Paragraf – 15 Çıkmış Sorular

PARAGRAF  – 15 ÇIKMIŞ SORULAR

1.   “Kimi yazılar bilgilendirme amacına yöneliktir. Bu tür yazıların anlatımında yazar, kendisini ola­bildiğince gizler. Daha doğrusu nesnel bir tavır takınır; duygularını anlatımına katmaz.”

Aşağıdaki cümlelerin hangisi bu parçada be­lirtilen anlatım özelliğini taşımaktadır?

A) Bu bölgenin bitki örtüsü yönünden zenginliği çok yağış almasına bağlıdır.

B) Karadeniz kıyılarının, insanı etkileyen çarpıcı bir güzelliği vardır.

C) İnsan, Efes harabelerini dolaşırken yüzyılların öncesinde yaşar gibi olur.

D) Roman, bir köy öğretmeninin serüvenini büyük bir ustalıkla yansıtıyor.

E) Gerilimli filmlerden  hoşlanması,  onun sert yaradılışlı biri olduğunu gösterir.

(ÖSS 1984)

 

2.   Bizim yazınımızda deneme türü oldukça cılızdır. Bu durum, dünya yazını için de geçerlidir. Hemen belirtelim ki denememizin cılızlığı nicelikseldir. Yani denemecimiz az, deneme türünde yazılmış yapıtların sayısı sınırlıdır. Buna karşılık nitelik bakımından dünya yazınındaki seçkin deneme örnekleriyle rahatça boy ölçüşebilecek yetkinlik­tedir. Konu yönünden de insanoğlunu bütünüyle kuşatan bir çeşitlilik gösterir. Aynı şeyi, öteki yazın türleri için, örneğin roman İçin, tiyatro için söyleyemem.

Bu parçada, yazınımızdaki deneme türünün hangi yönü üzerinde durulmamıştır?

A) Yazılanların sayıca azlığı

B) içerik yönünden zenginliği

C) Başka türlere oranla daha ileri bir düzeyde olduğu

D) Dünyadaki örnekleriyle yarışabilecek nitelikte olduğu

E) Dil ve yöntem bakımından, yazılışının güçlüğü

(ÖSS 2001)

 

3.   “Sanat, insanları birbirine yaklaştıran bir etkinliktir. Yunus’u sevmek için Türk, Hugo’yu sevmek için de Fransız olmak gerekmez. Onların konuştukları dil, aşktır, umuttur, güzelliktir. Bir şiirde, bir hikâyede, bir romanda her şeyden önce bir insan yüreğinin atışları duyulmalıdır. Sanat bize, yaşama sanatına giden yolu gösterir. Önemli olan bu ‘yürek atışlarını’ ruhumuzda hissedebilmemizdir.”

Bu paragrafta vurgulanan düşünce aşağıdaki­lerden hangisidir?

A) Yunus Emre ve Victor Hugo ortak temaları iş­lemişlerdir.

B) Yunus Emre ve Victor Hugo dünyaca tanınan büyük sanatçılardır,

C)Şiir, roman ve hikaye aynı amaca yönelik sanat ürünleridir.

D) Sanat herkese seslenen ortak bir dildir.

E) Sanatın başlıca amacı heyecan uyandırmak­tır.

(ÖSS 1984)

 

4.   Biz genç gazeteciler, her hafta onun evine gider­ken korkardık. İçimizden, acaba o hafta gazetede yazdıklarımızla gerçek düşüncelerimiz arasında bir fark var mı, diye düşünürdük. Çünkü o, düşünsel dürüstlükle bağdaşmayan yargıları hiç çekinmeden eleştirir; yanlışlarımızı yüzümüze vu­rurdu. Biz bilirdik ki o bir şeyi kötüledi mi, bunda haklıdır.

Bu parçada sözü edilen kişi aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilebilir?

A) Öfkeli, çalışkan

B) Çok okuyan, sıcakkanlı

C) Duygusal, kötümser

D) Bilgili, davranışlarında incelik bulunmayan

E) Açık sözlü, doğruluktan ayrılmayan

(ÖSS 2002)

 

5.   “Bu yazar hakkında yüzlerce araştırma kitabı yazılmış; bunların birkaçını son aylarda karıştırdım. Bir kez daha şu yargıya vardım: Bir yazarı, o yazarın kendi kelimeleri ile okumak gerek, o kelimeler her şeyi içeriyor.”

Bu   parçada   söylenmek   isteneni   en iyi özetleyen cümle aşağıdakilerden hangisidir?

A) Her yazar kendini tanıtırken özel kelimeler kul­lanır.

