Warning: Use of undefined constant ‘WP_MEMORY_LIMIT’ - assumed '‘WP_MEMORY_LIMIT’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Use of undefined constant ’64m’ - assumed '’64m’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/dersimi3/public_html/wp-config.php:100) in /home/dersimi3/public_html/wp-includes/feed-rss2.php on line 8
sözcük düzeyinde anlatım bozukluğu – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org Türk Dili ve Edebiyatı Dersi Kaynak Sitesi. Online Sınavlar Çıkmış Sorular Sınıf Konuları Sun, 28 Mar 2021 20:10:10 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.7.4 https://dersimizedebiyat.org/wp-content/uploads/2018/11/cropped-icon-32x32.png sözcük düzeyinde anlatım bozukluğu – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org 32 32 Anlatım Bozukluğu Alıştırmaları https://dersimizedebiyat.org/anlatim-bozuklugu-alistirmalari.html Thu, 30 Jan 2014 20:11:59 +0000 http://edebiyatogretmeniyiz.com/?p=4519  

CÜMLELER

ANLATIM BOZUKLUĞUNUN NEDENİ

1 Şoför durmasaydı ölebilir hatta yaralanabilirdim bile.

 

2 Bana verdiği kasetleri ona geri iade ettim.

 

3 Yorgun maça çıkınca çok verimsiz oluyorum.

 

4 Merdivenlerden aşağı yuvarlanan çocuğun kolu incinmiş.

 

5 Evin satıldığından şüphesiz onların da haberi olabilir.

 

6 Kardeşimi yanıma çağırıp her şeyi anlattım.

 

7 Ayrılığı hiç, yalnızlığı az severim.

 

8 Gördüğünüz kalıntılar Selçuklular dönemine aittirler.

 

9 Havada beyaz kar taneleri uçuşuyor.

 

10 Yan masadakilerin konuşmalarına kulak astı.

 

11 Bu plansız yapılaşma şehirleri çirkinletiyor.

 

12 Başbakan iki gün içinde tamamlanan hastaneyi hizmete açacak.

 

13 Kavgaya karışan birkaç kişileri tanıyorum.

 

14 Karadeniz, köpüklü dalgaları ve insanlarıyla bilinir.

 

15 O, hep içine kapanık, girişken olmayan çekimser bir insandı.

 

16 Arkadaşımın cüzdanı çalınmıştı, çok üzgündü.

 

17 Baktığımız ev güzel ancak pek büyük değildi.

 

18 Hasta çocuğa bir şey uzattı.

 

19 Yetkililer hâlâ bir açıklama yapmadı henüz.

 

20 Türkiye’de birçok göl kuraklık tehlikesi yaşıyor.

 

21 Tam üç yıla yakın bir zaman insanlık dramı yaşandı burada.

 

22 Yeni okula geldim ki ders zili çaldı.

 

23 Şoför hatalı sollama yapmış, bütün yolcuların canı burnuna   gelmişti.

 

24 Ben ve Ayhan buraya daha önce gelmişti.

 

25 Herkes ondan nefret ediyor, onun yüzünü bile görmek   istemiyordu.

 

26 Ben öğretmenime inanır ve severim.

 

27 Özel ve kamu kuruluşları iki gün tatil edildi.

 

28 Diyadin dolmuş fiyatları zamlandı.

 

29 Sanırım bu denemeden mutlaka 400 puan alırsın.

 

30 Yaya yürüyerek okula gelirim.

 

31 Vermeyenin iki yüzü, isteyenin bir yüzü kata.

 

32 Sporcuların dirençli olmak için iyi beslenmesi gerekir.

 

33 Kalkınmakta olan birkaç şehirlerden biri de Şanlıurfa’dır.

 

34 Yeni arkadaşımız azimli; ancak sabırlı değildi.

 

35 Adamın sesi kısılmış, yere uzanmıştı.

 

36 Onunla birkaç kez; ama seninle hiç karşılaşmadım.

 

37 Mantarların hangisinin zehirli hangisinin zehirli olmadığını   biliyorum.

 

38 Üst kattaki gülüşmeler uzadıkça uzadılar.

 

39 Şoför, yaralıyı hızla en süratli olarak hastaneye yetiştirdi.

 

40 Kumar alışkanlığı sayesinde her şeyini kaybetti.

 

41 Öğretim hayatı boyunca hiç sınıfta kalmadı.

 

42 Ankara’da okuyan kardeşim zeki; fakat çalışkan değildi.

 

43 Körfez Savaşı ülkemize ne getirdi, ne götürdü

 

44 Okulunu çok seviyor ve giderken büyük bir mutluluk duyuyordu.

 

45 Çölleşmeye karşı bir milyon meşe fidanı ekilecekmiş.

 

46 Engelli vatandaşlara hem maaş hem de fatura indirimi   yapılacak.

 

47 Genç muhtara okulun yerini sordu.

 

48 Kapıya gelen çocuğun boyu uzun, elbiseleri ise düzenli   değildi.

 

49 Domateslere su verilince hemen büyür.

 

50 Bu olasılık bize verilse kim bilir neler yaparız.

 

51 Artık bundan böyle düzenli yemek yemeye karar verdim.

 

52 Olaydan büyük bir üzüntü duyduğunu, suçluların   cezalandırılmasını istedi.

 

53 Ters lale bu yöreye özel bir bitkidir.

 

54 Öğretmenin gözüne girmek için ödevlerini yapmıyordu.

 

55 Dün gece Erzurum’da sıcaklık sıfırın altında eksi otuz   dereceymiş.

 

]]>
Anlatım Bozukluğu – Konu Anlatımı ve Örnek Cümleler – 2 https://dersimizedebiyat.org/anlatim-bozuklugu-konu-anlatimi-ve-ornek-cumleler-2.html Sat, 11 Jan 2014 10:45:12 +0000 http://edebiyatogretmeniyiz.com/?p=8571 Anlatım Bozukluğu – Konu Anlatımı ve Örnek Cümleler – 2

Eş anlamlı kelimelerin bir arada kullanılması

Bu konuda herkesin fikir ve görüşünü almalısınız.

Hava sıcaklığı sıfırın altında eksi sekiz derece imiş.

Yirmi dakika geçmesine rağmen program henüz, hâlâ başlamadı.

Güç ve müşkül zamanlarda üstüne düşeni yerine getirir.

Ben çok varlıklı, zengin biri değilim.

Neşeli, sağlıklı, şen bir görünüşü vardı.

Anlamı zaten diğer kelimelerde bulunan kelimelerin gereksiz yere kullanılması

Cümlede gereksiz sözcük kullanılması anlatım bozukluğuna yol açar. Bir cümlede gereksiz sözcük bulunduğunu anlamak için, sözcük cümleden çıkarılır. Bu durumda cümlenin anlam ve anlatımında bir bozulma oluyorsa o sözcük gerekli, olmuyorsa gereksizdir.

“Satıcı burnu havada, kendini beğenmiş biri.”

cümlesinde “burnu havada” sözünün verdiği anlamla “kendini beğenmiş” sözünün verdiği anlam aynıdır. Öyleyse bu cümlede bu iki sözden biri gereksizdir. Cümleden çıkarılmalıdır.

Yaklaşık beş yıl kadar bu Edirne’de oturduk.”

cümlesindeki “yaklaşık” sözcüğü ile “kadar” sözcüğü cümleye aynı anlamı katmıştır. Bu nedenle bu iki sözcükte biri cümleden çıkarılarak anlatım bozukluğu giderilmelidir.

Bir cümlenin anlamı içinde bulunan başka bir sözü cümlede kullanmak da gereksiz sözcük kullanımına girer. Cümlede böyle bir sözcük varsa, o cümle de anlatım bakımından bozuktur.

Dışarı çıkmak istediğini kulağıma alçak sesle fısıldadı.”

cümlesindeki “fısıldadı” sözcüğü zaten “alçak sesle” yapılan bir eylemdir. Bu nedenle ayrıca bir “alçak sesle” sözüne gerek yoktur. Bu nedenle bu söz cümleden çıkarılarak anlatım bozukluğu giderilmelidir.

“Eve arkadaşı ile birlikte geldi.”

cümlesindeki ile edatı cümleye birliktelik anlamı kattığı için ayrıca bir birlikte sözcüğüne gerek yoktur. Bu nedenle bu sözcük cümleden çıkarılarak anlatım bozukluğu giderilmelidir.

Örnekler:

Şirketteki mevcut ikilik günden güne büyüyor.

Yaşanmış deneyimlerinden hareketle bu sonuca varıyor.

Millî maçın oynanacağı gün yaklaştıkça, ülkedeki heyecan gittikçe artıyor.

Yanına gidiniz, konuşarak derdinizi anlatınız.

Problemi çözmek için iki arkadaş üç saat süre ile uğraştılar.

Japonya’daki arkadaşıyla on yıl boyunca karşılıklı mektuplaştılar.

Az kalsın merdivenlerden düşeyazdı.

Çocukların davranış biçimlerinde gariplikler görüldü.

Takımın, boyu en kısa oyuncusu bendim.

 Bir kelimenin yerine yanlış anlam verecek şekilde başka bir kelime kullanılması.

Bazen sözcükleri yanlış şekilde başka bir anlama gelen bir sözcüğü o anlamının dışında kullanırız. Bu tür kullanımlar cümlenin anlamını etkiler.

“Futbolcu, attığı muhteşem golle takımının galip gelmesine neden oldu.”

cümlesindeki “neden olmak” eylemi daima olumsuz anlamlar verecek biçimde kullanılır. Oysa maçın kazanılması olumlu bir durumdur. Öyleyse “neden oldu” sözü bu cümlede yanlış kullanılmıştır. Bunun yerine cümle “…gelmesini sağladı.” şeklinde bitirilebilir.

“Tanımadıkları bir ortama gelen kişiler ilk başlarda çekimser olur.”

cümlesindeki “çekimser” sözcüğü yanlış anlamda kullanılmıştır. Bu sözcük görüş bildirmekten çekinmek anlamındadır. Oysa cümlede verilmek istenen anlam “ürkek, sıkılgan”dır. Öyleyse bu cümlede “çekingen” sözcüğü kullanılmalıdır.

