uzun konuştuk. Üstelik anlaşma metninin taslağını da hazırladık.” cümlesinde geçen “üstelik” sözcüğü yerine getirilebilecek en uygun sözcük aşağıdakilerden hangisidir?

A)       Çünkü

B)       Ya da

C)        Hatta

D)       Oysa ki

E)        Meğer

 

4)Rahat” sözcüğü aşağıdaki  cümlelerin hangisinde “kolaylıkla” anlamında kullanılmıştır?

A)       Rahatı kaçar diye bu işin üstüne düşmedi.

B)       Sana güzel ve rahat bir oda hazırlattım.

C)       O kadar rahatım ki, her şey benim için huzur ve mutluluk verici.

D)       Talihsiz kadın rahat döşeğinde can verdi.

E)       İstersen beraber gidelim bir saatte rahat varırız.

 

5)  “İnsan tabiatı değiştirebilir mi?” cümlesinde “tabiat” kelimesinin eş anlamlısı aşağıdakilerden hangisidir?

A)       Doğa

B)       Görünüş

C)       Şekil

D)       Huy

E)       Boy

 

6)   Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “atmak”  kelimesi sözlük anlamında kullanılmıştır?

A)       Üst üste attığı yumruklarla rakibini devirdi.

B)       Anlaşılan, bu sözleriyle bize üstü kapalı yine taş atıyordu.

C)        Bugün iğne atsam yere düşmeyecek kadar kalabalıktı.

D)       Potaya attığı topla beraberliği bozdu.

E)        Sınavdaki soruların cevaplarını kafadan atmayı adet edindi.

 

 

7)   Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sözcüklerin hepsi gerçek anlamda kullanılmıştır?

A)       İçeri ayaklarını çıkar da öyle gir.

B)       Yaşlı adam, başından geçenleri bir bir anlatmaya başladı.

C)        Son günlerde yaşadıklarının da etkisiyle sert bir tavır sergiliyor.

D)       Başladı dereden tepeden konuşmaya.

E)        Sel büyük taşları sürüklemeye başladı.

 

8) “Bırakmak”  kelimesi aşağıdaki cümlelerden hangisinde “Gevezeliği bırakırlarsa verimli ders çalışabiliriz.” cümlesindeki anlamıyla kullanılmıştır?

A)       Bizi durağa bıraktılar ve gittiler.?

B)       Ahmet’i öğretmenleri bu gidişle yine sınıfta bırakacaklar.

C)       Hikaye yazmayı bırakınca huzura kavuştum ve kafam dinlendi.

D)       Eve biraz daha para bıraksanız hiç fena olmaz herhalde.

E)       Arabayla işiniz bitince onu bir zahmet bizim evin önüne bırakın.

 

9)   I.      Akdeniz oyunlarına kaç ülke katıldı?

II.     Hokkabazın oyununu herkes ilgiyle izlemişti.

III.    O, hiçbir zaman başkalarının oyununa gelmedi.

IV.   Olimpiyat oyunlarından bizimkiler de madalya ile döndü.

      “Oyun” sözcüğü yukarıdaki hangi iki cümlede aynı anlamda kullanılmıştır?

A)  II-IV                                   B)  II-III

C)  I-III                                     D)  I-IV

E)  III-IV

 

10)  I.  Gencecik yavruyu bir gece koparıp aldılar ana kucağından.

II.   Hızlı çekince kapının kolu koptu.

III.  Sepetin ağırlığından kolum koptu.

IV.  Sınıfta bir gürültü koptu.

V.   Ceketin bütün düğmelerini teker teker kopardı.

“Kopmak” kelimesi hangi ikisinde gerçek anlamıyla kullanılmıştır?

A)  I-II                                     B)  II-V

C)  III-IV                                  D)  I-V

E)  III-V

 

11)  “Belki de kıymetli saatlerinizi benim saçma sapan sözlerimi dinleyerek geçireceksiniz.”

Cümlesindeki altı çizili sözün cümleye kattığı anlam aşağıdakilerden hangisinde vardır?

A)       Sık sık konunun dışına çıkması, dinleyicilerde bir bıkkınlık meydana getirdi.

B)       Bizi asıl umutsuzluğa düşüren senin bu tutarsızlığın, bir dediğin bir dediğini tutmuyor.

C)       Anlattıkları sıradan şeylerdi, hepsini toplasan incir çekirdeğini doldurmaz.

