SAFİYE — (Ayağa kalkar.) Biz onunla konuştuk, anlaştık.
TARIK — Olsun. Bana “baba” dedi ya. Hani, “git yap” dedi. Yolda uçtum (…). (Saati asar.) Nasıl, ne güzel durdu değil mi? (Zincirini çeker.) Safiye bak, bak nasıl kuruluyor (…). (Gevrek gevrek güler.) Bizim araba gibi… Tıkır tıkır… Fazıl yarın sabah işbaşı yapıyoruz. Tamam mı?
FAZIL — (Donuk) Tamam baba.
TARIK — Hey, ben şıkır şıkır oynayacaksın diye bekliyordum, kazık gibi dikiliyorsun karşımda. Bayağı keyfin kaçtı. Neyin var senin?
FAZIL — Baba.
TARIK — Söyle.
FAZIL — Önce, affedersin.
TARIK — Ne oldu?
(…)
FAZIL — O delikanlıya gitti baba, dönmeyecek.
(Taş kesilmiş gibi dururlar, anne boynundaki kolyeyi çeker, inciler ayaklarının dibine dökülür. Guguklu saat çalışır.)
İkinci Bölümün Sonu
Safiye, kızının sevdiği çocukla parasızlık yüzünden evlenemeyeceğini anladığında en zor günler için sakladığı bileziğini satıp parasını kızına vermeyi düşünür ve bu düşüncesini kızıyla da paylaşır. Bu arada yine olmayacak bir düşün peşinde koşan Tarık, bir hurda otomobili alıp tamir etmeyi ve onunla çalışarak zengin olmayı tasarlamaktadır. Kocasının coşkusuna ve çaresizliğine dayanamayan Safiye, Fazıl’ın karşı çıkmasına rağmen, bileziği, kızı yerine kocasına verir. Bunun üzerine evlenebilmek için hiçbir umudu kalmadığını düşünen Sevda, sevdiği çocukla kaçar. Fazıl, kardeşinin kaçacağını önceden anlamasına rağmen çaresizlikten kız kardeşinin gitmesine izin verir; alınan hurdanın da bir işe yaramaması üzerine bir hayli zor günler yaşar. Bu arada Nihat da babasıyla birlikte çalışmaya başlar ancak yine de ucu ucuna geçinebilmektedirler. Sevda, kaçtığı çocuğun nikah yapmaması ve kendisini hırpalaması nedeniyle bir süre sonra eve geri döner. Ailenin eski düzeni yeniden kurulur; zengin olmamışlardır ama yine bir aradadırlar. Oyunun sonunda, Tarık’ın yine bir hayal kurduğu; bu sefer de bir çiftlik alarak zengin olmayı düşlediği görülür. Ekonomik durumunu düzeltme olanağından yoksun, toplumsal güvensizlik ve yoksulluk içinde olan aile, her şeye rağmen ocağını tüttürmeyi başarmıştır. Tüm sorunlara rağmen ocağın dağılmaması, güçlüklere birlikte göğüs germek en iyi çözümdür.
Turgut Özakman, Bütün Oyunları 4
METİNDE GEÇEN BAZI KELİME VE KELİME GRUPLARI
berhudar olmak: Mutlu olmak.
tonsuz: Ötümsüz.
teslimiyet: Teslim olma, kendini verme, boyun eğme.