PARAGRAF – 52 ÇIKMIŞ SORULAR
1. Yazar, öyküsüne kahraman olarak seçtiği kişinin yalnızlığını ve çevresindekilerle iletişim kuramayışını yansıtmak istiyor. Bunun da ötesinde, onun, insana özgü sıcaklıktan yoksun, insanları sevmeyen ve çıkarcı bir genç olduğunu vurguluyor.
Bu parçada sözü edilen öykü kahramanıyla, aşağıdakilerin hangisinde betimlenen kişi arasında bir benzerlik kurulabilir?
A) Köyün yaşlılarına göre, konuşkan, kendine güvenen; ama başına buyruk bir gençti.
B) Eline çok az para geçmesine karşın en ağır işlerde özveriyle çalışır, başka bir yerde çalışmayı düşünmezdi.
C) Yanında çalışanlara iş ortamında oldukça ölçülü davranıyor, iş dışında ise onları arkadaş gibi görüyordu,
D) İnsanlardan çok doğaya yakın, tüm canlılara karşı sınırsız bir sevgi duyan, kendine özgü biriydi.
E) Kendine yarar sağlamayan bu insanların arasında bulunmak, onlarla konuşmak istemiyor, onlara karşı hiçbir olumlu duygu beslemiyordu.
(ÖSS 1999İPTAL EDİLEN)
2. (I) Günlük tutan bir yazar, yapıtlarında açığa vurmak istemediği kimi duygu ve düşüncelerini günlüğünde yansıtabilir. (II) Okuduğu yapıtlara yönelik, gerçekte neler düşündüğünü dile getirebilir. (III) Bazı durumları bilerek ya da bilmeyerek çarpıtabilir. (IV) O, birçok ayrıntının arasından asıl anlatılmak İsteneni bulma çabasındadır. (V) Bir gün bunları yayımlarsa, okurların bu nedenle kendisinden soğuyacağını düşünür. (VI) Günlük tutan birçok yazar vardır; ama bu düşünceyle, günlüklerini yayımlayanlar azdır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) II. B)III. C)IV. D)V. E) VI.
(ÖSS 1999 İPTAL EDİLEN)
3. Eskilerden gelen bir edebiyatçıyı günümüz ölçütlerine göre değerlendirmek doğru olur mu? Günümüzde insanların edebiyat anlayışları değişip gelişmiştir. Ancak bu gelişmeyi bir zincir olarak düşünürseniz, zincirin halkaları kopuk değil, birbirine geçmiş durumdadır. Günümüz edebiyatçıları, hem dillerini geliştirmek hem de yeni biçimler oluşturmak bakımından çok şey borçludurlar eskilere. Edebiyat merdiveninin basamakları, bizden önceki edebiyatçıların birikimlerinden oluşmuştur.
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisi çıkarılamaz?
A) Her çağın kendine özgü değerlendirme ölçütleri vardır.
B) Sanatçılar, kendilerinden önceki sanatçılardan etkilenirler.
C) Yaşadığı dönemde ilgi görmeyen bir edebiyatçı zamanla ün kazanabilir.
D) Her edebiyatçı yaşadığı dönemin koşulları içinde ele alınmalıdır.
E) Öteki sanatlar gibi edebiyat da zamanla değişir.
(ÖSS 1999 İPTAL EDİLEN)
4. Bir şiirin alınyazısını önceden kestirme olanağı yoktur. Bu gerçek, “Han Duvarları” için de geçerliydi elbette. 1924’te yazılan bu şiir, birçok yönüyle güncelliğini yitirmesine karşın günümüzde hâlâ okunuyor, tanınıyor. Peki, hangi nedene bağlanabilir bu? Yoksa “Han Duvarlarının da N. Kemal’in “Vatan Kasidesi”, T. Fikret’in “Promete”, M. Akif’in “Çanakkale Şehitleri” adlı şiirleri gibi gizli bir yaşama gücü mü var? Ona bu gücü kazandıran ne?
Bu parçaya göre, şiirle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Değer kazanması zaman alır.
B) Belirli temaları işleyenler daha çok sevilir.
C) Yazıldığı günlerde ünlenenler kolayca unutulmaz,
D) Kalıcılığını sağlayan etkenleri belirlemek güçtür.
E) Her biri biçim ve içerik yönünden farklı özellikler taşır.
(ÖSS 1999İPTAL EDİLEN)
5. Özyaşamöyküsü yazmak kolay değildir. İnsan, çoğu kez nesnelliğini koruyamaz, benmerkezci duruma düşebilir. Yazarımız bu gerçeği iyi kavramış. Olabildiğince kendini öne çıkarmadan, ama kendi hakkını da yedirmeden, yaşadıklarını yazmış. Hem de çok etkileyici biçimde yazmış. Genç, yaşlı öğretmenler, hele öğretmenliğe hazırlanan gençler, okuyun bu kitabı. Yolunuz aydınlanacak; gerçekten dolu bir yaşamın ne olduğu, nasıl olması gerektiği kafanızda belirginleşecektir.
Bu parçada özyaşamöyküsü yazmanın güçlüğü, aşağıdakilerden hangisine bağlanmaktadır?
