Paragraf – 56 Çıkmış Sorular

PARAGRAF  – 56 ÇIKMIŞ SORULAR

1.   Bana gönderdiğin şiir ve öyküleri ilgiyle okudum. Gençlerin çoğu gibi senin de şairlikle yazarlığı bir­likte sürdürmek istediğini görüyorum. Öykülerinde konu ve işleyiş yönünden duyarlı bir titizliğin izleri var. Şiirlerin için ise bunları söyleyemem. Bu alanda da yer yer güzel dizeler kurduğun bir gerçek. Ama bilmelisin ki güçlü ve çarpıcı şiir, bir birikimin ardından gelir. Bu yazdıklarım, yeni örnekler göndermeni engellemesin, ileride yazının her dalında adını duyuracağına inanıyo­rum.

Bu parçada, eserlerini gönderen gence söyle­nenler arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur?

A) Öykülerin şiirlerine göre daha başarılı.

B) Şiiri bırakıp öykü türünde yoğunlaşmalısın.

C) Yeni çalışmalarını da görmek isterim.

D) Şiirlerin henüz yeterince olgunlaşmamış.

E) Şiir ve Öykü dışındaki türlerde de başarılı ola­bilirsin.

(ÖYS 1993)

 

2. O, her yazısında, içtenliği, hoşgörüsü, kendi çizgi­sine bağlılığı, ödün vermez dürüstlüğüyle bize yeni bir düşünce dünyasının kapılarını açıyor. Ele aldığı sorunlar üzerinde bizi de kendisiyle birlikte düşündürüyor. Hem de bizi saran, sıcak, içten bir anlatımla yapıyor bunu.

Bu parçada, sözü edilen kişiyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

A) Farklı düşünceleri anlayışla karşıladığına

B) İnandığı ilkeleri sonuna değin savunduğuna

C) Düşündürücü yazıları bulunduğuna

D) Anlatımda yapaylıktan kaçındığına

E) Alçakgönüllü bir insan olduğuna

(ÖYS 1993)

 

3.   (I) Sekiz küçük roman yayımladım. (II) Ama bun­lardan biri dışında öbürleri beni hiç doyurmadı, (III) Yeniden inceleyince neden doyurmadıklarını anladım. (IV) Bunun üzerine şu kanıya vardım: Sağlam bir kültürel temele oturmayınca, iyi sanat yapılmaz. (V) Özellikle roman ve hikâye sağlam bir kültür ister.

Yukarıdaki parçada, numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra “Bilgi yönünden eksik­lerim vardı.” cümlesi getirilirse parçanın anlam bütünlüğü bozulmaz?

A) I.          B) II.          C)III.          D) IV.          E) V.

(ÖYS 1994)

 

4.   (I) Çağımızın önemli buluşlarından biri de kuşku­suz fotoğraftır, (II) Fotoğraf, becerinin yanı sıra teknik ve bilimsel eğitimi de gerektirir. (III) Bu eğitimin sağlıklı olması için, bilimsel araştırma ve çalışmalar yapılmalıdır. (IV) Fotoğraf günümüzde bilim, teknoloji ve kitle iletişiminin vazgeçilmez un­surudur. (V) Ayrıca fotoğrafçılığın ortak dilini oluş­turmak, fotoğraf araç ve gereçlerinin kullanımlarında ve işlevlerinde ortak tanımla­malara, ortak anlatımlara varmak gerekir.

Bu parçada numaralanmış cümlelerinden hangisi anlatımın akışını bozmaktadır?

A) I.         B)ll.    C)  III.     D) IV.              E) V.

(ÖYS 1994)

 

5.   Değer, nesnelerin ve olayların insana göre öne­mini belirleyen niteliğidir. Başka bir deyişle bir şeye, insan tarafından uygun görülen karşılıktır. Belirli koşulların oluşturduğu bir duruma bağlı ol­duğu için değişken; bireyin yetişimiyle ilgili olduğu için de durağandır. Bunlara bakarak değerleri ruh-bilimsel, törebilimsel, sanatsal değerler diye sınıflandırabiliriz.

Bu parçada değerle ilgili olarak aşağıdakiler­den hangisi yoktur?

A) Tarihsel gelişimini belirtme

B) Özelliklerini belirtme

C) Başlıca türlerini sayıp dökme

D) Tanımını yapma

E) Bir tanımı başka bir tanımla açıklama

(ÖYS 1994)

 

6.   Geleneksel seyirlik oyunlarımız değişik özellikler taşır. Örneğin, bu oyunlarda gerçek anlamda bir öyküleme düzeni yoktur. Olaylar arasında neden sonuç ilişkisi kurulmadığı gibi, bunların mantığa uygun olmasına da önem verilmez. Kişiler genel­likle tek boyutlu olarak tanıtılır. Onların psikolojik özelliklen derinlemesine ele alınmaz. Ayrıca kişiler arasında iletişim güçlüğü vardır. Dil, iletişim aracı olarak görevini gereği gibi yerine getirmez.