Bu iki sınıf arasındaki ayrıcalık tespit edilemedi.

Örnekler:

Yeni kaydolan öğrenciler bu kadar çekimser davranması normaldir.

Petrol fiyatlarının ucuzlamasına halk olumlu tepki gösterdi.

Olayların gerçek yüzü araştırmalar sonucunda ortaya çıkacak.

Küçük kızın saçları hayli büyümüş.

Ormanda yetişen bir çam fidanını salonunuzdaki saksıya ekemezsiniz.

Son dakika içerisinde attığı golle takımının galip gelmesine yol açtı.

Başarısızlığını düzensiz çalışmasına borçludur.

Böyle hareketler ülkede demokrasinin işlememesini sağlayacaktır.

Yarın İzmir’e gidecek; buna zorunlu.

Elindeki bıçağı vücuduna batırmış.

Bu, Türkiye’ye özel bir durumdur.

Buradan gidersek yakalanma şansımız nedir?

Birbiriyle çelişen sözlerin bir arada kullanılması

Kesinlikle yarın gelebilirler.

Şüphesiz bu sözleri bütün öğrenciler duymuş olmalı.

Aşağı yukarı bundan tam yirmi yıl önceydi.

Sözünü ettiğiniz şairin herhâlde on altıncı asırda yaşadığını zannediyorum.

Eminim bu saatlerde eve gelmiş olmalı

Mutlaka bir gün çocukluk arkadaşlarını belki yine arayacak.

Yanılmıyorsam, bu ikisinin aynı şey olduğunu tahmin ediyorum.

Eklerin yanlış kullanımı

Öğrencilerin başarısına ilgilenmek gerekir.

Bizi en çok sevindiren onun bu sınavı kazandığıdır.

Bazı yolcuların giriş işlemleri yapmaya başlandı.

Dünkü toplantıda Ali bize sınıf arkadaşlarını tanıştırdı.

Biricik arzumuz sınavı kazanmak ve iyi bir bölüme girmemizdir.

Bu çocuklar, fakir bir ülkenin, savaş nedeniyle kendileriyle ilgilenilmeyen, gerekli eğitimi alamayan çocuklardır.

Yazarlarımızın köy yaşantısına ilgilenmeleri toplumumuz açısından çok yararlıdır.

Özne-yüklem uyumu/ uyumsuzluğu

Türkçe’de bazı özneler olumlu, bazıları olumsuz anlamlar verir. Buna göre yüklemlerin de olumlu, olumsuz çekimlenmesi gerekir.

“Kimse gelmemiş, maça gitmiş.”

cümlesinde “gelmemiş” olanlar ile “gitmiş” olanlar aynı ancak “kimse” olumsuz bir öznedir ve yüklemi daima olumsuz çekimlenir. Oysa “gitmiş” olumlu bir çekimdir. Yani ikinci cümle özneyle uyum sağlamamıştır. Buna “hepsi” şeklinde bir özne getirilmelidir.

Cümlede öznenin ifade ettiği şahıslarla yüklemin bildirdiği şahıs arasında bir uyum olmalıdır.

“Bu soruyu ancak ben ve sen çözebiliriz.” (biz)

“Ödülü sadece ben ve sınıf arkadaşım kazanmıştık.” (biz)

Sen ve kardeşin hangi okulda okuyorsunuz?” (siz)

Sen hatta hepiniz bana yardım edin.” (siz)

Sen ve arkadaşların beni iyi dinleyin.” (siz)

Kardeşim ve annem okula gitti.” (onlar)

cümleleri buna örnektir.

Öznenin insan ya da başka varlıklar olması da yüklemin tekil veya çoğulluğunu etkiler. Eğer özne bitkiler, hayvanlar, cansız varlıklar ya da soyut kavramlarsa, yüklem daima tekil olur. İnsanlar çoğul özne olduğunda ise yüklem tekil veya çoğul olabilir.

“Kuşlar ağaçlarda ötüyorlar.”değil, “Kuşlar ağaçlarda ötüyor.”olmalı.

“Korkular üzerine gidildikçe azalırlar.”değil “azalır.” olacak.”Öğrenciler öğretmeni dinliyor.”şeklinde de doğrudur, “dinliyorlar.” şeklinde de.

 Türkçe’de sıfatlar çoğul anlam verirse isimler çoğul eki almaz. Bu özellik genellikle belgisiz sıfatlarda görülür.

“Birçok insanlar bu kitabı beğendi.”

cümlesinde “birçok” sıfatı çoğul bir anlam verdiği hâlde “insanlar” sözü de çoğul eki almıştır. Cümleden çoğul eki çıkarılmalıdır.

Herkes ondan nefret ediyor, yüzünü görmek istemiyordu.

İkinci cümlenin öznesi eksik. İlk özne yanlış anlam verecek şekilde ortak olarak kullanılmış.

Hiçbiri anlatılanlara inanmıyor, kendi fikrinden ısrar ediyordu.

İkinci cümlenin öznesi eksik. İlk özne yanlış anlam verecek şekilde ortak olarak kullanılmış.

Cümlede öznenin ifade ettiği şahıslarla yüklemin bildirdiği şahıs arasında bir uyum olmalıdır.

Özne birinci tekil, ikinci tekil       (ben, sen)
Özne birinci tekil, üçüncü tekil    (ben, o);
Özne birinci tekil, ikinci çoğul,     (ben, siz);
Özne birinci tekil, üçüncü çoğul   (ben, onlar)

şahıslarından oluşuyorsa yüklem, daima birinci çoğul şahsa (biz) göre çekimlenir.

“Bu işi ancak ben ve sen halledebiliriz.”
“Dışarıda sadece ben ve o küçük çocuk kalmıştık.”
“Ben ve siz yarışmada eşit durumda değildik.”
“Ben ve birkaç yaşlı adam, kahvede uzun bir sohbete dalmıştık.”

Eğer ;
Özne ikinci tekil ve üçüncü tekil    (sen, o);
Özne ikinci tekil ve ikinci çoğul     (sen, siz);
Özne ikinci tekil ve üçüncü çoğul   (sen, onlar);

şahıslardan oluşuyorsa, yüklem ikinci çoğul şahsa (siz) göre çekimlenir; ancak İkinci tekil ve birinci çoğul (sen, biz) şahıslar özne olursa yüklem birinci çoğul şahsa (biz) göre çekimlenir.

“Sen ve annen burada ne yapıyordunuz?”
“Sen hatta hepiniz bu konuda suçlusunuz.”
“Sen ve konukların, bize yarın gelebilirsiniz.”
“Galiba sonunda senle biz aynı sonuca ulaştık.”

 Nesne-yüklem uyumsuzluğu: Nesne eksikliği

Bu konuda öğrenciler aralarında anlaşıp karar verecekler ve uygulayacaklar.

Söylenenlere hemen inanıyor ve her yerde savunuyordu.

Kendisine bütün sınıf adına teşekkür eder ve tebrik ederim.

Onlara niçin bu kadar yardım ediyor ve destekliyorsun?

Büyüklere gereken saygıyı göstermeli, incitmemeliyiz.

Bize yardım edeceklerine inanıyor ve bekliyoruz.

Tümleç yanlışları

Cümlede, kullanılması gereken bir öğenin bulunmaması, anlatım bozukluğuna yol açar. Bu, daha çok ortak kullanılan ögelerde görülür. Çünkü Türkçe’de her fiil, öğeleri aynı eklerle kendine bağlamaz.

“Türkçe öğretmeninin yanına gitti, bir soru sordu.”

cümlesindeki öğeleri inceleyelim: “gitti” ve “sordu” yüklemdir. Giden ve soran kişi yani “o” gizli öznedir. Yani “o” ögesi her iki yüklemin ortak öğesidir. Bu ortak öğeyi yüklemlerle kullanalım. “Türkçe öğretmeninin yanına gitti.” doğrudur; ancak “Türkçe öğretmeninin yanına soru sordu.” denemez, “Türkçe öğretmenine soru sordu veya ona soru sordu.” olmalı. Yani ikinci cümleye bir dolaylı tümleç gerekmektedir.

“Bebeğe sevgiyle baktı, sevdi.”

cümlesinde nesne eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır. Bu bozukluk ikinci cümleye “onu” sözcüğü getirilerek giderilir:

“Bebeğe sevgiyle baktı, onu sevdi.”

Kayaya yaklaşıyor muyuz, yoksa uzaklaşıyor muyuz?

Öğrencileri, teşvik etmeli, yüreklendirmeli, destek olmalıyız.

Olanları böyle değerlendirmek, bu gözle bakmak gerekir.

Öğrencileri rahat edecekleri odalara yerleştirmiş, bütün imkânları sağlamıştı.

Duvarları kirletmek,yazı yazmak kesinlikle yasaktır.

Bu güçlüklere nasıl göğüs gerdi, nasıl başa çıktı?

Düşünme ve mantık hataları

Problemleri karşılıklı anlayış ve birlik içinde çözeceğiz.

Yiyecek bir lokma ekmeğimiz hatta yemeğimiz bile yok.

Bu yazıyı değil okumak, anlamak bile imkânsız.

Bölgeyi iyi tanımasına rağmen her yeri gezdi.

Yarın mutlaka bir gazete almayı unutmayın.

Yarının mutlu günlerine özlem duyuyorum.

Fiilin veya yardımcı fiilin yanlış kullanılması

–Ben ona ağabey, o da bana kardeşim derdi.
(Ben ona ağabey derdim, o da bana kardeşim derdi.)

–Bazı yiyecekler sağlığı yerinde ve yaşlı olmayan kişilerce özellikle yenmelidir.
(Bazı yiyecekler sağlığı yerinde olan ve yaşlı olmayan kişilerce özellikle yenmelidir.)

–Kitap için kendisine verilen paranın eksik ve yeterli olmadığını söyledi.
(Kitap için kendisine verilen paranın eksik olduğunu ve yeterli olmadığını söyledi.)

Ekşiyi az, acıyı ise hiç sevmezdi.

Gerekli yerlere başvuruda bulunmuş, ama bir sonuç almış değiliz.

Çorbaya biraz acı, biraz da tuz ve limon sıkılabilirdi.

