Tebrikler - 11.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı-2.Ünite 1923-1940 Arası Hikaye / 1940-1960 Arası Hikaye-2 adlı sınavı başarıyla tamamladınız.
Sizin aldığınız skor %%SCORE%% en yüksek skor %%TOTAL%%.
Hakkınızdaki düşüncemiz %%RATING%%
Soru 1 |
İki kitapta toplamıştır. Öykülerinde de romanlarında olduğu gibi kişiler ön planda tutulmuştur. Yazar öykülerinin kahramanında kendi iç dünyasını yansıtmıştır. İnsanların madde dünyası ile ilişkilerinden ve bundan doğacak çatışmalardan kaçınan yazar romanlarında olduğu gibi öykülerinde de kişinin ruhsal çöküntüsünü, yaşamın gerçeklerinden çok, kendi iç benliğine sığınışını sergilemiştir.
Bu parçada tanıtılan yazar aşağıdakilerden hangisidir?
Cevdet Kudret | |
Ahmet Hamdi Tanpınar | |
Orhan Kemal | |
Peyami Safa | |
Tarık Buğra |
Soru 2 |
Yazar ilk öykülerinde Çukurova'ya inen tarım ve fabrika işçilerine, bunların kentlerin kenar mahallelerindeki yaşayışlarına eğilmiştir. Öykülerinde Ekmek Kavgası içindeki küçük memurlar, çöpçüler, dilenciler, kâhyalık yapan ya da fabrikalarda güç koşullarda çalışan erkek çocuklar, sokağa düşen kadınlar, kendilerini satan küçük kızlar, köyden ekmek parası için kente gelen köylüler, tutukevlerinde, cezaevlerinde başkalarına hizmet edenler daha çok yoksulluğa düşmemek için çalışırlar. Bu insanların yaşamlarını sürdürdükleri ortam olarak da gecekondu bölgeleri, İstanbul'un yoksul semtleri, fabrikalar, tutukevleri, cezaevleri öykülerindeki olayların geçtiği çevrelerdir, ilk öykü kitabı Ekmek Kavgası ile ilk romanı Baba Evi aynı yıl yayımlanır.
Bu parçada tanıtılan yazar aşağıdakilerden hangisidir?
Sadri Ertem | |
Orhan Kemal | |
Samim Kocagöz | |
Ahmet Hamdi Tanpınar | |
Kemal Bilbaşar |
Soru 3 |
Sizler servetlerinizi helâl yollardan kazandığınıza inanıyor musunuz? Önemli olan, kendi vicdanınızla baş başa kaldığınız zaman, temize çıkabilmenizde. Helalle haramın çizgisi kılıçtan keskin, kıldan incedir. Tıpkı Sırat Köprüsü gibi... Biz, sîzlerin servetine helal desek bile işin doğrusunu Cenâb-ı Hak bilir. İslâm’ın bu konudaki ölçüsü nedir? Haram servet, üç göbek öteye intikal etmez. Yani azami ömrü kırk yıldır. Ne demiş Koca Yunus: “Mal sahibi mülk sahibi / Hani bunun ilk sahibi”. Evet, servetin gerçek sahibi bizi yaratan Yüce Allah'tır.
Bir hikâyeden alınan bu metinle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
1940-1960 yılları arasında dinî ve millî duyarlığı yansıtan hikâyelere örnektir. | |
Anlatma zamanı geniş zamandır. | |
Belli konulara dikkat çekme ve okuru yönlendirme amaçlanmıştır. | |
Sade bir dille yazılmıştır. | |
Diyalog tekniğinden yararlanılmıştır. |
Soru 4 |
I. Hikâyelerinde “konu” ve “olay”dan çok “zaman”dan ve “insan yaşamandan kesitler öne çıkar.
II. İstanbul, deniz, balık, yoksulluk, avare insanlar, doğa yaşama bağlılığın göstergesi olarak öykülerinde sıkça yer bulur.
III. Kimi hikâyelerini Semaver, Sarnıç, Mahalle Kahvesi, Tüneldeki Çocuk, Şahmerdan adlı yapıtlarında toplamıştır.
Yukarıda bazı özellikleri verilen yazar aşağıdakilerden hangisidir?
Sait Faik Abasıyanık | |
Ziya Osman Saba | |
Demirtaş Ceyhun | |
Memduh Şevket Esendal | |
Selim İleri |
Soru 5 |
Aşağıdakilerden hangisi toplumcu gerçekçi hikâye yazan sanatçılardan biri değildir?
