AYT Edebiyat Denemesi – 9

AYT EDEBİYAT DENEMESİ – 9

1. Eleştiri düşünsel planla yazılır. Yazının sonuna dek değerlendirilmesi yapılan esere bağlı kalınmalıdır. Eserle ilgili değerli ve değersiz olarak gösterilen tezler, eser­den alıntılarla desteklenmelidir. Yazar, yargılarında belli ölçütlere bağlı kalmalı, nesnel bir bakışla yargılamalıdır. Eleştirisi yapılan çalışma, bütün boyutlarıyla ele alınmalı ve kendi türü içinde bilimsel, sanatsal, toplumsal yere oturtulmalıdır.

Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine verilmiş bir yanıt olabilir?

A)   Eleştiri yazısının belirleyici özellikleri nelerdir?

B)   Eleştirinin öznel olması ne kadar doğrudur?

C)  Eleştirmen, alanında uzman olmalı mıdır?

D)  Eleştirisi yapılacak eser, neye göre belirlenmeli?

E)   Eleştirinin esas amacı eseri okura tanıtmak mıdır?

 

2. (I) Roman, bir ailenin köyden şehre göç etmesini ve şehirde yaşadıklarını konu etmiş. (II) Yazar, olayı sunarken ara ara özgün yaklaşımlarıyla okuyuculara ışık tutmuş. (III) Yazarın bu tavrı ve farklı bakış açısı takdiri fazlasıyla hak ediyor. (IV) Aynı şeyleri romanın diliyle ilgili söylemek ise imkânsız. (V) Eserde kahramanlarla bağdaşmayan, yapma bir dil kullanılmış. (VI) Kitabı okurken bu yapma dil, olaydan ve kahramanlardan zaman zaman kopma­nıza neden oluyor.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden başlanarak olumsuz eleştiri yapılmıştır?

A) II.        B) IV.      C) III.      D) VI.      E) V.

 

3. (I) Tevfik Fikret, şiirde müzikalite, aliterasyon ve uyak gibi unsurlarda son derece duyarlıydı. (II) Fakat bu, Fikret’i şekilsel atılımlardan geri bırakmamıştır; mesela o, dizeler arasında köprüler kurarak şiiri düzyazıya yakınlaştırmıştır. (III) Ustası olduğu divan şiirinin çatık kaşlı kalıplarını yıkan yenilikçi ölçü denemelerinde bulunmuştur. (IV) O zamana değin dudak bükülen günlük konuşma diline hak ettiği saygınlığı kazandırmaya çabalamıştır. (V) İşte bunlar yani şiirde serbestleşme ve konuşma dili anlayışı, onun şiirlerindeki biçimsel devrimin anlamlı yapı taşları olmuştur.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisi, Tevfik Fikret’in edebiyatımızdaki şiir anlayışına kazandırdıklarına yönelik açıklama içermemektedir?

A) V.       B) IV.      C) III.      D) II.        E) I.

 

4. (I) “Mustafa Kemal’in Mütareke Defteri” ve “19 Mayıs”, Falih Rıfkı Atay’ın yakın tarihle ve Kurtuluş Savaşı’yla ilgili anı kitaplarıdır. (II) Yazar, bu belgesel anı kitaplarında büyük önder Atatürk’ü tanıdığı günlerden başlayarak birlikte tanık oldukları olayları, kişileri anlatmıştır. (III) Falih Rıfkı Atay, kitaplarını notlarından ve anımsadığı olaylardan yararlanarak yazmayı seven bir yazar. (IV) Bu belgesel kitaplar; güzel, akıcı ve örnek bir Türkçeye yazılmıştır. (V) Türk tarihinin en hareketli olaylarını ve kişilerini yakından izlemiş ve tanımış olan Falih Rıfkı Atay, insanları ve konuları, edebiyattan gelmiş bir kalemin renkliliği içinde yansıtmaya çalışmıştır.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?

A) I.          B) II.        C) III.       D) IV.      E) V.

 

5. (I) Bize kalırsa aşkı tanımayan bir okuyucu bu kitabı hiç okumamalıdır. (II) Çünkü bir yazıcı, aşk konusunda istediği kadar deneyimli olsun ve inandırıcı şeyler söylesin okur, bunu önemsemez. (III) Kitabının konusu herkesin can sıkıcı bulduğu acılar, hasretler ve ayrılıklar ise hele de adını Elem koymuşsa söylediklerinin aşka dair merak edilen şeyler olduğuna ve ilginç şeyler söyleyeceğine kolay kolay kimseyi inandıramaz, bunu bilirim. (IV) Çünkü elem kadim zamanlardan bu yana yaşanmış ve yaşa­nacak bir düşünce ile eylemin karışımıydı. (V) Bundan heyecanlı bir serüven çıkartabilmek günümüz için zor görünüyordu.