Boyu kısa, bedeni de pek biçimli değildi.

Hangisinin başarılı, hangisinin başarılı olmadığını öğreneceğiz.

Çok az veya hiç çalışmadan çok para kazananlar var.

Tamlama yanlışları

Verilen cümledeki özne ve zarf tümlecini bulun.

Bu ülkeye teknik ve bilgi yardımında bulunulacak.

Pasta ve meyve suyu ikram edilecek.

Son derste belgisiz ve sayı sıfatlarını öğrendik.

Siyasî ve ekonomi ilişkileri çıkmaza girdi.

Bu bölge coğrafî ve iklim açısından ilgi çekici özelliklere sahiptir.

Kar yüzünden tüm özel ve devlet okulları tatil edildi.

Ülkemiz Bosna’ya askerî ve gıda yardımı yaptı.

Şehrimizde çeşitli kültürel ve sanat etkinlikleri gerçekleştirildi.

Kelimelerin yanlış yerde kullanılması

Bazen sözcük doğrudur ancak cümlede bulunduğu yer doğru değildir. Bu durum cümlenin anlamını bozar.

“Yeni durağa varmıştım ki otobüs geldi.”

cümlesinde “yeni” sözünün yeri anlatımda bozukluğa yol açmıştır. Çünkü burada söylenmek istenen, durağın yeniliği değil, durağa varmanın yeni, henüz yapıldığıdır. Cümlenin doğrusu:

“Durağa yeni varmıştım ki otobüs geldi.” şeklinde olmalıdır.

Yeni durağa gelmiştik ki otobüs de hemen geldi. (değil)
Durağa yeni gelmiştik ki otobüs de hemen geldi. (olmalıdır.)

Bu toplantıda çekinmeden düşünceler dile getirilmeli. (değil)
Bu toplantıda düşünceler çekinmeden dile getirilmeli. (olmalıdır.)

Her yolda kalan insana yardım etmeliyiz.(değil)
Yolda kalan her insana yardım etmeliyiz.(olmalıdır.)

İdare, henüz yarın ders yapılıp yapılmayacağını bildirmedi.(değil)
İdare, yarın ders yapılıp yapılmayacağını henüz bildirmedi.

İzinsiz inşaata girilmez.(değil)
İnşaata izinsiz girilmez.(olmalıdır.)

Birleşik cümlelerde yüklemler arasındaki uyumsuzluk

Her ne kadar iyi hazırlanılmışsa da istenilen sonucu alamadı.

Bir yıl boyunca devamlı çalışarak kazanıldı.

Her ne kadar şehir dışına taşınmışsa da beklenen huzur bulunamamıştı.

]]>
Sözcük Düzeyinde Anlatım Bozukluğu Konu Anlatımı https://dersimizedebiyat.org/sozcuk-duzeyinde-anlatim-bozuklugu-konu-anlatimi.html Sat, 11 Jan 2014 10:05:55 +0000 http://edebiyatogretmeniyiz.com/?p=561 SÖZCÜK DÜZEYİNDE ANLATIM BOZUKLUĞU:

1) SÖZCÜĞÜN GEREKSİZ KULLANIMI  ( DURULUK İLKESİNE AYKIRILIK)

 a)Anlamdaş Sözcükler:

Bir sanat eserinin içeriğini , muhtevasını yazar değil yazarın içinde yaşadığı dönem belirler.

Galiba bunun başka çözümü de yok gibi.

Oldukça şen ve neşeli bir çocuktu.

İhtiyaçlarımızı, gereksinimlerimizi karşılamak için çalışmak zorundayız.

Bizim de elimizdeki imlan ve olanaklar bu kadardı.

Garipçiler  ve II.yeniler şiirde biçim ve şeklin önemli olmadığına değinmişlerdir.

Dün yakalanan sanık  tahliye edilerek salıverildi.

Bana gerektiği zamanlarda itimat edip güvenmesi hoşuma gidiyor.

Şehrimizde bu tür olaylara hadiselere sık rastlanıyor.

Onunla gitmek isterdim; ama ne var ki işim çoktu.

Çoğunluğun istek, arzu ve beğenisine fazla yer vermeyen bir aydındı.

Yazısında doğruluğu kanıtlanabilen nesnel bilgilere  fazlasıyla yer vermiş.

Müşterinin fikir ve düşünceleri şirket açısından önemli olmalı.

Hastayı vakit kaybettirmeden hemen doktora götürün.

Beni üzdüğü için bundan sonra artık aramayacağım onu.

Büyüklerine karşı hürmet ve saygıda kusur etmezdi.

Bu yıl çetin ve zor bir kış geçirdik.

Tam bir saat hiç konuşmadan sus pus oturdu.

Sanki billur bir pınar gibiydi kahverengi gözleri.

Bu araştırmacı elle tutulur, somut verilerden yararlanarak sonuca ulaşmış.

Hiçbir çaresi olmayan, bu ölümcül hastalığa yakalanması annesini çok üzdü.

Bu bitki Sibirya’da sıfırın altında eksi 30 derecede bile yaşayabiliyormuş.

Yaşamın aşırı monotonluğu ve tekdüzeliği onu bıktırmıştı.

Ayrılırken , arkamızdan “ Hiç değilse birkaç elma alsaydınız bari” diye seslendiler.

Sanırım bu önlemler ihracat kısıtlamasıyla ilgili olmalıdır.

NOT: İki sözcükten biri parantez , nokta, kısa çizgi içerisinde olmadığı müddetçe anlatım bozukluğu olur.

b)Anlamı Bir Ekle Verilmiş Sözcükler:

Farsça dili , Divan Edebiyatı sanatçılarını derinden etkilemiş.

Bütün sınıf öğretmeni sessizce bir biçimde dinledi.

Aralarındaki mevcut sorunu konuşarak hallettiler.

Şirketin yönetim kurulu üyeleri bu kararı topluca olarak aldı.

Seni soran adan 30 yaşları civarındaydı.

Başbakan, bir saattir bakanlarla birlikte yapacağı geziyi görüşüyor.

Muğla yöresindeki  çıkan yangınlardan geriye çırılçıplak ve simsiyah tepeler kaldı. (97/ÖSS)

İtfaiye ekibi sel felaketinin olduğu yöne doğru hareket ettiler.

Eğitimdeki kalite düşüklüğünün bir nedeni de öğretmen sayısının azlığındandır.

c)Ekin Gereksiz Kullanımı:

İnsanlarla iyi ilişkiler kurmasını beceremiyor.

Hava kirliliğinin bir nedeni de yeşil alanların azlığındandır.

Yangının  nedeninin elektrik kontağından kaynaklandığı tahmin ediliyor.

Birçok kişiler, çevre kirliliğinin nedenlerini anlamış değil.

Hayatım boyunca bunca sorunların arasında tek başıma kaldım.

Çok kitaplar okumuş olmakla övünenlere şaşarım.

Gölün her yanlarına baktık; ama kayığı bulamadık.

Çok seneler geçti, dönen yok seferinden.

Kaleciyle baş başa kalmasına rağmen gol atmasını beceremedi.

Köprüden karşıya geçmesi 2  milyon lira olmuş.

Bu basit soruyu bile çözmesini beceremeyince çok sinirlendim.

Niğde’ye gitmekte olan tren Ulukışla’da bozulmuş.

Araştırmamı tamamlayabilmek için pek çok kişilerle görüştüm.

d)Anlamı Cümleden Çıkarılabilen  Sözcüklerin Kullanılması:

Yazar, yapıtında anlattıklarını yaşanmış deneyimlerden çıkarıyor.

Tarihçiler, ünlü kişilerden geçmişteki anılardan yararlanmalı.

Çocukluk arkadaşımı uzun yıllardır buralarda görmediğimi sen de biliyorsun.

Onunla çok eski yılara dayanan dostluğumuz vardı; birçok konuda karşılıklı yazışmış, düşünce alışverişi yapmıştık.

Şimdi bir dinleyicimizle canlı telefon bağlantısı kuruyoruz.

Onunla mektuplaşmalarımız yaklaşık üç yıl kadar sürdü.

Bu soruyu verilecek yanıt kişiden kişiye göre değişir.

Ben gidersem sazım sen kal dünyada

Gizli sırlarımı aşikar etme.

Mazideki anılarınızı mı tazeliyorsunuz hocam?

Benden çok onu daha fazla sevdin.

Onunla ilk tanıştığımda 22 yaşındaydım.

Dersine  vaktinde çalışmayanlar bu yüzden dolayı başarısız oldular.

Eldivenlerini eline taktı, şapkasını giymeden dışarı  çıktı.

Yerde bıraktığı ayak izlerine bakılırsa takip ettiğimiz bir çocuk olmalı.

Polis hücreevine habersiz bir baskın yaparak teröristleri yakaladı.

Beklenmedik ziyaretin hoş bir sürpriz oldu.

Benden kitap alırken iyi de kitabı geri iade etmeye gelince niçin yavaş davranıyorsun.

Bu hediyeyi istemeyerek kabul etmek zorundayım.

Patlama sesini duyan herkes kaçıştı.

Yüksek sesle “DUR!” diye bağırdığı halde otobüsü durduramadı.

Sessizce fısıldayarak anlattıklarının bazılarını anlamadım.

Karşılıklı yazışmalarımız sonunda işe yaradı.

e)Yardımcı Eylemin Gereksiz Kullanımı:

Otomobillerin burada durmasını yasak ettiler.

Bu olay , onu derinden etki etti.

“………..” en çok istek alan şarkılardan biridir.

“………..” takımı bu maçta da yenilgi aldı.

Hayatım bu saati ayar yapmakla mı geçecek?

Bahar gelince ağaçlar filiz olup çiçek açınca hayat daha güzel oluyor.

Bizden kuşku etmenize bir anlam veremedik.

Üyelerimize bu plaketleri veriyoruz ki yaşlı olduklarında bizi hatırlasınlar.

Siz gidin , biz yiyecekleri bir saate kadar hazırlarız.

Kardeşinizin de toplantıya katılacağına umut ediyordum.

Demokrasiye geçiş sürecinde darboğazları aşacağımızı umut ediyorum.

Bu kadar telaş edersen olacağı buydu.

