Hatice sessiz sessiz ağlar. Jandarma Kumandanı içeri girer.
KAYMAKAM: Ağlıyor musun Hatice? Hadi hadi çocuk olma, ağlayacağına gül. Kadına gülmek yakışır. Neyse konuyu değiştirelim. Bak sana bir hikâye anlatayım. Sokaktan gelen bir adam tımarhanenin kapısına yaklaşıp suratını demir parmaklıklara yapıştırarak bahçede gezinen deliye seslenmiş “Hey bana bak, siz içerde kaç kişisiniz?” deli durmuş, düşünmüş cevap vermiş, “Bu sualin mühim değil, asıl sen cevap ver bana. Siz dışarda kaç kişisiniz?” (Kimse gülmez. Kaymakam birer birer Hatice’nin, Tahrirat Kâtibinin, Jandarma Kumandanının, Kaymakam Vekilinin yüzlerine bakar en sonunda gözleri ısrarla Hatice’nin yüzünde durur.) Gülsene Hatice, sana en güzel deli hikâyelerinden birini anlattım. (Kaymakam Vekiline) Gülmeyi unutan bu insanlara ben onu yeniden bir türlü öğretemedim. (…).
JANDARMA KUMANDANI: (Kaymakama) Artık gitsek. Arkadaşlarımızın hepsini kamyona bindirdiler, sizi bekliyorlar.
KAYMAKAM VEKİLİ: Olmaz, halkın içinden mi geçireceksiniz bunları?
JANDARMA KUMANDANI: Yok efendim, izniniz olursa arka kapıdan hareket edeceğiz. Hiç kimse görmez. Gitmeleri lazım.
KAYMAKAM VEKİLİ: Pekâlâ…
JANDARMA KUMANDANI: (Kaymakama) Gidelim.
KAYMAKAM: Gidelim Yüzbaşı. Yalnız bir saniye (Tahrirat Kâtibine) Kâtip, eşrafa ve esnafa söyle, evvela tembihlerimi, sonra da beni unutmasınlar, işi yine azıtırlarsa belli olmaz, yolların kapandığı bir gün belki bizler yine geliriz. Haydi Allah’a ısmarladık.
HATİCE: (Feryat ederek) Gitme, kurban olduğum gitme.
Kaymakam bir dakika durur, kulağına gelen bir sesi dinler gibidir. Bu sesi biz de duyarız.
DELİ ÇAVUŞUN SESİ: Gitme. Sen lazımsın bize. Allah senin canını alacağına benimkini alsın.
KAYMAKAM: (Sesin geldiği yana hitap ederek) Hayır, gitmem lazım Çavuş… (…)
Masanın üstünden cetveli kapar, sahnenin önüne gelir, arkası halka dönük esas duruşa geçer. Sonra yine gaipten bir marş duyulur.
KAYMAKAM: (Bütün kuvvetiyle bağırarak kumanda verir) Dikkat, merasim yürüyüşü…
Marş çalmaya devam ederken Kaymakam sert asker adımları ile kapıdan çıkar. Sahnedekiler şaşırmış, korkmuş, acımış arkasından bakmaktadırlar.
PERDE
Cevat Fehmi Başkut, Bütün Tiyatro Eserleri