D)       Saçlar perişan, gözler süzük, sersem sepelek kapıyı açtı.

E)       Bu, seri halinde yazılmış bir yazı değildi.

 12)Konuşmalarında ölçüyü kaçırdığının farkında mısın?”

cümlesine altı çizili sözün kattığı anlam aşağıdakilerden hangisidir?

A)       Artık ağzından çıkanı kulağı duymamaya başlamıştı.

B)       Bu projede ölçülü ve dengeli bir çizim göremiyorum.

C)       Sofrada az yemek yediği için babasından azar işitti..

D)       Okuyacağım kitabı özenle seçerim.

E)       Odanın içi çok dağınıktı; işe nereden başlayacağımı bilemedim.

CEVAPLAR

1   C 5   D 9   D
2   E 6   D 10   B
3   C 7   E 11   C
4   E 8   C 12   A

 

]]>
Sözcükte Anlam – 3 https://dersimizedebiyat.org/sozcukte-anlam-3.html Sun, 05 Jan 2014 21:38:41 +0000 http://edebiyatogretmeniyiz.com/?p=218 SÖZCÜKTE ANLAM – 3

1.      “Dün yaşanan fırtına hiç kimseye göz açtırmadı.” cümlesinde   geçen   deyimin   cümleye   kattığı anlam aşağıdakilerden hangisinde vardır?

A)   Başına gelen bunca şeyden ders alır sandık.

B)   Kimseyi dinlemiyor, canının istediğini alıyordu.

C)   Soru sormamıza fırsat vermeden çekip gitti.

D)   Neyse ki sınavda aynı hataya düşmedim.

E)   Çok az yemesine rağmen zayıflayamıyordu.

2. “Şirketin durumu iyi görünüyor.” cümlesinde “iyi” yerine aşağıdakilerden hangisi getirilirse cüm­le eskisine karşıt bir anlam kazanır?

A) vasat                 B)  durgun              C) kötü

D) güzel                 E) olumlu

 

3.        I.   İlk on bir, son dakikada açıklandı.

II.   Satırlar çok yakın, onları arala.

III.    Ben bir buçuk İskender’le doymam.

IV.    Bu mahallede kiralar oldukça yüksek.

V.    Seninle birlikte iki tabak da ben yedim.

Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisin­de mecaz-ı mürsel (ad aktarması) yoktur?

A)  I.           B)   II.          C)  III.         D)  IV.       E)  V.

 

4. Aşağıdaki cümlelerde geçen ikilemelerden hangisi, kuruluşu yönünden diğerlerinden fark­lıdır?

A)   Bata çıka burada ilerlemeye çalışıyoruz.

B)   Aynı yerlere gide gele usandım.

C)   Evsiz barksız kaldık öylece.

D)   Büyük küçük herkes aramızdaydı.

E)   Gece gündüz demeden çalışıyor.

 

5. (I) Onun yırtık davranışları hepimizi etkiliyordu. (II) Patronla olan kavgaları bize de olumsuz yansıyor­du. (III) İyi insan maskesi takmaya çalışan bir hali vardı. (IV) Tabii kimse bu numarayı yutmamıştı. (V) Arkadaşlar ve ben onunla gerekmedikçe hiç konuşmuyorduk.

Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisin­de mecaz (değişmece) anlamlı bir sözcük kul­lanılmamıştır?

A)  I.           B)   II.          C) III.        D) IV.       E) V.

 

6.      Aşağıdaki cümlelerin hangisinde terim anlamlı sözcük yoktur?

A)   Müzik, insanı dinlendirebiliyorsa güzeldir.

B)   Hicaz makamında bir şarkı dinleyelim.

C)  Bu şarkı Itri tarafından bestelenmiş.

D)  Şarkı üç kıtadan meydana gelmiş.

E)   Edebiyatımızdaki  nazım  şekillerinden  biri de şarkıdır.

 

7.     Beni anlamaya kalkmayın; çünkü derinliğimde boğulabilirsiniz.

Bu cümlede geçen altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A)   Çok fazla bilgisi bulunma

B)   Bilgi yoğunluğuna ulaşamama

C)   Bilgileri keşfetme

D)   Bilgiyi yok sayma

E)   Yanlış bilgiler içerme

8. Aşağıdakilerin hangisinde “Evin kaba işleri bitti.” cümlesindeki “kaba” sözcüğünün zıt anlamlısı olan bir sözcük kullanılmıştır?

