Warning: Use of undefined constant ‘WP_MEMORY_LIMIT’ - assumed '‘WP_MEMORY_LIMIT’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100
Warning: Use of undefined constant ’64m’ - assumed '’64m’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100
Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/dersimi3/public_html/wp-config.php:100) in /home/dersimi3/public_html/wp-includes/feed-rss2.php on line 8 ayt edebiyat etkinliği – Dersimiz Edebiyat
https://dersimizedebiyat.org
Türk Dili ve Edebiyatı Dersi Kaynak Sitesi. Online Sınavlar Çıkmış Sorular Sınıf KonularıSun, 25 Apr 2021 19:03:46 +0000tr
hourly
1 https://wordpress.org/?v=6.7.4https://dersimizedebiyat.org/wp-content/uploads/2018/11/cropped-icon-32x32.pngayt edebiyat etkinliği – Dersimiz Edebiyat
https://dersimizedebiyat.org
3232Şiir Türleri, Nazım Şekilleri, Söz Sanatları Doğru – Yanlış Etkinliği-4
https://dersimizedebiyat.org/siir-turleri-nazim-sekilleri-soz-sanatlari-dogru-yanlis-etkinligi-4.html
Sat, 09 Nov 2019 18:47:12 +0000https://dersimizedebiyat.org/?p=121448Şiir Türleri, Nazım Şekilleri,Söz Sanatları Doğru ve Yanlış Etkinliği-3BU ETKİNLİĞİ ONLİNE ÇÖZMEK İÇİN TIKLAYINIZ
Cinaslı uyak; dize sonlarında, anlamları ayrı, yazılış ve söylenişleri aynı olan sözcük ya da sözcüklerin benzerliğine dayanır.
Çapraz uyak; bir dörtlükte, birinci ile üçüncü, ikinci ile dördüncü dizelerin uyaklı olmasıdır.
Düz uyak; bir dörtlükte, birinci ile dördüncü, ikinci ile üçüncü dizelerin uyaklı olmasıdır.
Halk şiiri geleneği; halkın içinden yetişmiş ve çoğu okuryazar olmayan sanatçılar tarafından oluşturulmuştur.
Divan şiiri geleneğinde; şiirlerde konu bütünlüğüne ve bütün güzelliğine değil, parça güzelliğine yer verilmiştir.
Modern şiir geleneğinde; ölçünün, nazım biriminin ve kafiyenin şart olmadığı savunulmuş ve ölçüsüz ve kafiyesiz şiirlerin örnekleri verilmiştir.
Okurun bir metni kendi birikimlerine, özelliklerine, kültürüne, zevkine ve hayal gücüne göre anlamlandırmasına “yorum” denir.
Okurun bilgi, kültür seviyesi, zevk ve anlayışı, ruh hâli, yaşı, yaşadığı ortamı şiiri farklı anlamlandırmasında etkili değildir.
Ölçü ve kafiye gözetilerek dizeler halinde yazılan metinlere “manzume” denir. Manzumelerin sanat değeri taşıyanlarına da “şiir” denir.
Şiirde anlatılanlar düzyazıyla ifade edilebilirken manzumede anlatılanlar düzyazıyla ifade edilemez.
Manzum hikâye, nazmın nesre yaklaştırılmasıyla ortaya çıkan bir türdür.
Epik şiir, kır ve çoban yaşamının, doğa güzelliklerinin anlatıldığı şiirlerdir.
Manzum biçimde yazılmış olan tiyatro yapıtları, dramatik şiirlerdir.