2) YANLIŞ ANLAMDA SÖZCÜK KULLANIMI KARIŞTIRILMASI:

Ortaöğretim ve yüksek öğretim arasındaki ayrıcalığı açıklar mısın?(ayrım-fark)

Bir gömleğin ücreti asgari ücretten fazlasıymış.(fiyat)

Bu konuda yöneticilerin suskunlukları ve çekimserlikleri yetersizliğe bağlanıyor.(çekingenlik)

Yaptığım planlı çalışmalar para kazanmama neden oldu.(sağladı)

Senin sayende üniversite sınavını kaybettim.(yüzünden)

Kağıda çizilmiş yazılmış şekillerden bir anlam çıkaramadım.(çizilmiş)

Kitap ücretlerinin yüksek oluşu da okumayı etkiliyor.(fiyatlarının)

Resim öğretimi için kursa kayıt olmuş,bu yeteneğini geliştirmeye çalışıyor.(öğrenimi)

1968’li yıllar bizi derinden etkiledi.(1960’lı yıllar)

Annem, kardeşime bir kazak dokudu.(ördü)

Dünya barışı için herkes elinden gelen çabayı harcamadı.(göstermedi)

Beni çok sinir etmesine karşın onu çok seviyorum. (sinirlendirmesine)

İkinci teleferik için döşenen teller çok pahalıya mal oluyor.(çekilen)

Kapkaççı, kadının kolundaki çantayı çalıp kaçtı. (alıp)

Bu konuda gençleri azımsamak doğru değildir. (küçümsemek)

Bu tür tatbikatlarda ölüm şansı her zaman mevcuttur. (olasılığı)

Teknoloji ne kadar artsa da el emeğinin önemi azalmıyor. (ilerleme)

Şelalenin görüntüsü insanı büyülüyor, suyun sesi insana huzur veriyor. (görünümü)

Fidanlar ekilirken birbirine çok yakın olmuş. (dikilirken)

Toplum olarak alkol ve uyuşturucu bağlısı insanlara yardım etmeliyiz. (bağımlısı)

Sınavdan sonra öğretmen bazı soruların çözülmesini gösteriyordu. (çözümü)

Onun duygu dünyasını kurduğu hayaller ve rüyalar oluşturur. ( rüya kurulmaz)

Öteki kentler gibi bu kent de çirkin bir görünüme kavuştu. (görüntüye)

30 Ekim 1918 yılında  Mondros Mütarekesi imzalandı.  (tarihinde)

Onu yaşantısının en verimli döneminde kaybettik.  (yaşam- hayat/////yaşantı-tecrübe)

İnandırıcılığını ve güvenliğini yitirmiş bir yazar, büyük bir okur kitlesine ulaşamaz. ( güvenirliğin)

Fıstık, Gaziantep’e özel üründür.  (özgü-has)

Yoksulluğun etken olduğu toplumlarda suçlar artar.  ( etkin)

Bu fabrikada istenmeyen kazalara sıkça rastlanmaktadır. (görünmez)

Doktoru ona içki sigara gibi zararlı niyetlerini terk etmesi gerektiğini söyledi. (alışkanlıklarını)

Sınavda birinci olma sevincini ailesiyle kutladı.  (paylaştı)

Karşısına çıkan her türlü zorluk, onu kararından döndüremedi. (hiçbir)

Dünya kupası maçlarında iki mağlubiyet elde ettik. (aldık)

Yetkililer, çalışanların yaşam koşullarının artırılması gerektiğini söyledi. (iyileştirilmesi)

Günde iki paket sigara içmesi sağlığının bozulmasını sağlayacaktır.  ( -a neden olacaktır)

Birini eleştirirken daha tutanaklı sözler söylemeye çalış.  ( tutarlı)

Kazada ölü kaybı olmadığı söyleniyor. ( kayıp)

Düzenli çalışmamak sınavda düşük not almamıza yarayacaktır.  (neden )

Bugünden beri buraya gelmeyeceğim.(sonra)

Savaş nedeniyle kesintiye uğrayan ilköğretimine 1923’ten sonra devam etmiş. (ilköğrenim)

Geç gelmesine karşılık, öğretmenimiz Aslı’yı derse aldı.  (karşın)

Benim onunla pek konuşkanlığım yok. (konuşmuşluğum)

Çocukların birbiriyle uygunluk içinde oynamaları bizi sevinirdi. (uyum)

Aralarının açılmasına istemeyerek katkıda bulunduğu için çok üzgündü.(katkı olmaz )

Yaz başladığından itibaren denize hiç girmedik. (beri)

Karşılamanın sonucunda hakem iki güreşçinin de elini sıktı. (sonunda)

Alacağımız evin fiyatı çok ucuzdu; ama çok fazla masrafı vardı. (düşüktü)

İktidar milletvekillerinin üçü çekingen kalınca yasa meclisten geçmedi. (çekimser)

Aldığı maaşı küçümsemiş ve işten ayrılmak istemiş. (azımsamış)

Ünlü yazar yayınladığı son kitabıyla yine göz doldurdu. (yayımladığı)

3. MANTIKSAL  TUTARSIZLIK:

Millet Meclisi   üye tam sayısının bir fazlası bulunursa hükümet düşer.

Yaşlı ihtiyar, yapılacak tedaviyle sonunda iyileşti.

Babamın doğumu beni çok heyecanlandırdı.

Her pazar deniz kıyısındaki evi olan teyzemlere gider, orda yedi sekiz gün kalırdı.

Romandan uyarladığımız bu filmde çok küçük değişiklikler dışında romana bağlı kalmadık.

Yönetmen çekilecek filmle Altın Portakal ödülünü aldı.

Kararname 257 oya karşılık 125 oyla reddedildi.

4. SÖZCÜĞÜN YANLIŞ YERDE KULLANILMASI:

Size dil kurallarıyla ilgili kısaca bildiklerimi anlatayım.

Eşim evin masraflarını benden çok düşünür.

Her çeşit Atatürk’e karşı saldırı mandacılık ruhundan kaynaklanıyor.

Orhan, mazeretsiz son yoklamaya katılmadı.

Her çeşit anayasal olmayan faaliyete karşı demokrasiyi savunmalıyız.

İçişleri Bakanı, beş gün içerisinde petrol çıkaran dört ülkeyi ziyaret edecek.

Yazarın son yapıtına bir göz attım ve yapıtını etraflıca değerlendiren bir makale yazdım.

Zabıtalarca kesilen koyunların etleri imha edildi.

Bir türlü derdimi ona anlatamadım.

Yeni eve gelmiştim ki telefon çalmaya başladı.

Bugünlerde çok başım ağrıyor.

Eğitim en etkili televizyonla yapılır.

Adliyeye gelen bir grup polisi taş yağmuruna tuttu.

 NOT: Bu tür anlatım bozukluğu sıfat tamlaması ve zarflarda söz konusudur.

5. ANLAMCA ÇELİŞEN SÖZCÜKLERİN BİRARADA KULLANILMASI:

Belki onun da olup bitenlerden haberi vardır mutlaka.

Bundan tam 15 yıl kadar önce de bu durum söz konusuydu.

Halk Edebiyatında “koşma ” Divan Edebiyatındaki “ gazel”in tam karşılığı gibidir.

Sanırım bu çirkin oyunu tezgahlayan da kesinlikle odur.

Pırıl pırıl mehtaplı gecede hafif hafif çiseleyen yağmur bizi etkiledi.

Ben bu konuda genellikle hiç yalan söylemem.

Arada bir yanıma gelir, onunla sık sık dertleşirdik.

6. DEYİMLERLE İLGİLİ YANLIŞLIKLAR:

Sınavı kazandığımı duyunca annemin sevinçten etekleri tutuştu. (zil çalıyor)

Adamcağız öyle  kötü bir duruma düşmüş ki dostlar başına (düşman başına)

Aklını zeytin ekmekle mi yedin? (peynir)

Seni okutabilmek için her şeye göz yumdum.(göğüs gerdim / -i göze aldım)

Ne tuhaf değil mi seni yerde ararken gökte buldum.(gökte ararken yerde buldum.)

Kapı arkasında durmuş, içeride konuşulanlara kulak misafiri oluyordu.(kulak kabartmak)

Karşı tarafın oyununa düşmemek için dikkatli olmalıyız.(gelmemek)

Doktor çocuğu baştan tırnağa muayene etti.(tepeden)

Halkın tepesinde boza pişirmek kimsenin hakkı değil. (ensesinde)

Bu senin özelliğin hemen sineği deve yaparsın. (pireyi)

Müjdeli haberi duyunca öyle sevindi, öyle güldü  ki ağzı burnuna karıştı.(kulaklarına vardı)

Bütün gün ağlamaktan gözleri fal taşı gibi açılmıştı.

Bu ülkeye çok yararı dokunmuştur, hangi taşı kaldırsan altından o çıkar.( hangi yöne bakılırsa onun bir izi var.)

7.YANLIŞ YAPILANDIRILMIŞ SÖZCÜKLER: 

Çiftçinin buğdayı pahalılatmasının bir sebebi vardır elbet.(pahalılaştırmasının)

Beni en çok sevindiren senin geldiğindir.(gelmendir)

Yiyecekleri kokturmamak için buz dolabında saklamalısın. (kokutmamak)

Yıllardır berbercilik yaparak geçimini sağlıyor.(berberlik)

Adımlarını hızlaştırmalısın, yoksa geç kalacağız. (hızlandırmalısın)

KONUYLA İLGİLİ ALIŞTIRMALAR:

Sana mektup yazamayışımın nedeni işimin çokluğundandır.

Televizyon seyretmesini çok severim.

Anadolu uygarlıklarından ilki olan Hitit devleti , çivi ve hiyeroglif yazısını kullanmıştır.

Nükleer santrallerin zararlarını yüksek sesle haykırarak duyurmaya çalışan çevreciler, yoldan geçenlere bir bildiri dağıttılar.

Halk Eğitimle ve yerel yönetimlerin katılımıyla bu organizasyon gerçekleşti.

Şehirlerimiz gün geçtikçe her gün kalabalık olmaya başlıyor.

“ Bakın  bakın bulutlardan yere yağmur yağıyor !”  dediğini duydum.