Tarık Buğra | |
Orhan Kemal | |
Kemal Tahir | |
Fakir Baykurt | |
Sabahattin Ali |
Soru 6 |
I.Dede Korkut Hikayeleri
II.Mesneviler
III.Seyahatnameler
IV.Sefaretnameler
V.Halk hikâyeleri
Yukarıda verilenlerden hangileri Türk edebiya¬tında hikâye türünün yerini tutan geleneksel türler arasında değildir?
II. ve V. | |
IV. ve V. | |
I. ve II. | |
III. ve IV. | |
II. ve III. |
Soru 7 |
Aşağıdakilerden hangisi bireyin iç dünyasını esas alan yazarlardan biri değildir?
Ahmet Hamdi Tanpınar | |
Sabahattin Ali | |
Oktay Akbal | |
Ziya Osman Saba | |
Tarık Buğra |
Soru 8 |
I. Serim, düğüm, çözüm planına uyulmaz; anlatılanlar belli bir sonuca bağlanmaz.
II. Merak ve heyecandan çok duygu ve hayallere yer verilir.
III. Anlatılanlar mutlaka yaşananlara dayanmalı, kurgusal konulara yer verilmemelidir.
IV. İlk örnekleri Tanzimat Dönemi'nde verilmiştir.
V. Bu türün edebiyatımızdaki en önemli temsilcisi Ömer Seyfettin'dir.
Durum hikâyesiyle ilgili olarak yukarıda verilenlerden hangileri doğrudur?
II. ve III. | |
IV. ve V. | |
II. ve V. | |
III. ve IV. | |
I. ve II. |
Soru 9 |
(I) 1923'ten itibaren dili sadeleştirme düşüncesinden dolayı konuşma dili ile yazı dili arasındaki fark ortadan kalkmaya başlamıştır. (II) Eğitim ve öğretimin yaygınlaşmasıyla okuryazar oranı artmıştır. (III) Millî Edebiyat Dönemi'nde başlayan Anadolu’ya yöneliş hız kazanmıştır. (IV) Bu dönemin ilk hikâyecileri, ölgün tabiat manzaraları, insan yaşamının çıkmazları, bilinçaltı gibi konuları işlemişlerdir. (V) Bu dönem hikâyelerinde realizm akımının etkisi hissedilmiştir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?
III | |
I | |
IV | |
V | |
II |
Soru 10 |
I. Yazar okuyucuyu kendi görüşleri doğrultusunda yönlendirmek istemiştir.
II. Realizm ve natüralizm akımlarının etkisinde kalınmıştır.
III. Hikâyelerde sanatsal bir anlatım kullanılmış ve biçim kusursuzluğu önemsenmiştir.
IV Yapıtlarda yöresel söyleyişlere yer verilmemiş, daha çok İstanbul Türkçesi esas alınmıştır.
V. Hikâyelerde Anadolu coğrafyası ve insanı, toplumdaki düzensizlikler, çatışmalar, köy gibi küçük yerleşim yerlerinin sorunları ele alınmıştır.
Toplumcu gerçekçi hikâyeyle ilgili olarak yukarıda verilenlerden hangileri söylenemez?
IV. ve V. | |
I. ve II. | |
III. ve IV. | |
II. ve IV. | |
II. ve III. |
Soru 11 |
Aşağıdaki yazarlardan hangisi karşısında verilenlerle uyuşmamaktadır?
Vüs'at Orhan Bener-- Modernizmi esas alma | |
Refik Halit Karay --Anadolu'yu gerçekçi bir biçimde anlatma | |
Oktay Akbal --Psikolojik tahlillere yer verme | |
Mustafa Kutlu --Toplumcu gerçekçi bir anlayış benimseme | |
Aziz Nesin --Mizaha ve ironiye başvurma |
Soru 12 |
I. Toplumcu gerçekçi anlayışa bağlı olma
II. Dinî ve millî konuları ele alma
III. Olay hikâyesi kaleme alma
IV. Modernizmi esas alma
Aşağıdaki sanatçılardan hangisi yukarıda verilenlerden biriyle ilişkilendirilemez?
Memduh Şevket Esendal | |
Vüs'at Orhan Bener | |
Reşat Nuri Güntekin | |
Şevket Bulut | |
Sadri Ertem |
Tebrikler - 11.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı-2.Ünite 1923-1940 Arası Hikaye / 1940-1960 Arası Hikaye-1 adlı sınavı başarıyla tamamladınız.
