Paragraf – 18 Çıkmış Sorular

PARAGRAF  – 18 ÇIKMIŞ SORULAR

1. (I) Bir heykeltıraş bitirdiği heykeline bir daha keski ya da çekiç vurmaz. (II) Bir ressam, tamamladığı tablosuna fazla rötuş yapamaz. (III) Oysa yazarların durumu farklıdır; onların malzemesi dildir, (IV) Yaratma yöntemi sanatçıdan sanatçıya değişir. (V) Onlar, yapıtlarını her an gözden geçirme ve değiştirme gibi ayrıcalığa sahiptir.

Bu parçada numaralanmış cümlelerden han­gisi düşüncenin akışını bozmaktadır?

A) I.        B) II.         C) III.         D) IV.         E) V.

(ÖYS 1998)

 

2. (I) Posta işletmesi tarafından yeni bir grup pul piyasaya çıkarıldı. (II) Bu pullar, çeşitli konuları içeriyor. (III) Bunlar arasında, az bulunan doğal varlıklarımızdan olan Van kedisinin tanıtımı ve türünün korunmasına yönelik çabaları ka­muoyuna duyurmak amacıyla çıkarılan pullar da bulunuyor. (IV) Van kedisinin dünyadaki kedi ırk­ları arasında özel bir yeri var. (V) Bu değerli kedi türü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. (VI) Bu nedenle Yüzüncü Yıl Üniversitesi Van Kedisini Araştırma Merkezi tarafından bu konuda bilimsel çalışmalar yapılıyor.

Yukarıdaki parçayı iki paragrafa bölmek ge­rekse İkinci paragraf kaçıncı cümleyle başlar?

A) II.       B) III.        C) IV.        D) V.         E) VI.

(ÖYS 1998)

 

3. Bir dönemde “Çalıkuşu kuşağı” vardı. “Çeviri roman okuyucusu” vardı. Yani okurun sayısı, kendi içlerinde sınıflara ayrılabilecek kadar faz­laydı. Ne var ki bu kuşağın ardından, ilgi, kitap sayfasından görselliğe kaydı. Bu nedenle, –.

Bu sözler, düşüncenin akışına göre aşağıdaki­lerden hangisiyle tamamlanabilir?

A) edebiyatımızın temel taşı sayılabilecek yapıtlar hak ettiği değeri bulmuş oldu

B) her sınıftan okuyucuya seslenen yapıtlar pi­yasaya çıkarıldı

C)yeni okur kitlesine uygun gelecek yapıtların verilmesi için beklemek gerekti

D) sözünü ettiğimiz kuşak, düşünsel bir gelişim sağlayamadı

E} kitap okuma alışkanlığı bir sonraki kuşağa aktarılamadı

(ÖYS 1998)

 

4.   Sanatımda olgunlaşmaya başladığımı kendim de hissediyordum. Son zamanlarda yazdığım şiir­lerde, sanatımdaki sıçramayı görmek mümkündü. Bunlar sık aralıklarla, üzerinde hiç oynanmadan yazılmış, o haliyle yayımlanmış olmasına karşın çok beğenilmiş şiirlerdi. Biri bittiği anda bir başkası ortaya çıkıyordu. Bastırılması güç, hatta olanaksız bir kaynağın fışkırması gibiydi. Bana büyük bir mutluluk veriyordu; ama daha sonraki şiir yaşamımı çok engelledi bu şiirler. Çünkü

Bu parça aşağıdakilerden hangisiyle tamamla­mışa, sözü edilen sanatçının yeni şiirler yaz­mada zorlanmasının nedenini belirtir?

A) bir süre hiçbir şey yazamaz, hiçbir şey yara­tamaz oldum

B) kendimi çağdaşım olan şairlerden çok farklı görüyordum

C) nitelikli ürünler yaratabilmenin özel yetenek istediğini biliyordum

D) yaptıklarımın daha iyisini yapabilmek için ince eleyip sık dokuyordum

E) etkisinde kaldığım sanatçılardan daha iyi şiirler yazıyordum

(ÖYS 1998)

5.   Kuşkusuz, bir toplumun dili, o toplumun dünya görüşünden ayrılmaz, Toplumun dünya görüşü, dilinin gelişmesinde etkili olduğu gibi, dünya görüşünün belirlenmesinde de dil bir etkendir. Toplumlardaki kültürel değişiklikleri inceleyen insan bilimciler bu bağıntıyı uzun uzun araştırmışlardır. Nitekim Eskimo dilinin sözcükleri Çi­zerinde yapılan bir araştırmada savaşla ilgili tek bir sözcüğe rastlanmamış. Buradan şöyle bir yargıya varmışlar: “—-.”

Bu parça düşüncenin akışına göre aşağıda­kilerden hangisiyle sürdürülebilir?

