Paragraf – 33 Çıkmış Sorular

PARAGRAF  – 33 ÇIKMIŞ SORULAR

1. Gençken öfkeli, sert, kavgacı; bir o kadar da yaşama sevinciyle dolu, şakacı, güleç biri. Sonra yılların getirdiği değişiklikler, yıpranmalar, yaşlanma… Gittikçe daha az sevinç, daha az öfke, daha çok hüzün… Delice sevgiler, delice kızgınlıklar, tutkularla geçmiş bir ömrün deneyi­mini sözcüklerde, dizelerde damıtmak için, gece gündüz sürdürülen yoğun bir çalışma… Bugün babamı düşündüğümde, Caddebostan’daki evin bir köşesine yerleştirdiği küçük, gösterişsiz bir masada, sabahın erken saatlerinden başlayarak çalışan bir adam geliyor gözlerimin önüne.

Bu parçada, sözü edilen kişiyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

A) Bir dost çevresine girmekten kaçındığına

B) Kişisel özelliklerinde karşıtlıklar bulunduğuna

C) Yaşadıklarını şiirlerine yansıttığına

D) Yaşlandıkça kimi Özelliklerinin değiştiğine

E) Zamanının büyük bölümünü çalışarak geçir­diğine

(ÖSS 1997)

 

2. İnsanların beğenileri birbirine uymaz. Belki o kır­mızıdan hoşlanıyor, siz yeşili seviyorsunuzdur. Belki o, Wagner’ in müziğini beğeniyor, siz Mozart’ı yeğliyorsunuzdur. — Gördüklerinden ve dinlediklerinden aldığı tat sizinkine uymuyor diye karşınızdakini zevksizlikle, kabalıkla suçlamaya hakkınız yoktur.

Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getir­ilebilir?

A) Kimi zaman beğenilerinizin bağdaştığı da olur.

B) Öteki sanat dallarında da böyledir bu

C) Öyleyse   nelerden   hoşlandığınızı   bilmeniz gerekir.

D) Çünkü, insanların beğenileriyle davranışları arasında ilişki vardır.

E) Değerlendirmeleri belirli ölçütlere göre yapmak gerekir,

(ÖSS 2002)

 

3. Kitaplarla tanıştıktan sonra yaşamım anlam kazandı, diyebilirim, insanlarla iletişimim çok değişti; konuşurken, yazarken, okurken, düşünürken neredeyse hiçbir sorun yaşamıyo­rum. Dünyaya daha geniş bir pencereden bak­mayı öğrendim. Kendimi çok daha rahat anlatabiliyorum. Keşke herkes zamanını nasıl değerlendireceği üzerinde düşünse ve bunun bir kısmını okumaya ayırsa. Böylece insanlarda ken­dini bir başkasının yerine koyma duygusu gelişir ve bireyler birbirleriyle daha rahat İletişim kura­bilir.

Bu parçada okumayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

A) Zamanın bilinçli kullanılmasıyla bağlantılı oldu­ğuna

B) Bireylerin,      olayları      algılayış      biçimini değiştirdiği-ne

C) İnsanların    birbirlerini    anlamasını    kolay­laştırdığıma

D) Kişilerin, kendilerini tanımalarına olanak sağla­dığına

E) İnsanlara,    başkalarını   yönlendirme   gücü kazandırdığına

(ÖSS 2002)

 

4. Tarihçilere göre, günümüzden binlerce yıl önce Anadolu’da, Çatalhöyük’te insanlık tarihinin en eski uygarlıklarından biri yaratılmıştır. Bu uygar­lığı yaratanlar, tarihin ilk çiftçileri sayılmaktadır. Bu insanlar, tarımla uğraşmayı, evcilleştirdikleri hay­vanlarla, yetiştirdikleri bitkilerle beslenmeyi öğrendiler. Bugünkü aile ve kent düzenini dünyada ilk kez onlar kurdular. Daha sonra Kibele ve Artemis adlarını alacak olan ana tanrıça ve bereket tanrıçasına tapınma ilk kez burada or­taya çıktı. Tarihte ilk kez, evlerini sanat eseri sayılacak güzellikte duvar resimleriyle, kabart­malarla onlar süslediler.

