KORO:
Allahu ekber!
(Paşalar Mehmet’i selamlayıp ayrılırlar.)
(Bizans. Şafak sökmekte. Top atışları ve gittikçe yükselen tekbire karşı alarm çanları. Mehmet, hangi yönden “Hücum!” diye seslenirse Konstantin’le öbür komutanlar ve askerler o yöne koşuşurlar.)
MEHMETİN SESİ:
Hamza Bey, hücum! Zağanos Paşa, hücum!
Hücum, Karaca Bey! Hücum, Sarıca Bey!
Mahmut Paşa, İshak Paşa, Halil Paşa
hücum, hücum, hücum!
(Tekbir sesleri doruğa yükselirken çan sesleri yavaş yavaş susar.)
JÜSTİNYANİ (Bir askere dayanarak girer.):
Size hizmetim, yazık ki sona eriyor
çünkü ölümcül yara aldım haşmetlim.
KONSTANTİN:
Az daha sıkın dişinizi, general.
Siz savaş yerinden ayrılırsanız
hemen çöker Bizansʼın savunması.
JÜSTİNYANİ:
Çöktü bile.
(Burçta dalgalanan Osmanlı bayrağını gösterir.)
Götürün beni.
(Jüstinyani götürülür.)
I. ASKER (Bağırarak gider.):
Şehir düştü! Düştü Bizans!
KONSTANTİN (Kılıcını çekerek):
Sus köpek! Uydurma! Uydurma!
(Askeri kovalayarak çıkar. Zafer marşıyla bir yandan Türkler öbür yandan da Bizantina’yla birlikte Bizanslılar girer. Mehmet, paşalarla görünerek bir yükseltide yer alır.)
MEHMET:
Bizans kurtarılmıştır. Bundan böyle
herkes özgür olacak düşüncesinde,
özgür olacak inancında herkes!
KORO:
Düşüncesinde, inancında.
MEHMET:
Herkes düzen ve güzellik içre yaşasın!
KORO:
Düzen ve güzellik içre.
MEHMET:
Açılan çağ kutlu olsun insanlığa!
KORO:
Kutlu olsun! Kutlu olsun!
Sen nice putları kıransın sultan.
Bunalmışları kurtaransın sultan.
Gönlünü herkese açık tutarak
tüm gönüllere taht kuransın sultan.
Umut karanlığı deldi seninle.
Ötelerden müjde geldi seninle.
Düşüncen göklere yöneldiğinden
İnsan daha da yükseldi seninle.
Daralmış ufuklardan taşan sultan.
Her adımda bir doruk aşan sultan.
Yüzyılları bir anda eskiterek
yepyeni bir çağa ulaşan sultan
A. Turan Oflazoğlu, Fatih