PARAGRAF – 49 ÇIKMIŞ SORULAR
AÇIKLAMA : (Soru 10 -13 için)
Aşağıdaki dört soruda, aslında anlamlı bir paragraf oluşturdukları halde, aralarındaki düşünce bağlantısı bozularak karışık düzende verilen beser cümle ver almaktadır. Bu cümlelerin dil ve düşünce bütünlüğü bakımından anlamlı bir paragraf oluşturacak biçimde başlarındaki rakamlara göre- EN DOĞRU sıralanışını bulunuz ve Önündeki harfi cevap kâğıdınızda İşaretleyiniz,
1. (1) Daha İyisi yapılan bu şey nedir? (2) Divan şiirinde benzeri bir olayla karşılaşmayız. (3) Türk edebiyatında eski-yeni kavgası Tanzimat’tan sonra başlamıştır. (4) Divan şairleri olsa olsa “Ben daha İyisini yaptım. Hayır, ben daha iyisini yaptım”diye çekişmişlerdir. (5) Gerçi Divan şairleri arasında sen-ben kavgası eksik değildir; ama buna bir akımla başka bir akımın, bir okulla başka bir okulun, eski ile yeninin çatışması gözüyle bakamayız.
A) 3-1-2-4-5 B) 3-2-5-4-1
0)2-5-1-4-3 D) 4-1-3-2-5
E) 5-4-2-1-3
(ÜSS 1975)
2. (1) Burada deneme, yeni bir edebiyat türünü deneme anlamına gelmektedir.{2) Kim bilir cevap belki de o arkadaş kitabın içindedir. (3) Bu ad koymaya tarih olarak 1571 yılının Mart ayını gösterenler bile vardır. (4) Ama bu yeni edebiyat türünü öbür edebiyat türlerinden ayıran sınırlar nedir? (5) Deneme kelimesini, yeni bir edebiyat türüne ilk defa koyan Montaigne olmuştur.
A) 5-3-1-4-2
B)2-1-3-4-5
C)5-2-4-3-1
D)2-4-5-1-3
E) 4-5-3-2-1
(ÜSS 1975)
3. (1) Zaten bazı büyük eserler adeta iki katlı gibidir. (2) Ama insan Moby Dick’î okudukça, okuduklarını düşündükçe, kitabın derinliğini, bu gerçek anlamını sezmeye başlar. (3) Üst kat, yani yüzeydeki kat, çoğunun anlayacağı cinstendir. (4) Pequat bir balina gemisinin son yolculuğunu, balinaların naşı! avlandıkları, geminin, sonunda nasıl battığını anlatan Moby Dick İlk bakışta denizlerde geçen bir macera romanı sanılabilir. (5) Gerçi bu derinliği, bu gerçek anlamı sezemeyenler, balina avıyla ilgili, heyecanlı bir macera romanı olarak gene de Moby Dick’in keyfini sürebilirler.
A) 4-5-2-3-1
B)2-4-1-5-3
C)5-3-4-2-1
D)4-2-5-1-3
E) 3-1-4-5-2
(ÜSS 1975)
4. (1) Bunlar, bugün için beş on kişiyi aldatsalar bile her şeyi er geç yerli yerine koyan zamanı aldatamazlar. (2) Sanatta ve edebiyatta gerçek kişiliğe dik yokuşlardan geçilerek varılır. (3) Hırs, koyu bir tembellik ve bilgisizlikle birleşti mi gerçeği görmezler. (4) Bu yorgunluğa katlanmayı göze alamayanlar, edebiyatın da, sanatın da kapısını çalmasınlar. (5) Bu apaçık gerçeği nasıl görmezler, demeyin.
A) 2-1-5-3-4
B) 2-1-4-5-3
C) 2-4-1-5-3
D) 4-1-2-3-5
E) 3-5-1-4-2
(ÜSS 1975)
DİKKAT : 16.-18, sorular aşağıdaki parçaya göre cevaplandırılacaktır.
“Heyecan İsteği ve can sıkıntısı mutsuzluk doğurmaktadır. Ne var ki, can sıkıntısı büsbütün kötü bir şey sayılmamalıdır. Can sıkıntısı, kimilerini verimli kılar. Bütün büyük yapıtlarda (eser) sıkıcı bölümler, bütün büyük yaşamlarda ilgi çekici olmayan dönemler vardır. Birinci yaprağından sonuncu yaprağına kadar göz kamaştıran yapıtlar, büyük yapıt değildirler. Yeryüzünün temposu yavaştır. Birçok büyük işlerimizde verimli monotonluğa boyun eğmek zorundayız. Birtakım İyi şeyler vardır ki, belirli derecede monotonluk olmadan mümkün değildir. Modern kentlilerin çektiği can sıkıntısı, doğadan uzak bulunuşlarıyla ilgilidir. İstedikleri gibi yaşayabilecek derecede varlıklı olanlarsa, can sıkıntısından kaçmak isterlerken, çok daha kötüsüne tutulurlar. Mutlu bîr yaşama, büyük ölçüde sakin bir yaşamayla mümkündür. Çünkü gerçek hoşnutluk ancak sakin bir ortamda yeşerebilir.”
