AYT Edebiyat Denemesi – 8

AYT EDEBİYAT DENEMESİ – 8

1. Her geçen gün enerjinin verimli kullanılması daha fazla önem kazanmaktadır. Sanayiye, otomotiv sektörüne ve aydınlatma sistemlerine getirilmiş olan bazı ölçütler, ev aletlerine de getirilmiştir. Buzdolabı, çamaşır makinesi, fırın, elektrik süpürgesi ve klima gibi elektrikli aletlerin üzerindeki enerji verimlilik etiketi, cihazın verimliliği hak­kında tüketiciye bilgi vermektedir. Bu etiketlerde, elekt­rikli aletin enerji verimliliği A, B, C gibi harferle gösteril­mektedir. Etiketinde A harf bulunan cihazların ortalama enerji tüketimi diğer cihazlara göre %45 daha azdır. A harfyle etiketlenen cihazlarda kendi içerisinde A+, A++, A+++ şeklinde sınıflandırılmıştır. A harfinin yanındaki + işaretinin artması o cihazın enerji verimliliğinin daha yüksek olduğunu göstermektedir. Teknoloji ilerledikçe cihazların içinde kullanılan elektronik malzemelerin ge­lişmesi, cihaza yüklenen yazılımın ve cihazda kullanılan yalıtım malzemelerinin iyileştirilmesi cihazların enerji ve­rimliliğini arttırmaktadır.

Bu parçayla ilgili,

I.    C harfini taşıyan elektrikli aletlerin verimliliği daha yüksektir.

II.   Enerjinin verimli kullanımı sadece sanayi sektörü için geçerlidir.

III.  A harfi bulunan cihazların enerji tüketimi B ve C harfi bulunanlardan daha azdır.

IV.  B harfi bulunan cihazlarda B+, B++, B+++ şeklin­de sınıflandırılmıştır.

V.   Klima, enerji verimlilik etiketi bulunan elektrikli ev aletlerinden biridir.

yargılarından hangilerine ulaşılabilir?

A) I ve II.                      

B) I ve IV.              

C) II ve III.

D) III ve V.               

E) IV ve V.

 

2. (I) Hüseyin Rahmi Gürpınar’ı natüralist yazarlardan ayı­ran, romanlarında toplumsal eleştiriye geniş ölçüde yer vermesidir. (II) Romanlarında olay örgüsü de toplumsal eleştirilere bağlı olarak geliştirilir. (III) Olay kurgusu sağ­lam, kişiler canlı olmakla birlikte roman tekniği zayıftır. (IV)  Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın romanlarının en büyük değeri, yazıldıkları dönemin toplumsal yapısını bütün özellikleri ve canlılığıyla nesnel bir biçimde vermeleridir. (V)  Bu özellikleriyle toplumsal tarih üzerinde çalışacak­lar için güvenilir bir kaynaktır.

Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde hem olumlu hem de olumsuz eleştiri yapılmıştır?

A) I.             B) II.           C) III.           D) IV.        E) V.

 

3. Ahmet Mithat Efendi, yaşamında tanık olduğu olaylarla inandırıcı bir roman dünyası kurabildiği gibi bunu kitap­lardan okuduklarıyla da başarabilen bir sanatçıdır. O, “Müşahedat”ta ne kadar gerçekçiyse “Paris’te BirTürk”-te de o kadar inandırıcıdır. Öyle ki “Paris’te Bir Türk” romanını okuyan bir Fransız profesör, Teodor Kasap’a yazarın Fransa’da ne kadar kaldığını sormaktan kendini alamamıştır. Teodor Kasap, onun Paris’i hiç görmediği­ni söyleyince profesör şaşkınlığını ifade edecek kelime bulamamıştır.

Bu parçada Ahmet Mithat Efendi ile ilgili anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A)  Romanı bir eğitim ve öğretim aracı olarak gören Ah­met Mithat, romanın halkın anlayacağı bir dille yazıl­masını ister.

B)   İçinde yaşadığı toplumun kültürüne yabancı olma­yan Ahmet Mithat, Avrupa’yı ve Avrupa insanını da yakından tanıyan biridir.

C)  Ahmet Mithat, yakından gördüğü kadar kitaplardan okuyup öğrendikleriyle de gerçekçi bir roman dünya­sı kurabilen bir yazardır.

