Röportajda konu, mülakatta kişi ön plana çıkar.
Röportaj yayımlanırken fotoğraf, belge ve resimlerle zenginleştirilir.
Röportajda herhangi biriyle görüşme mecburiyeti yoktur.
Mülakatta özel görüş ve duyguya yer verilmez ama röportajda özel görüş ve duyguya yer verilir.
Mülakatta açık ve kısa bir anlatım tercih edilir, röportajda süslü bir dil tercih edebilir.
Röportajda mülakat olabilir, bu yüzden röportaj mülakattan daha geniş ve kapsamlı bir türdür.
Mülakat sadece soru ve cevaptan oluşur.
Mülakat uzman kişilerle yapılır. Röportaj ise her kesimden insanla yapılır.
Mülakatın okuyucu kitlesi sadece o konu hakkında bilgisi olan az bir kesimdir. Röportaj ise haber niteliği taşıdığı için toplumu ilgilendirir.
Mülakatın amacı konuya açıklık getirmektir. Röportaj’ın amacı kişiyi tanıtmaktır.
Mülakatta sadece mülakatı yapılan kişinin fotoğrafı vardır. Röportajda konu ile ilgili pek çok fotoğraf ve yazı eklenebilir.
]]>Herhangi bir sosyal konu ya da sorun üzerinde, uzman kişi ya da kişilerle yapılmış konuşmaları yansıtan yazı türüdür.
İki kişi veya bir kişi ile bir grup arasında sözlü bilgi alışverişidir.
Belirli bir amaç doğrultusunda yapılan yüz yüze görüşmedir. Bu bilgi alışverişi her zaman olmasa da genellikle planlanmıştır.
Görüşmenin konusu ilgi çekici ve toplumsal açıdan önemli olmalıdır.
Hangi alanda ya da konuda görüşme yapılacaksa, o alanın ya da konunun uzmanları seçilmelidir.
Görüşme için. mümkün olduğunca birinci kaynak kişi ya da kişiler tercih edilmelidir.
Görüşmeye katılacak kişi ya da kişilerle ön görüşme yapılmalıdır. Bu ön görüşmede, (telefon ya da mektupla da olabilir) görüşmeyi düzenleyen kişi, görüşme başında nazik bir ifadeyle konuya giriş yapmalıdır.
Görüşmeyi düzenleyen kişi. görüşmenin sonunda da yine nazik ve kibar bir ifade kullanmalıdır.
Görüşmeyi düzenleyen kişi, soracağı soruları önceden planla-malıdır. Konunun bütün boyutlarını yansıtacak şekilde sorularını özenle seçmelidir.
Görüşmeye katılan kişi ya da kişilerin duygu ve düşünceleri olduğu gibi yazıya geçirilmelidir. Bu nedenle, görüşme teyp ya da video kasetine alınmalı; daha sonra kasetteki ifadeler yazıya çevrilmelidir.
Görüşmenin çeşidine göre. görüşmenin yapısı, sorulacak sorular ve ölçülmek istenen nitelikler ve yetkinlikler farklılık gösterebilir.
Aday ile tüm görüşmeler bire bir olarak yapılır.
Bu yöntem, ikiden fazla görüşmecinin veya yöneticinin, birlikte, tek bir aday ile yaptıkları görüşmelerdir.
Genellikle çok sayıda elemanın farklı bölümlerde işe alınması planlandığında “toplu alımlar” tercih edilir ve özellikle bankacılık sektöründe sıklıkla kullanılır. Adayı zorlayıcı bir yöntemdir.
Bu yöntemde seçimin ağırlığı, seçilecek kişinin birlikte çalışacağı ekip üyelerindedir. Bir anlamda panel yöntemine dönüştüğü söylenebilir.
Burada mülakat yapan her kişi, söz konusu pozisyonun tek bir yönünü inceler – tecrübe, teknik bilgi, yönetim becerisi gibi.
Bu yöntemde panel görüşmelerin tersine, adayların sayısı üçten fazladır. Adaylara, çalışmak istedikleri alan ile ilgili veya genel yöneticilik yeteneklerini ortaya koyabilecekleri örnek olaylar verilir.
Belirlenen süre içerisinde uzman değerlendiriciler olayı izlemekle yetinirler. Süre sonunda örnek olay tartışılır. Adayların bu süre içerisindeki tüm tutum ve davranışları değerlendirmede dikkate alınır. Adaylar, bunun yanı sıra bazı testlerden de geçirilebilir.
Telefon görüşmeleri iki şekilde kullanılabilir: Bunlardan ilki gazete ilanında verilen telefonlara adayların başvurması ve telefon eden adaylarla görevliler tarafından telefonda bir ön görüşme yapılmasıdır.