B) Bir yazarı, en iyi ancak kendi yazdıklarından tanıyabiliriz.

C) Kimi kelimeler yazarları tanıtmak için daha uy­gundur.

D) Yazar kendisini anlatırken tarafsız davranır.

E) Yazar, özgeçmişini anlatırken öteki eserlerin­den daha başarılı olur.

(ÖSS 1984)

 

6.   “Bir zamanlar bir bahçıvanın yanında çalışıyor­dum. Bahçıvan, bir defne ağacını budamamı istedi. Ağacın küre biçiminde olması gerekliydi. Ben hemen fazla uzamış filizleri kesmeğe başladım. Ama bir defa bir yanını, bir defa öbür yanını fazla kesiyordum. Sonunda ortaya bir küre çıktı, ama çok küçüktü. Bahçıvan düş kırıklığıyla, ‘Çok güzel! Bu bir küre, ama defne ağacı nerede?’ dedi. Bu durum şiirde de böyledir.”

Bu  hikâyeden  çıkarılabilecek sanatla  ilgili yargı, aşağıdakilerden hangisi olabilir?

A) Sanatta güzellik kadar boyut da gözetilmeli.

B) Biçimle uğraşırken içerik de korunmalı.

C) Sanatçılar, piyasa kurallarını yakından izleme­li.

D) Sanat eserlerinde toplumsal yarar da aranma­lı.

E) Yeni sanatçılar, ustaların eleştirisinden yarar­lanmalı.

(ÖSS 1984)

 

7.   “Atlar, ulu bir sel gibi dağlardan boşanmış. Nallan, toprağı sarsıp şimşekleniyor. Geçtikleri yerlerde süt beyaz yollar bırakıyorlar. Üzerlerindeki bini­cileri toprağa fırlatıyorlar. Ovanın yüzü köpürmüş bir denizi andırıyor.”

Parçanın yazarı, anlatım yönünden aşağıdaki­lerden hangisi İle nitelendirilebilir?

A) İnce eleyip sık dokuyan

B) Bin dereden su getiren

C) Bire bin katan

D) Kılı kırk yaran

E) Ağzına geleni söyleyen

(ÖSS 1984)

 

8.   “Kasabaya yeni gelen genç kaymakam, kısa sürede öyle olaylara tanık olmuştu ki; ‘Bir ay içinde, bir ömürde öğrenebileceklerimin hepsini öğrenmiş gibiyim.’ diyordu.”

Bu sözleri söyleyen kişinin durumu aşağıdaki­lerden hangisiyle adlandırılabilir?

A) Düş kırıklığına uğrama

B) Bilgilerinin yetersizliğinden utanma

C) Yaşamın gerçeklerinden korkma

D) Yaşam deneyimi kazanma

E) Bilgi kazanmakla övünme

(ÖSS 1984)

 

9.   “İnsan, hayatı boyunca hep aynı kalamaz, Bu bi­linen bir gerçek. Ne var ki bunun dışında kalan kişiler de var. Böyleler!, yaşadıkları sürece göz­lerini bir noktaya diker, hep o noktaya bakarlar. Daha doğrusu bu düşünceye bağlanır, başka düşüncelere hayat hakkı tanımazlar. Bu saplantı içinde yaşayıp giderler. Bunun için de hem kör, hem bencildirler.”

Parçada sözü edilen kişiden aşağıdaki davra­nışların hangisi beklenemez?

A) Çevresiyle uyum içinde olma

B) Kendisininkiyle çelişen düşüncelere karşı hoş­görüsüz olma

C) Yalnız belirli düşüncelerin doğru olabileceğine inanma

D) inançlarında sonuna değin direnme

E) Kendisinin doğru ve haklı olduğuna inanma

(ÖSS 1984)

 

10.  “İlk dinlediğim konserdi bu. Çalgıları yönetenin, müzik Öğretmenimiz Hulusi Bey olduğunu görme­yeyim mi? Hem de smokin giymişti. Penguen gibi bir görünüşü vardı. Elindeki şef değneğiyle sahnedeki çalgıcıları değil de sanki dünyayı yönetiyormuş gibiydi benim İçin. Nasıl oluyor da böyle bir adam, bizim gibi bacaksızlara müzik dersi vermeye geliyor, biz de onunla alay etmeye yelteniyorduk?”

Parçaya göre aşağıdakilerden hangisi konser­deki çocuğun durumuyla ilgili değildir?

A) şaşırma

B) övünç duyma

C) düş kırıklığına uğrama

D) yadırgama

E) utanç duyma

(ÖSS 1984)

 

CEVAPLAR

1.A6. B
2. E7.C
3. D8. D
4. E9.A
5. B10. C