METNİ ANLAMA VE ÇÖZÜMLEME
1. Okuduğunuz metinde edebiyatın hangi bilim dalları ya da alanlarıyla ilişkisi üzerinde durulmuştur?
Edebiyat ile sosyoloji arasında ilişkisi üzerinde durmuştur.
2. “Edebiyatın konusu insandır.” cümlesinden hareketle edebiyat ile sosyoloji arasındaki ilişkiyi değerlendiriniz.
Edebiyat insanı ve insanlığı anlatır.İnsanın oluşturduğu yerde toplum vardır. Dolayısıyla edebiyat-insan-toplum hep beraber değerlendirilmelidir.
3. Bir metinde anlatılmak istenen asıl düşünceye, verilmek istenen asıl iletiye ana fikir (ana düşünce) denir. Buna göre okuduğunuz metinde yazarın okuyucuya vermek istediği iletiyi belirleyiniz.
Toplumile edebiyat arasında çok yönlü ilişki olduğu verilmek istenmektedir.
1. ETKİNLİK
Aşağıdaki şiir hangi bilim ya da bilgi dalının sonuçlarından yararlanmıştır? Böyle bir etkileşimin normal olup olmadığını tartışınız.
KARANFİL SOKAĞI
Tekmil ufuklar kışladı
Dört yön, on altı rüzgâr
Ve yedi iklim beş kıta
Kar altındadır.
Kavuşmak ilmindeyiz bütün fasıllar
Ray, asfalt, şose, makadam
Benim sarp yolum, patikam
Toros, Anti-toros ve âsi Fırat
Tütün, pamuk, buğday ovaları, çeltikler
Vatanım boylu boyunca
Kar altındadır.
(…)
Ahmed Arif, Hasretinden Prangalar Eskittim
COĞRAFYA’dan faydalanmıştır. Bu etkileşim de gayet normaldir.
4. Sinema, senaryo yazımında edebî eserlerden yararlanır. Edebî eserleri bazen olduğu gibi bazen de uyarlayarak seyirciyle buluşturur. Tarihçiler, bazı tarihî olayları aydınlatırken o dönemde yazılmış günlük, anı ve mektup türündeki eserleri inceler. Bu eserlerde anlatılan olaylar tarihin o dönemine ışık tutar. Bütün bilim dallarının iyi bir anlatım yoluyla kendi varlığını göstermesi ya da yayılması gerekir. Bu amaçla bütün bilim dalları edebiyatın anlatım yollarından yararlanır. Bazı edebiyatçılar da herhangi bilim ya da bilgi alanının bulgularını kurgulayarak eserlerini oluşturur. Bütün bunlar, edebiyat ile bilim ve güzel sanatlar arasındaki etkileşimi gösterir.
Siz de edebiyat ile bilim ve güzel sanatlar arasındaki etkileşime örnekler veriniz.
Hem edebî eser hem de felsefi eser bireysel bir çabanın ürünüdür. Ama edebî eserde üslup, estetik zevk önemli olduğu için esere yazarın üslubu, estetik zevk anlayışı yansımakta ve yazarın şahsiyeti eserde bulunmaktadır. (…) Felsefi eserde ise amaç estetik zevk olmadığı için kullanılan dil soyut ve kuru bir dildir ve dolayısıyla da akıl yürütme ve mantıksal çözümlemelerle doludur. Edebiyat, kavram analizlerinden uzaklaşarak olayları somut bir hale sokmak suretiyle, felsefenin soyutluğunu ve kuruluğunu giderir. Bir felsefi eser de filozofun eseri olmasına rağmen, bireyselliği aşan bir konuma sahiptir. Ancak bireyselliğin aşılması, o eseri başka bir filozofun da yazabileceği anlamına gelmez. Nasıl ki, Karamazov Kardeşler’i Dostoyevski’den başkası yazamaz idiyse Pratik Aklın Eleştirisi’ni de Kant’tan başkası yazamazdı. Ali Osman Gündoğan, Edebiyat ile Felsefe İlişkisi Üzerine | Edebiyat – Felsefe |
Her edebiyat metni ya da eseri, yazarının başkalarından farklı zihnî ve duygusal özellikleriyle bağlantılıdır. Bu yüzden, bir edebî eseri açıklamak ve yorumlamak için yazarın psikolojisini kaynak almak, esere dair bilinç eleştirisi yapmak ve buradan psikolojik bir harita çıkarmak, edebiyat eleştirisinin, disiplinler arasında kurduğu bağın gücünün artmasını sağlamaktadır. Edebiyat eleştirisi, psikolojiden destek alırken herhangi bir edebiyat eserinin en başta fert olarak yazarının karakter ve ruh hâlinin dışa vurulması ya da nakledilmesine bakar. Yazarın karakterini biyografik açıdan tespit etmek için onun eserini kaynak olarak almak ya da bu yazarın diğer yazarlardan ayrılan taraflarını, bilinç yapısını tecrübe etmenin bir yolu kabul edip mevcut esere ait özel bir okuma tarzı geliştirmek, edebiyat eleştirisinde psikolojik gücü göstermektedir. Ertuğrul Aydın, Modern Edebiyat Eleştirisinde Psikolojik Güç | Edebiyat – Psikoloji |