 

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden önce “İşte o yüzden Batı odasının nakışlı tavanı altında Leyla ile Mecnun’un öyküsünü anlattığım o uzun gece­de, bana böyle bir kitap yazmam konusunda ısrar eden dostlarıma çok kereler ‘Böyle bir öykü yalnızca elemi anlatacağı için şimdiki insanlara çok da çekici gelme­yecektir.’ diye söyledim.” cümlesi getirilmelidir?

A) I.          B) II.        C) III.       D) IV.      E) V.

 

6. Kahverengi, geniş koltuğumda oturuyor, televizyonda adını o anda hatırlayamadığım ama daha önce izlediğimi zannettiğim bir film izliyordum. Yorgundum, filmin başını hatırlamıyordum. Ama en bilindik azılı izleyici inadıyla sonuna kadar devam etmeye çalışıyor, kapanan gözle­rime zar zor engel olabiliyordum. Gözlerim yavaş yavaş kapanıvermiş. Nasıl kapandığını hatırlamıyorum.

Bu parçanın anlatımı ile ilgili verilenlerden hangisi yanlıştır?

A)   Birinci kişili anlatıma başvurulmuştur.

B)   Karşılaştırmadan yararlanılmıştır.

C)  Yinelemelerle anlatım zenginleştirilmiştir.

D)  Koşul anlamı içeren cümleler vardır.

E)   Okuyucunun gözünde canlanabilen ifadeler kullanıl-mıştır.

 

7. Ankara’ya bağlı birçok köye göre yeşillik bir köydür bu. Bir küçük tepenin eteğinde elli kadar ev, bir cami, bir dibek, bir çeşme, bir yunak, bir çürük okul ve elli kadar gübreliktir. Evler yan yana, birbirine bitişik ve toplucadır. Hepsinin yönü güneyedir. Köyün ardında ardıcı tükenmiş bir dağ durur. Ön tarafı açıklıktır. Bu açıklıkta Gökçimen’in tarlaları serilir. Tarlaların bir başından diğer başına kırk dakikada yürünür. Bu açıklığın hepsi Gökçimen’in değildir üstelik. Evci köyünün tarlaları sonlanır, Gökçimen’e sokulur. Bir yandan da Kayadibi köyünün tarlaları başlar.

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?

A) Tanımlama                      B) Betimleme

C) Tartışma                          D) Öyküleme

E) Tanık gösterme

 

8. Anlatımı güzelleştirmek üzere her dilde kalıplaşmış bazı sözler bulunmalıdır. Bu tür kalıplaşmış sözler arasında en sık rastlanılanlar ise deyimlerdir. İki ya da daha fazla kelimeden meydana gelen ve kelimelerin öz anlamları dışında bir anlam ifade eden sözcük gruplarına deyim denir. Dilin bünyesinde eskiden beri kalıplaşmış ve kökleşmiş olarak değişmeden kullanılan deyimler, hiç şüphe yok ki anlatıma canlılık ve güç katar. Bu sayede düşüncelerin ve olayların muhataba daha etkili biçimde yansıtıldığı bir gerçektir. Deyimler, atasözleri gibi her durumda kesin olmayabilir ve genel kural niteliği taşımaz; bunun yerine yalnızca özel bir durum karşında doğru kabul edilir ve öylece kullanılır.

Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisinin anlatımı güzelleştirmek için gerekli olan deyimlerin bir özelliği olduğu söylenemez?

A)   Belli bir durumu anlatan sözlerdir.

B)   Birden fazla sözcükten oluşurlar.

C)  Tarihî bir kökene sahiptirler.

D)  Düşüncelerin etkili ifade edilmesini sağlarlar.

E)   Atasözlerine göre daha az kullanılırlar.

 

9.      Bu yaşıma kadar aldığım tüm kararlarda ailem beni maddi ve manevi olarak destekledi.

Bu cümlede aşağıdaki ögelerden hangisi yoktur?

A) Edat tümleci                   

B) Özne

C) Dolaylı tümleç                

D) Nesne

E) Zarf tümleci

 

10.    Başkaları için duyduğun kaygı, kendin için duyduğun kaygıların önüne geçtiği zaman olgunlaştığın söylenebilir.

Bu cümlede aşağıdakilerden hangisi yoktur?