Bu konuyla ilgili olarak kendi kişisel görüşlerimi açıklayabilir miyim ?

Bu kadar yol yaya yürüyerek çekilir mi?

Bu sınavı kazanacağını önceden tahmin etmiştim.

Zavallı çocuğun ayak topuğundan şırıngayla kan almışlar.

Patlamanın etkisiyle  halk birden irkiliverdi.

Duvardan aşağı sızan sular halıyı kirletti.

Yazarın kullanmış olduğu ağdalı dil gitmiş, zamanla üslubunda akıcılık  yerini almış.

Depodaki bulunan malların listesini çıkarır mısın?

Geçirdiği üç ameliyattan sonra iyi oldu.(iyileşti)

Büyüklerin bu konuşmasından ve verilmiş olan öğütlerden sonra bunu yapıyorsan , yazıklar olsun sana!

Hırs, faydalı bir özelliktir; ancak  onu kullanmasını iyi bilmek gerekir.

Aslına bakarsanız bu film gerçeği yansıtmıyor doğruyu söylemek gerekirse.

Sait Faik’in hikayeleri hem anlatış tarzı hem de üslup bakımından özgün sayılır.

Sempozyuma katılan konuşmalar sonunda aynı görüşbirliğine  vardılar.

]]>
Anlatım Bozukluğu – 5 https://dersimizedebiyat.org/anlatim-bozuklugu-5.html Tue, 07 Jan 2014 14:55:37 +0000 http://edebiyatogretmeniyiz.com/?p=312 ANLATIM BOZUKLUĞU – 5

1.      Aşağıdaki   cümlelerin   hangisinde  bir  anlatım bozukluğu vardır?

A)   Patronu, davetiyesiz toplantıya katılamayaca­ğını belirtti.

B)   Trabzon’un yağmur kokan sokaklarını,  deniz kokan gecesini özlemişti.

C)   Yola çıkmadan önce bütün eşyalarını kontrol etmelisin.

D)  Korkularımızdan da kaygılarımızdan da zarar görmemek elimizdedir.

E)   Yalnız kalmaktan çok korktuğu için herkesle dost olmuş.

2.      Arabası olmasına karşılık araba kullanmayı bilmi­yordu.

Bu  cümledeki  anlatım   bozukluğunun   nedeni aşağıdakilerden hangisidir?

A)   Sözcüğün yanlış yerde kullanılması

B)   Sözcüğün yanlış anlamda kullanılması

C)   Mantıksal tutarsızlık bulunması

D)   Noktalama eksikliği

E)   Gereksiz sözcük kullanılması

3. Aşağıdakilerin hangisinde virgülün kullanılmamasından kaynaklanan bir anlatım bozuklu­ğu vardır?

A)   Ahmet’in senin arkadaşın olduğunu biliyor ol­malı.

B)   Ayakkabıcı Hasan’ı yanına çağırıp bazı sorular sordu.

C)   Bazı eski evrakları siyah bir çantaya koyup kal­dırdı.

D)   Kalenin   burçlarında   çekildiğim   fotoğrafı   çok seviyorum.

E)   Kaleci arkadaşı onu tiyatro binasında bekleye­cekti.

4.      Sabaha kadar bu konuda kafa çatlattım; ama hâlâ bir şey anlamış değilim.

Bu   cümledeki  anlatım   bozukluğunun   nedeni aşağıdakilerden hangisidir?

A)   Deyimin yanlış kullanılması

B)   Noktalama eksikliği

C)   Sözcüğün yanlış yerde kullanılması

D)  Anlamca çelişen sözcüklerin bir arada kulla­nılması

E)   Aynı anlama gelen sözcüklerin bir arada kulla­nılması

5.      Aşağıdakilerin hangisinde bir anlatım bozuklu­ğu vardır?

A)   Bütün bilgilerimi gözden geçirip öyle konuşa­cağım.

B)   Çocuk babaannesiyle oynarken çok mutlu gö­rünüyordu.

C)   Her konuda iyimser bir yaklaşım sergilerdi.

D)  Şüphesiz bütün soruları yanıtlamış olmalı.

E)   Sabahın erken saatlerinde uyanıp temiz hava­da gezmeyi seviyordu.

6.      O adamın bir evi değil bir çiftliği bile yoktur.

Bu cümledeki anlatım bozukluğu aşağıdakiler­den hangisiyle giderilebilir?

A)   “O” sözcüğü cümleden atılarak

B)   “evi” sözcüğü “bir” sözcüğünden önce getirile­rek

C)   “bile” sözcüğü yerine “dahi” sözcüğü getirilerek

D)   “evi” sözcüğü ile “çiftliği” sözcüğü yer değiştiri­lerek.

E)   “değil” sözcüğünden sonra virgül getirilerek.

7.      Dershane öğrencilerine büyük bir sürpriz hazırla­dığını belirtti.

Bu cümledeki anlatım bozukluğu aşağıdakile­rin hangisiyle giderilebilir?

A)   “bir” sözcüğü cümleden çıkarılarak

B)   “bir” sözcüğü “büyük” sözcüğünden önce geti­rilerek

C)   “belirtti” sözcüğü yerine “söyledi” sözcüğü geti­rilerek

D)   “Dershane” sözcüğü cümleden atılarak

E)   “Dershane” sözcüğünden sonra virgül getirile­rek

8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir sözcüğün gereksiz kullanılmasından kaynaklanan bir an­latım bozukluğu vardır?

A)   Sanatçının bütün eserlerinde ve yapıtlarında hep bir içtenlik mevcuttur.

B)   Çocuğun ağlaması onu çok etkilemişti ki he­men yanına koştu.

C)   Baharın gelmesini iple çekiyordu.

D)  Annesinin sözüne kulak astığı için bu hallere düştü.

E)   Kurallara  uyacağınıza dair bir belge imzala­mamız gerekiyor.

9.      Aşağıdaki  cümlelerin  hangisinde anlatım  bo­zukluğu yoktur?

A)   Galiba onlara da söylemiş gibi görünüyor.

B)   Bundan böyle artık dertlerimi seninle paylaş­mam.

C)  Çok midesi bulandığı için maça gitmedi.

D)   Önceden beri kravatsız işe gitmez.

E)   İnsanları dinlemeden yargılamak doğru değil­dir.

 10.   Aşağıdaki  cümlelerin   hangisinde   bir  anlatım bozukluğu vardır?

A)   Ülke başkanlarının uluslar arası gezileri ülkele­rinin tanınmasına neden olur.

B)   Şairin bütün şiirlerini neredeyse ezbere biliyor­du.

C)   Baharın gelişiyle doğa uyanmış, insanlar so­kaklara dökülmüştü.

D)   Bütün gece kendisine yapılan haksızlıkları dü­şündü.

E)   Ailesinden gelen telefonla bütün dertlerini unutmuştu.

11.   Başka  bir şehre  taşınınca  arkadaşıyla  karşılıklı mektuplaşmaya başladılar.

Bu  cümledeki  anlatım   bozukluğunun   nedeni aşağıdakilerden hangisidir?

A)   Sözcüğün yanlış yerde kullanılması

B)   Gereksiz sözcük kullanılması

C)   Noktalama eksikliği

D)  Anlamca  çelişen  sözcüklerin  birlikte  kullanıl­ması

E)   Sözcüğün yanlış anlamda kullanılması

 12.   Trabzon’da Ayder ya da Haçka yaylalarına hayran kalacağına eminim.

Bu cümledeki anlatım bozukluğu aşağıdakile­rin hangisinden kaynaklanmaktadır?

A)   Gereksiz sözcük kullanılmasından

B)   Kesinlik bildirmesinden

C)   Yanlış bağlaç kullanılmasından

D)   Özne yüklem uyuşmazlığından

E)   Anlamca  çelişen  sözcüklerin  birlikte kullanıl­masından

 13.   Aşağıdakilerin hangisinde bir anlatım bozuklu­ğu vardır?

A)   Kara günlerde arkadaşın kötüsü pirincin için­deki taşlar gibi çıkar ortaya

B)   En zor anlarımızda yanıbaşımızda olanlar bizi en iyi anlayan ve değer verenlerdir.

C)   Dar günde yalnız kalmak istemiyorsan, dostla­rının kötü günlerinde onlarla birlikte ol.

D)   Herkese söyleyemediğim şeyleri söyleyebildi­ğim kişi benim dostumdur.

E)   insanın birçok arkadaşı olabilir ancak birçok dostu olamaz.

 14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yardımcı fiilin gereksiz kullanılmasından kaynaklanan bir an­latım bozukluğu vardır?

A)   Babası evi terk edince annesi onlara babaları­nın yokluğunu hiç aratmamış.

B)   Benden iltifat etmemi bekliyorsan bu konuda çok başarısız olduğunu bilmesi isterim.

C)   Bilmediğin baharatları yemeğe doldurman ye­meğin tadının bozulmasına neden olur.

D)   Hasta olunca küçük bir bebek gibi annemin sü­rekli yanımda, yakınımda olmasını isterim.

E)   Bütün insanların kalplerinde güçsüzlere karşı bir merhamet bulunduğuna inanmıyor musun?

15.   Aşağıdaki  cümlelerin   hangisinde   bir  anlatım bozukluğu vardır?

A)   Bütün kız çocukları hayatlarında oyuncak bir bebek için mutlaka ağlamıştır.

B)   Çok direnişli bir bünyesi olduğu için bu kışı hastalanmadan geçirdi.

C)   Yoğun kar yağışı küçük yürekleri sevindirdi fa­kat yakacak sıkıntısı çekenleri üzdü.

D)   Hababam Sınıfı her izlenişte yeni  izleniyormuşçasına insanı coşturan bir eserdir.

E)   Bu asırlık ağaç nelere tanık olmuştur tahmin bile edemezsiniz.

16.   Seninle ilk tanışmamız var ya

Bir anda vurulmuşum ben sana

Aşağıdaki   cümlelerin   hangisinde   yukarıdaki dizelerdekine benzer bir anlatım bozukluğu ya­pılmıştır?

A)   Bütün işlerinde düzenli olmayı seven titiz bir insandır.

B)   Onunla yaşamanın ne kadar zor olduğunu kısa bir zaman sonra anladım.