D)  Ahmet Mithat, romanı gerçeğin hayali bir dünyaya taşınarak yeniden şekillendirildiği çağdaş ve edebî bir tür olarak kabul eder.

E)  Türk edebiyatının önemli sanatçılarından biri olan Ahmet Mithat, yerli ve yabancı pek çok kişinin takdi­rini kazanmış bir romancıdır.

4. İki yüz sayfalık bir kitap… Ne olduğunu, neden bahsetti­ğini bilmiyorsunuz. Yalnız ismini görüyorsunuz. Yazarını da tanımıyorsunuz. Sadece biliyorsunuz ki bir romandır. Hiç durmadan açın, belki içinde elemleri, sevinçleri, mu­habbetleri veya nefretleri sizi alakadar edecek bir veya birkaç insanla tanışacaksınız. Onlarla birkaç saat veya birkaç gün beraber yaşayacak, onların sırlarını -belki kendinizinkilerden de daha iyi- öğreneceksiniz. Onların belki de dostu olacaksınız, onların kederlerine ağlaya­cak, saadetleri ile sevineceksiniz. Onlar da sizin dostu­nuz olacak. En ızdıraplı günlerinizden birinde bir roman kahramanının size geldiğini görebilir, “Bilmez misin? Ben de senin gibi idim!” dediğini duyabilirsiniz.

Bu parçada roman okumakla ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

A)   Kahramanlarının çeşitli ruh hâllerine

B)  Yalnızlık duygusunu ortadan kaldırdığına

C)  Kahramanlarıyla dostluklar kurulabileceğine

D)  Okurun hayal dünyasını zenginleştirdiğine

E)   Roman kahramanları ile okur ilişkisine

 

5.    Aşağıdaki dizelerin hangisinde altı çizili sözcük, türü bakımından diğerlerinden farklıdır?

A)  Sahte bir cilveyle gülme yüzüme

Derin bir aşkla gönlün yâr değil bana

B)   Bu elem defteri dünyada kapansın dilerim

Dilerim bir daha mahşerde açılsın bu kitap

C)  Kulak verin ki zaman tahtayı kemiriyor

Tavan aralarında tavan aralarında

D)  Yâr deyince kalem elden düşüyor

Gözlerim görmüyor, aklım şaşıyor.

E)  Ya şehit ya gazi olunmadıkça

Hilal bahtımıza dolunabilmez

 

6. Dünyada hiçbir dost (I) insana kitaptan daha yakın de­ğildir. Sıkıntımızı unutmak, donuk hayatımıza biraz renk (II) biraz ışık vermek, daracık dünyamızda bulamadığı­mız şeyleri yaşamak (III) için tek çaremiz kitaplara sa­rılmaktır. Bırakınız ıssız bir adaya gitmeyi (IV) herhangi bir yolculuğa çıkarken bile hangi okuryazar yanına bir iki roman (V) bir iki şiir kitabı almayı düşünmez?

Bu parçada numaralanmış yerlerin hangisine virgül (,) getirilemez?

A) I.             B) II.           C) III.           D) IV.          E) V.

 

7.    Aşağıdaki cümlelerden hangisi yay ayraç içinde ve­rilen ifadeyle uyuşmaktadır?

A)  Tavşanlı’nın ara sokaklarındaki eski evler kentin geçmişini geleceğe taşıyor. (Karşılaştırma)

B)  Osmanlı mirasının bir örneği olan İshakpaşa Sarayı, baharı karşılamaya hazırlanıyor. (Çıkarım)

C)  Çanakkale Arkeoloji Müzesinde bölgeye ait kültür ve sanat eserleri sergileniyor. (Nesnellik)

D)  Şairlere ilham veren Ilgaz Dağları, Batı Karadeniz Bölgesi’nin en yüksek dağ kütlesidir. (Tanım)

E)   İpek Yolu’nun üzerinde yer alan Van, geçmişteki canlılığını yakalamayı hedefliyor. (Tahmin)

 

8.    Aspendos antik tiyatrosunun (I) büyülü atmosferi, Osmanlı deniz zaferi (II) Preveze’ye ev sahipliği yapıyor. Devlet  Opera ve Balesinin(III) sahnelediği dans gösterisi Kaptan-ı Derya Barbaros Hayrettin Paşa’nın (IV) hayatını ve 16. yüzyılda Akdeniz’deki Türk deniz akıncılığını çağdaş dans üslubuyla ifade edecek. 1 Temmuz’da (V) Aspendos’ta yapılacak bu gösteriyi kaçırmayın.

