Sözcükte Anlam – 15 (Çıkmış Sorular)

SÖZCÜKTE ANLAM – 15 (ÇIKMIŞ SORULAR)

1.   Sanat yapıtı ancak, değişenin ipinden değişmeyenin yakalanması ile oluşur. Yüzlerce yıl önceden günümüze ulaşan bir tablonun ressamı, değişende değişmeyeni bulmuştur. Böylece yapıtı ——kazanmıştır.

Anlam akışına göre parçanın son cümlesin­deki boş yere aşağıdakilerin hangisi getirilme­lidir?

A) özgürlük           B) ölümsüzlük     C) toplumsallık

D) çağdaşlık         E) yenilik

(ÖYS 1991)

 

2.  “Göz göze gelmek” deyiminin en yakın anlamı, aşağıdakilerden hangisidir?

A) Yolda karşılaşmak

B) Gözünü dikerek bakmak

C) Bakışları karşılaşmak

D) Gözünün içine bakmak

E) Gözünü kaçırmadan bakmak

(ÜSS 1974)

 

3.   Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “durmak” sözcüğü “var olmak” anlamında kullanılmıştır.

A) Bunca    sorun    dururken,    gereksiz    işlerle uğraşıyorsunuz.

B) Konuşurken sık sık duruyor., notlarına bakı­yordu.

C) Senin ayakta durduğunu uzun süre fark et­medim.

D) Bu konu üzerinde neden bu kadar durduğu-nu anlamadım.

E) Otobüs durunca eşyalarımızı alıp indik.

(ÖYS 1992)

 

4.   Bu konuyu sizinle uzun uzadıya tekrar gö­rüşmeliyiz.

Altı çizili sözün bu cümleye kattığı anlam aşağıdakilerden hangisinde vardır?

A)  Bu soruna hemen bir çözüm bulmamız ge­rekli.

B)  Sağlığına kavuşması uzun sürmeyecekmiş.

C) Gezio gördüğü yerleri ayrıntılı olarak anlattı.

D) Bu işi yapmamasının nedenlerini söyledi.

E) Yarım saat içinde hazırlanıp yola çıktılar.

(ÖYS 1992)

 

5.    -— söylemek gerekirse, bu sanatçının başarısı, işlediği konulardan değil, en geniş kapsamlı bir düşünceyi , en az sözcükle anlatabilme gücün­den doğmaktadır.

Bu cümlenin başına aşağıdakilerden hangisi getirilemez?

A) Açıkça           B) Özetle                   C) Kısaca

D) Şöyle                E) Kestirmeden

(ÖYS 1993)

 

6.   Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki açıklama, kullanılan deyime uygun değildir?

A)  Hiçbir şeyle ilgilenmeyen, sorumluluk duy­gusundan yoksun, dünya yıkılsa umurunda ol­mayan bir kişiydi.

B) Çevresindekilerden daha üstün niteliklere sahip olduğunu düşünen, kendini beğenmiş biriydi.

C) Nereden, nasıl yarar sağlanacağını bilir, her işe burnunu sokardı.

D) Bu olaydan sonra büyük bir karamsarlığa ve umutsuzluğa kapıldı, dünyası zindan oldu.

E) Söylediğiniz işle yakından ilgileniyor, onun üz­erinde duruyordu.

(ÖYS 1996)

 

7.    Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “de” sözcü­ğünün atılması anlam değişikliğine yol açar?

A) Oraya uğra da arkadaşının    düşüncelerini öğren.

B) Onu hem de bugün aradım.

C) Ne kendi geldi ne de çocuklarını gönderdi.

D) Ben bu öğüdü ona değil de sana vermeliydim.

E)  Dün akşamki toplantıda ben de konuştum.

(ÖYS 1993)

 

8. I.    Heyecandan,  bildiklerini  bile anlatamaz ol­muş, iyice şaşırmıştı.

II.  Onu, evde bulamayınca çok merak etti.

III. Kimseye haber vermeden hemen çıkıp git­miş.

IV. Benim   bu   konudaki   düşüncelerimi   herkesbiliyor.

Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangile­rinde altı çizili sözcükler anlamca birbirine en yakındır?

A)  I. ve II.                              B) I. ve III.                              C)  I. ve IV.

D)  II. ve IV.                        E)  III. ve IV.

(ÖYS 1994)

 

9.   Kimi zaman, herhangi bir dilde, yabancı dilden alınmış bir kavrama tıpatıp karşılık bulmak zor olur.

Bu cümledeki “tıpatıp” sözcüğünün anlamına en yakın kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır?

A) Bütçemize uygun, kiralık bir ev arıyoruz.

B) Siz de odanızı istediğiniz gibi süsleyebilirsiniz.

C) Bu soruna en kısa zamanda kesin bir çözüm bulunmalı.

D) Çocukların hepsine birer takım elbise aldı.

E) Babamın ayakkabısı bana tam geldi.

(ÖYS 1994)

 

10.   Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “çok sıkıntı çekmek, çok yorulmak” anlamında bir deyim kullanılmıştır?

A) Suçsuzluğunu kanıtlayıncaya kadar akla ka­rayı seçti.

B) Yanlış yapmaktan korktuğu için her işi ince eleyip sık dokurdu.

C) Kötü haberi alınca kafası allak bullak, oldu.

D) Söylediğimi yapmamak için bin dereden su ge­tirdi.