A)   Sert davranışlarıyla herkesi kendinden uzak­laştırdı.

B)   Bu mücevherler ince bir işçilik ister.

C)   Yumuşak huylu insanlarla daha iyi anlaşırım.

D)   Sözlerinde ince bir espri gizliydi.

E)   Yerdeki yumuşak halılar bize rahatlık veriyor.

 

9.      Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “ayak” sözcü­ğü deyim içinde yer almamıştır?

A)   Güler yüzlü ol da müşterinin ayağı alışsın.

B)   Mantomun üzerine ayağıyla bastı.

C)   Çocuk sınıfına bir türlü ayak uyduramadı.

D)   Hala ayak diriyorsun; ama okula gideceksin.

E)   Denizciler aylar sonra karaya ayak bastılar.

 

10.   Aşağıdaki    cümlelerin    hangisinde    cümleye “gizlice” anlamı katan bir söz vardır?

A)   Hiç zaman kaybetmeden göreve başladı.

B)   Kimseye belli etmeden kaçıp gitti.

C)   Bir anda her şey karmakarışık olmuştu.

D)  Birilerine yardım etmeden duramıyordu.

E)   Bu konuya biraz ilgisiz olduğunuzu düşünüyo­rum.

 

11.   Aşağıdakilerin hangisinde, cümlede kullanılan deyimin açıklaması yoktur?

A)   O her zaman ayda kazandığını günde yiyor, hiç hesabını bilmiyor.

B)  Yazar bu eseriyle herkese dudak ısırttı, hepi­miz hayran kaldık.

C)   Bu adam fukara babasıdır, yoksulları korur.

D)  Önce beni görmezlikten geldi, sonra tekrar dö­nüp bana baktı.

E)   Olaydan sonra hepimiz geniş bir nefes aldık, rahatladık.

 

13.   Aşağıdakilerin   hangisinde   altı   çizili   sözcük genel anlamlıdır?

A)   On yılım Mimar Kemal Lisesi’nde geçti.

B)   Önce su sorunu halledelim.

C)  Son romanında büyük kentte yaşanan olum­suzlukları anlatıyor.

D)  Arı, sadece bir yaşam parçası değil aynı za­manda bir gerçektir.

E)   Bahçenin ortasında küçük bir havuz vardı.

 

14.     I.   En yakın zamanda ödemen üzere sana biraz borç verebilirim.

II.    Kitabı ona iki gün sonra geri vermek üzere aldım.

III.    Biraz önce söylendiği üzere bize güvenmi­yorlar.

IV.    Söylediğinizi yapmak üzereydim ki siz kararı­nızı değiştirdiniz.

V.    Başta sen olmak üzere hiçbiriniz bunu kabul etmediniz.

Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangilerin­de “üzere” sözcüğü koşul anlamı katmıştır?

A)  I. ve  lI.                         B)  I. ve III.              C) II. ve IV.

D) II. ve V.                                        E)  III. ve V.

 

15. Yeni insanlarla tanıştığımızda önce tedirginizdir. Çünkü bilemeyiz onun gül mü diken mi olduğunu. Onu doğru tanımak için her zaman mutlaka zama­na ihtiyacımız vardır.

Yukarıdaki parçada geçen “gül mü diken mi” sözü ile anlatılan durum aşağıdakilerden han­gisini içermez?

A)  Kararsızlık                    B)  Belirsizlik

C) Bilinmezlik                     D) Çekimserlik

E) Çekingenlik

 

16. Her zaman kendimi diğer şairlerden farklı bulurum. Ben diğer şairler gibi hiçbir zaman ilham gelsin de şiir yazayım, diye düşünmedim. İlhamın sırtında gezerek şiirlerimi yazdım.

Yukarıdaki parçada geçen “ilhamın sırtında gezmek” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdaki­lerden hangisidir?

