1. Sonunda süreksiz sert ünsüzlerden (p, ç, t, k) biri bulunan sözcük, ünlü ile başlayan bir ek aldığında sondaki sert ses yumuşar.
Aşağıdaki sözcüklerden hangisi bu kurala uymaz?
A) ağaç B) tarak C) yapıt
D) kitap E) yurt
2. Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili sözcükte ünlü türemesi olmamıştır?
A) Kasabada ilk iş olarak sıcacık bir çorba içtik.
B) Gencecik insanlar umutlarını kaybetmişti.
C) İnsanda azıcık insaf olsa böyle davranmaz.
D) Eski mahallelerin daracık sokakları vardır.
E) Kadıncağız biricik oğlundan ayrılmaya dayanamadı.
3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinin yükleminde ünlü daralması olmamıştır?
A) Yeni öğretim yılı yarın başlıyor.
B) Çocuklar gösteriyi ilgiyle izliyor.
C) Saçlarını her gün farklı bir şekilde tarıyor.
D) Ülkesinden ve sevdiklerinden ayrı yaşıyor.
E) Güneşin ilk ışıkları odamın duvarlarına yansıyor.
4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde süreksiz sert ünsüzlerin yumuşamasına bir örnek vardır?
A) Toplumsal olaylar, o toplumda yaşayan her insanı az ya da çok etkiler.
B) Gazetelerdeki haberler kimi zaman insanın ruhsal durumunu olumsuz etkiliyor.
C) Son bir ayda akşam geç saatlere kadar işyerinde tek başıma çalışıyorum.
D) Önümüzdeki ay, bu salonda uluslararası bir toplantı yapılacak
E) Dün, bu kentte insanların birçoğu evlerinden çıkmaya cesaret edemedi.
5. Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili sözcük ek alırken bu sözcüğün ünsüzlerinden biri düşmüştür?
A) Kazayı birkaç sıyrıkla atlattığına seviniyordu.
B) Çocuklar iki saattir okulun bahçesinde oynuyorlar.
C) Gazeteci bu bilgiyi istemeden ağzından kaçırmıştı.
D) Bizimle konuşurken bile aklı hala dünkü tartışmadaydı.
E) Küçücük çocuklar ne güzel resimler yapmışlar böyle!
6. Aşağıdaki altı çizili sözcüklerin hangisinde ünsüz düşmesi olmuştur?
A) Araba kaymasın diye arka lastiğe büyücek bir taş koydular.
B) Konuşmasında sık sık devrik cümle kullanan bir kişiydi.
C) Sonbahar gelince yemyeşil yapraklar sararmaya başladı.
D) Bazı insanlar altın yumurtlayan tavuğa benzetilir.
E) Oynamak, bütün çocukların en doğal hakkıdır.
7. Aşağıdaki dizelerin hangisinde hem ünlü düşmesi hem ünlü daralması vardır?
A) İsmini sayıklıyorum rüyalarda
Sen duymuyorsun ne yazık
B) Karanlık sokaklarda koşuyorum
Bulamıyorum seni ne yazık
C) Bütün beyazlarda yüz aklığın var
Tertemiz sularda berraklığın var
D) Dil susuyor, kuşlar bile ötmüyor
Sana olan susuzluğum bitmiyor
E) Bin bir keyifle akar suyun
Ağaçtaki çiçeğin hatırına
8. Türkçede, ad tamlamalarında kaynaştırma sesle ri “n” ve “s” dir.
Aşağıdaki sözcüklerden hangisiyle bir ad tamlaması yapılırken bu kurala uyulmaz?
A) ayva B) oda C) deri
D) gezi E) su
9. Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili sözcükte ünsüz türemesi olmamıştır?
A) Vergi affı birçok insanı rahatlattı.
B) Sokaklar çok sessiz bugün.
C) Sorunun iki şıkkı silik çıkmıştı.
D) Askeri üsse giriş çıkışlar yasaklandı.
E) Bu önergenin reddi beklenmiyor.
10. Herkes çok sıkılmıştı. Yorgunluktan benzi sararanlar vardı. Ama kimse yolculuğun ne zaman biteceğini bilmiyordu.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisinin örneği yoktur?