İkinci bir alternatif ise başvuran adayların özgeçmişinde açık olmayan bazı konuları aydınlatmak amacı ile yüz yüze görüşmeden telefon ile yapılan görüşmedir.
Telefon görüşmelerinin en büyük avantajı diğer yöntemlere göre daha hızlı olmasıdır. Telefon görüşmeleri ses tonu, dil hâkimiyeti, telaffuz gibi konularda önemli bilgiler verir, bu nedenle özellikle telefonda müşteri hizmeti veren birimler için yapılan eleman alımlarında tercih edilen bir yöntemdir.
]]>Mülakat, zamanında ün yapmış bir kişiye gazetecinin ziyarette bulunarak önemli bir konuyla ilgili sorular sorması, aldığı yanıtları gazetede yayımlamasıyla oluşan bir türdür.
MÜLAKATIN ÖZELLİKLERİ
1. “Bir ön hazırlık gerektirir. Ele alınan konuyla ve görüşülecek kişiyle ilgili hazırlık yapılır.
2. Nitelikli ve etkili soru sorma, mülakatın en önemli özelliğidir.
3. Alanında ünlenmiş bir kişinin yaşamı, eylemleri, yapıtları mülakata konu edilir.
4. Bilgi edinme amacı taşır.
5. Mülakat yapılmadan önce mülakat yapılacak kişiden izin istenir, mülakatın yapılacağı yer belirlenir. Mülakatın yapılacağı zaman belirlenir.
6. Mülakatı yapacak kişinin nezaketi, kendini tanıtması, iyi giyinişe sahip olması gerekir.
7. Mülakatta konuşma ve hareketler oldukça önemlidir. Sorular açık ve kısa olmalıdır.
8. Görüşmenin yapıldığı kişinin sözü kesilmemeli, görüşmeci dikkatle dinlenmelidir.
9. Mülakat, görüşmede kişiyi konuşmaya ikna edebilme ve konuşturabilme yeteneğine dayanır.
]]>MÜLAKAT ÖRNEĞİ
– Dilerseniz son kitabınız üzerine konuşalım. Ama ondan önce şunu sorayım size: Öykü kitaplarınız art arda yayımlanıyor, çok mu yazıyorsunuz?
– Yo, hayır. Yirmi yılı geçti yazıyorum. O günden bu yana şöyle bir geriye bakıyorum da, binden fazla öykü yazmışım, romanlar bunun dışında. Her kitaba yirmi beş öykü koyduğumuza göre, şöyle bir seçimle daha hiç yazmadan 20 kitaplık öykü var bende, hiç yeni öykü üretmesem 20 kitap daha rahatlıkla yayımlayabilirim.,
– Bu öyküler nerede yayımlanmıştı?
– Çoğu Akbaba’da. Bir bölümü de başka dergi ve gazetelerde. Ben bu öyküleri ele alıyorum, gerekli düzeltmeleri yapıyorum.
– İçeriğini mi?
– Yo, dilini, biraz da anlatımına el atıyorum. Son kitabımda 20 yıl önce yazmış olduğum öyküler bile var. O zaman eleştirdiğim, o zaman alaya aldığım şey şu anda yine aynı, yerinde duruyor. Duruyor ki ben rahatlıkla bu konuyu son kitabıma alabiliyorum.
– Ama kitaplarınızda hiçbir dergide okumadığımız öyküler de var.
– Elbette. Onları yeni yazıyorum.
– Peki, niçin daha önce kitap haline getirmediniz bu öyküleri de, 1975’ten sonra hızla yayımlamaya başladınız?
– Yayımlamak yazarın elinde olan bir şey değil ki, yazar salt yazar. Yayımlamak ayrı bir şey. İlk kitabım 1970’te çıkmıştı, romandı, adı da Gecekondu. Bunu başka romanlar izledi yıl yıl. Kendi kendime, “Galiba okuyucu beni romancı olarak tanıyacak.” diyordum ki ilk öykü kitabım çıktı. Bando Takımı. Onun ardından diğer öykü kitapları.
– Kaç öykü kitabınız var?
– Yedi tane. Sekizinciyi hazırlıyorum. Yılda iki kitap.
– Çocuklara da yazıyorsunuz.
– Severek, isteyerek. Belki bilmiyorsunuz benim kitap haline getirilen ilk yapıtım bir çocuk romanıdır. Öyle tutup da çocuk yılı diye oturup yazmadım. Yazarlığa başladığım gün çocuklar için de yazmaya başlamıştım.