E) Savurgan davrandığı ipin iki yakası bir araya gelmiyordu.

(ÖYS 1995)

11. —- yapılmış hiçbir şeye tahammülüm yok; işte, yemekte, kısaca her şeyde.

Yukarıda boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilirse bu sözleri “her şeyde kusur­suzluk arayan” bir kişinin söylediği anlaşılır?

A) Ikına sıkına                                      B) Vakitli vakitsiz

C) Bir çırpıda                                        D) Ucu ucuna

E)  Yarım yamalak

(ÖYS 1998) 

12. Bitlis’ten Amerika’ya göçen bir ailenin çocuğu olan yazar tarım işçiliğinden gazeteciliğe kadar, çeşitli işler yapmış biridir. Çoğunlukla “küçük in­sanların dünyasını anlattığı öyküleriyle üne ka­vuşmuştur.

Yukarıdaki parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A)  Herkesçe eleştirilen

B) Yaşamını değiştirmek isteyen

C) Sevilmeyen, mutsuz

D) Ayırıcı özellikleri olmayan, sıradan

E) Hiçbir işte başarı gösteremeyen

(ÖYS 1997) 

13. “Seyirciler, bir türlü yenişemeyen güreşçileri kızıştırmak için alabildiğine batırıyorlardı.” cüm­lesinde geçen “Kızıştırmak” sözcüğünün kul­lanımına göre yakın anlamlısı aşağıdakilerden hangisi olabilir?

A) Öfkelendirmek                        B) Azdırmak

C) Sinirlendirmek                        D) Kamçılamak

D) Kızdırmak

(ÜSS 1976) 

14.   Yazar, folklor ve Halk edebiyatı araştırmalarının öncülerindendir. Bu alandaki yapıtlarıyla ulus­lararası bir üne kavuşmuştur. Yaptığı çalış­malarla, bize bizdenliğimizi gösteren aynanın üstünde yılların biriktirdiği tozları silmiştir.

Bu parçada belirtilenler göz önünde tutuldu­ğunda, altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A)  Ulusal  kimliğimizi  oluşturan  değerleri gün ışığına çıkardığı

B) Geçmişin  ürünlerini  bugünkülerle  karşılaş­tırdığı

C) Zamanla unutulmuş olan bilgileri saptadığı

D) Doğruya ulaştıracak yolları gösterdiği

E) Toplumsal ve ulusal değerlerin önemini vurgu­ladığı

(ÖYS 1998)

15.   Her kişide bulunması özlenen; sözünde ve ey­lemlerinde doğruluktan ayrılmama, bir başka de­yişle özü ve sözü bir olma, diye tanımlanan bir davranıştır.

Bu tanıma uygun davranış, aşağıdakilerden hangisi ile adlandırılır.

A) Dürüstlük               B) Sevecenlik      C) Kibarlık

D)  Kararlılık               E) Anlayışlılık

(ÖYS 1997)

16. “Tasarrufunda bulunduğu toprakları hakkıyla değerlendirmeyen bir kimse elde ettiğini de har vurup harman savurursa, tabiî arazisini genişletemez ve zengin olamaz.”

Parçada geçen “tasarrufunda bulunduğu” sözü aşağıdaki açıklamalardan hangisinin karşılı­ğıdır?

A)  İşlemekte olduğu

B)  Satın aldığı

C) Kiralamış bulunduğu

D)  Elinde bulundurduğu

E)  Mirasa konmuş olduğu

(ÜSS 1968)

 

17.   Ben umudumu yitirmedim; acılarıma ezdirmedim kendimi.

Altı çizili sözün bu cümleye kattığı anlam aşa­ğıdakilerin hangisinde vardır?

A)  Sıkıntılarımı dışa vurmaktan özellikle kaçın­cı ı m.

B) Yaşadığım o acılı günleri yeniden yaşamak is­temedim.

C) Hiçbir zaman üzüntülerime yenik düşmedim.

D) Elde ettiklerimle hiçbir zaman yetinmedim.

E) Bu duruma gelebilmek için çok çaba harca­dım.

(ÖYS 1991)

18.      Yalnızca bir şair olarak değil, bir aydın olarak da hem kendini hem şiirimizi ileriye götürmüştür. Şi­irimize yeni konular, görüşler, biçimler getirmiştir. Şiir diline, konuşma dilinin canlılığını, genişliğini aşılamıştır. Bunu yaparken yalınkatlığa düşmemiş; sadelik içinde, en az sözcükle derin­liğe varmanın yolunu bulmuştur.

Bu parçada altı çizili sözlerle anlatılmak iste­nen aşağıdakilerden hangisidir?

A) Yeni ve değişik ürünlerle şiirin alanını geniş­letmiştir.

B) Şiire, yeni duygu ve düşünceler katarak onun işlevini değiştirmiştir.

C) Alışılmış imgeleri, deyişleri bir yana bırak­mıştır.

D) Yalın ve yoğun bir anlatım biçimi yaratmıştır.

E) Geniş kitlelere seslenmeye çalışmıştır.

(ÖYS 1995)

 

www.dersimizedebiyat.org

Edebiyat / Dil ve Anlatım Kaynak Sitesi

CEVAPLAR

1.B

2.C

3.A

4.C

5.D

6.C

7.E

8.A

9.E

10. E

11. B

12. D

13. D

14. A

15. A

16.A

17.C

18..D