TENASÜP (UYGUNLUK) ÖRNEKLERİ
“Ne nergis, ne leylak, ne lâle, ne gül
Hepsiyle dolu bir selesin, sevgili”
Bu dizede birbiri ile ilgili anlamca çiçek adları kullanılarak tenasüp sanatından yararlanılmıştır.
“Kamu bîmarına cânân devay-ı dert ider ihsan
Niçün kılmaz bana derman beni bîmar sanmaz mı”
Bu dizelerde “bîmar (hasta) – deva – dert – derman” sözcükleri arasında anlam bakımından bir yakınlık söz konusudur. Şair aralarında ilgi bulunan bu sözcükleri kullanarak tenasüp sanatına başvurmuştur.
“Yunus ki nergiste güler, gülde kanar
Kırlarda gelincikte onun bağrı yanar”
“Kestanelik gölgesinde hayal gibi yürürsün
Bülbül şakır bir ağacın nazenin gülüsün
Tarlalarda gülümseyen çiçeklerin alında
Ela gözlü güzellerin gül benzini görürsün”
“Samsun’un evleri denize bakar
Sokaklar yosun içinde
Çapalar, takalar, mavnalar
Bilyeler gibi suyun yüzünde
Bir iner bir kalkar”
“Çalınsın saz, keman, santur, kanunhoş makam ile
Okunsun şarkılardilbesteler mahurdan sadâlarla“
dizelerinde müzik alanıyla ilgili sözcükler (saz, keman, santur, kanun…) bir arada kullanılarak tenasüp yapılmıştır.
“Başta, en başta kanlı bir bayrak
Kanlı bir taç hemen onun peşinden
Sonra bin türlü öldüren araç: Ok
Mızrak, vay, kılıç, topuz, balta“
Gonca gülsün, gül açsın, cûy feryat eylesin
Sen sus ey bülbül biraz gülşende yârim söylesin
Açsam rüzgâra yelkenimi
Dolaşsam ben de deniz deniz
Ve bir sabah vakti, kimsesiz
Bir limanda bulsam kendimi
Buğday olup çıkardım yanık tarlanın birinde
Un olmaya hevesliydim, bulurdum değirmeni
Deli eder insanı bu dünya,
Bu gece, bu yıldızlar, bu koku,
Bu tepeden tırnağa çiçek açmış ağaç
Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Bir rüya vardı masamdaki güllerde
Tomurcuklanıyordu bahar dallarda
Anlamca birbiri ile ilgili sözcükleri bir arada kullanmaktır. Karşıtlık ilgisi, bunun dışındadır. Müraat-ı nazir” adıyla da bilinen tenasüp, anlamca birbiriyle ilgili sözcükleri bir arada kullanma sanatıdır. Tenasüp sanatında, anlamca ilgili sözcükler okuyucunun zihninde bir çağrışım, bir imge yaratırlar. Tenasüp olması için anlamca ilgili sözcükler arasında karşıtlık ilgisinin bulunmaması gerekir. Divan edebiyatı şairleri, tenasüp sanatında, türlü bilim terimlerini, mitoloji, tarih ve mesnevi kahramanlarını, hayvan, bitki ve çiçek adlarını bol bol kullanmışlardır.
Sen yoksun, hiçbir şey yok
Güneşin rengi
Ağustos yıldızlarının sıcaklığı
Karanfilin, kokusu
Beşikteki, bebenin gülüşü
Bu şiirde güneş-yıldızlar, karanfil-koku, beşik-bebek sözcükleri anlamca birbirleriyle ilgilidir.
*Suya versün bâğban gülzârı zahmet çekmesün
Bir gül açılmaz yüzün tek verse bin gülzâre su. (Fuzuli)
Şair, peygamberimizi övmek için yazdığı bu dizelerde şöyle diyor: “Bahçıvan gül bahçesini suya (sele) versin, boşuna zahmet çekmesin; çünkü bir değil, bin gül bahçesine su verse (emek harcasa), senin yüzün gibi güzel bir tek gül açılmaz.” Şiirde siyah dizili sözcükler tenasüp sanatını oluşturuyor. Bağban (bahçıvan), gülzâr (gül bahçesi), gül açılmak, su., sözcüklerinin bir arada kullanılışı, zihnimizde bir bahçıvanın bahçesi içindeki çalışmalarıyla ilgili çağrışım uyandırıyor.
* Mest olupdur çeşm ü ebrunun hayâlinde imâm
Okumaz mihrâbda bir harf-i Kur’ân’ı dürüst (Ahmet Paşa)
Şair; “İmam sevgilinin kaşı (ebru) ve gözünün (çeşm) güzelliğiyle kendinden geçmiş; namaz kıldırdığı yerde Kuran’ın bir harfini bile hatasız okumuyor.” diyor. Dizelerdeki altı çizili sözcükler din ve ibadetle ilgilidir ve tenasüplü kullanılmıştır. Şair, okuyucuda “Kur’an okuyan bir imam” imgesi meydana getiriyor.
*Yanağın âteş-i Musa dudağın mu’ciz-i İsâ
Kemâl-i hüsne Yûsuf’sun Muhammed’den dutarsın hû (Şeyhi)
Dizelerde Musa, Isa, Yusuf ve Muhammed peygamberin adları tenasüplü kullanılıyor ve onlarla ilgili mucizeler çağrıştırılmıştır.