A) Ünlü daralması
B) Ünlü düşmesi
C) Ünsüz değişimi
D) Ünsüz uyumu
E) Ünsüz türemesi
11. Sen gittin kaderim düşman kesildi
Alnına simsiyah mührü basıldı
Bütün aynaların yüzü asıldı
Gülmüyor sultanım sensiz gülmüyor
Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisinin örneği yoktur?
A) Ulama
B) Ünlü türemesi
C) Ünlü daralması
D) Ünsüz uyumu
E) Ünlü düşmesi
12. Üleştirme sayı sıfatı eki, -er (-ar), ünlüyle biten sayılara eklendiğinde araya “ş” kaynaştırma harfi girer.
Aşağıdakilerin hangisinde bu kurala örnek oluşturmayan bir sözcük vardır?
A) Babalarından ellişer lira harçlık aldılar.
B) Hastalanan çocuklar altışar gün izin aldılar.
C) Yarışmada her adaya yirmişer soru soruldu.
D) Öğrenciler bahçede ikişerli sıra oldular.
E) Otobüsler beşer dakika arayla hareket ediyor.
13. Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili sözcükte kaynaştırma ünsüzü yoktur?
A) Öğrenci servisi bugün on dakika geç geldi okula.
B) Çocuklardan biri, çantasını güçlükle taşıyordu.
C) Ahmet, elmanın yarısını en küçük kardeşine verdi.
D) Çocuklar yatmadan önce yarımşar şişe süt içtiler.
E) Odayı havalandırmadan çalışmaya başlamazdı.
14. Aşağıdaki dizelerin hangisinde hem ünsüz uyumu hem ünlü düşmesi vardır?
A) Nihayetsiz bir ova ağarttı benzimizi
B) Asıldı arabamız bir dağın yamacına
C) Gökler bulutlanıyor, rüzgar serinliyordu
D) Yollar bir şerit gibi ufka bağladı bizi
E) Serpilmeye başladı bir yağmur ince ince
15. En az bir insanın girebileceği büyüklükteki bu mağaralarda, bugün nesli tükenmiş canlılar yaşıyormuş bir zamanlar.
Bu cümlede aşağıdakilerden hangisinin örneği yoktur?
A) Ünlü daralması
B) Ünlü düşmesi
C) Ünsüz değişimi
D) Ünsüz uyumu
E) Ünsüz türemesi
CEVAPLAR
| 1 |
C |
9 |
B |
|
2 |
A |
10 |
E |
|
3 |
E |
11 |
B |
|
4 |
E |
12 |
E |
|
5 |
E |
13 |
A |
|
6 |
A |
14 |
A |
|
7 |
A |
15 |
E |
|
8 |
E |
|
|
Türkçede bazı durumlarda sözcükler ünlü düşmesine uğrarlar.Ünlü düşmesine hece düşmesi adı da verilir.
a) Bazı iki heceli sözcükler ünlüyle başlayan bir çekim eki aldıklarında ikinci ünlüsünü kaybeder.
Ruhumun senden ancak şudur emeli
Değmesin göğsümün üstüne namahrem eli
b) Kimi sözcükler yapım eki alırken (türetilirken) ünlü düşmesine uğrarlar.
Uyu+ku= uyku
Sarı +ar = sarar-
Sızı+la= sızla-
Devir+ik= devrik
İleri+le= ilerle-
Yalın+ız= yalnız
Çevir+e = çevre
Kuru+ak = kurak
Sıyır+ık= sıyrık
Devir+im = devrim
Kavuş+ak =kavşak
Yanıl +ış = yanlış
savur+ul= savrul
Ayır+ı= ayrı
Ayır+ık = ayrık
Ayır+ım = ayrım
Kıvır+ık=kıvrık
Kıvır+ım=kıvırm
c) etmek ve olmak gibi yardımcı eylemlerle yapılan bileşik eylemlerde ünü düşmesi olur.
d) Birleşme esnasında ünlü düşmesi olur.Bu tür ünlü düşmesine aşınma yoluyla düşme de denir.
e) “idi, imiş, ise, ile ve iken ”sözcükleri de kendilerinden önceki kelimelerle birleşerek yazıldıklarında ilk ünlüleri düşer. Sözcüğün son harfi ünlüyse –i sesi –y’ye dönüşür. Ünsüzse –i sesi düşer.
f) Yer yön bildiren kelimeler ek aldıklarında sondaki ses düşebilir.Bu ünlü düşmesini yazıyı geçirip geçirmemek yazım yanlışı olmaz.