CEVAPLAR
1
YANLIŞ
8
DOĞRU
2
DOĞRU
9
YANLIŞ
3
DOĞRU
10
DOĞRU
4
YANLIŞ
11
YANLIŞ
5
DOĞRU
12
DOĞRU
6
DOĞRU
13
YANLIŞ
7
DOĞRU
]]>Şiir Türleri, Nazım Şekilleri, Söz Sanatları Doğru – Yanlış Etkinliği-3
https://dersimizedebiyat.org/siir-turleri-nazim-sekilleri-soz-sanatlari-dogru-yanlis-etkinligi-3.html
Sat, 09 Nov 2019 18:42:02 +0000https://dersimizedebiyat.org/?p=121445Şiir Türleri, Nazım Şekilleri,Söz Sanatları Doğru ve Yanlış Etkinliği-3BU ETKİNLİĞİ ONLİNE ÇÖZMEK İÇİN TIKLAYINIZ
Bir sözcükte hecelerden birinin diğerlerine göre daha baskılı, daha kuvvetli söylenmesi demek olan vurgu, hem sözcüğün anlamını güçlendiren hem de şiiri ahenkli kılan bir unsurdur.
Duyguların veya düşüncelerin gereğine göre bir uyum içinde, seslerin yükseltilip alçaltılmasına tonlama denir.
Aliterasyon, şiirde aynı sessiz harflerin tekrarlanmasından oluşan ahenktir.
Diksiyon, şiirde aynı sesli harflerin tekrarlanmasından oluşan ahenktir.
Dize ortalarında bulunan ve mısra sonlarındaki uyakla uyumlu ses benzerliğine iç kafiye adı verilir.
Şiirde, ahenk oluşturmak amacıyla dizelerdeki hece sayılarının ya da ses değerlerinin birbirine eşitlenmesine ulama adı verilir.
Hece ölçüsüyle oluşturulan şiirlerde dizelerde vurgu yapmak amacıyla bir ya da iki kez durulan yerlere bağlama denir.
Aruz ölçüsü, dizelerdeki hecelerin uzunluk ve kısalık bakımından birbirine eşit olması esasına dayanır.
Dizelerdeki sözcükleri aruz kalıplarına uydurabilmek için, kısa hecenin uzun okunmasına imale, uzun hecenin kısa olarak okunmasına ise zihaf denir.
Serbest ölçüde, dizelerdeki ahenk, aruz ya da hece ölçüsüne değil; sözcüklerdeki ses uyumuna dayanır.
Dize sonlarında yazılışları aynı, anlamları ve görevleri farklı olan eklerin, sözcük ve sözcük gruplarının tekrar edilmesine redif adı verilir.
Dize sonlarında yazılışları, anlamlan ve görevleri aynı olan eklerin, sözcük ve sözcük gruplarının tekrar edilmesine kafiye adı verilir.
“Can kafeste durmaz uçar / Dünya bir han, konan göçer” dizelerinde yarım uyak kullanılmıştır.
CEVAPLAR
1
DOĞRU
8
DOĞRU
2
DOĞRU
9
DOĞRU
3
DOĞRU
10
DOĞRU
4
YANLIŞ
11
YANLIŞ
5
DOĞRU
12
YANLIŞ
6
YANLIŞ
13
DOĞRU
7
YANLIŞ
]]>Şiir Türleri, Nazım Şekilleri, Söz Sanatları Doğru – Yanlış Etkinliği-2
https://dersimizedebiyat.org/siir-turleri-nazim-sekilleri-soz-sanatlari-dogru-yanlis-etkinligi-2.html
Sat, 09 Nov 2019 18:34:39 +0000https://dersimizedebiyat.org/?p=121441Şiir Türleri, Nazım Şekilleri,Söz Sanatları Doğru ve Yanlış Etkinliği-2ETKİNLİĞİ ONLİNE CEVAPLAMAK İÇİN TIKLAYINIZ.
Şairler, şiirlerini tekdüzelikten kurtarmak için imgelerden, alışılmamış bağdaştırmalardan, söz sapmalarından ve söz sanatlardan yararlanmıştır.
Tamlama, deyim gibi söz varlığı içindeki söz grupları ve tümceleri anlamlı, kabul edilebilir birimler halinde bir araya getirmeye bağdaştırma denir.
Alışılmış bağdaştırmalar, dilde yaygın olan ve kullanıldığında yadırganmayan kullanımları göstermektedir.
Edebiyatımızda İkinci Yeni şiirinin en belirgin özelliklerinden birisi de, alışılmamış bağdaştırmalara çok sık yer vermesidir.