Bu parçada geleneksel seyirlik oyunlarımızla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

A) Olayların anlatılışında belli bir sıraya uyul­madığına

B) insanların ruhsal özellikleri üzerinde ayrıntılı olarak durulmadığına

C) Kişilerin birbirleriyle anlaşmakta güçlük çektik­lerine

D) Anlatılanların akla uygun olmadığına

E) Günlük olayların konu olarak alındığına

(ÖYS 1993)

 

7.   Benim Yahya Kemal etkisinde olduğumun söy­lenmesine karşın ilk şiirlerimde Ahmet Haşim et­kisi önde gelir. Özellikle lirik şiirlerimde A. Haşim’e yaklaşmaya çalıştığım açıkça görülür, Ancak bir dönemden sonra içimde Y. Kemal’le A. Haşim yer değiştirdi. Bunun nedeni Haşim’in Piyale Mukaddemesi’nde şiire getirdiği, kendi şiiriyle çelişen görüştür. Bundan başka Haşim Batı’daki şiir es­tetiğinden habersizdi. Şiirde anlam üzerinde güzel şeyler söylüyordu ama şiirin ne olduğunu değil, ne olmadığını vurguluyordu. Oysa Y.Kemal güzel şiiri anlatmaya, tatlandırmaya çalışıyordu. Bunun için Divan şiirine bile başvuruyordu. A. Haşim Divan şiirimizi de bilmiyordu.

Yazar bu sözlerinde aşağıdakilerden hangi­sine değinmemiştir?

A) Ahmet    Haşim’le    Yahya    Kemal’den    et­kilendiğine

B) Yahya Kemalle Ahmet Haşim’in şiir özellikle­rine

C) Yahya Kemal’i Ahmet Haşim’e tercih nedenle­rine

D) Yahya Kemal’in Batı edebiyatını iyi bildiğine

E) Ahmet Haşim’in şiir hakkındaki görüşlerini Piyale Mukaddemesi’nde açıkladığına

(ÖYS 1993)

 

8.  Bir şair, kendi ülkesinin eski ve yeni şiirini, dünya şiirini bilmediği için eleştirilebilir. Böyle bir eleştirinin haklılığı da yadsınamaz. Ancak önemli olan bir başka nokta da şairin yazdıklarıdır. Nasıl bir şiirdir onun yazdığı? Özgün mü, çağdaş mı? Ayrıca ülkesinin şiir atlasında yer alacak evrensel şiir coğrafyasına girebilecek nitelikler taşıyor mu? Asıl önemli olan işte bunlardır.

Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

A) Şiirde ulusallıktan evrenselliğe giden yola

B) Şairin, hem dünya şiirini hem de kendi ulu­sunun şiirini tanımasının gerekliliğine

C) Şairlerin başka şairlerinkine benzer ürünler vermeye çalıştığına

D) Her şairin şiirlerinde kendine özgü niteliklerinin bulunması gerektiğine

E) Şairleri değerlendirmede onların bilgilerden çok, yazdıklarına bağlı kalınmasına

(ÖYS 1993)

 

9.   (I) Garip hareketi üç şairin adıyla anılır: Orhan Veli Kanık, Oktay Rıfat, Melih Cevdet Anday, (II) Bu üç şair, başlangıçta konuşma dilinin yalınlığı içinde yaşama sevincini, günlük hayatı, küçük adamın dertlerini konu edinir. (III) Garip hareketini kısa sürede yaygınlaştırır. (IV) Melih Cevdet ve Oktay Rıfat yeni denemelerde kendilerine özgü bir şiire yönelirler. (V) Orhan Veli de ikinci kitabı “Vazgeçemediğim”den başlayarak şiirini değiştirir.

Yukarıdaki parçada, numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra “Ancak zamanla bu üç şairin şiir anlayışlarında bir değişme olur,” cümlesi ge­tirilirse parçanın anlam bütünlüğü bozulmaz?

A) I.          B) II.          C)lll.          D) IV.         E) V

(ÖYS 1994)

 

10.   Sanatçılara ağır gelen, yapıtlarına yöneltilen eleştiriler değil, onlar karşısındaki suskunluktur. Çünkü eleştiri okunmanın, suskunluk da ilgisizliğin bir göstergesidir. Bu nedenle ben, kitaplarımın okunmasını istediğim kadar, onların her yönüyle kıyasıya eleştirilmesini de İsterim. Şuna inanıyorum ki bir başına övgülerin de yergilerin de kişiye  bir yararı yoktur. Bir yapıt, bütünüyle ele alınmalı, olumlu ve olumsuz yönleriyle değerlendirilmelidir. Unutmayalım ki, sanatçının yaratma gücüyle, ortaya koyduğu ürünlere gösterilen ilgi ve bunların   değerlendirilmesi arasında sıkı bir bağlantı vardır.

Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarıl­maz?

A) Bir yapıtın başarısı öncelikle onun dil ve an­latımına bağlıdır.

B) Bir yapıtla ilgili eleştirilerin tek boyutlu olma­ması gerekir.

C)Her sanatçı, ortaya koyduğu yapıtın değer­lendirilmesini bekler.

D) Yazarların, olumsuz eleştirileri de doğal kar­şılamaları gerekir,

E) Eleştiri      ortamının     canlılığı      sanatçının yaratıcılığını etkiler.

(ÖYS 1993)

 

CEVAPLAR

1.B6. E
2. E7. D
3.C8.C
4. D9.C
5.A10. A