NOT: İkilemelerde hece düşmesi olmaz.
a) Bazı sözcüklerde “cik” küçültme eki getirildiğinde sözcükle ek arasına bir ünlü getirilir.
a) m,p,r,s asesleriyle yapılan pekiştirmelerde de ünlü artması olur.
a) “a ve e ”ünlüleriyle biten fiile “-yor” eki getirildiğinde fiilin sonundaki “ a ve e” sesleri darlaşarak “ı, i, u, ü ” ye dönüşür.
NOT: “-yor “ un daraltma özelliğiyle “-y” sesinin daraltma özeliği birbirine karıştırılmamalıdır.”-y” sesi sadece 3 kelimede daraltma yapar, diğerleri için daralma söz konusu değildir.
Bu üç tane kelimenin dışında daraltma yaparsa orda yazım yanlışı vardır.
Sözcük sonlarındaki ünsüzlerin kendilerinden sonra gelen ünlülere bağlanarak söylenmesine ulama denir.
Tarihe karıştı eski sevdalar
Türkçede kesinlikle iki ünlü yan yana gelmez.Ünlüyle biten bir sözcüğe ünsüzle başlayan ekin arasına “y,ş,s,n” seslerinden uygun olanı getirilir.
Baba ocağından yar kucağından
Bir çiçek dermedim sevgi bağından
Huduttan hududa atılmışım ben.
Dante gibi ortasındayız ömrün
NOT: Genelde ad tamlaması oluştururken “ n ve s” kaynaştırma harfleri kullanılır.Yalnızca “su” kelimesi bunun istisnasıdır. Su+y+um
NOT: Uyumlar tek heceli ve bileşik sözcüklerde aranmaz.
NOT: Büyük ünlü uyumuna uymayan kelimelerde küçük ünlü uyumu aranmaz.
Bu uyuma kalınlık incelik uyumu denir. Türkçede bir sözcüğün ilk hecesinde ince ünlü varsa, diğer hecelerinde de ince, ilk hecede kalın ünlü varsa diğer hecelerinde de kalın olur.
Bağlamıştın , çözülmüyor mihriban
Ayrılıktan zor belleme ölümü
Görmeyince sezilmiyor mihriban
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum
NOT: -yor, – ken, -ki, -daş, -leyin, -(ı)mtırak gibi eklerin bu uyuma uymaz. Nedeniyse bu eklerin tek şekli vardır. Bekliyor, sabahken, masadaki, meslektaş, akşamleyin, yeşilimtırak….
Bu uyuma düzlük yuvarlaklık uyumu da denir.
a) Türkçede sadece ilk hecede o ve ö sesi olur. İkinci ve daha sonraki hecelerde kesinlikle olmaz.
b) a,e,ı,i seslerinden yine a,e,ı,i sesi gelir. o , ö, u, ü seslerinden sonra ya u,ü ya da a,e,ı,i sesi gelir.
Türkçede sözcüklerde sert ünsüzlerden (p,f,s,t,k,ç,ş,h,p) sonra “d,c,g” ile başlayan bir ek gelirse bu seslerden c=ç’ ye, d=t’ ye, g=k’ye dönüşür. Yani bu sesler sertleşir.
Yar derde derman olmaz.
Sözcük sonunda bulunan p,ç,t,k sesleri ünlüyle başlayan bir ek aldıklarında yumuşayarak b,c,d,ğ dönüşürler.
NOT: Özel adlarda bu yumuşama özelliği olmaz.
NOT: Bazı tek heceli ve yabancı sözcüklerde yumuşama olmayabilir.Ünsüz yumuşaması aykırılık söz konusudur.
Uykusunda bir kuş ölür ecelsiz
Türeme ve birleşme sırasında ünsüz kaybı olabilmektedir.
Kimi tek heceli sözcükler ünlüyle başlayan bir ek aldıklarında veya ünlüyle başlayan bir sözcükle başlayan bir sözcükle birleştiklerinde bunların sonundaki ünsüzler ikizleşir.
Türkçede kesinlikle b sesinden önce n sesi gelmez. Gelirse b sesi n’yi m’ye dönüştürür.
