Sözcükte Anlam – 8 (Çıkmış Sorular)

SÖZCÜKTE ANLAM – 8 (ÇIKMIŞ SORULAR)

1. Düş gücümü kamçılayan, besleyip geliştiren ro­manları severim. Yazar bana özgürlük tanımalı, beni kapana sıkıştırmamalı. Derinlere yaptığım yolculuk kılavuzsuz olmalı ki, sürprizlerin hem te­dirginliğini hem hoşluğunu bir arada yaşayabi­leyim.

Bu parçadaki altı çizili sözlerde romanla ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A) Anlatımı, okurun dikkatini dağıtacak gereksiz ayrıntılara boğmamak gerekir.

B)  Değişik anlatım biçimleri kullanmak romanın okunurluğunu artırır.

C) Olayların sırasının bozulmadan verilişi, an­latımı monotonlaştırır.

D) Heyecan ve beklenti okuma hızını etkileyen nedenlerdir.

E) Olayların nasıl gelişeceğini kestirmek, okuma merakını dondurur, hazzını sınırlar,

(ÖSS 2006)

 

2. Bu sanatçımız için bir dili bilmek, o dilin edebiy­atını bilmek demektir. O edebiyatın gizli kalmış köşelerinde yatan şiirleri, öyküleri bilmek demek­tir. Gerek Türkçe gerekse Fransızca yazdığı yazılarda, zaman zaman öyle alıntılar yapar ki şaşırır kalırsınız. Halk şiirimizden, özellikle tekke şiirimizden; ama aynı zamanda bir Yunan, bir Bizans, bir İran şiirinden… Resim, heykel, yazın gibi hangi sanat dalından bir ürün ortaya koyarsa koysun, bunu, oksijeni bol bir ortamda oluşturmuş bir sanatçımızdır o.

Bu parçadaki altı çizili söz, anlatılan sanatçının hangi özelliğini belirtmek için kul­lanılmıştır?

A)  Edebiyatın, bütün sanatların temeli olduğunu düşünme

B) Yapıtlarını   oluşturmada   ayrıntılara   önem verme

C) Edebiyatımızla başka edebiyatlar arasındaki benzerlikleri yansıtma

D) Herkesçe bilinmeyen sanat ürünlerini ortaya çıkarma

E) Çok zengin bir sanatsal kaynaktan beslenme

(ÖSS 2005)

 

3.   Yazmaya yeni başlayanlara, bu alanda yeterli de­neyim kazanmamış olanlara bir önerim var: Önce Türkçenin kurallarını tanıyın, inceliklerini öğrenin, daha sonra dil oyunlarına başlayın. Düz yolda yürüme becerisini kazanmadan ip cambazlığına özenirseniz, vay halinize.

Bu parçadaki altı çizili sözlerle anlatılmak iste­nen aşağıdakilerden hangisidir?

A) Söz oyunlarına bolca yer vermek, okurların an­latılanları anlamasını engeller.

B) Yazar seçtiği konuyla örtüşen, kendine özgü, yepyeni bir biçem oluşturmalıdır.

C) Herkesin kolayca anlayıp tadına varacağı bir anlatım biçimi yeğlenmelidir.

D) Dili sanatlı kullanmadan önce doğru, güzel ve etkili kullanmayı öğrenmek gerekir.

E) Anlatımda tekdüzeliğe düşmemeye çalışıl­malıdır.

(ÖSS 2006) 

4    Aşağıdaki cümlelerin hangisinde aynı düşünce değişik sözlerle yinelenmiştir?

A) Seçilen konular ve bunların işleniş biçimi, yazınsal türlere göre değişir.

B) Bu şiirlerin bir bölümü yazıldığı günlerin sınırını aşamamış, yaşarlığını koruyamamıştır.

C) Şimdi de yaratma sürecinin bir başka yönü, ko­nunun algılanış biçimi tartışılmalıdır.

D) Konuşma sırasında, sözcük seçimiyle, ses tonuyla anlam değişiklikleri oluşturulabilir.