A) Olayları yansıtırken, kişisel görüşleriyle gerçekler arasında denge sağlamaya
B) Olayları belirli bir meslek grubunun bakış açısıyla yansıtmaya
C) Gerçekleri gizleyebilmek için duygusallığa ağırlık vermeye
D) Yalnızca tanık olunan olayları anlatarak kitabın kapsamını daraltmaya
E) Okura yol göstermeyi amaçlayarak kendini ikinci plana atmaya
(ÖSS 1999 İPTAL EDİLEN)
6. (I) Bireysel acılarını yansıtmak için bir araç olarak görmez şiiri. (II) Kendi acılarına yer vermez şiirlerinde. (III) Daha çok, içinde yaşadığı toplumun acılarını, sevinçlerini yansıtmak ister. (IV) İmgeleri yalındır. (V) Söyleyişinde inişler çıkışlar yoktur. (VI) Bütün şiirlerinde okuru saran bir sıcaklık vardır.
Bu parçadan, aşağıdaki cümlelerin hangisi çıkarılırsa parçanın anlamında önemli bir daralma olmaz?
A) II. B)lll. C)IV. D)V. E) VI.
(ÖSS 1999İPTAL EDİLEN)
7. Bu sanatçı, kültürel yapısına yabancı olmadığı bir coğrafyanın insanını anlatmıştır. Bu coğrafyanın ağıtlarını, efsanelerini, türkülerini, masallarını, inançlarını kısacası düşünme biçimini çok iyi bilmektedir. Bu yüzden romanlarında, kahramanlarına, kendi bilinçlerinin sınırı içinde bir dünya kurmuştur. Halk düşüncesinin işleyişini çok iyi yakalayan yazar, yapıtlarında efsaneleştirmeyi, Anadolu insanının kendi gerçekliği açısından ele almıştır. İşte sanatçı bu nedenle benzersiz kalabilmiştir,
Bu parçada sözü edilen sanatçının başarısının temelini aşağıdakilerden hangisi oluşturmaktadır?
A) Kahramanlarının, çevreleriyle olan ilişkilerinden çok, kişilik özelliklerine önem vermesi
B) Anlattığı insanları, kültürel birikim ve düşünce açısından İyi tanıması
C)Her bölgenin kültürel yapısının kendine özgü nitelikler taşıdığının bilincinde olması
D) Birlikte yaşadığı insanları anlatmanın daha kolay olacağını fark etmiş olması
E) Halkı, toplumun kültür değerlerinin bir ürünü olarak ele alması
(ÖSS 1999İPTAL EDİLEN)
8. Hiç ummadığımız bir şiir, günü gelince bizim için söylenmiş izlenimini verir. Çünkü şiir eskimez, durur bir yerde, okurunu bekler. Bekler ve bir gün bulur onu. Dahası, en kötü, en sığ, en basit bir şiirden bile bir gün başka bir anlam, başka bir güzellik fışkırabilir. Bu nedenle, —.
Düşüncenin akışına göre bu parçanın son cümlesi aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanabilir.
A) iyi şiir her okuyucuda aynı duyguları, aynı çağrışımları uyandırabilmelidir.
B) pek çok şiir kitabı ancak şairlerinin ölümünden sonra değer kazanmıştır.
C) sanat değeri taşıyan şiirler eskimiş olanlardır.
D) eleştirmenler, okuyacakları şiir kitabını seçmede okurlara yol göstermelidirler.
E) şiir değerlendirmelerinde olumsuz ve kesin yargılardan olabildiğince kaçınmak gerekir.
(ÖSS 1999 İPTAL EDİLEN)
9. (I) Oyun, bir gün içinde hatta birkaç saatte geçen olaylar üzerine kurulmuş. (II) Oyun, üç birlik kuralına uygun; ancak izleyicinin merakını kamçılama yönünden zayıf kalıyor. (III) İlk bölümün ikinciye göre çok kısa oluşu, izleyenleri rahatsız ediyor. (IV) Kişiler kendi toplumsal, psikolojik, ekonomik ve kültürel yapılarına uygun olarak olaylar içinde verilmiş. (V) Sanatçı, bu eksiklerine karşın, bir oyun yazarı olarak umut veriyor.
Bu parçanın anlam akışındaki bozukluğu gidermek için, aşağıdaki değişikliklerden hangisi yapılmalıdır?
A) I. cümleyle II. yer değiştirmeli
B) II. cümleyle III. yer değiştirmeli
C) III. cümleyle IV. yer değiştirmeli
D) IV. cümle I. den sonra gelmeli
E) V. cümle II. den sonra gelmeli
(ÖSS 1999İPTAL EDİLEN)
10. Bizim yaşamımızı yansıtmayan yapıtlar, üzerimizde yeterince etkili olmuyor. Bir yapıttaki yaşantıları paylaşabilmemiz, anlatılan olayların da bize tanıdık gelmesini gerektiriyor. İşte bu nedenle, öykülerde ve romanlarda —- isterim.
Düşüncenin akışına göre, bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilemez?
A) gelenek ve göreneklerimizden yola çıkılmasını
B) evlerimizden ve eşyalarımızdan silinmez izler bulunmasını
C)bize, yeni ve değişik insan tiplerinin tanıtılmasını
D) duygu ve düşüncelerimize ayna tutulmasını
E) kolaylıkla benimseyebileceğimiz karakterlerin çizilmesini
(ÖSS 1999İPTAL EDİLEN)
CEVAPLAR
1.E |
2. C |
3. C |
4. D |
5. A |
6. A |
7. B |
8. E |
9. D |
10. C |