Sonuç Yayınları 9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Etkinlik Cevapları Sayfa – 63 (Yeni Müfredat-Yeni Kitap)(2018-2019)

 ÜNİTE SONU ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME

 ON İKİYE BİR VAR

Nasıl başladı, ne vakit başladı, bilemiyorum. Ama ilk belirtiler, dokuz yaşımda iken patlak verdi. Misafirlerle bahçede oturuyorduk. Yaşlı bir zat saati sordu. Aksi gibi, kimsede saat yoktu. Eniştem içeri, saate bakmaya koştu. Ben o aralık: ‘Üçü yirmi geçiyor.* deyivermiştim.

Bu tutturuşa, önce kimse şaşmadı. Boğazda, geçen vapurlara bakıp zamanı bazen dakikası dakikasına kestirmek mümkündür. Görünürde vapur filân olmadığı anlaşılınca gözler fal taşı gibi açıldı: “Peki ama nasıl bildin?”

“Bilmem.” dedim. “Dilimin ucuna geliverdi işte.”

Rahmetli halam: Tesadüf a canım.* dedi. ‘Attı tuttu işte. Olmaz mı böyle şeyler?”

Öbürküler de: “Evet” dediler. Tesadüf. Ama bu kadar olur yani.”

İnsanlar, mantıklarının normal akışına uymayan olayları bu üç hece ile ne güzel ortadan kaldırıverirter. Kâhinliğimin sırf bir tesadüfe dayandığı el birliği ile kabul edildi. Hatta ben bile buna inandım. İnanacaktım.

Aradan iki hatta geçmiş geçmemişti ki bir gece, ter içinde yatağımda uyandım: “Bire beş var. Bire beş var.” diye sayıklıyordum. Kalktım. Lâmbayı yaktım: Dedemden kalma ihtiyar duvar saati, bire beş kalayı gösteriyordu. Niye uyanmıştım? Bu sayıklama neden? Saatin bire beş kalayı gösterdiğini rüyada mı görmüştüm? Yoksa uyku ile uyanıklık arasında mı içime doğdu? Biraz sonra saat “dan” diye vurunca kafama tokmak yemiş gibi ay idim. Hayır Bu defaki tesadüf olamaz. Başım dönüyor, kulaklarım uğukJuyordu, İçimi, tarifsiz bir korku kapladı. O güne kadar benden gizli içimde işlemiş durmuş bir saatin tik taklannı ilk defa o anda duyar gibi oluyordum. Bu tik lak, kalbimin atış temposu olsa şaşmayacağım. Ama değil. Acele İşleyen bir cep saatininkine benzemiyordu. Çok ağır, daha tok… Tıpkı, ağırbaşlı bir pandûl gibi… Önce, bir kâbus geçiriyorum sandım. Kalkıp elimi yüzümü yıkadım. O tempo, hâlâ kulaklarımda zonklayıp duruyor. Yalının boş odalarından birine kapandım. Boşuna… Gecollklo bahçoyo çıktım. Rıhtıma vuran dalgalann temposu da, şaşılacak derecede içimdeki ölçüye uyuyor. “Lamı cimi yok, tozutuyo­rum.” Ter içinde oraya yığılmışım. (…)

Haldun Taner, Konçinalar

 A.    Aşağıdaki sorulan bu parçaya göre cevaplayınız.

1.  Hikâye kahramanı, zamanı doğru tahmin ettiğini hangi olaydan sonra öğrenmiştir?

İki defa saate bakmadan doğru bildikten sonra

2.   Hikâyede, okuyucuyu meraklandıracak bir olay örgüsünden söz edilebilir mi? Bu Özelliği ile metnin hangi hikâye türüne girdiğini söyleyiniz.

Söz edilebilir. Olay hikayeciliğidir.

3.  Parçada hangi anlatım tekniklerine başvurulmuştur? Gösteriniz.

Öyküleme, betimleme,diyalog  şeklinde olmuştur.

4.  Zaman, mekân, kişi ve olay gibi yapı unsurlarından hangisi ya da hangileri daha ön plana çıkarıl­mıştır?

Olay daha ön plana çıkarılmıştır.

5.    Parçadan isim türlerine örnekler veriniz.

Özel İsim: Yok

Cins İsim: misafir,bahçe,saat, vapur,lamba,dede

Somut İsim:hafta, gece, ter,yatak,saat, uyku

Soyut İsim:korku,