E) Romanda, kişinin doğup büyüdüğü topraklan unutması, oralardan kopuş nedenleri uzun uzun anlatılmaktadır.

(ÖSS 2006)

 

5. Bir yazar için hiç kimseye benzememek bir amaçtır; fakat bunun, yazdıklarının hiçbir şeye benzememesi gibi bir sakıncası vardır.

Bu cümledeki altı çizili sözlerin yerine, aşağıdakilerin hangisinde verilenler sırasıyla geti­rilirse cümlenin anlamı değişmez?

A) ilgi çekmek – yeterince anlaşılmaması

B) kendini kanıtlamak – güvenilir olması

C) özgün olmak – niteliksiz olması

D) sözcüklerle savaşmak – değersiz görülmesi

E) değişiklik yapmak – kimilerince beğenilmemesi

(ÖSS 2007)

 

6. Bu son kitabında yazar, bilerek açmadığı ama aralık   bıraktığı   kapılardan  geçmeyi   okurlarına bırakıyor.

Bu cümledeki yazarın, kapıları bilerek açmayıp aralık bırakması  sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A)  Her şeyi söylememe

B) İçeriği zenginleştirme

C) Uygun sözcükler seçememe

D) Anlatımda tekdüzeliğe düşme

E) Okura deneyimlerini kullandırma

(ÖSS 2007)

 

7. Ozanın ilk şiir kitabını bunca yıl ertelemesinin ne­deni, gizlenmeyi seven bir kişiliğinin olmasından çok, yazdıklarını kolay kolay beğenmeyen, kusursuzu arayan biri olmasıydı sanıyorum.

Kendisinden böyle söz edilen bir sanatçı aşağıdaki deyimlerden hangisiyle nite­lendirilebilir?

A) İğneyle kuyu kazan

B)  İşi başından aşkın olan

C)  İşine dört elle sarılan

D) İşini sağlama bağlayan

E)  İnce eleyip sık dokuyan

(ÖSS 2008)

 

8. Bir şair düşünün, ölümünden sonraki yaşı, yaşının çok üzerinde. Bu durum yalnızca şairler için değil, öteki sanatçılar için de böyledir. Gerçek yaşları kaç olursa olsun, ölüm sonrası yaşların­daki sayı büyüdükçe sanatçılar da büyür, ölümsüzleşir.

Bu parçadaki ölüm sonrası yaşlarındaki sayı büyüdükçe sanatçıların büyüyüp ölümsüzleşmesi sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakil­erden hangisidir?

A)    Belirli kesimlerce beğenilme

B)    Adına törenler düzenlenme

C)   Taklit edilme

D)   Ödüllendirilme

E)    Kalıcı olma

(ÖSS 2007)

 

9.   Sokaktaki herkesti, her şeydi o: kediler, köpekler, topal, martılar, âşıklar dahil herkes. Biricikliğini herkesleştirerek kurmuştu öykülerini. Kendini, an­lattıklarıyla özdeşleştirdi. O çakır gözler, kimsenin görüp algılayamadığı gerçekleri gördü, başkalarının yazamadığı şeyleri yazdı.

Bu parçadaki altı çizili sözle, yazarın hangi özelliği belirtilmek istenmiştir?

A) Konularını etkileyici olaylardan çıkarma

B)  Edebiyatta, öyküleriyle kalıcılık kazanma

C)  Dil ve anlatımıyla öteki öykücülerden ayrılma

D)  Seçtiği varlıkların dünyasını onların kalıbına girerek kendine özgü biçimde anlatma

E) Öykülerinin kahramanlarını çevresindeki belirli varlıklarla sınırlı tutma

(ÖSS 2008)

 

10.   Her iyi öykü, kendinden sonrakilere aşmaları gereken bir çıta bırakır. Bu nedenle bir yazar, kendinden önce yapılan yolculukları hesaba kat­madan yola çıkma yanlışına düşmemelidir. Böyle yaparsa hedefine asla ulaşamaz.

Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak iste­nen aşağıdakilerden hangisidir?