Sizin aldığınız skor %%SCORE%% en yüksek skor %%TOTAL%%.
Hakkınızdaki düşüncemiz %%RATING%%
Soru 1 |
Aşağıdakilerden hangisi 1940 -1960 yılları arasında yapıt veren toplumcu gerçekçi hikâye yazarları arasında gösterilemez?
Mahmut Makal | |
Ahmet Hamdi Tanpınar | |
Samim Kocagöz | |
Muzaffer İzgü | |
Talip Apaydın |
Soru 2 |
Aşağıdakilerden hangisi modernizmi esas alan hikâyelerin özelliklerinden biri değildir?
Karakterlerin anılarını ve bilgilerini okuyucuya aktarabilmek için bilinç akışı, iç konuşma ve iç diyalog gibi teknikler kullanılır. | |
Varoluşçuluğun etkisiyle eserlerde özellikle aydınların ruhsal bunalımları işlenir. | |
Tema olarak bireyin bunalımları ve toplumla çatışmaları anlatılır. | |
Serüvene dayalı hareketli bir olay, nedensellik bağlarına dikkat edilerek anlatılır. | |
Kişilerin iç dünyalarını romanlara katma ve “dün-bugün-yarın”dan oluşan zaman zincirini kırma hedeflenir. |
Soru 3 |
Edebiyatımızda durum hikâyesinin önemli temsilcileri aşağıdakilerin hangisinde bir arada verilmiştir?
Sait Faik Abasıyanık - Yakup Kadri Karaosmanoğlu | |
Reşat Nuri Güntekin - Halide Edip Adıvar | |
Sait Faik Abasıyanık - Memduh Şevket Esendal | |
Orhan Kemal - Ahmet Hamdi Tanpınar | |
Ömer Seyfettin - Sabahattin Ali |
Soru 4 |
Aşağıdakilerden hangisi 1940-1960 yılları arasında dinî ve millî duyarlığı benimseyen hikâyecilerin özelliklerinden biri değildir?
Duygu ve sezgi gibi kavramlara önem vermişlerdir. | |
Modernizmin etkilerine karşı çıkmış, yerli ve millî bir sanatı savunmuşlardır. | |
Hikâyelerinde geleneksel kaynaklara, yerli mitolojik unsurlara, masal ve efsane motiflerine göndermeler yapılmışlardır. | |
Dinin ve geleneksel ahlakın düsturlarını yücelten bir anlayış benimsemişlerdir. | |
Yeni anlatım tekniklerini kullanmışlar, yapıtlarındaki kurgusal bütünlüğü yok saymışlardır. |
Soru 5 |
Batılı anlamda ilk gerçekçi hikâye ve yazarı aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir?
Müsâmeretnâme - Emin Nihat Bey | |
Küçük Şeyler - Samipaşazade Sezai | |
Kıssadan Hisse - Ahmet Mithat Efendi | |
Hasba - Nabizade Nazım | |
Muhsin Bey - Recaizade Mahmut Ekrem |
Soru 6 |
— Tanrı Misafiri, Sönmüş Yıldızlar, Leyla ile Mecnun, Olağan İşler adlarını taşıyan hikâyelerinin dördü Cumhuriyet Dönemi'nde yayımlanmıştır. Romanlarında Anadolu ile ilgili sorunlara genişçe yer veren yazar, hikâyelerinde daha çok evlilikle ilgili konuları ele almış, bunun yanı sıra, meslek sahibi kadınların durumu, modern yaşayışın yanlış anlaşılması, dinin kötüye kullanılması, çocukların ve gençlerin eğitimi, geçim sıkıntısı... gibi konulara değinmiştir. Hikâyelerin dikkat çeken bir yanı, genellikle karşılıklı konuşmalarla düzenlenmiş olmasıdır. Çoğunlukla İstanbul'da geçen öykülerinde, duygusallık ağır bastığı gibi yer yer de gülmece de yer alır.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
Halide Edip Adıvar'ın | |
Reşat Nuri Güntekin'in | |
Ercüment Ekrem Talu'nun | |
Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun | |
Selahattin Enis'in |
Soru 7 |
Öykülerinin önemli bir bölümünde işlediği konulara uygun olarak ağaların, jandarmanın ve zaman zaman yöneticilerin baskısı altında ezilen yoksul köylüler ön plandadır. Köylülerle birlikte ezilen kişiler olarak işçiler ve düşkün kadınlar, halktan kopuk, öğretmen, mühendis, doktor, kaymakam... gibi aydınlar ve değişik suçlardan cezaevine düşmüş suçlular öykülerinin kişilerini oluşturur.