A)   Ansızın gelen ilhamla şiir yazmak

B)   İlham olmadan şiir yazılamayacağını belirtmek

C)  Diğer şairlerden farklılığını vurgulamak

D)  Şiir yazmak için ilham beklememek

E)   Kendine bir ilham kaynağı oluşturmak.

www.dersimizedebiyat.org

Türk Edebiyatı / Dil ve Anlatım 

CEVAPLAR

1  C 5  E 9    B 13  D
2  C 6  A 10  B 14  A
3  B 7   B 11  D 15  E
4  C 8   B 12  E 16  D
]]>
Sözcükte Anlam – 2 https://dersimizedebiyat.org/sozcukte-anlam-2.html Sun, 05 Jan 2014 21:29:19 +0000 http://edebiyatogretmeniyiz.com/?p=210 SÖZCÜKTE ANLAM – 2

1. Aşağıdakilerin hangisinde “bozmak” sözcüğü­nün anlamıyla kullanımı birbirine uymamaktadır?

Anlam

Kullanım

A)    Bir şeyi kendisin­den   beklenilen işi yapmayacak du­ruma getirmek Bu iki radyo istasyonu birbirini bozuyor
B)    Bir yerin, bir şeyin   düzenini karıştır­mak Hiç kimse bizim ara­mızı bozmaya yel­tenmesin.
C)    Büyük parayı ufak   birimlere ayırmak Şu on milyonu bozar mısınız?
D)    Geçersiz bir duru­ma   getirmek. Eğer nişanı bozduysa yazıklar olsun.
E)   Bozguna uğratmak, yenmek. Bağları bozmanın za­manı geldi.

2.      Aşağıdaki  atasözlerinden  hangisinde mecazlı bir söyleyiş yoktur?

A)   Kurt kocayınca köpeğin maskarası olur.

B)   Eskisi olmayanın yenisi olmaz.

C)   Dokuz at bir kazığa bağlanmaz.

D)  Et tırnaktan ayrılmaz.

E)   Kılıç kınını kesmez.

 

3. Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki ikilemeyi oluşturan sözcükler, tek başlarına kullanıla­maz?

A)   Kapı kapı dolaşıp yardım topladılar.

B)   Hiçbir zaman mala mülke önem vermedim.

C)  Bu aralar sesiniz sedanız çıkmıyor.

D)  İrili ufaklı birçok tepe var Anadolu’da.

E)   Ivır zıvır işlerle zaman harcıyorsun.

 

4.       –   Yağmur iki saat sonra durdu.

–    Kapının önünde saatlerce durdum.

–   Tek başına bu evde nasıl duruyor?

–    Saatim durmuş, tamir ettirmeliyim.

Aşağıdakilerden hangisi “durmak” sözcüğünün bu cümlelerde kazandığı anlamlardan biri de­ğildir?

A) Kesilmek                        B)  Beklemek

C) Bulunmak                      D) Çalışmamak

E) Var olmak

 

5.      Aşağıdakilerin  hangisindeki  altı  çizili  sözcük mecaz anlamda kullanılmamıştır?

A)  Aramızdaki bağları koparmayın.

B)   Ayakkabısının burnuyla izmariti ezdi.

C)   Böyle küçük şeyler için gönül koymayın.

D)   Düşünce dünyamıza yeni pencereler açmıştı.

E)   Hayatımı başka bir çizgide sürdüreceğim.

 

6.       I.   Çocuk taştan taşa sıçrayarak gitti.

II.   Koşarken üzerime çamur sıçradı.

III.    Yangın yan daireye de sıçradı.

IV.    Yanağımdaki sivilce alnıma sıçradı.

Yukarıdaki   numaralanmış   cümlelerde   geçen “sıçramak” sözcüğü hangi ikisinde aynı anlam­da kullanılmıştır?

A)  I. ve II.               B)  I. ve IV.             C) II. ve III.

D) II. ve IV.             E)  III. ve IV.

 

7.      Aşağıdaki   cümlelerin   hangisinde   dolaylama yapılmamıştır?

A)   Yavru vatan kültür ve sanat bakımından pek gelişememiş.

B)   Turizm hâlâ bacasız sanayi olarak görülüyor.

C)   Fenerbahçe’nin file bekçisi üç şutun gol olma­sını engelledi.

D)   Meşin yuvarlak iki kez ağlarla buluştu.

E)   Pembe panjurlu bir evi vardı.

 

8.        I.   Masayı toplayalım, ben sonra kahve pişireyim.

II.    Küçük kız elleriyle saçlarını  topladı,  saçına minik tokalar taktı.

III.    Bir sene içinde epey servet toplamış.

IV.    Annesi çocuğa yatağını topla, diye bağırdı.

V.    Borcu için hepimizin maaşını toplasa da yet­mez.

“Toplamak”    sözcüğü    yukarıdaki    cümlelerin hangi ikisinde aynı anlamda kullanılmıştır?