5. Parçaya göre mutlu olmamızın ana koşulu nedir?
A) Sakin bir ortamda yaşamak
B) Varlıklı olmak
C) Büyük kentlerde yaşamak
D) Büyük yapıtlar yaratmak
E) Heyecansız ve sıkıntısız yaşamak
(ÜSS 1975)
6. Parçaya göre can sıkıntısı neden büsbütün kötü bir şey değildir?
A) Heyecanları engellediğinden
B) Kimi insanları sakinleştirdiğinden
C) Kimi insanları yaratıcı kıldığından
D) Büyük yapıtların doğmasını hazırladığından
E) İnsanın duyarlığını geliştirdiğinden
(ÜSS 1975)
7. Parçaya en uygun başlık aşağıdakilerden hangisi olabilir?
A) Can Sıkıntısının Etkileri
B) Monotonluğun Etkileri
C) Heyecan İsteği ve Can Sıkıntısı
D) Mutlu Bir Yaşama
E) Monotonluk ve Yaşama
(ÜSS 1975)
8. (I) Bedensel ve ruhsal bir mutluluk duydu.
(II) Anadolu’ya bir gezi yapacaktı.
(III) Ancak gittiği yerlerde karşılaştığı kişiler ve olaylar onu çok sevindirdi.
(IV) Alıştığı çevreden ayrılmak ve bilmediği yerlere gitmek onu tedirgin ediyordu.
(V) Artık büyük bir huzur içindeydi.
Aslında bir durumu anlattığı halde yukarıda sıraları değiştirilerek verilmiş olan cümlelerin, anlamlı bir bütün oluşturan dizilişi aşağıdakilerden hangisidir?
A) II., IV,, III., I..V.
B)l., III., IV, V, II.
C)II„V, III., IV, I.
D) IV, III., II, V, I.
E) V., III., IV., I., II.
(ÜSS 1976)
9. Anadili, onu kullanan bireyler arasında köklü sevgi bağları oluşturur. Bilinçaltına dek uzanarak kişinin iç varlığını kuşatan bu bağlar, toplumsal yaşamda çok gerekli olan güven duygusunun da kaynağıdır; çünkü birbirini sevip sayan, birbirine güven duyan bireylerin oluşturduğu bir toplumda, bireylerin gelecek korkusu olmaz.
Bu parçada vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Anadilinin, ortak duygular oluşturmada çok önemli bir işlevi olduğu
B) Kişilerin yetiştikleri ortamla benlikleri arasında sıkı bir ilişki bulunduğu
C)Anadilindeki ses özelliğinin kişilerin düşünce ve duygularını etkilediği
D) Aynı dili kullanan kişilerin, aynı doğrultuda düşünebileceği
E) Anadili eğitimine ağırlık vererek ulusal duyguları pekiştirmek gerektiği
(ÖSS 2001)
10. “Atatürk’ün getirdiği yenilikler, ülkemiz insanların İçin için beklediği, özlediği değerlerdir. Attığı şeylerse aslında zaten Ölmüş değerlerdi….. Oysa bu yenilik sayesinde Türkçemizin geçmişi ne kadar aydınlandı.”
Yukarıdaki paragrafta boş bırakılan yer aşağıdaki cümlelerden hangisi getirilirse paragrafın anlam bütünlüğü bozulmaz?
A) Dilimizin, yabancı dillerin etkisinde kalmasına geçmişte kimi yazarlarımız karşı çıkmıştı.
B) Öz Türkçeyle yazma zorunluluğu kimi yazarlarımız! güç durumda bırakmıştı.
C) Yeni harfleri kabul ettiğimiz zaman, nice bilginlerimiz, ulusumuzun geçmişi ile bağları
kopacak sanmıştı.
D) Türkiye Türkçesinde karşılığı bulunan bütün yabancı sözcüklerin atılması nice bilginlerimizi tedirgin etmişti.
E) Konuşma dilimizin yazı dili haline dönüşmesi, Türkçemizin fakirleşmesine yol açacak sanılmıştı.
(ÜSS 1976)
11. A – Kör müsün sen? Aşk diyemezsin buna;
Senin yaşında coşkun değildir insanın kam Durgunlaşır, akla uydurur aşkını,
B – içimin derinlerine çevirdin gözlerimi,
Öyle kara, Öyle yoğun lekeler var ki içimde Silinir, yıkanır gibi değildir.
A ve B arasında geçen bu konuşmadan şu yargılar çıkarılmıştır:
I. A, B’nin kendisine olan aşkını benimsemiyor.
II. A, B’yi sözleriyle derinlemesine etkilemiştir.
III. B, duygusal bir kişidir.
IV. B, suçluluk duygusu içindedir.
V. A, B’ye göre daha yaşlıdır.
Çıkarılan bu yargılardan hangileri konuşma metnine göre doğru olabilir?
A) II, III ve IV B) l, II ve III
C)lll, IV ve V D) I, II ve IV
E) l, III ve IV
(ÜSS 1976)
12- Oysa bir erkek her şeyi bilmeli değil mi? Birçok işte kendini göstermek, istek ve tutkularının aleviyle sizi tutuşturmak, yaşamın inceliklerini ve bütün sırlarını size anlatmak ona düşen bir görev değil mi? Gelgelelim bu adam hiçbir şey bilmiyor, bir şey öğrenmiyor, bir şey İstemiyor ve karısını mutlu sayıyor. Bense mutluluk bir yana onun bu genişliğine, bu oturaklı rahatına, bu ağır durgunluğuna İçerliyorum.
Bu parçada durumları anlatılan karı İle koca arasındaki uyumsuzluğun nedeni aşağıdakilerden hangisi olabilir?
A) Birbirlerini bütünüyle tanımayışları
B) Maddi bir sıkıntı İçinde oluşları
C) Birbirleriyle ilgilenmeyişleri
D) Farklı çevrelerden gelişleri
E) Farklı kişiliklere sahip oluşları
(ÜSS 1977)
CEVAPLAR
1.B |
2.A |
3. D |
4.C |
5.A |
6. C |
7. E |
8.A |
9.A |
10.C |
11.A |
12. E |