Bu parçada sözü edilen yazar aşağıdakilerden hangisi olabilir?
Sait Faik | |
Selim İleri | |
Necip Fazıl Kısakürek | |
Sabahattin Ali | |
Tarık Buğra |
Soru 8 |
Olay hikâyeciliğiyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Bir fikir verilmeye çalışılır, okuyucuda merak ve heyecan uyandırılır. | |
Bu tür, Fransız yazar Guy de Maupassant tarafından yaygınlaştırıldığı için "Maupassant Tarzı hikâye" de denir | |
Olay akışı okuyucunun hayal gücüne bırakılmıştır. | |
Kahramanlar ve çevrenin tasvirine yer verilir. | |
Bir olayı ele alarak, neden-sonuç plânıyla anlatıp bir sonuca bağlayan hikâyelerdir. |
Soru 9 |
1940-1960 Dönemi hikâyeciliğiyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Yazarlar, hikâyelerinde kişiliklerini gizlememiş, dünya görüşleri doğrultusunda çıkarımlar yapmışlardır. | |
Toplumcu gerçekçi bir yaklaşım benimseme, bireyin iç dünyasını ele alma, modernizme bağlılık ve dinî duyarlıkları dile getirme bu dönem hikâyelerde görülen yönelişlerdir. | |
Hikâye dili sadeleşmiştir. | |
Hikâye bağımsız bir tür olarak görülmüş, yalnızca hikâye yazan sanatçılar ortaya çıkmıştır. | |
Yapıtlarda özellikle 1950'den sonra köy gerçekliğini dile getirme önem kazanmıştır. |
Soru 10 |
I. Birey kavramından yola çıkarak bireysel çözümlemeler yapmışlardır.
II. Bireyin bunalım, sıkıntı, yabancılaşma ve yalnızlıklarını ele almışlardır.
III. Bireydeki psikolojik unsurların birey üzerindeki etkilerini anlatmışlardır.
IV. Psikoloji ve psikiyatriden faydalanmışlar; çağrışımlara açık, sanatlı bir dille ruh tahlillerine çözümlemelerine yer vermişlerdir.
Aşağıdaki sanatçılardan hangisi yukarıda verilen hikâye anlayışına bağlı yapıtlar vermiştir?
Orhan Hançerlioğlu | |
Fakir Baykurt | |
Refik Halit Karay | |
Ahmet Hamdi Tanpınar | |
Halikarnas Balıkçısı |
Soru 11 |
I. İç monolog ve bilinç akışı tekniğine başvurma
II. Neden-sonuç ilişkisini önemsememe
III. Kurgusal bütünlüğe yer vermeme
Yukarıda verilen özellikler aşağıdaki hikâye yönelişlerinin hangisiyle ilgilidir?
Toplumcu gerçekçi | |
Modernizmi benimseyen | |
Realist hikâye anlayışını benimseyen | |
Dini ve millî anlayışları benimseyen | |
Bireyin iç dünyasını ele alan |
Soru 12 |
Aşağıdakilerden hangisi 1923-1940 arası hikâye yazarlarından biri değildir?
Halide Edip Adıvar | |
Adalet Ağaoğlu | |
Reşat Nuri Güntekin | |
Sadri Ertem | |
Ahmet Hamdi Tanpınar |
Soru 13 |
Aşağıdakilerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?
İlk yazılan hikâyelerde romantizm akımının etkisinde kalınmıştır. | |
İlk hikâyeler teknik açıdan başarılı değildir, amaç halkı eğitmek olduğundan yazarlar olay akışını durdurarak akışa müdahale etmiştir. | |
Edebiyatımızda ilk hikâyeleri Şinasi yazmış ve kendi çıkardığı Tercüman-ı Ahval gazetesinde tefrika biçiminde yayımlamıştır. | |
Hikâye türü edebiyatımıza Tanzimat Dönemi'nde girmiştir. | |
İlk hikâyelerde geleneksel anlatı türlerinin hem biçim hem de içerik olarak büyük bir etkisi vardır. |