A)   Eskimolar savaşçı bir toplum değildir

B)   Eskimolar geleneklerine bağlı bir toplumdur

C)  Toplumsal ilişkileri düzenlemede dil, savaştan daha etkilidir

D)  insanlar artık, sorunların savaşla çözülemeye­ceğini anlamıştır

E)   Eskimoların dili öteki dillerden daha az gelişmiştir

(ÖSS 2007)

 

6.   Müthiş bir itici güç! Onun için de provalarda biraz  verimsizim; çünkü onların varlığını görmedikçe, soluğu duymadıkça en iyi oynadığım provada bile, onların karşısında oynadığım gibi oynayamıyorum,

Bu  sözler aşağıdaki  sorulardan hangisine karşılık söylenmiş olabilir?

A) Çalıştığın teknik ekibin sonradan sizi izlemeye gelmesinin sizce önemi nedir?

B} Oyunların sahneye konulusunda oyun yazarlarının sizinle birlikte etkin olmasını ister misiniz?

C)Bir sanatçı olarak sizin için seyircinin anlamı nedir?

D) Oynadığınız oyunları videoya kaydettirip on­ları tekrar tekrar izlemenin yararlarına inanı-yor musunuz?

E) Oynayacağınız oyunların provalarını aynı oyunda rol almayan oyuncuların izlemesini ister misiniz?

(ÖYS 1998)

 

7.   Bir şiirde biçimsel öğelere ne kadar ağırlık ve­rilirse, o şiir o kadar az ilgi görüyor. Buna karşılık, duygulara seslenen şiirler daha çok okunuyor, daha çok ilgi görüyor. Örneğin hiçbir okur, okuduğu şiirin dil yapısı nedir, sözcükler nasıl seçilmiş, bunlar nasıl sıralanmış diye düşün­müyor. Şiirin kendisinde yarattığı etkiye, uyandırdığı duyguya bakıyor.

Bu parçada şiirle ilgili olarak anlatılmak iste­nen aşağıdakilerden hangisidir?

A) Anlatımla ilgili öğelerin bir önemi yoktur.

B) Duygulu şairler daha başarılı olurlar.

C) Teknik özellikleri şiire değer kazandırmaz.

D) Güzel şiirler düşünceyle değil, duyguyla yazılır.

E) Okurun asıl değer verdiği yapı değil, içeriktir.

(ÖYS 1998)

 

8. Bir ozana: “Sen şunu okuyacaksın!” ya da bir ro­mancıya: “Sen şu çevreleri, şu insanları anlata­caksın!” buyruğunu vermek, mavi gözlü bir kimseye: “Senin gözlerin kara olacak,” demek kadar yersiz bir İstektir. Sanat, kişiseldir. Ben aşk şiirleri yazarım; siz, yurt şiirleri…

Bu parçada aşağıdaki görüşlerden hangisi vurgulanmaktadır?

A) Sanatçı, duyarlığıyla öteki insanlardan ayrılır.

B) Sanatçının yaratma gücü yönlendirilemez.

C) Sanat yapıtları farklı biçimlerde yorumlanabilir.

D) Sanatçının anlatımıyla kişiliği arasında etki­leşim vardır.

E) Aynı konu alanı ipinde kalma, sanatçının ya­ratıcılığını engeller.

(ÖYS 1998)

 

9. “Yarın”ın olması için “dün”ün olması şart. Bunlar öyle birbirinden ayrılmaz şeyler ki yarın kavgası yapanın dünden haberi yoksa o kişi gölgesini yumrukluyor demektir.

Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisi çıkarılabilir?

A) Geleceğe yönelirken geçmişte yapılanlardan ya­rarlanamazsa bütün çabalar boşa gider.

B) Bugünle yarın arasında bağ kurmak düşünsel bir sorumluluktur.

C) Geleceğin neler getireceğini ancak sezgileri güç­lü insanlar kestirebilir.

D) Bilginin yarar sağlaması, onun düşünülerek kulla­nılmasına bağlıdır.

E) Tartışmaların bir sonuca ulaşması onların sağlam verilere dayanmasını gerektirir.

(ÖSS 2008)

 

10.   Uzmanlarca yapılan bir açıklamada, çağdaş eğitimin temelinde, insana saygının bulunduğu bildirildi. Bu nedenle bireylerin kendilerini en iyi biçimde geliştirebilmeleri için, meslek rehberliğine ağırlık verilmesi gerektiği açıklandı. Bireyleri, “bilgi hamalı” yapmayacak, onlara, işlevsel bilgiyi ve sorun çözme yöntemlerini öğretecek yeni sistem­ler oluşturmanın zorunlu olduğu bildirildi.

Bu parçaya göre, çağdaş eğitimin asıl amacı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Yetenekli kişilere eğitim olanağı sağlama

B) Mesleklerin tanıtımına öncelik verme

C) Kişiyi, işe yarayacak bilgilerle ve bunları kul­lanma becerisiyle donatma

D) Toplumsal yaşamda, insan ilişkilerini saygıya dayalı bir temele oturtma

E) Bireye, alabileceğinden fazla bilgi yüklemekten kaçınma

(ÖYS 1998) 

CEVAPLAR

1. D 6. C
2. C 7. E
3. E 8. B
4. D 9. A
5. A 10. C