A)  I. ve V.              B)  I. ve IV.             C)  II. ve III.

D) II. ve V.              E)  III. ve IV.

 

9. Aşağıdakilerin hangisinde “kesmek” sözcüğü­nün anlamıyla kullanımı birbirine uymamaktadır?

Anlam

Kullanım

A)    Bıçak, makas gibi bir araçla bir şeyi   ikiye ayırmak Bu   ipi hemen kesin.
B)    Geçişi önlemek Bu   konuyu böyle kesip yarıda bıraka­mazsın.
C)    Azaltmak, güçleş­tirmek Rüzgâr   geminin hızını kesiyor.
D)    Belirtmek, karar­laştırmak Bu işin gününü henüz kesmedik.
E)    Başını gövdesin­den   ayırmak, boğazlamak Ben   koyun kesemem.

 

10.   Aşağıdaki cümlelerin hangisinde terim yoktur?

A)   Bu bestenin notaları hepsinden farklı bir özel­likteydi.

B)   Dünyaca ünlü markalar reklamlarını yapmaya çalışıyordu.

C)  O dönemde şair, hece ölçüsünü kullanarak şiir yazmış.

D)   Roman en uzun edebi türdür.

E)   Dün dişime kanal tedavisi yaptırdım.

 

11. İnsanlığın ortak dili müzik, beraberinde yaşam sevinci getirmesine karşın, bestecilerine çoğu za­man doğum sancıları da çektirmiştir. Çünkü güzel sözleri bir araya getirmek kolay değildir. Bu parçada geçen “doğum sancıları çektirmek” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A)   Benzeri görülmemiş sözler oluşturmak

B)   Farklı yaratılar ortaya koymak

C)   Güzel sözler bulmak için çok sıkıntı çekmek

D)   İsteksiz bir şekilde çalışmak

E)   Müziğe orijinal bir ses katmak

 

12.   Aşağıdaki    cümlelerin    hangisindeki    ikileme cümleye “yaklaşık olarak” anlamı katmıştır?

A)   Onun yalan söylediğini az çok sen de biliyor­sun.

B)   Soruların hepsini aşağı yukarı doğru cevapla­dım.

C)  İki saat geçti ve ben doğru dürüst hiçbir iş ya­pamadım.

D)   Hiç durmadan, gece gündüz çalışıyordum.

E)   Fırtına yavaş yavaş buraya yaklaşıyordu.

 

13. (I) Uzun yıllar geçmişti ve ben öğretmen olmuş­tum. (II) Öğretmen olur olmaz doğduğum yere, ya­ni köyüme gittim. (III) Herkes beni sevgiyle karşıla­dı. (IV) Yani köyüm beni bağrına basmıştı. (V) Oradaki ortamı görünce yaşamın anlamını daha iyi kavradım.

Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerden hangisinde ad aktarması yapılmıştır?

A)   I.           B)   II.          C)  III.        D)  IV.       E)  V.

 

14. Mutluluğu yakalamak çok zor değil. Çok katı kural­ları yok hayatın ve mutluluğun… Yeter ki bilinçli olsun kişi, ne istediğini bilsin ve tek boyutlu yaşa­masın.

Yukarıda parçada geçen “tek boyutlu yaşamak” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A)   Hayatın farklı açılarını yakalayabilmek

B)   Hayata değişik pencereler açmak

C)   Hayatı bir yönüyle ele almak

D)   Sadece kendi düşüncesine önem vermek

E)   Hayatla bağını koparmak

 

15. (I) Yeşilin bin bir tonunun iç içe geçtiği bir ormanlık alan… (II) Çiçeklerin etrafa saçtığı baş döndürücü güzellikteki kokular… (III) Bir anda başlayan yan­gın ve yangının saçtığı kızıl alevler… (IV) Kuşların acı çığlıklarıyla birlikte yanıp kül olan bir cennet… (V) Oysa burası insan eliyle oluşturulmayacak kadar mükemmel bir dünyaydı.

Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerden hangisinde bir duyuya ait Özellik başka bir du­yuya aktarılmıştır?

A)  I.             B)   II.            C)  III.            D) IV.           E) V.

 

 

CEVAPLAR

1   E 4  E 7  E 10  B 13   D
2   B 5  B 8  B 11  C 14   C
3   E 6  E 9  B 12  B 15   C

 

]]>