Sonuç Yayınları 9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Etkinlik Cevapları Sayfa – 87 (Yeni Müfredat-Yeni Kitap)(2018-2019)

 HAZIRLIK

1. Türk halk hikâyelerinden “Kerem ile Aslı” hikâyesi hakkında neler biliyorsunuz?

Kerem İle Aslı Hikayesi

İSFAHAN şahlarından birinin hiç çocuğu olmuyordu. Hazine nâzırı vazifesini gören keşişin de çocuğu olmamaktaydı. Nihayet, epey duadan ve adaktan sonra şahın bir oğlu, keşişin de bir kızı dünyaya geldi. Oğlana Ahmet Mirza, kıza da Kara Sultan adı kondu. Babalarının niyeti büyüdüklerinde çocukları birbirleriyle evlendirmekti. Ancak keşiş sonradan bu karardan caydı ve İsfahan’dan üç gün ötede Zengi köyüne çekilerek şahın hizmetinden ayrıldı. Aradan yıllar geçti, iki genç de büyüdüler. Bir gün en yakın arkadaşı Sofu, Ahmet Mirzâ’yı ava götürdü. Av dönüşü, şahininin bir bahçeye indirdiği avını almak için oraya giren Ahmet Mirza gergef işleyen bir kız gördü ve görür görmez ona vuruldu. Konuştular, ilk işleri adlarını değiştirmek oldu. Ahmet Mirza Kerem ismini, Kara Sultan da Aslı Han adını aldılar.

Bu olay üzerine Kerem, yemeden, içmeden kesildi. Bir kocakarı oğlanın sırrını öğrenip babasına bildirdi. Babası da keşişten kızı istedi. Din ayrılığından dolayı bu işe yanaşmayan keşiş, şahtan mühlet istedi ve kızı alıp kaçtı. Bunu öğrenen Kerem de Sofu kardeşi alıp onların peşlerine düştü. Her uğradıkları yerde atlarını bağlayıp kahveye giriyorlar, keşiş hakkında bilgi alıp yeniden yollara düşüyorlardı. Hikâyenin sonrası hemen hemen bir kovalamacadan ibaretti. Zengi, Hoy, Genç, Revan, Gürcistan, Kars, Oltu gibi birçok yerleri dolaştılar. Başlarına birçok macera geldi. Nihayet Kayseri de izlerini buldular. Keşiş, zindancıbaşılık ediyor, kızın anası ise diş çekiyordu.

Kerem dişini çektirmek bahanesiyle kızla temas etti. Aslı onu görünce boynuna sarılıp Müslüman oldu. Fakat keşişin müracaatı üzerine evde geceleyin pusu kuran beyin adamları, Kerem’le Sofu gelince onları yakalayıp hapse attılar. Beyin Hasene Hanım adında akıllı bir kızkardeşi vardı. İşi halletmeyi üzerine aldı. Kırk kızı süsleyip gül bahçesine saldı. Aslı Han’ı da aralarına karıştırdı. Kerem’i bahçeye getirdiler. Aslı bahçeye girer girmez Kerem gözlerini ona dikti. Öbür güzelleri görmedi bile. Ama, keşiş gene kızını kaçırdı. Kerem ile Sofu onları Halep’te buldular, Halep Paşası araya girince keşiş düğüne razı olmuş gibi göründü. Aslı Han’a sihirli bir düğün elbisesi yaptı ki, düğün gecesi Kerem düğmelerini çözüp eteğe geldikçe yukarıdan gene iliklenirdi. Tan ağarırken Kerem öyle ateşli bir hale geldiki ağzından alev çıktı. Yandı, kül oldu. Aslı kızgın küllerini toplarken süpürge ettiği saçları tutuştu, o da yandı.

 2. Bazı şair ve yazarların kimi eserlerinde toplumsal çağrıda bulunmasını, halkı kendi istediği ideoloji ve fikre yönlendirme çabasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bazı şair ve yazarlar bireysel duygularla yazarken bazı şairlerde toplumsal kaygı ön plandadır.Çünkü içinde yazadığı topluma kayıtsız kalamamaktadır. Toplumun içinde sorunlara, adaletsizliklere,eşitsizliklere ışık tutması onlar için vazgeçilmez hel gelmiştir.

4. METİN

KEREM GİBİ

Hava kurşun gibi ağır!!

Bağır

bağır

bağır

bağırıyorum.

Koşun

kurşun

erit-

-meğe

çağırıyorum…

O diyor ki bana:

— Sen kendi sesinle kül olursun ey!

Kerem

gibi

yana

yana…

“Deeeert

çok,

hemdert

yok”

Yürek-

-lerin

kulak-

-ları

sağır…

Hava kurşun gibi ağır…

Ben diyorum ki ona:

— Kül olayım

Kerem

gibi

yana

yana.

Ben yanmasam

sen yanmasan

biz yanmasak,

nasıl

çıkar

karan-

-lıklar

aydın-

-lığa..

Hava toprak gibi gebe.

Hava kurşun gibi ağır.

Bağır

bağır

bağır

bağırıyorum.

Koşun

kurşun

erit-

-meğe

çağırıyorum…

Nâzım Hikmet, Henüz Vakit Varken Gülüm