(Aşağıda, Fatih’in İstanbul’u almak için karar verdiği bölüm verilmiştir.)
(Boğaz’ın Rumeli yakası. Mehmet, Akşemsettin,
Halil, Zağanos ve çevrede Türk askerleri.)
MEHMET:
Doğuya doğru sefere çıksam
Bizansʼı arkamda duyarım;
batıya yönelmeye kalksam
yine arkamdadır Bizans.
Bu sürekli pusuya son verip
gelişme yolunu açmalıyız.
AKŞEMSETTİN:
Ortak derinliklere dalmak gerek.
Ele geçmez inciyi bulmak gerek.
Hayatın hakkını tam vermek için
hem güvercin hem şahin olmak gerek.
HALİL:
Bizansʼı almaya kalkışırsak
bütün Avrupa birleşir bize karşı.
ZAĞANOS:
Devletimiz varlığını duyurduğundan beri
Avrupa zaten birleşik bize karşı.
AKŞEMSETTİN (Mehmet’e doğru):
Baban bir ağaç dikti senden önce,
meyvesini devşirmeyecek misin?
HALİL:
Biz Bizansʼı kuşatırken hünkârım
ya güçlü bir Avrupa ordusu gelip
arkamızdan vurursa bizi? O zaman
bu devlet belini doğrultamaz bir daha.
Timur belasını hatırlayalım.
AKŞEMSETTİN (Mehmet’e ve bütün askerlere):
Ey Tanrı ordusu, kalk, atlan
zaferin ışıklı elleriyle yaz!
Tanrı buyruğuyla davrananları
dünyada hiçbir güç durduramaz.
HALİL:
Yıkıma doğru yol almasak derim
düşmanlarımız bize karşı birleşirken.
MEHMET:
Ok da ben, yay da ben
yayı geren de ben…
HALİL:
Avrupaʼnın bütün orduları
tek bir ordu olacak bize karşı.
AKŞEMSETTİN (Mehmet’e):
Haydi zaferin altın elleriyle yaz!
Kartal bir kez kanatlandı mı
serçeler havalanmayı göze alamaz.
MEHMET (Çevreyi inceleyerek):
Buraya kurulacak Rumelihisar,
Güzelcehisarʼın tam karşısına.
(Türk askerleri, ritmik hareketlerle hisarı kurmaya başlarlar.)
AKŞEMSETTİN:
Başbuğ düşüncesinin oklarını sivriltti
ve düşmanın yıldızları söndü baştan başa;
Tanrıʼya şükürler olsun!
KORO:
Şükürler olsun Tanrı’ya!