Hüseyin Rahmi Gürpınar Hayatı ve Eserleri

SERVET-İ FÜNUN DÖNEMİ BAĞIMSIZ YAZARLARI

HÜSEYİN RAHMİ GÜRPINAR

1.       17 Ağustos 1864 yılında  İstanbul’da doğdu.

2.       Babası Hünkar yaverliğinde bulunmuş Plevne müdafaasında esir düşen Sait Paşa’dır.

3.       Çocukluğunu Aksaray’da geçirdi.

4.       Babasının görevi dolayısıyla kısa bir süre Girit’te bulundu.

5.       Önce Mahalle Mektebi’nde daha sonra Mahmudiye Rüştiyesi’nin Sıbyan kısmında okudu.

6.       1878’de girdiği Mülkiye Mektebi’ni 2. sınıfta hastalığı yüzünden bırakmak zorunda kaldı.

7.       Özel öğretmenlerden Fransızca dersleri aldı.

8.       1887 yılına Ahmet Mithat Efendi’nin daveti üzerine belli bir ücret karşılığında Tercüman-ı Hakikat adlı gazetenin yazar kadrosunda yer aldı.

9.       Bir iki memuriyet hayatı ve milletvekilliğinin dışında hayatını hep yazarak geçirdi ve geçimini öyle sağladı.

10.   Heybeliada’da vefat etti ve oturduğu ev müze haline getirildi.

 11.   Servet-i Fünun romanının zirvede olduğu bir dönemde   bağımsız kalarak roman ve hikaye yazmaya çalıştı.

12.   Ahmet Mithat Efendi’nin açmış olduğu popüler roman çığırını daha etkili bir şekilde devam ettirdi.

13.   Ahmet Mithat Efendi, romanlarının arasında olayın akışını keser ve okuyucuya  tarih,felsefe,din ,sosyoloji gibi ansiklopedik konularda bilgi verirdi. Hüseyin Rahmi’de de aynı  özellik görülür.Bu  durum aynı Ahmet Mithat Efendi gibi onun romanlarında da  teknik bir kusur olduğunu ortaya koyar.

14.   Toplum için sanat anlayışıyla yazdığı eserlerle kendini tanıttı.Halkı eğitmek en büyük kaygısıydı.

15.   Realist  yazarlardan etkilenmekle birlikte natüralizm izleri görülür.Edebiyatımızdaki natüralist yazarlarımızın başında gelir.

16.   Onu natüralistlerden ayıran en önemli özellik sosyal eleştiriyi çok iyi yapar ;ama gerçekte natüralistlerin sosyal çevre ile ilgileri yoktur.

17.   Hüseyin Rahmi, sosyal eleştiriyi yaparken mizahı ve karikatürizeyi bir araç olarak kullanır.Bunu da karakterleri anormal şekilde abartarak yapar.

18.   Emile Zola’nın deneysel romanını benimsedi ve uyguladı.

19.   Romanlarındaki karakterleri  onların dünya görüşü , inanışı, giyiniş şekilleri , adetleri ve görgüleriyle ortaya koyarak aslında “töre romanı”nı gerçekleştirir.

20.   Romanındaki karakterler aptal, cinsi sapık, şöhret düşkünü, menfaatçi, batıla ve hurafeye inanan, Batı taklitçisi gibi kişilerdir.

21.   Romanlarındaki kahramanları karakterlerinin  ve sosyal çevrelerinin birer ortak ürünü olarak ele alır. Onları psikolojik kişiliklerini soyaçekime  ve sosyal kişiliklerini de içinde bulunduğu çevreye dayandırır. Kişilerin hem iyi hem de kötü yanlarını başarıyla ortaya koyar.Üst düzey bir gözlemciliği vardır.

22.   Karakter olarak  da tek tip karakterlere yer vermez. Zengininden fakirine kadar toplumsal yapıdaki  her çeşit insana yer verir. Yani karakter çeşitliliği bakımından zengindir.

23.   Toplum hayatımızda Tanzimat’tan Cumhuriyet’e kadar geçen devirde insanımız üzerinde etkili olan olayları eserine konu edindi.

24.   Şık, Şıpsevdi, Mürebbiye romanlarında yanlış Batılılaşmayı,

İffet, Tesadüf, Nimetşinas romanlarında ahlak kavramının yeni düzene uyumsuzluğu ve aile yapısını,

Utanmaz Adam, Hakka Sığındık, Billur Kalp romanlarında çıkar kavgasını

Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç adlı romanında   halkın hurafelerine değinmiştir.

25.   Bütün romanlarında mekan olarak İstanbul’u kullanmıştır. Yalnız tek semte bağlı kalmadan yazmaya çalışmıştır. Hatta onun için “sokağı edebiyata taşıyan” romancı tabiri kullanılmıştır.

26.   Genellikle İstanbul Türkçesi ile yazmış ve halkın konuşma diline yer vermiştir.Yalın bir ifade gücü vardır.

 Roman:

Şık, iffet, Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç, Şıpsevdi,Mürebbiye, Metres, Tesadüf,Nimetşinas,Sevda Peşinde, Hakka Sığındık, Utanmaz Adam, Gulyabani, Cadı, Toraman, Cehennemlik,Efsuncu Baba, Ben Deli miyim?,Kaynanam Nasıl Kudurdu, Deli Filozof, Kokotlar Mektebi, İnsanlar Maymun muydu?,

 Hikâye:

Kadınlar Vaizi, iki Hödüğün Seyahati, Meyhanede Hanımlar , Namusla Açlık Meselesi , Melek Sanmıştım Şeytanı, Katil Buse, Eti Senin Kemiği Benim

 Tiyatro:

Hazan Bülbülü, Kadın Erkekleşince