C)   Ağabeyim bu bayram beklenmedik sürpriziyle herkesi sevindirdi.

D)   Birbirinden güzel sözlerle beni nasıl mutlu etti­ğini anlatamam.

E)   Cep telefonları  kullanılmaya  başlayınca bay­ram kartlarının unutulmasına çok üzülüyorum.

CEVAPLAR

1  A 5   D 9    E 13  B
2  B 6   D 10  A 14  D
3  B 7   E 11  B  15  B
4  A 8   A 12  C 16  C

 

]]>
Anlatım Bozukluğu – 4 https://dersimizedebiyat.org/anlatim-bozuklugu-4.html Tue, 07 Jan 2014 14:43:13 +0000 http://edebiyatogretmeniyiz.com/?p=305 ANLATIM BOZUKLUĞU –  4

1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?

A)       Eskiden burada cirit oynarlarmış.

B)       Yemekten sonra kahve içmek istedi.

C)       Sınavlarının iyi geçmediğini söylediler.

D)      İstanbul’da kar yağışı aralıksız devam ediyor.

E)       “Günlerin Getirdiği” adlı kitabı okuyorum.

2. Aşağıdakilerin hangisinde sözcüğün yanlış yerde kullanılmasından kaynaklanan bir anlatım bo­zukluğu vardır?

A)       Bir fincan kahve içmeden güne başlamam.

B)       Birkaç gün içinde yapılan fabrika hizmete açılacak.

C)       Yorgunluk ve uykusuzluktan gözlerinin altı şişmiş.

D)      İnternetteki oyunlar öğrencilerin gelişimini engelliyor.

E)       Sular kesilince temizlik yarım kaldı.

3. Aşağıdakilerin hangisinde gereksiz sözcük kullanımından kaynaklanan bir anlatım bozuk­luğu vardır?

A)       Paltosunu çıkarıp elbise dolabına astı.

B)       Söylediği türküyü daha önce dinlememiştim.

C)       Uzun zamandır bu şirkette çalışıyor.

D)      Sevgiyi, acımayı, merhameti babamdan öğrendim.

E)       Ceketi kuru temizlemeden almayı unutma.

 4. Aşağıdakilerin hangisinde yüklem eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır?

A)  Kitaptaki bütün soruları çözdüm.

B)  Hem ablası hem de kardeşi doktormuş.

C)  Fasulyeyi ben pilavı annem yaptı.

D) Kaç yıldır çalışıyorum bir araba alamadım.

E)  Üniversitelerde kıyafet yönetmeliği değişiyor.

 5. Aşağıdakilerin hangisinde gereksiz sözcük kullanımından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır?

A)       Bir ayda beş tane kitap okumuş.

B)       Sınavı kazanan öğrenciler kayıt yaptırdı.

C)       Yeni aldığı elbiseyi bu gece giyecekmiş.

D)      Sıcak davranışları nedeniyle her ortamda seviliyor.

E)       Meclis kanun teklifini reddetti.

6. Aşağıdakilerin hangisinde sıfatla adın aynı tamlanana bağlanmasından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır?

A)       Akşamlan erkenden eve gelir.

B)       Milli ve dini konuları araştırmaktan hoşlanıyor.

C)       Kamu ve özel bankalar yüksek faizle kredi veriyor.

D)      Adres sorduğumuz esnaf bizi tersledi.

E)       Orada çalıştığım günleri çok özlüyorum.

 7.  Aşağıdakilerin hangisinde zamir eksikliğinden kaynaklanan bir anlam belirsizliği vardır?

A)       Mezun olup göreve başladığını bilmiyordum.

B)       Onun yerini dolduracak bir eleman bulamadım.

C)       Okulun karşısına top sahası yapacaklar.

D)      Böyle olmasını sen kendin istedin.

E)       Bugünlerde işler yolunda gitmiyor.

 8. Aşağıdakilerin hangisinde yüklem eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır?

A)       Maçı izlerken o çay, bense kola içtim.

B)       Ünlü yazar Nobel ödülünü aldı.

C)       Minibüslerin kaldırılması İstanbul trafiğini rahatlattı.

D)      Otobüsü kaçırınca derse geç kaldık.

E)       Bu kitap gördüğü ilgiyi hak etmiyor.

9. Aşağıdakilerin hangisinde ek eylem eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır?

A)       Soğuk kış gecelerinde dedem masal anlatır, biz onu dinlerdik.

B)       Günlerin uzamaya başlamasıyla insanlar evlerine daha geç gidiyor.

C)       Bu yeni internet sitesinde öğrenciler aradıkları ödevi bulabiliyormuş.

D)      Dünya üç gündür: dün, bugün, yarın.

E)       Öğrenciler daha zil çalmadan toplanmaya başladılar.

 10. Aşağıdakilerin hangisinde nesne eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır?

A)       Romanlarındaki karakterler sokaktan alınmış gibi doğaldır.

B)       Arabanın benzini bitince çekerek götürdüler.

C)       Kitabını nereye koyduğunu hatırlamıyormuş.

D)      Yorganları yıkayıp yüzlerini yeniden dikti.

E)       Otobüse binip evin yolunu tuttu.

 11. Aşağıdakilerin hangisinde gereksiz sözcük kullanımından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır?

A)       Seninle askerde karşılaşacağım aklıma gelmezdi.

B)       Askerlik bir gün olsa da bir ömür anlatılır.

C)       Nöbete geciken askeri ikaz edip uyardı.

D)      Askerliğini İzmir’de, doğduğu şehirde, yapıyor.

E)       Asker arkadaşlarımla hâlâ görüşüyorum.

12. Aşağıdakilerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?

A)       Bugünkü toplantıda önemli kararlar alındı.

B)       Kar lastiği ya da zincir takmadan trafiğe çıkmayın.

C)       Dışı seni yakar içi beni.

D)      Bu şehirde pek çok dinin mabedi var.

E)       Bugünün birçok ozanlarını Varlık dergisi tanıttı.

13. Aşağıdakilerin hangisinde virgül eksikliğinden kaynaklanan bir anlam belirsizliği vardır?

A)       Kitaplarını toplayıp çantasına yerleştirdi.

B)       Sinan Çetin’in son filmi büyük ilgi gördü.

C)       Aradığım kitabı en sonunda buldum.

D)      Üniversiteye hazırlanırken geceleri ders çalışırdım.

E)       Dün aldığım kazağı mağazaya geri verdim.

 14. Aşağıdakilerin hangisinde gereksiz sözcük kullanımından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır?

A)       Merdivenleri koşarak çıkınca nefes nefese kalmıştı.

B)       Bu gizli sırrı bugüne kadar saklamış.

C)       Elektrikler kesilince asansörde mahsur kalmış.

D)      Metrobüsler trafiği az da olsa rahatlattı.

E)       RTÜK yayın ilkelerine uymayan kanalın yayınını durdurdu.

15. “Dolaptaki sebzeler çürüdüğünden çöpe attı.”

Bu cümledeki anlatım bozukluğunun benzeri aşağıdakilerin hangisinde vardır?

A)       Her yıl yaz tatilini Fethiye’de geçiriyor.

B)       Yoğun kar yağışı nedeniyle okullar iki gün tatil edildi.

C)       Öğretmenimiz hiçbirimizi azarlamaz aksine çok severdi.

D)      Ben küçükken babam köyümüzün muhtarıymış.

E)       Yüzme öğrenmek için hafta sonları kursa gidiyor.

CEVAPLAR

1  A 5   A 9  A  
2  B 6   C 10  B 13  E
3  D 7   A 11  C 14  B
4  C 8  A 12  E 15  C

 

]]>
Anlatım Bozukluğu – 3 https://dersimizedebiyat.org/anlatim-bozuklugu-3.html Tue, 07 Jan 2014 14:34:57 +0000 http://edebiyatogretmeniyiz.com/?p=298 ANLATIM BOZUKLUĞU – 3

1. “Arkadaşlarının dertlerini dinler ve teselli ederdi.”

Bu cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni aşağıdakilerden hangisidir?

A)       Özne eksikliği

B)       Özne – yüklem uyuşmazlığı

C)       Nesne eksikliği

D)      Çatı uyuşmazlığı

E)       Dolaylı tümleç eksikliği

2. “Zaman zaman girişilen reform çabaları ile kötü gidişe son vermek istenmiştir.”

Bu cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni aşağıdakilerden hangisidir?

A)       Özne – yüklem uyuşmazlığı

B)       Nesne eksikliği

C)       Gereksiz sözcük kullanılması

D)      Ekeylem eksikliği

E)       Çatı uyuşmazlığı

 3. Aşağıdakilerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?

A)       Hollanda Osmanlı’dan aldığı laleyi dünyaya satıyor.

B)       Fen ve Teknoloji Lisesi’nin açılışına birçok eğitimci katıldı.

C)       Orada yaklaşık olarak üç yıl kadar kaldım.

D)      “Eskiyi getir, yeniyi götür.” kampanyası işe yarıyor.

E)       İnce Memed’in ilk cildini dün akşam bitirdim.

4. Aşağıdakilerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?

A)       Sınavı kazanamamasının nedeni düzenli çalışmamasındandır.

B)       Yolda rastladığı arkadaşıyla biraz sohbet etti.

C)       İlk edebi romanımız Namık Kemal’in İntibah’ıdır.

D)      Artık iki devrik cümle söyleyen kendini şair sanıyor.

E)       Aileler çocuklarını ne güçlükle okutuyor!

5. Aşağıdakilerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?

A)       Sınava değişik kaynaklardan hazırlanmak başarı sağlar.

B)       Fuzuli’nin Şikâyetname’si ilk edebi mektup örne­ğidir.

C)       Romanlarının çoğusu yabancı dillere çevrildi.

D)      Cüzdanımı unuttuğum için yarı yoldan geri döndüm.

E)       Gelecek daha güzel, daha aydınlık olsun istiyorum.

 6. Aşağıdakilerin hangisinde sözcüğün yanlış anlamda kullanılması anlatım bozukluğuna neden olmuştur?

A)       Akşam yemeğini sahildeki eski lokantada yedik.

B)       Bir sanat yapıtının pek çok kaynağı olabilir.