NOT: n-b çatışması özel isimlerde ve bileşik isimlerde olmaz. Olursa yazım yanlışı olur.
| Doğru | Yanlış |
| Kirpik | Kirpik |
| Kibrit | Kirbit |
| Ekşi | Eşki |
| Köprü | Körpü |
| Yalnız | Yanlız |
| Yanlış | Yalnış |
| Kirpi | Kipri |
| Toprak | Torpak |
| Memleket | Melmeket |
| Sarımsak | Sarmısak |
| Kirve | Kivre |
]]>
Türkçede ünlü ve ünsüz olmak üzere 29 ses vardır. Bunların 8 tanesi ünlü, 21 tanesi de ünsüzdür.
Dilimizdeki ünlüler söyleniş sırasında dilin, çenenin ve dudakların aldığı biçime göre sınıflandırılır.
a. Dilin durumuna göre: Dilin durumuna göre ünlüler kalın ve ince olmak üzere ikiye ayrılır.
Kalın ünlüler: a, ı, o, u İnce ünlüler: e, i, ö, ü
b. Alt çenenin durumuna göre: Alt çenenin durumuna göre ünlüler geniş ve dar olmak üzere ikiye ayrılır.
Geniş ünlüler: a, e, o, ö Dar ünlüler: ı, i, u, ü
c. Dudakların durumuna göre: Dudakların durumuna göre ünlüler düz ve yuvarlak olmak üzere ikiye ayrılır.
Düz ünlüler: a, e, ı, i Yuvarlak ünlüler: o, ö, u, ü
Ünsüzler ağız boşluğundaki boğumlandığı yere (çıkak), sürekli söylenip söylenemediğine ve yumuşak (ötümlü) ve sert (ötümsüz) oluşlarına göre sınıflandırılır.
a. Boğumlanmalarına (çıkak) göre:
Dudak ünsüzleri: Dudakların birbirine dokunmasıyla çıkar: b, m, p
Diş-dudak ünsüzleri: Üst dişlerin alt dudağa dokunmasıyla çıkar: f, v
Diş ünsüzleri: Dil ucunun üst dişlere yaklaşmasıyla veya dokunmasıyla çıkar. c, ç, d, j, l, n, r, s, ş, t, z
Damak ünsüzleri: Dilin orta kısmının ön damağa ya da dil kökünün art damağa yaklaşmasıyla çıkar. g, ğ, k, y
Gırtlak ünsüzleri: Bu ses, ciğerlerden gelen havanın ses tellerine çarpmasından ve ağızda hiç bir engele uğramadan çıkmasıyla oluşur. Türkçede gırtlak ünsüzü olarak sadece h sesi vardır.
b. Sürekli söylenip söylenmeyeceğine göre:
Ünsüzlerin söylenirken ses yolunun kapanmasına veya sürekli açık olmasına göre sınıflandırılmasıdır. Ünsüzler söylenirken ses yolu kapanıyorsa süreksiz, sürekli açık kalıyorsa sürekli ünsüzler adını alır. Bunu belirlemek için ünsüzün başına bir ünlü getirilir. Ak, süt, iç seslerini söylerken ses yolu tıkanmaktadır. Özzzzzzzzz, elllllllll, offffff seslerini söylerken ses yolu açık kalmaktadır. Bu özelliğine göre ünsüzler ikiye ayrılır:
Sürekli ünsüzler: f, ğ, h, j, l, m, n, r, s, ş, v, y, z
Süreksiz ünsüzler: b, c, ç, d, g, k, p, t
c. Yumuşak ve sert oluşlarına göre:
Ünsüzler ses tellerinde titreşime uğrayıp uğramadığına göre yumuşak (tonlu) ve sert (tonsuz) olmak üzere ikiye ayrılır.
Yumuşak ünsüzler: Ses tellerinin titreşmesiyle oluşan ünsüzlerdir. b, c, d, g, ğ, j, l, m, n, r, v, y, z
Sert ünsüzler: Ses telleri titreşmeden oluşan ünsüzlerdir. ç, f, h, k, p, s, ş, t
Ünlü Uyumu: Türkçede iki tür ünlü uyumu vardır.
a. Büyük ünlü uyumu: Dilin durumuna göre ünlülerin kalınlık incelik bakımından uyumudur. Türkçe sözcüklerde ilk hecede kalın ünlü varsa, ondan sonraki hecelerde kalın ünlü; ince ünlü varsa ince ünlü gelir. Bu kurala büyük ünlü uyumu denir.
