Namık Kemal Hayatı ve Eserleri

İçindekiler

NAMIK KEMAL- HAYATI VE ESERLERİ

  • 1840 yılında Tekirdağ’da doğru.
  • Dedesi Abdüllatif Paşa’nın yanında yetişti. Dedesinin memuriyetinden dolayı Anadolu’nun çeşitli yerleri gördü.
  • Eğitimine dedesinin katkısı oldukça fazladır. Arapça,Farsça ve Fransızca özel dersler aldı.
  • Belli yaştan sonra babasının yanına dönerek Bab-ı Ali Tercüme odasına katip olarak girdi.
  • Burada çeşitli yazarlarla tanışma fırsatı buldu.
  • Şinasi’yle tanışıncaya kadar Divan tarzında şiirler yazıyordu. Şinasi’den sonra Batılı tarzda şiirler yazmaya başladı.
  •  Zaten Şinasi’yle tanışması onun için bir dönüm noktası oluşturur ve bu tanışmadan sonra Şinasi’nin çıkardığı Tasvir-i Efkar’da yazılar yazmaya başlar.
  • Tasvir-i Efkar’da yazdığı dönem boyunca edebiyattan siyasete kadar  her konuda yazılar yazması ve bunları bilgili ve coşkulu bir şekilde yazması ona büyük ün kazandırmıştır.
  • Şinasi’nin Paris’e gittiği dönemde Tasvir-i Efkar’ın idaresini üstlendi.
  • 1867 yılında Tasvir-i Efkar’ın kapatılması üzerine Erzurum’a vali muavini olarak atansa da buraya gitmeyerek Ziya Paşa’yla birlikte Paris’e gitti.
  • Paris’ten Londra’ya giderek Ali Suavi’nin çıkarmış olduğu “Muhbir” gazetesinde yazmaya başladı.
  • Ali Suavi’yle anlaşmazlığa  düşünce “Yeni Osmanlılar”ın yayın organı olan “Hürriyet”i yayımlamaya  başladı. Burada Padişahın iradesinin kısıtlayacak bir parlamentodan yana tavır sergiledi.
  • İstanbul’a döndükten sonra Ebüzziya Tevfik’le birlikte “İbret “gazetesini yayınlamaya başladı.

NOT: Bu gazetede yazdığı muhalif yazılar nedeniyle ve özellikle de  “VATAN YAHUT SİLİSTRE” oyunu oynandıktan sonra halk galeyana gelip özgürlük ve adalet üzerine durunca Namık Kemal Magosa’ya sürgüne gönderilip “İbret” gazetesi kapatılır.

  • Eserlerinin çoğunu 3 yıldan fazla kaldığı  Magosa’da yazdı.
  • Abdülaziz’in tahtan indirilmesinden sonra İstanbul’a dönen  Namık Kemal,  Kanuni Esasiye hazırlayan kurulda görevlendirildi.
  • Midilli ,Rodos,Sakız adalarında sürgün yaşadı ve Sakız adasında  öldü.
  • Tanzimat’ın 1. Dönem yazarlarındandır.
  •  Küçük yaştan beri şiir yazan Namık Kemal,  Divan edebiyatı tarzında yazması Şinasi’yle tanıştıktan sonra değişip yerini Batılı tarz bırakmıştır.
  • Bu değişim özellikler içerik olarak kendini gösterdi. Bu tanışmadan Namık Kemal, eserlerinde” vatan, hürriyet,hak, adalet, özgürlük, eşitlik, musavat” kavramları üzerinde durdu.
  • Yazdığı bu tarz şiirlerden dolayı “Vatan Şairi” olarak bilinir.
  • Vatan Şarkısı ve Hürriyet Kasidesi gibi coşkulu tarzda yazdığı şiirler kendisinden sonra bile hatırlanabilecek özelliktedir

NOT: Vatan Şarkısı ve Hürriyet Kaside  gibi şiirler aslında Tanzimat şiir anlayışı yansıtır. Bu  eserler yenileşme iddiasında olan Tanzimatçıların şiirde biçim bakımdan Divan edebiyatına bağlı kaldıklarını içerik bakımından ise Batılı  tarzda yazdıklarını gösterir.Nedenine gelince kaside bir din ya da devlet büyüğünü över ; ama burada özgürlük gibi soyut kavramın övülmesi sadece içerik bakımından yeniliğin olduğunu gösterir.

  • Heceyle yazdığı birkaç şiirin dışında  genellikle aruzu kullanmıştır.
  • Son şiirlerine doğru birkaç değişik nazım biçimi denese de genellikle hep Divan edebiyatında bağlı kalmıştır.
    • Türk tiyatrosuna Batı tiyatrosu anlayışını getirmiştir.
    • Tiyatrosu halkın eğitilmesinde  bir mektep olarak görür ve tiyatrolarının oynanması için gerekli gayreti gösterir.
    • Zavallı Çocuk adlı tiyatrosunda genç bir kızın kendisinden yaşça büyük biriyle evlendirilmesine karşı çıkar.
    • Akif Bey isimli tiyatrosunda vatan sevgisinin kişisel mutluluktan önce geldiğini belirtmeye çalışır.
    • Celalettin Harzemşah isimli oyununda İslam birliği düşüncesini anlatır.
    • İlk edebi romanımız olan “İntibah”ı yazmıştır. Bu romanın diğer ismi “Sergüzeşt-i Ali Bey” olarak bilinmektedir. Bu romanında saf bir aile evladı olan Ali Bey’le kötü kadın olan Mahpeyker  ve Ali Bey’i çok seven Dilaşup arasında geçmektedir.
      • İlk tarihi romanımız olan “Cezmi”yi yazmıştır.  Bu romanında ise Kırım Han’ı Adil Giray’ın yaşamı üzerine kuruludur.
      • Romantizm etkisinde kaldı.
      • Sanat toplum için anlayışıyla eser verdi.
      • Harabat- Tahrib-i Harabat: Ziya Paşa, Şiir ve İnşa adlı eserinin önsözünde bizim gerçek edebiyatımızın Halk edebiyatı olduğunu vurgular fakat daha sonra yurt dışına çıkıp geri döndükten sonra “Harabat”  isimli eserin önsözünde  bunun tam tersini yani asıl edebiyatımızın Divan edebiyatı söylemesi üzerine Tahrib-i Harabat isimli eseri ve ardından Takip isimli eserini yazar.

NOT: Tahrib-i Harabat edebiyatımızda ilk eleştiri örneğidir.

 

ESERLERİ

Tiyatro

Vatan Yahut Silistre, Zavallı Çocuk, Akif Bey, Gülnihal, Celalettin Harzemşah, Karabela

Roman

İntibah (ilk edebi roman)

Cezmi (ilk tarihi roman)

Tarih – Biyografi

Kanije, Silistre Muhasarası, Osmanlı Tarihi, Büyük İslam Tarihi, Evrak-ı Perişan

Eleştiri

Tahrib-i Harabat (ilk eleştiri )

Takip, Celal Mukaddimesi, Renan Müdafaanamesi

Çıkardığı Gazeteler

Tasvir-i Efkâr (Şinasi’den sonra)

Hürriyet (Londra’da Ziya Paşa ile)

İbret