Bu parçada numaralanmış sözlerin hangisinin yazı­mında bir yanlışlık yapılmıştır?

A) I.             B) II.           C) III.           D) IV.          E) V.

9 ve 10. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

 

En çok sevdiğim oyundu çelik çomak. Denizde serin serin yeller esmeye başlayınca köyü tren istasyonuna bağlayan iki yanı ağaçlı yollarda dolaşmaya çıkardık başımız yukarlarda. Çomak arardık kendimize, çomağı olmayan oynayamazdı çünkü; ayıptı ödünç çomak iste­mek. Haff oldu mu çomak ayarlayamazsınız vuruşları, ağır da olursa denge sağlayamaz insan. Tutacak yerin­de budağı varsa yanlış vuruşların suçunu yüklenmek zorundadır. Yaş ağaç çabuk eğrildiği için pişkin dallar seçilmelidir; yağmurlar bastırmadan koparılmaları gere­kir. Çeliğe gelince ortaklaşa kullanılır. Çelik çomağın en sevdiğim yönü, başarıyı yalnızca rastlantıya bırakma-masıdır; ustalık da ister. Tek başına oynanmaz, alıştır­malar bir yana arkadaş arkadaşa tadı çıkar. Oyuncunun yönelme duygusunu ölçülü kılar, bakışını keskinleştirir, ayağına tezlik kazandırır çelik çomak. Bir güzelliği de, her şeyi anlaşmaya bağlamasıdır: İlkelin kimde olduğu, oyunun nerede, ne zaman biteceği uzlaşımla belirtilir. Söz verme öğrenilir bu oyunda, sonuç ne olursa olsun sözünde durmaya alışır insan.

 

9.    Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A)   Deyimler kullanılmıştır.

B)   Benzetme yapılmıştır.

C)  Karşılaştırma vardır.

D)  Devrik cümleler kullanılmıştır.!

E)   Mecaz anlamlı sözcüklere yer verilmiştir.

 

10. Bu parçadan hareketle çelik çomakla ilgili aşağıda­kilerden hangisine ulaşılamaz?

A)  Yönelme duygusunu geliştirdiğine

B)  Anlaşmaya bağlı bir oyun olduğuna

C)  Başarının sadece şansa bağlı olmadığına

D)  Söz verme ve sözünde durmayı öğrettiğine

E)   En az iki kişi arasında, açık alanlarda oynandığına

 

11.  Kutadgu Bilig’le ilgili aşağıdaki yargıların hangisin­de bilgi yanlışı vardır?

A)  Tamamı beyitler hâlinde yazılan eserde görüşlerin desteklenmesi için yer yer atasözlerine başvurul­muştur.

B)   Mesnevi nazım şekliyle yazılmıştır.

C)  Eserde aruz vezni kullanılmakla beraber birçok dize 11’li hece ölçüsüne de uymaktadır.

D)  Asıl hikâyeye geçmeden önce tevhid, bahariye ve hükümdar övgüsü gibi içeriklere yer verilmiştir.

E)  Yazılış amacı, farklı konum ve mesleklere mensup insanlara dair ideal tutum ve davranış özelliklerini ortaya koymaktır.

 

12.      Hocam âşık olanlarun işi âhıla zâr olur

Hasretinden ol maşûkun gözi yaşı bınar olur

Düni güni kılur zâri yani görmek diler yâri

İşitmezler bu haberi ışksuzlar bî-haber olur

(âhıla zâr: inleme, maşûk: sevgili, düni güni: gece gündüz, bî-haber: habersiz)

I.    Teşbih

II.   Tezat

III.  Teşhis

IV.  İstiare

Bu dizelerde, numaralanmış söz sanatlarından han­gileri vardır?

A) Yalnız I.                  

B) Yalnız IV.            

C) I ve II.

D) II ve III.               

E) III ve IV.

 

13. BASAT –  Sevgisizlik bir insana her şeyi yaptırır.

MENEVŞE –  Oğuz halkı Tepegöz’ü sevmeseydi ortak eder miydi ekmeğine aşına?