“Ağaçlar çiçek açtı.” cümlesinde ilk hecede a kalın ünlüsünden sonra a- a- a kalın ünlüleri; çiçek sözcüğünde ise, i, e ince ünlüleri; açtı sözcüğünde a- ı şeklinde kalın ünlüler gelmektedir.
Türkçe olduğu hâlde bu kurala uymayan bazı sözcükler de vardır. Kardeş < karındaş, anne < ana, elma < alma vb. Bu sözcüklerin asılları ünlü uyumuna uyarlar.
Bazı ekler Türkçe sözcüklere eklendiğinde ünlü uyumuna uymaz.
– yor eki: geliyor, yazıyor, okuyor vb.
– mtrak eki: mavimtrak, yeşilimtrak, sarımtrak vb.
– ki eki: sabahki, akşamki, dünkü vb.
– daş eki: yurttaş, vatandaş, dindaş, yoldaş vb.
– leyin eki: geceleyin, sabahleyin, akşamleyin vb.
– iken eki: silerken, bakarken, yazarken vb.
b. Küçük ünlü uyumu: Küçük ünlü uyumu sözcüklerdeki ünlülerin düzlük yuvarlaklık, darlık-genişlik bakımından uyumudur.
1. Türkçe sözcüklerde düz ünlüler (a, e, ı, i) den sonra düz ünlüler gelir.
2. Yuvarlak ünlüler (o, ö, u, ü) den sonra;
a. Düz- geniş (a, e) ya da
b. Dar-yuvarlak (u, ü) gelir. Bu kurala küçük ünlü uyumu denir.
Örnek: bekledim, kömürlük, gövdesi, umursamaz, tarafsızlık, yorgunluktan
Not: KÜU, kelimenin tamamında değil, komşu iki hece arasında aranır: yumurtacı, yuvarlaklık, görebilmişti…
Bazı sözcükler Türkçe oldukları hâlde küçük ünlü uyumuna uymazlar: Armut, çamur, kabuk kavun, avuç, kavuşmak, yağmur vb.
-yor eki KÜU’yu devamlı bozar: olmuyor
Not: Yabancı sözcüklerde, birleşik kelimelerde ve tek hecelilerde ünlü uyumu kuralı aranmaz.
Sonunda f, s, t, k, ç, ş, h, p ünsüzleri bulunan kelimeler “c, d, g” ile başlayan bir ek aldığı zaman ekin başındaki yumuşak ünsüzler sertleşerek “ç, t, k” olur.
sınıfda değil sınıfta Türk-ce değil Türkçe at-gı değil atkı
çiçek-ci değil çiçekçi 1905’de değil 1905’te,
Ünsüz benzeşmesi yabancı dillerden dilimize giren bazı yabancı sözcükler ile birleşik sözcüklerde aranmaz: İstikbâl, mahdut, makbul, işgal, meşgul ile akbaba, kurtdereli, üçgen, Akdeniz, kırkbayır vb.
Sözcük sonlarındaki sert ünsüzler (ç, k, p, t) sesli harfle başlayan bir ek aldıklarında yumuşarlar: ç-c; k-ğ; p–b; t–d olur. Bu kurala sert ünsüzlerin yumuşaması denir.
ağaç – ağacı ekmek – ekmeği söğüt – söğüde kitap – kitaba vb.
Tek heceli sözcükler ile yabancı dillerden dilimize giren bazı sözcükler bu kurala uymaz: iç- içi; ok- oku; kırk- kırkı; kata -kata; yat – yatı vb. gayret – gayreti; ehemmiyet- ehemmiyeti vb. hukuk – hukuku; millet- milleti vb.