Bu parçaya göre, Çatalhöyük’teki uygarlığı yaratanlar için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Kimi dinsel inançlara öncülük etmişlerdir.

B) Toprağı işlemede, kendilerinden sonraki toplu­luklara örnek olmuşlardır.

C) Toplumsal yaşamın gerektirdiği kurumları oluş­turmuşlardır.

D) Anadolu tarihi onlarla başlamıştır.

E) Ev içi düzenlemelere estetik boyutlar kat­mışlardır.

(ÖSS 2002)

 

5. Yaşam olduğu gibi kalmaz; kuşkusuz hep değişir. Ancak değişimin yavaş ya da hızlı olduğu dö­nemler vardır. Gelenekler, bu değişimin hızlandığı dönemlerde insanların karşısına büyük bir sorun olarak çıkar. Yaşanan günle geçmiş arasında gözle görülür bir farkın olmadığı dönemlerde ise böyle bir sorun yoktur.

Bu parçada aşağıdaki düşüncelerden hangisi vurgulanmaktadır?

A) Gelişme ve değişmelerin hızını, toplumun ken­disi belirler.

B) Yenileşmelerin hızlanması toplumlarda sorun­ların doğmasına yol açar.

C) Toplumu    oluşturan    bireyler,    geleneklerin buyruklarını hiç düşünmeden yerine getirirler.

D) Toplumsal yaşamdaki yenilikler değişimlerin göstergesidir.

E) Geçmişle, içinde bulunulan zamanı karşılaştırmak toplumları yanlış yönlendirir.

(ÖSS 1998)

 

6. Yazmak, biraz da bencilliktir. Kendini kanıtlama, kendini doyurma biçimidir. Yoksa, okunacak bunca güzel kitap varken yazmak, benim için, belki de budalalık. Buna karşın yazmaktan geri kalmadım. Kendi iç çelişkilerimi, İnsanlar arasın­daki çelişkileri yakalayıp anlattım. Öykülerimde, içimdeki hüznü değil, ince esprileri ve İroniyi yan­sıtmaya çalıştım.

Aşağıdakilerden hangisi bu sözleri söyleyen sanatçının bir özelliği değildir?

A) Özeleştiri yapabilme

B) Güldürmeye yatkınlığı olma

C) Yazarlığın, bir tür kendini düşünme olduğuna inanma

D) Yapıtlarını başkalarınınkinden değersiz bulma

E) Gerçek duygularını yansıtmakta zorlanma

(ÖSS 2002)

 

7.     Ünlü yazarımızla Türk sanat yaşamı üzerine konuştuk. Bize, hayatını kalemiyle kazandığından söz etti. Yalnızca halkın kendisini anladığını, kimi aydınların kendisini hâlâ ciddiye almadığını yana yakıla anlattı. Bu arada, radyoda skeçler yayımlayacak kişilerin, kendisinden de komik diyaloglar istediğini söyledi. Bize, bugün aklımda kalmayan; ama o zaman üzerimizde kötü bir etki bırakan mektubu okudu. Her satırını okurken sinirleniyor: “Adamlara bakın, beni soytarı sanıyorlar, insanda biraz anlayış olmalı!” diyerek öfkesini yansıtı­yordu.

Bu parçadan söz konusu romancıyla İlgili olarak aşağıdaki yargıların hangisine varıla­maz?

A) Belli bir kesimin davranışlarından rahatsızlık duymaktadır.

B) Yalnızca insanları güldürmek amacıyla yaz­mayı, kendisine yakıştıramamaktadır.

C) Tiyatroyu bir tür olarak önemli bulmamaktadır.

D) Kültürlü kimi okurlar, kendisine gereken değeri vermemektedir.

E) Sanatsal çalışmalarıyla geçimini sağlamakta­dır.