BASAT  –  Bu öyle bir sevgi değil Menevşe’m.

Bu parça aşağıdaki anlatılardan hangisinin tiyatro uyarlamasıdır?

A)  Garibname

B)   Kutadgu Bilig

C)  Battal Gazi Destanı

D)  Dede Korkut Hikâyeleri

E)   Mesnevi-i Şerif

 

14.   Bir kahraman takım ve de Yahya Çavuş’tular, Tam üç alayla burada gönülden vuruştular. Düşman tümen sanırdı bu şahane erleri, Allah’ı arzu ettiler, akşama kavuştular!

Bu dizeler aşağıdaki şiir türlerinden hangisine ör­nektir?

A) Didaktik                  

B) Pastoral          

C) Dramatik

D) Satirik                   

E) Epik

 

15. Aşağıdakilerden hangisi şarkı nazım şekli ile ilişkili değildir?

A)   Nakarat

B)  Aruz vezni

C)  Enderunlu Vasıf

D)  Taşlama

E)  Aşk

16.     

İlmi az, görgüsü çok, fıtratı yüksek bir imam

Tanırım ben ki hayâtında tanıtmıştı babam.

“Kim bilir; şimdi ne âlemde benim şanlı Kösem;

Görmedim, üç senedir, bâri gidip bir görsem.”

Diyerek, dün gece güç hâl ile buldum evini.

Koca insan; ne şetâretle kabul etti beni.

— Gel ayol gel, Hoca-zâdem, bizi ihyâ ettin.

Ne kerâmetçe tesadüf; seni andıktı demin.

Kahveler, nargileler, enfiyeler, şerbetler,

Rûhu lebrîz-i safa eyleyecek sohbetler

Hepsi mebzûl idi mecliste. Ne a’lâ; derken,

Kapı şiddetle çalınmaz mı?

(fıtrat: yaradılış, şetâret: neşe, lebrîz-i safa: coşkulu sevinç, mebzul: bol, a’lâ: iyi)

Bu dizeler ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene­mez?

A)   Bir manzum hikâyeden alınmıştır.

B)   Kahraman anlatıcının bakış açısı vardır.

C)  Somutlamaya başvurulmuştur.

D)  Aruz ölçüsü ile söylenmiştir.

E) Diyalog tekniği kullanılmıştır.

 

17.     

I.    Miratü’l-Memalik –  Seyahatname

II.   Siham-ı Kaza  –  Hatırat

III.  Heşt Behişt – Tezkire

IV.  Hayriye  –  Nasihatname

V   Şikâyetname  –  Mektup

Yukarıdaki numaralanmış eser-tür eşleştirmelerinden hangisi yanlıştır?

A) I.             B) II.           C) III.           D) IV.          E) V.

 

18. Geçen yıl yayımlanan bu kitabın ikinci bölümü, tıp etiği eğitiminde yer alan sekiz ana konu başlığından oluşmak­tadır. Her başlık altında konunun farklı yönlerine vurgu yapan on farklı kısa makale yer almaktadır. Bu bölümün son kısmı ise bir tür “diğer konular” bölümü olarak dü­şünülmüş, öteki konu başlıkları altında ele alınamayan özel sorunlar burada tartışılmıştır. Birçok okuyucu için kitabın en ilgi çekici yerlerinden birinin bu bölüm olacağı açıkça görünüyor.

Bu parça aşağıdaki öğretici metin türlerinin hangisine örnektir?

A) Biyografi                  

B) Makale              

C) Fıkra

D) Eleştiri               

E) Röportaj

 

19. Verlaine’in XVIII. yüzyılın dilini kullanarak bir nevi özlem içinde maziye dönüşü onu da kendi mazisine dönme­ye ve divan şiirini okuyup anlamaya yöneltir. Eski Şii­rin Rüzgârıyla işte bu metodun ürünüdür ve şekil, yapı, muhteva bakımından klasik tarzda yazılmış şiirlerden oluşur. Bir bakıma divan şiirini XX. yüzyıla taşır.

Bu parçada aşağıdaki sanatçıların hangisinden söz edilmektedir?