C)       Sanatçı ve toplum etkileşimi, yapıtın dokusuna işler.

D)      O sıralar Galatasaray’da öğretim görüyormuş.

E)       Türkiye farklı uygarlıklara ev sahipliği yapmıştır.

7. Aşağıdakilerin hangisinde gereksiz sözcük kullanmaktan kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır?

A)       İki köyün ortasındaki derede çok yüzdük.

B)       Nazım Hikmet’in şiirlerini ezbere bilirdi.

C)       Ne zaman bir araya gelsek eskilerden konuşuruz.

D)      Büyüklere saygı göstermek, hürmet etmek gerekir.

E)       Yolculuğumuz aşağı yukarı beş saat sürdü.

 8. Aşağıdakilerin hangisinde bir anlam belirsizliği vardır?

A)       Bu kitabı yeni aldım; ama hemen bitirdim.

B)       Bayan doktora gitmek istediğini söyledi.

C)       Soğuktan burnu ve kulakları kıpkırmızı olmuş.

D)      Özel günlerde bütün aile bir araya gelir.

E)       Bu grev en çok tüketiciyi etkiledi.

9. Aşağıdakilerin hangisinde sözcüğün yanlış anlamda kullanılmasından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır?

A)       Seçim öncesi halka ücretsiz kömür dağıtıldı.

B)       Doğu bölgelerinde kar yağışı etkisini sürdürüyor.

C)       Sanat kaygısıyla yazılmış bu satırlar tat vermiyor.

D)      Onu her geçen gün daha çok özler oldum.

E)       Yaşlı adam, kendisine yer veren gence teşekkür etti.

  10. Aşağıdakilerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?

A)       Bu yıl okullar erken açıldı.

B)       İstediğini söyleyen, istemediğini işitir.

C)       İyilikten maraz doğar, derler.

D)      12 Mart 1982 yılında Kars’ta doğmuş.

E)       Bazı yapıtlar yıllandıkça değer kazanır.

11. Aşağıdakilerin hangisinde sözcüğün yanlış anlamda kullanılmasından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır?

A)       Polis şüphelileri gözetim altına aldı.

B)       Bu saç modeli sana daha çok yakışmış.

C)       Şehrin trafik sorunu yıllardır çözülemiyor.

D)      Öğrencileri tek tek tahtaya kaldırdı.

E)       Akılsız başın derdini ayaklar çekermiş.

12. “Bazı öğrenciler önümüzdeki yıl ilk kez olarak sınava girecek.”

Bu cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni aşağıdakilerden hangisidir?

A)       Sözcüğün yanlış anlamda kullanılması

B)       Sözcüğün yanlış yerde kullanılması

C)       Gereksiz sözcük kullanılması

D)      Nesne eksikliği

E)       Yüklemin tekil olması

  13. Aşağıdakilerin hangisinde tamlayan eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır?

A)       Sözünü ettiğim olay benim dışımda gelişti.

B)       Bu köhne evlerden küf kokusu yayılıyor.

C)       Okuldaki öğretmenlerinin çoğu beni tanır.

D)      Ara sıra buralardan uzaklaşmak bana iyi geliyor.

E)       Sanatın amacı insanda estetik duygusunu geliş­tirmektir.

14. Aşağıdakilerin hangisinde gereksiz sözcük kullanımından doğan bir anlatım bozukluğu vardır?

A)       Her gün yeni bir kanal açılıyor.

B)       Yorgun olduğundan dolayı erkenden uyudu.

C)       Tek istediği işinde başarılı olmaktı.

D)      İşyerinde anlaşabildiği hiç kimse yok.

E)       O da bizimle yemeğe gelmek istiyor.

15. Aşağıdakilerin hangisinde dolaylı tümleç eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır?

A)       Onu hep eleştirir ve hiç güvenmediğini söylerdi.

B)       Öğretmen sınav sorularını tek tek inceledi.

C)       Telefonu çalınca izin alıp dışarı çıktı.

D)      Güngörmüş biri olduğu her halinden belliydi.

E)       Yeni aldığı lensleri hiç kullanmadan kaybetmiş.

 CEVAPLAR

1  C 5  C 9   A 13  C
2  E 6  D 10  D 14  A
3  C 7  D 11  A 15  A
4  A 8  B 12  C  

 

]]>
Anlatım Bozukluğu – 2 https://dersimizedebiyat.org/anlatim-bozuklugu-2.html Tue, 07 Jan 2014 14:24:29 +0000 http://edebiyatogretmeniyiz.com/?p=288 ANLATIM BOZUKLUĞU  – 2

1. Aşağıdakilerin hangisinde özne eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır?

A)       Mazereti bırak da gerçeği söyle bana.

B)       Ahmet Haşim’in şiirleri sembolizmin etkisini taşır.

C)       Derste hiç kimse konuşmadı, güzelce dersi dinledi.

D)      Bu sorunun nasıl çözüleceğini bilmiyorum.

E)       Öğretmen, elindeki not defterini açtı.

 

2. Aşağıdakilerin hangisinde gereksiz sözcük kullanımından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır?

A)       Evlerinin önündeki bahçede çeşitli sebzeler yetişirdi.

B)       Ben işlerimi bitirene kadar burada bekle.

C)       Ne not tutuyorsun ne de dersi dinliyorsun.

D)      Bu konuyu uzun süre karşılıklı tartıştık.

E)       Kapıyı açar açmaz karşımda onu gördüm.

 

3. Aşağıdakilerin hangisinde deyimin yanlış anlamda kullanılmasından doğan bir anlatım bozukluğu vardır?

A)       Bu tür önemsiz şeyleri kafana takmamalısın.

B)       Herkes kulak kabartmış öğretmeni dinliyordu.

C)       Hırsız yükte hafif pahada ağır ne varsa almış.

D)      Onu karşımda görünce gözlerime inanamadım.

E)       Yok artık, o kadar uzun boylu değil!

 

4. “Nüfus sayımı, bu yıl yapıldı, bir hayli artmış.”

Bu cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni aşağıdakilerden hangisidir?

A)       Nesne eksikliği

B)       Zarf tümleci eksikliği

C)       Özne eksikliği

D)      Ekeylem eksikliği

E)       Gereksiz sözcük kullanılması

 

5. “Bu yörenin insanı geleneklerine bağlı; ama yeniliklere karşı değildi.”

Bu cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni aşağıdakilerden hangisidir?

A)       Özne eksikliği

B)       Ekeylem eksikliği

C)       Nesne eksikliği

D)      Dolaylı tümleç eksikliği

E)       Yardımcı eylem eksikliği

 

6. Aşağıdakilerin hangisinde sözcüğün yanlış yerde kullanılmasından doğan bir anlatım bozukluğu vardır?

A)       Güler yüzlü olduğundan herkes onu çok severdi.

B)       Bazıları hiç çalışmadan başarılı olmak istiyor.

C)       Vizyondaki filmlerin hepsi birbirinden güzel.

D)      Bugüne kadar beni hiç yanıltmadı.

E)       Yeni eve girmiştim ki telefon çaldı.

 

7. Aşağıdakilerin hangisinde özne  –  yüklem uyumsuzluğu vardır?

A)       Yol kenarındaki ağaçlar belediye tarafından kesildiler.

B)       Buzlanma nedeniyle birçok kaza oldu.

C)       Milli takım bu akşam kader maçına çıkıyor.

D)      Herkes bir işin ucundan tutsa çabuk bitiririz.

E)       O, gözü gönlü tok bir insandır.

 

8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?

A)       Ev fiyatları bu yıl çok pahalandı.

B)       Maça gidecektik ama bilet bulamadık.

C)       Dayımlar yarın Almaya’dan dönecek.

D)      Evde yalnız kalmaktan çok korkuyor.

E)       Bulaşığı yıkadıktan sonra bize kahve yaptı.

 

9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlam belirsizliği vardır?

A)       Köyden ayrılalı yaklaşık on yıl oldu.

B)       Onun kendine özgü bir anlatımı var.

C)       O çocuksu gülüşünle herkesi etkiledin

D)      Babası ev alınca ona yardım etmiş.

E)       Bu yaz İngilizce kursuna gideceğim.

 

10. “Tarihi eserlerinin çoğu çürümeye yüz tutması yetkilileri harekete geçirdi.”

Bu cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni aşağıdakilerden hangisidir?

A)       Özne – yüklem uyumsuzluğu

B)       Özne eksikliği

C)       Nesne eksikliği

D)      Ekeylem eksikliği

E)       Tamlayan eki eksikliği

 

11.   I. Hiç kimse birbirine zarar vermeden yaşamayı başaramıyorlar.

II. Benim de görüşlerimi öğrenmek, yararlanmak istediler.

III. Gömleğini çok beğendiğini söylemiş miydim?

IV. Ahmet’in sıkıntı çektiğini biliyor, sezdirmeden yardım ediyordu.

 

Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde anlatım bozukluğu, “dolaylı tümleç” eksikliğinden kaynaklanmaktadır?

A)   I. ve II.                  B)  I. ve III.              C)   I. ve IV.

D)   II. ve IV.               E)   III. ve IV.

 

12.  Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu yoktur?

A)       Kimilerine göre ütopik olan bu düşünce, beni ayakta tutuyor.

B)       Kardeşim araba sürmesini pek bilmez.

C)       O, çocuklarını sever ve iyi yetişmesi için fedakârlık yapar.

D)      Yahya Kemal, öğretimini yarıda bırakır ve İstanbul’a döner.

E)       İşçiler ve biz çalışmaya önem verir, o ise bizi desteklerdi.

 

13.  “Onun sesini duyan herkes, koşarak salona gelip neler olduğunu öğrenmeye çalıştılar.” cümlesindeki anlatım bozukluğunun nedeni aşağıdakilerden hangisidir?

 

A)       Çatı uyuşmazlığı

B)       Özne eksikliği

C)       Zarf tümleci eksikliği

D)      Nesne eksikliği

E)       Özne-yüklem uyuşmazlığı

 

14.  Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yüklemin çoğul kullanılması anlatım bozukluğuna yol açmaz?

A)       Sokaktan geçen satıcılar, bir şeyler satma çabasın-daydı.