A)   Sıfat – fiil

B)   Bağlaç

C)  Edat

D)  Birleşik sözcük

E)   Zamir

 

11. (I) Cüneyt, sadece bir kâşif fotoğrafçı değildi. (II) Aynı zamanda yılmaz bir doğa koruyucusuydu. (III) Sulak alanları böylesine çarpıcı karelerle dergi sayfalarına ilk taşıyan oydu. (IV) Türkiye’nin tüm deltaları, nehirleri, kuşları, böcekleri hep onun fotoğrafları sayesinde eşsiz ve benzersiz olduklarını göstermiştir. (V) O, bu fotoğraflarıyla Anadolu’nun kültürel çeşitliliğinin hem belgelenmesine hem de korunmasına büyük katkıda bulunmuştur.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A)   I. cümlede ek fiilin olumsuzu kullanılmıştır.

B)   II. cümle, olumlu bir isim cümlesidir.

C)  III. cümlede belirtisiz isim tamlamasına yer verilmiş-tir.

D)  IV. cümle, bağlı cümledir.

E)   V. cümlede ad-eylem kullanılmıştır.

 

12. Ünlü kalemimiz ( ) gençlik heyecanlarından ( ) taze veya eskimiş duygularından oluşturduğu şiirlerinin yer aldığı kitabına şu sözle başlamış ( ) Bana göre şiir ( ) özelim olan duygu dünyamda okurlarımı misafir etmektedir.

Bu parçadaki ayraçla gösterilen yerlere sırasıyla aşa­ğıdakilerin hangisinde verilen noktalama işaretleri getirilmelidir?

A)   ( ; ) ( , ) ( : ) ( , )

B)   ( , ) ( , ) ( . ) ( ; )

C)  ( ; ) ( ; ) ( ; ) ( , )

D)  ( , ) ( – ) ( . ) ( ; )

E)   ( : ) ( , ) ( : ) ( , )

 

13.    Bad-ı saba selam söyle o yare

Mübarek hatırı hoş mudur nedir

N’ideyim yitirdim bulamam çare

Mestan ela gözler yaş mıdır nedir

Bu dizelerle ilgili verilenlerden hangisi yanlıştır?

A)   Redife yer verilmiştir.

B)   Zengin kafiye kullanılmıştır.

C)  Kişileştirmeye yer verilmiştir.

D)  Sarmal uyak düzeniyle yazılmıştır.

E)   11’li hece ölçüsüyle oluşturulmuştur.

 

14. Türk Dilleri Sözlüğü” anlamına gelen bu yapıtı yazar, Türkçenin Arapça kadar zengin bir dil olduğunu kanıtlamak amacıyla, Arapçadan Türkçeye sözlük biçiminde, 8000’e yakın sözcük üzerinde çalışarak oluşturmuştur. Yapıtta sözcüklerin açıklanışı sırasında tarih, coğrafya, etnog­rafya, folklor ve edebiyat alanlarından bilgiler, örnekler verilmiş olması kitabın değerini artırmakta ve onu Türk dilinin temel kaynaklarından biri durumuna getirmektedir.

Bu parçada bahsedilen eser, aşağıdakilerin hangi­sinde ait olduğu yazarla verilmiştir?

A)   Atabetü’l-Hakayık – Edip Ahmet Yükneki

B)   Kutadgu Bilig – Yusuf Has Hacip

C)  Divanü Lügati’t-Türk – Kaşgarlı Mahmut

D)  Muhakemetü’l-Lügateyn – Ali Şir Nevayi

E)   Divan-ı Hikmet – Ahmet Yesevi

 

15. Genç Kalemler dergisi çevresinde toplanan Ömer Seyfettin, Ali Canip Yöntem, Ziya Gökalp gibi yazarlarca oluşturulan bu edebiyat anlayışının başlıca özellikleri şunlardır:

I. Her alanda “ulusal kaynaklara yönelme” vardır. Bu nedenle, konu olarak “yurt ve toplum sorunları” işlen-miştir.

II.   Halk edebiyatının ürünleri değerlendirilmiş; şiirde nazım birimi olarak dörtlük, ölçü olarak da hece gibi ulusal biçimler kullanılmıştır.

III.   Edebiyat dili “sade Türkçe”dir.

Aşağıdaki sanatçılardan hangisi bu anlayışın dışında yer alarak bağımsız kalmayı tercih etmiştir?

A)   Yakup Kadri Karaosmanoğlu

B)   Halide Edip Adıvar

C)  Refik Halit Karay

D)  Yahya Kemal Beyatlı

E)   Rıza Tevfik Bölükbaşı

 

16. Dil ve anlatımıyla tasavvuf edebiyatının en büyük şairle-rindendir. XIII. yüzyılda yaşamış; adı, felsefesi ve yaşamı, halkın yarattığı söylencelere konu olmuştur. Türkçeyi en yalın ve doğal biçimiyle ustalıkla kullanan şair, ilahi türünün en büyük ustasıdır. Hece ölçüsüyle oluşturduğu şiirlerinin dışında aruzla yazdığı şiirleri de vardır.