A)  Yaşadığı dönemin havasını yapıtlarında yansıtamama

B)  Geleceğe kalma düşüncesi taşımama

C) Var olan yazınsal birikimden yararlanmama

D) Yazarken, okurların beğenisini ölçü almama

E)  Değişik nitelikli konular işlememe

(ÖSS 2008)

 

11. O yönetmenle çalışmak son derece zevkliydi. O da oynamamaktan yana olan bir yönetmen. Bu yalın ve doğal tarz, benim oyunculuk anlayışıma çok uygun. Birlikte iyi çalışmalar yaptığımızı düşünüyorum.

Bu parçadaki altı çizili sözle, oyunculuk konusunda anlatılmak istenen aşağıdakiler­den hangisidir?

A)  Canlandırılacak karakterlere çok iyi hazırlan­mak

B) Yönetmenin söylediklerinin dışına çıkmamak

C) Zaman içinde deneyim kazanmak

D)  Başka sanatçıların oynama biçimine öykün­memek

E) Rollerini, yapaylıktan kaçınarak, yaşıyormuş gibi canlandırmak

(ÖSS 2008)

 

12.    Aşağıdakilerin hangisinde, yazara ilişkin açık­lamayla ayraç içinde verilen nitelik birbiriyle uyuşmamaktadır?

A) Dilin anlatım olanaklarının sınırlarını genişleterek okurlarına yeni dünyaların kapılarını açar. (yaratıcı olma)

B) Olayları, insanları, hatta cansız varlıkları duygulu, renkli bir biçimde dile getirir, (anlatım-sal etkileyicilik)

C) Her yaratısından sonra ara vermeden bir yenisini düşünür, (üretkenlik)

D) Anlattıklarına yönelik ipuçları vererek okurun düşünme ve düş gücünü kamçılar, (kişiliğini gi­zleme)

E) Yapıtlarında, okur yaşananlardan kesitler bulur, (gerçekleri yansıtma)

(ÖSS 2009)

 

13.   Aşağıdaki tanımlardan hangisi ayraç içinde verilen kavramla uyuşmamaktadır?

A)  Şiirde dizeyi, düz yazıda cümleyi oluşturan sözcüklerin ses özelliklerine göre sıralanışın­dan doğan uyum. (ahenk)

B) Yazınsal yaratılarda yer alan öğelerin birbirine bağlanıp bütünleşerek oluşturdukları düzen, (biçim)

C) Bir yapıtta anlatılmak isteneni örneklerle yan­sıtma, (ayrıntı)

D) Sanatçının bir olayı ya da konuyu belli bir yön­den ele alıp değerlendirmesi, (bakış açısı)

E) Yazınsal yaratılarda yansıtılmak isteneni daha canlı, etkili, görünür kılmak amacıyla zihinde canlandırılmaya çalışılan görüntü, (imge)

(ÖSS 2009)

 

14. Dost canlısı, sevgi dolu, nitelikli bir insandı. Dünyaya hep yüreğinin penceresinden baktı. Yardıma ihtiyaç duyduğu en güç günlerinde, en çok güvendiği kişileri yanında görmediğinde bile onları sevmekten, bağışlamaktan kaçınmadı. Kırgınlıkların nedenini kendinde aramayı yeğledi.

Bu parçada geçen “dünyaya hep yüreğinin penceresinden bakma” sözüyle anlatılmak is­tenen aşağıdakilerden hangisidir?

A)  Olayları, durumları duygularına göre değer­lendirme

B) Çevresindekileri üzmekten kaçınma

C) Yaşananları değişik yönleriyle düşünme

D) Yakınlarının mutluluğunu isteme

E)  Kendi düşüncelerinin doğruluğuna inanma

(ÖSS 2009)

 

www.dersimizedebiyat.org

Edebiyat / Dil ve Anlatım Kaynak Sitesi

CEVAPLAR

1.E

2.E          9. D

3. D        10. C

4. B         11. E

5.C          12. D

6.A         13. A

7. E         14. A

8.E