A)  Ahmet Haşim

B)  Yahya Kemal

C)  Mehmet Akif Ersoy

D)  Cenap Şahabettin

E)  Tevfk Fikret

 

20. Vahdettin Han’ın, yazılarımı lezzetle okuduğunu bilmem başka fasıllarda yazdım mı idi? Aydede’yi çıkarırken bana abone bedeli olarak iki yüz lira göndermişti.

Bu parçadaki anlatıcı aşağıdaki yazarlardan hangisidir?

A)   Refk Halit Karay

B)   Halide Edip Adıvar

C)  Reşat Nuri Güntekin

D)  Yakup Kadri Karaosmanoğlu

E)  Ömer Seyfettin

 

21.      Duydum ki merak ediyormuşsunuz,

Hususi hayatımı,

Anlatayım:

Evvela adamım, yani

Sirk hayvanı falan değilim.

Burnum var, kulağım var,

Ispanağı çok severim

Puf böreğine hele

Biterim

Malda mülkte gözüm yoktur.

Vallahi yoktur.

Oktay Rıfat’la Melih Cevdet’tir

En yakın arkadaşlarım.

Bu parçada kendisinden söz eden şair aşağıdakiler-den hangisidir?

A)  Attilâ İlhan

B)   Nazım Hikmet

C)  Cemal Süreya

D)  Cahit Sıtkı Tarancı

E)  Orhan Veli Kanık

 

22. 1955 yılında “Şiir Sanatı” adlı dergiyi çıkarmaya baş­lar. Dergi iki sayı çıkar ve mali imkânsızlıklar nedeniyle kapanır. Hisar, Mülkiye, Türk Yurdu, Pazar Postası ve İstanbul Dergisi gibi yayın organlarında şiirleri yayımla­nır1959 yılında ilk şiir kitabı “Körfez” çıkar. 1960 yılında uzun zamandır istediği dergi çıkarma hayalini gerçek­leştirir ve——dergisi yayın hayatına girer.

Bu parçadaki boşluğa aşağıdakilerden hangisi geti­rilmelidir?

A) Dergâh                

B) Büyük Doğu          

C) Diriliş

D) Hisar                  

E) Varlık

 

23. ——, 1950’de yayımlandığında toplumun geniş kesimle­rinde tam anlamıyla bir depreme yol açtı. Çünkü köyden yükselen yoksulluk çığlığı, kulaklarını ve gözlerini her türlü olumsuzluğa kapamak isteyenlere, köyleri yemye­şil, bereketli, güzel köylü kızlarının berrak pınarlardan su taşıdığı yerler olarak gösterme çabasında olanlara atılan bir tokattı. Makal’ın bu eseri, Türk edebiyatında köy gerçekliğine dayanan ilk kitap ve toplumcu gerçek­çiliğin öncüsü olarak kabul edilmektedir.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) Küçük Ağa            

B) Bizim Köy      

C) Küçük Paşa

D) Karabibik          

E) İnce Memed

 

24. XIX. yüzyılın sonlarından itibaren resim, heykel, ede­biyat, müzik ve tiyatro alanlarında etkisini göstermeye başlayan- —, nesnel gerçekliği değil, nesnelerden gelen intibaları işler. Toplumsal içerikten yoksun olan ve belirli anların, belli durumların tespitini esas alan bu akım, adını Monet’in “İzlenim” adlı tablosundan almıştır. Bizdeki temsilcilerinden biri Cenap Şahabettin’dir.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdaki sanat akım­larından hangisi getirilmelidir?

A)  sembolizm

B)  egzistansiyalizm

C)  parnasizm

D)  romantizm

E)  empresyonizm

 

25. Aşağıdakilerden hangisi Orta Asya Türk Devletlerin­de görülen göçebe yaşam tarzının ortaya çıkardığı sonuçlardan biri değildir?

A) Şehirleşme ve mimaride ileri gidilmesi

B) Sınıf farklılığının olmaması

C) Yaylak ve kışlak hayatın yaşanması

D) Yazılı hukukun gelişmemesi

E) Taşınabilir sanat eserlerinin yapılması

 

CEVAPLAR

1. D

13. D

2. C

14. E

3. C

15. D

4. D

16. C

5. A

17. B

6. C

18. D

7. C

19. B

8. A

20. A

9. B

21. E

10. E

22. C

11. A

23. B

12. C

24. E