Sonuç Yayınları 9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Etkinlik Cevapları Sayfa – 149 (Yeni Müfredat-Yeni Kitap)(2018-2019)

 6. Okuduğunuz parçada roman anlatım tekniklerinden ( anlatma, gösterme, özetleme, iç diyalog ) hangilerinin uygulandığını gösteriniz.

Gösterme tekniği:

 

Kadın:

“Başım…” dedi.

Taşbaş:

“Başın yerin dibine batsın.” dedi. Önündeki açık başı iteledi.

Bu yalan ocağının birinci tutuşturucusu bu kadındı. Onun önüne geçmeliydi ilkin. Öfkesi indi, düşünmeye başladı. Hemencecik de buldu.

 Anlatma tekniği:

Bu olaylardan az sonra kendisine geldi, yanına yönüne şöyle bir bakındı. Karısı, öteki çocukları uzakta durmuşlar, büyümüş gözlerle, şaşkınlık içinde, ürküntüyle, büyük bir saygıyla kendisine bakıyorlar. Bu ona bir dokundu ki… İşte yapayalnız kalmıştı.

 İç Diyalog tekniği:

“Ulan köylü!” dedi, “Ne yaparsan yap beni hiçbir zaman ermiş yapamayacaksın. Kul Murtaza gibi deliler damına, Vurgun Ahmet gibi dağlara düşmeyeceğim. Öleceğim de böyle olmayacağım.”

 7. Okuduğunuz metni cümle yapıları, deyimler, kelime kadrosu, söz sanatları, akıcılık, duygusallık gibi açılardan inceleyerek metnin üslup özelliklerini belirleyiniz.

“Anlatıcı”, serbest anlatım yolunu seçmiştir. Yazarın zihninden geçenler verilmiş, ancak bunlar roman kişileri tarafından söyleniyor gibi anlatılmıştır. Romanda anlatım sırasında kim ön plandaysa yazar onun açısından bakarak yazar. Kimi yerlerde “halk anlatımı”na dayanır. Halk öykülerinin ve türkülerinin söyleyişi yeni bir biçimle onun dilini ve anlatımını kurar.

 8. Okuduğunuz metinde hangi manevi ve evrensel değerlere vurgu yapılmıştır? Bu vurgunun halk tarafından sevilmeyen birine yüklenmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

 1. ETKİNLİK

İncelediğiniz “Acımak” ve “Yer Demir Gök Bakır” romanlarını aşağıda verilen “Suç ve Ceza” adlı romanla anlatıcı, bakış açısı, tür, içerik, yazarın tutumu vb. yönlerden karşılaştırınız. Sonuç­ları defterinize yazınız.

 

Acımak

Yer Demir Gök Bakır

Suç ve Ceza

Anlatıcı

Kahraman

3.Tekil Kişi

3.Tekil Kişi

Bakış açısı

Kahraman Bakış Açısı

İlahi Bakış Açısı

İlahi Bakış Açısı

Tür

Roman

Roman

Roman

İçerik

Babasına karşı merhametsiz olan Zehra’nın babasının ölümünden sonra kendisine bıraktığı mektupları okuyunca acıma hissini oluşması

Taşbaşoğlu miti anlatılır. Çukurova’nın bir köyünde köylünün hurafelere karşı inancı anlatılır.

Raskolnikov’un suç işlemesi

 SUÇ VE CEZA

Yoksul bir genç olan Rodya Romanoviç Raskolnikov Petersburg Üniversitesindeki hukuk öğrenimini yarıda bı­rakır. Batı’dan gelen bazı akımlardan etkilenen Rusya’da bu dönemde iki akım vardır. Bu akımlara göre, insan­lar iki kısma ayrılır: Sürü gibi yaşayan sıradan insanlar ile Sezar gibi kendi kanunlarını kendileri yapan yönetici ruhlar. Batı’dan gelen siyasi ve felsefi düşüncelerle aklı karmakarışık olan Raskolnikov, kendisini bu yönetici sı­nıfa dâhil etmek ister. Alyona adında nefret edilen, kimse tarafından sevilmeyen tefeci bir kadın vardır. Raskolnikov bu kadını öldürmekle hem kendi parasal problemlerini çözmüş hem de dünyayı kötü, değersiz bir parazitten te­mizlemiş olacaktır. Böyle düşünen Raskolnikov, daha yüksek bir amaca hizmet eden bir cinayetin kabul edilebilir olduğuna inanır. Kendi içinde yaşadığı iç muhasebelerinin ardından kadının evine gider ve onu öl­dürür. Alyona’nın birlikte yaşadığı üvey kız kardeşi o anda içeri girer, Raskolnikov onu da öldürmek zorunda kalır. Müşterilerin rehin için bıraktıkları birkaç küçük süs eşyasını ve suç aletini alan Raskolnikov kimseye görünmeden oradan kaçar.

(Aşağıda, Raskolnikov’un suç delillerini ortadan kaldırdığı bölüm verilmiştir.)

“Ya aramayı yapmışlarsa bile? Ya şimdi gidip de onları odamda bulursam?”

Ama işte odası. Kimsecikler yok. Kimsecikler uğramamış… Nastasya bile hiçbir şeye el sürmemiş.

Aman Tanrım! Nasıl, nasıl bırakabilmişti her şeyi o deliğin içinde?

Hemen köşeye atıldı, elini duvar kâğıdının arkasına sokup koyduğu her şeyi bir bir çıkarmaya ve cep­lerine doldurmaya başladı. Zaten hepsi sekiz parçaydı: İçlerinde küpe ya da benzeri bir şey bulunan iki küçük kutu -doğru dürüst bakmadığı için tam bilmiyordu ne olduğunu- sonra yine dört tane maroken kaplı küçük kutu… Doğrudan doğruya gazete kâğıdına sarılmış bir zincir, bir de yine gazete kâğıdına sarılmış, madalyaya benzer bir şey…

Belli olmamalarına dikkat ederek hepsini paltosunun cepleriyle, pantolonunun sağlam kalan sağ cebine yerleştirdi. Para çantasını da alıp odadan çıktı. Bu kez çıkarken kapıyı ardından açık bıraktı.