Zihnimizde çözümlemekte güçlük çekmediğimiz için, “güz mevsimi”, “sararmış yapraklar” ve “dalgalı deniz” sözleri alışılmamış bağdaştırmalardır.
Sözcüğe ön veya son ek eklenerek oluşturulan sözcüksel sapmalar, daha çok dilde alışılmış anlatımların dışına çıkılarak okuru şaşırtmaya yöneliktir.
Mübalağa, aralarında değişik yönlerden benzerlik ilgisi bulunan iki varlık veya kavramdan, nitelik bakımından güçsüz olanı güçlü olana benzetmektir.
Benzetme yönü ve benzetme edatı bulunmayan benzetmeye teşbih-i beliğ denir.
İnsana özgü niteliklerin insan dışındaki varlıklara aktarılmasına, onlara kişilik kazandırılmasına intak denir.
“Sana benim gözümle bakan gözler kör olsun” dizesinde mecazımürsel sanatına yer verilmiştir.
“Bastırdı karakış dondu karlar çatılarda / Acep üşür mü ki ölüler mezarlarda” dizesinde tecahülüarif sanatına yer verilmiştir.
“Aşk derdiyle hoşem el çek ilacımdan tabip / Kılma derman kim helakim zehr-i dermanındadır” dizelerinde tenasüp sanatı vardır.
]]>Şiir Türleri, Nazım Şekilleri, Söz Sanatları Doğru – Yanlış Etkinliği-1
https://dersimizedebiyat.org/siir-turleri-nazim-sekilleri-soz-sanatlari-dogru-yanlis-etkinligi-1.html
Sat, 09 Nov 2019 18:27:21 +0000https://dersimizedebiyat.org/?p=121439Şiir Türleri, Nazım Şekilleri,Söz Sanatları Doğru ve Yanlış EtkinliğiETKİNLİĞİ ONLİNE CEVAPLAMAK İÇİN TIKLAYINIZ.
Şairin şiirini yazdığı dönemde hâkim olan düşünce sistemine zihniyet denir.
Terza-rima, üçlü bentlerden oluşan ve en sonu tek dizeye bağlanan bir nazım şeklidir. Türk edebiyatına, İtalyan edebiyatından geçmiştir.
Türk edebiyatında değişik dönemlerde farkı nazım birimleri kullanılmıştır.
Şiirden bağımsız olan, tek başına bir anlam taşıyan dizelere mısra-ı azade denir.
Divan edebiyatında gazel, kaside, mesnevi, müstezat gibi nazım şekilleri bentlerden meydana gelir.
Şiirlerin, kafiye örgüsüne ve dize sayılarına göre aldığı biçime, sundukları görünüme nazım şekli denir.
Mersiye, “yuğ” adı verilen ölüm törenlerinde, ölen kişilerin erdemlerini ve duyulan acıları dile getiren şiirlerdir.
Masal; olağanüstü olaylarla, doğaüstü kahramanlarla ve kahramanlıklarla yüklü, ulusal özellikler taşıyan uzun şiirlerdir.
Türkülerin konusu ve şekli devirden devire ve yöreden yöreye değişir.
Hece ölçüsünün 11’li kalıbıyla oluşturulan koşmalarda aşk, ayrılık, gurbet, sevgi, doğa, yiğitlik gibi konular işlenir.
Nutuk, pirlerin ve mürşitlerin, tarikata yeni giren müritleri bilgilendirmek tarikat derecelerini ve adabını öğretmek amacıyla söylenen didaktik şiirlerdir.
Şarkı; güzellik, aşk, kadın, şarap gibi konuların dile getirildiği lirik şiirlerdir. Beyitleri “aa, ba, ca da…” şeklinde örgülenir. 5-15 beyitten oluşur.
Rubaide, genellikle hayat felsefesi, dünyanın nimetlerinden yararlanma ve ölüm gibi konular işlenir. Edebiyatımıza İran edebiyatından girmiştir.
Terkibibentte, bent sayısı 5 ile 15 arasındadır. Bentleri birbirine bağlayan beyitlere kavuştak denir.