B)       Herkes yerdeki cansız bedenin başına toplandı.

C)       Kalabalık dalgalandı bir an stadyumda.

D)      Sensiz geçen bayramlar, bende çok büyük izler bıraktı.

E)       Kuşlar konuyor, huzurlu sessiz dallara.

 

15.  Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu vardır?

A)       Eseri bilimsel ve teknik terimlerle dolu olduğundan anlaşılmasını zorlaştırıyor.

B)       Konularınızı eski zamanlardan seçmemiz okur kitlenizi azaltacaktır.

C)       Aynı şeyleri tekrar ediyorsunuz, bu durum okuyucuyu sıkar.

D)      Anlatımınız oldukça ağır ve süslü, daha yalın yazmalısınız.

E)       Kahramanlarınızı, kültürsüz insanlar arasından seçiyorsunuz.

CEVAPLAR

1   C 5   B 9    D 13    E
2   D 6   E 10  E 14    A
3   B 7   A 11  D 15    A
4   C 8   A 12  A  

 

]]>
Anlatım Bozukluğu – 1 https://dersimizedebiyat.org/anlatim-bozuklugu-1.html Tue, 07 Jan 2014 14:13:27 +0000 http://edebiyatogretmeniyiz.com/?p=275

ANLATIM BOZUKLUĞU- 1

1.      Tatilde memlekete gidip, yeni doğan ağabeyimin oğlunu görmek istiyorum.

Bu   cümledeki   anlatım   bozukluğu   aşağıdaki değişikliklerin hangisiyle giderilebilir?

A)   “Tatilde” sözcüğü atılarak

B)   “ağabeyimin” sözü “yeni doğan” sözünden ön­ce kullanılarak

C)   “memlekete” sözü “tatilde” sözünden önce kul­lanılarak

D)   “istiyorum” sözü yerine “umuyorum” sözü geti­rilerek

E)   “yeni doğan” sözü atılarak

 

2.  O bir filminde “Anne, babama söyle beni Vecihi’ye  vermezse kendimi

I                    II          III                  IV                                         V

intihar edeceğim” diyordu.

 

Bu cümledeki altı çizili sözlerden hangisi çıka­rılırsa cümlenin anlamında daralma olmaz?

A)   I.          B)   II.         C)  III.        D)  IV.       E)  V.

 

3.      Belki de bu gidişle kesin sen benden önce evlene­ceksin.

Bu  cümledeki  anlatım   bozukluğunun   nedeni aşağıdakilerden hangisidir?

A)   Aynı anlama gelen sözcüklerin  birlikte kulla­nılması

B)   Mantıksal tutarsızlık

C)   Bir sözün yanlış yerde kullanılması

D)  Anlamca  çelişen  sözcüklerin  birlikte  kullanıl­ması

E)   Özne yüklem uyuşmazlığı

 

4.      Aşağıdaki  cümlelerin  hangisinde  anlatım  bo­zukluğu vardır?

A)   Onunla bir arkadaş toplantısında tanıştık.

B)   Gölün çevresindeki büyük çam ağaçları görül­meye değerdi.

C)   Kış  mevsiminde  yaşanan  hava   kirliliğine bir çözüm bulunamadı.

D)   Küçükken dağlardan yansıyan sesimden kor­kardım.

E)   Bütün işlerini bitirdikten sonra yemeği hazırla­maya karar verdi.

 

5.      Aşağıdaki  cümlelerin  hangisinde anlatım  bo­zukluğu vardır?

A)   Bu yılki ürünlerin bir kısmını bir yardım kuru­muna bağışlamayı düşünüyor.

B)   Ezilen insanların daha az ezilmemelerini ön­lemeyi ilke edinmişler.

C)   Arkadaşlarla toplanıp konuyu bütün ayrıntıla­rıyla görüştük.

D)   Çevresindeki insanlara tepeden bakan tavrıyla ün salmıştı.

E)   İnsanların çoğu bu tür olayları seyretmeye me­raklıdır.

 

6.      Aşağıdaki   cümlelerin   hangisinde   bir  anlatım bozukluğu vardır?

A)   Sınava çok az bir zaman kaldığı için mecburen çalışmak zorundayım.

B)   O yaz Akdeniz sahillerinde inanılmaz bir tatil yaşadım.

C)   Çocukların çevre ile ilgili bilgilendirilmeleri şart­tır.

D)   Ailelerin bu konuya büyük bir hassasiyetle yak­laşmaları gerekir.

E)   Bu yılki festivale çeşitli sanatçılarda katılacak­mış.

 

7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde aynı anlama gelen sözler, gereksiz yere bir arada kullanıl­mıştır?

A)   Ülkemizdeki ormanlar azaldığı için hava kirliliği artıyor.

B)   Düğün belli olmayan herhangi bir tarihe ertele­nince damat adayı sinirlendi.

C)   Geçen günleri özlemle anıyor adeta o günlere dönmek istiyordu.

D)   Seni burada gördüğüm için çok mutluyum.

E)   Mutlaka düğüne birlikte gitmiş olabilirler.

 

8.      Aşağıdaki   cümlelerin    hangisinde   altı   çizili sözcük gereksiz kullanılmıştır?

A)   Babam ve annem bir yere bensiz gitmekten zevk almazlar.

B)   Bu   Pazar   arkadaşlarımla   birlikte   sinemaya gitmeyi düşünüyoruz.

C)   Liderlik herkesin işi değildir.

D)   Evi çok iyi bir yerden kiraladıkları için kirasıfazlaydı.

E)   Söylenenleri dikkatlice dinliyor ve her söylene­ni yerine getiriyor.

 

9.      Eve vardığında akşam olmuştu; sanki    o günü hiç  yaşamamış gibiydi.

I                                       II          III        IV          V

Bu   cümlede   altı   çizili   sözcüklerden   hangisi gereksiz kullanılmıştır?

A)   I.           B)   II.         C)  III.        D)  IV.       E)  V. 

10.   Öğrencinin durup durup ikide bir yanındaki arka­daşını rahatsız etmesine öğretmen sinirlendi.

Bu   cümledeki   anlatım   bozukluğu   aşağıdaki değişikliklerden hangisiyle giderilebilir?

A)   “Öğrencinin” yerine “öğrenci” sözü getirilerek

B)   “durup durup” sözü atılarak

C)   “durup durup” sözünün yerine “sık sık” sözü getirilerek

D)  “Öğretmen” sözcüğü atılarak

E)   “sinirlendi” sözcüğü yerine “kızdı” sözcüğü ge­tirilerek

 

11. Aynı anlama gelen birden çok sözcüğün gereksiz yere bir arada kullanılması anlatım bozukluğuna neden olur. Bir kavramın Türkçesiyle yabancısının birlikte kullanılması bu türden bir anlatım bozuklu­ğudur.

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu açıklama­da belirtilen türde bir anlatım bozukluğu var­dır?

A)   Arif Bey’in yüreğindeki sıkıntı gün geçtikçe büyüyordu.

B)   Uzun zamandır arkadaşlarına ulaşmak onlarla sohbet etmek istiyordu.

C)   Bazı gümüş takılarının tamir ve onarımı için gümüşçüye gidecekti.

D)   Diğerlerinden farklı olmaya çalıştıkça kendin­den de uzaklaşıyordu.

E)   Beni böyle rahatsız eden bir duygunun esiri olmak istemiyorum.

 

12.   Çok çalışsa bile ders çalışmaktan bıkmaz; fakat oldukça başarılı bir öğrencidir. Bu cümledeki anlatım  bozukluğu aşağıdakilerin hangisinden kaynaklanmaktadır?

A)   Özne yüklem uyuşmazlığından

B)   Aynı anlama gelen sözcüklerin kullanılmasın­dan

C)   Gereksiz yere bağlaç kullanılmasından

D)  Yükleminin geniş zamanlı olmasından

E)   Anlamca  çelişen  sözcüklerin  birlikte  kullanıl­masından

 

13.   Aşağıdaki cümlelerin hanginde “yaklaşık” sözü gereksizdir?

A)   Bu elbiseyi dikmek için yaklaşık üç metre ku­maş almalısınız.

B)   Tatilde yaklaşık beş yüz kişiye konser verecek.

C)   Sepetin  içindeki  yumurtalardan  yaklaşık beş altı tanesi kırılmış.

D)   Yaklaşık üç gündür su bile içmeden yatıyor.

E)   Bütün bu sıkıntılar yaklaşık bir hafta sonra so­na erecek.

 

14.   Bu koca dünyada beni ancak ve sadece sen an­larsın.

Bu cümledeki anlatım bozukluğu aşağıdakilerin hangisinden kaynaklanmaktadır?

A)   Bağlacın yanlış kullanılmasından

B)   Gereksiz sözcük kullanılmasından

C)   Çelişen sözcüklerin birlikte kullanılmasından

D)   Edatın yanlış kullanılmasından

E)   Ek fiil eksikliğinden

 

15. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde gereksiz sözcük kullanımından kaynaklanan anlatım bo­zukluğu vardır?

A)  Aşık Veysel, şiirlerini yalın bir Türkçe ile söy­lemiştir.

B)   Toplumsal konuları işleyen sanatçılar daha çok seviliyor.

C)  Ahmet Hamdi Tanpınar’la ilk kez Bursa’da ta­nışmıştık.

D)   Ahmet   Haşim   şiirlerinde   toplumsal   sorunlar üzerinde durmamıştır.

E)   Sanatçının, öncelikle insanı ele alması gerekir.

 

16. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, altı çizili sözcük çıkarılırsa cümlenin anlamında daralma olur?

A)   Yeni aldığı ayakkabıları bu sabah ayağına giy­di.

B)   Köyünü   uzun   yıllardır  görmediğinden   oraya gitmeye karar verdi.

C)   Her konuda yalnız tek başına karar vermeye alışıyor insan.

D)   Bir süre önce aldığı parayı geri iade etmesini bekliyoruz.

E)   Konuşmasını açık, akıcı ve etkileyici bir şekilde sürdürdü.

CEVAPLAR

1    B

5    B

9      C

13   C

2    E

6    A

10    B

14   B

3    D

7    B

11   C

15   C

4    D

8    B

12   C

16   E

]]>