-cık / -cik eki alan bazı kelimelerde araya bir ünlünün girdiği görülür:
Bir-cik→biricik, az-cık→azıcık, genç-cik → gencecik, dar-cık→daracık…
Pekiştirilmiş bazı kelimelerde de ünlü türemesi olabilir: Yalnız → yapayalnız, çevre → çepeçevre, gündüz → güpegündüz, düz → düpedüz, çıplak → çırılçıplak
d. Ünsüz türemesi
Bazı birleşik fiillerin oluşumunda ünsüz türemesi görülür:
Af etmek – affetmek his etmek – hissetmek
Bazı sözcüklere ünlüyle başlayan bir ek getirildiğinde sözcüklerde aynı türeme ortaya çıkar.
af-ı = affı had-i = haddi hak-ı=hakkı
Ünlüyle biten sözcüklere, ünlüyle başlayan bir ek geldiğinde, Türkçe sözcüklerde iki ünlü yan yana gelemeyeceği için bu ünlülerin arasına “y, ş, s, n” ünsüzlerinden uygun olan biri gelir. Bu ünsüz türemesine kaynaştırma da denir.
oku-y-an okuyan
baba-s-ı babası
yedi-ş-er yedişer
elma-n-ın elmanın
İki heceli olan kimi sözcükler ünlüyle başlayan bir ek aldıklarında ikinci hecelerinde bulunan ünlüyü düşürürler.
omuz – um omzum
oğul – u oğlu
Bazı birleşik fiillerin oluşumunda ünlü düşmesi olur:
Kahır olmak = Kahrolmak, Sabır etmek = Sabretmek
Bazı sözcükler yapım eki alırken ünlü düşmesi olur:
ileri – le – mek =ilerlemek koku – la – mak=koklamak
-cek ,-cak küçültme eki alan bazı kelimelerde olur:
Küçük-cük=küçücük minik-cik=minicik
Bazı sözcükler yapım eki alırken ünsüz düşmesi olur:
Yüksek-l-mek=yükselmek
Alçak-l-mak=alçalmak
Fiillerin sonlarında bulunan geniş ünlüler (a, e) “-yor” ekinin darlaştırıcı özelliğinden dolayı daralarak, (ı, i, u, ü) dar ünlülerine dönüşür. Buna ünlü daralması denir. bekl-e-yor > bekl-i-yor kalm-a-yor > kalm-ı-yor özl-e-yor > özl-ü-yor soll-a-yor > soll-u-yor
Tek heceli olan “de-, ye-“ fiillerinde de darlaşma görülmektedir:
De-y-en=diyen ye-yor=yiyor
De-y-erek=diyerek ye-y-en=yiyen
1. Türkçe sözcükler büyük ve küçük ünlü uyumuna uyar. Ancak bu kurala uymayan çok az sayıda sözcük ve ekler vardır.
2. Türkçe sözcüklerde ilk heceden sonra (ikinci üçüncü hecelerde) o, ö ünlüsü bulunmaz. Bulunan sözcükler Türkçe değildir. Atom, horoz, radyo vb.
3. Türkçede uzun ünlü yoktur, âlim, nâzım, âşık gibi sözcükler Türkçe değildir.
4. 4. İki ünlü yan yana gelmez. İki ünlü yan yana geliyorsa araya bir kaynaştırma sesi (harfi) girer. Oku-y-an, bağ-la-n-acak, masa-s-ı vb.
5. İki ünlü yan yana bulunan saat, şair, şiir, fiil, muayene, reis, maalesef vb. Türkçe değildir.
6. Türkçe sözcüklerde f, h, j sesi yoktur. Mahkeme, tüfek, jilet, jandarma, ajanda, vb.
7. Ancak tabiat taklidi seslerden oluşan sözcükler bu kuralın dışındadır. Fısıldamak, of, vb.
8. Türkçede c, ğ, l, m, n, r, v, z sesleri sözcüğün başında bulunmaz. Yani bu seslerle başlayan sözcükler Türkçe değildir. Cami, lâle, marul, nane, raf, vazife, zerdali vb.
9. Sözcük sonunda b, d, c, g sesleri bulunmaz. Kitab, derd, ilac, vb. Bu seslerle biten sözcükler kitap, dert, ilaç biçiminde söylenir.
10. Sözcüğün başında iki ünsüz yan yana bulunmaz. Bulunanlar Türkçe değildir. Plan, kredi, tren.
11. Sözcüğün sonunda üç ünsüz ses yan yana bulunmaz. Bulunanlar Türkçe değildir. Sfenks, kontr
12. Sözcük kökünde aynı cinsten iki ünsüz yan yana bulunmaz. Millet, hürriyet, tasavvur, hassas vb. Türkçe değildir.
]]>