(ÖSS 2002)

 

8.     Bu yazarımız, Türk insanını konuşturmada, sözcüğün gerçek anlamıyla özgün bir sanatçıdır. Romancılığımızın bu yönden gelişmesinde büyük hizmetleri olmuştur. Konuşturmalarda en küçük bir yapaylık yoktur. Sokağın dilini, roman dili ko­numuna getirmedeki çabaları da küçümsenemez. Çünkü tek tek sözcükleri yan yana getirmekle ye­tinmemiş; bunlardan kendine özgü bir anlatım oluşturmuştur.

Bu parçada sözü edilen yazarla ilgili olarak anlatılmak İstenen aşağıdakilerden hangi­sidir?

A) Halk dilinin özelliklerini doğal bir biçimde kulla­narak özgün bir anlatıma ulaşmıştır.

B) Yapaylığa düşmemek için romanlarında kendi insanımızın yaşamını işlemiştir.

C) Konuyla anlatım biçimi arasındaki etkileşime önem vermiştir.

D) Romanda, kendisinden önce kullanılan an­latım biçimlerine karşı çıkmış, yeni anlatım olanakları yaratmıştır,

E) Anlattıklarını gözlemlerine dayandırmaya özen göstermiştir.

(ÖSS 1998)

 

9.     Bir yazarı, İçinde yaşadığı “zaman” gibi, “mekân”ın da etkilediğine inanıyorum.Yazar, bu öğelerin ikisini de kendi merceğinden geçirdikten sonra yapıtına yansıtır. Ayrıca, yazarın yetişmesi, var olması, yalnızca içinde yaşadığı toplumla, coğrafyayla, kültürle ilgili bir sorun da değil. Yazarın, özellikle, okuyarak açıldığı dünyaların etkisiyle biçimlenmesi söz konusudur.

Bu sözler aşağıdaki sorulardan  hangisine karşılık söylenmiş olabilir?

A) Yazarlar yapıtlarını oluştururken nelerin etk­isinde kalmaktan kaçınmalıdır?

B) Yazarın  bir toplumdan  etkilenmesi  için,  o toplumda hangi nitelikler bulunmalıdır?

C) Okurlar, yazarların, yapıtlarında yaşadıkları çevreyi yansıtmalarını beklerler mi?

D) Kimi kentlerin, o kentte yaşayan yazarları etk­ilediği görüşünü nasıl değerlendiriyorsunuz?

E) Yazarların,   yaşadıklarını   yazması,   onları başarıya götürür mü?

(ÖSS 2002)

 

10.   Bu eleştirmenimiz, tiyatro yapıtlarına ilişkin hemen bütün eleştirilerinde, yer yer bilgi vererek izleyicilerin eğitilmesine katkıda bulunmakta, on­larda bir bakış açısı geliştirmeye çalışmaktadır. Bu arada, yapıtı eleştirmekten kaçınmamakta, düşündüklerini, bir yolunu bularak mutlaka söyle­mektedir. Daha çok, tiyatro sanatçılarına yöneltilen bu eleştiriler, kimi zaman dolaylı ol­makta, satır aralarında kalabilmektedir. Öyle de olsa, bir taşla İki kuş vurulmakta; hem sanatçıların dikkati çekilmekte hem de seyircinin oyunu algıla­masına kılavuzluk edilmektedir Bunun yanı sıra, seyircilerin tiyatrodan kaçması önlenmekte, da­hası sayısının artması sağlanmaktadır.

Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada sözü edilen sanatçının eleştirileriyle sağladığı ya­rarlardan biri değildir?

A) İzleyiciye oyunu belli açılardan inceleyebilirle gücü kazandırma

B) Sanatçıları, üstü kapalı eleştirilerle uyarma

C) Oyunun anlaşılmasına yardımcı olma

D) Yaptığı yorumlarla tiyatroya yeni bir yön verme

E) İzleyicinin tiyatroya İlgi duymasını sağlama

(ÖSS 2002) 

 

CEVAPLAR

1.A6. E
2.B7.C
3.E8.A
4. D9. D
5.B10.D