Bu parçada sözü edilen şair aşağıdakilerden hangi­sidir?

A)   Yunus Emre

B)   Kaygusuz Abdal

C)  Pir Sultan Abdal

D)  Mevlana Celaleddin Rumi

E)   Hacı Bayram Veli

 

17.    Hemen her konuda kaleme alınabilen bu türde senli benli bir anlatıma başvurulur.

Aşağıdaki eserlerden hangisi bu cümlede sözü edilen türde yazılmıştır?

A)   Eşref Saat

B)   Şiir ve İnşa

C)  Beş Şehir

D)  Bizim Akdeniz

E)   Ömer’in Çocukluğu

 

18.    Aşağıdakilerden hangisi Namık Kemal’le Süleyman Nazif için ortaktır?

A)   Sanat için sanat anlayışında olmak

B)   Vatan konulu eserler vermek

C)  Roman alanında ün kazanmak

D)  Nesnel eleştirinin öncülüğünü yapmak

E)   Tiyatro türünde ilklere imza atmak

 

19.    Aşağıdakilerden hangisi Tanzimat’ın I. Dönemi’yle ilgili söylenemez?

A)   Halk için anlayışıyla edebî ürünler verildiği

B)   Modern romanın gelişmiş örneklerinin verildiği

C)  Aruz ölçüsüyle ve eski biçimlerle şiirler yazıldığı

D)  Birçok nesir türünün edebiyata kazandırıldığı

E)   Dilde sadeleşme gayreti gösterildiği

 

20.    Aşağıdaki yazar – eser eşleştirmelerinden hangisi yanlıştır?

A)   Namık Kemal – Takip

B)   Ziya Paşa – Defter-i Amal

C)  Recaizade Mahmut Ekrem – Şemsa

D)  Abdülhak Hamit – Şerare

E)   Muallim Naci – Ateşpare

 

21.    Aşağıdakilerden hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?

A)   Recaizade Mahmut Ekrem şiirde romantik, roman­da realisttir.

B)   Muallim Naci, divan edebiyatını reddetmemiştir.

C)  Tanzimat’ın II. Dönemi’nde dilde sadeleşme sağlanmıştır.

D)  Tanzimat Dönemi’nde gazete, önemli bir misyon üstlenmiştir.

E)   Abdülhak Hamit, tiyatrolarını okunmak için yazmıştır.

 

22. Sanatçı, Alevi-Bektaşi halk şiirinin kurucusu kabul edilir. Şathiyeleriyle ün kazanmıştır. Eserleri arasında Budalaname, Dilgüşa, Sarayname gösterilebilir.

Bu parçada tanıtılan sanatçı aşağıdakilerden hangi­sidir?

A)   Pir Sultan Abdal

B)   Kaygusuz Abdal

C)  Yunus Emre

D)  Hacı Bektaş-ı Veli

E)   Hoca Dehhani

 

23.    Bir an önce görünsün diye Akdeniz

Toroslarda hep çocuk kalır ağaçlar

Bu dizelerde aşağıdaki söz sanatlarından hangisi vardır?

A) Tevriye     

B) Tekrir

C) Hüsn-i Talil           

D) İntak

E) Cinas

           

24.     

I. Divan edebiyatının fahriye ustası —-’dir.

II. Hikemî tarzın kurucusu —- kabul edilir.

III.   Divan edebiyatında tezkire yazarlarından biri de —’dir.

IV.   Halk edebiyatında Alevi-Bektaşi şiirinin en usta ismi —-’dir.

V. “Müzekkin Nüfus” adlı eseriyle bilinen —- tasavvuf sanatçısıdır.

Numaralanmış cümlelerde boş bırakılan yerlere aşa­ğıdakilerden hangileri sırasıyla getirilmelidir?

A)   Nef’i – Nabi – Latifi – Pir Sultan Abdal – Eşrefoğlu Ru­mi

B)   Nabi – Latifi – Nef’i – Pir Sultan Abdal – Eşrefoğlu Ru­mi

C)  Latifi – Nef’i – Kaygusuz Abdal – Nabi – Eşrefoğlu Ru­mi

D)  Eşrefoğlu Rumi – Nef’i – Nabi – Kaygusuz Abdal – La­tifi

E)   Eşrefoğlu Rumi – Kaygusuz Abdal – Nef’i – Latifi – Nabi

 

CEVAPLAR

1A13D
2B14C
3E15D
4C16A
5D17A
6D16B
7B19B
8E20D
9A21C
10B22B
11D23C
12A24A