10.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı BirYay Yayınları Kitap Cevapları 233. sayfanın cevaplarına aşağıdan ulaşabilirsiniz.
- Behçet Necatigil de ilk 1945 ’de adımını uzatır buraya.
Behçet’i herkes sevdiği için kimi zaman ötekiler de onun dümen suyundan gidecek.
İlhan, Cennet Bahçesi’ne gelişinin ertesi günü de kendini sokaklara dar atar ve bin göz bin dudak halinde -bu söz İlhan’ındır- dimdik ayakta duran İstanbul’uyla kucaklaşmaya koşar.
Yukarıdaki cümlelerde geçen altı çizili ifadelerin anlamlarını cümlelerin bağlamından hareketle tahmin ediniz.
adımını uzatır: Bir yere varmak
dümen suyundan gidecek: birine bağımlı olmak, her şeyde ona uyarak davranmak
dar atar: güçlükle, zorlanarak
bin göz bin dudak halinde: Çok sayıda insan olarak
- Salah Birsel’in üslubunu öne çıkaran önemi unsurlardan biri de alay, ironi ve yergidir. Yazarın bu üslubunu yansıtan bölümlerden örnekler veriniz.
Bu da bizim haşerata verdiğim borçların listesi
Yüksekkaldırım’a tırmanır ve cumbadak Haşet Kitabevi’ne dalarak bütün parasını Fransızca kitaplara yatırır.
Ama Birsel bu yargı karşısında “Büyük şiirin kapısını zorluyorsa, içeri girmediği içindir.” Demek acımasızlığını gösterecek, Fahir de buna yine “Harika! Harika!” diyerek katıla katıla gülecektir.
- Salah Birsel olayları kendisi yaşamış olmasına rağmen olanları dışarıdan bir gözlemci gibi anlatmasının nedeni nedir? Açıklayınız.
Bütün olayları kendisi anlatırsa yeri geldiğinde tarafsız olmadığı subjektif(öznel) olduğunu düşünülecektir. Fakat bu yolla kendi yaşadıklarını daha inandırıcı kılıyor.
- Yazar, anılarını anlatırken hangi anlatım tekniklerine başvurmuştur? Metin üzerinde örneklerle gösteriniz.
Öyküleme: İlhan, Cennet Bahçesi’ne gelişinin ertesi günü de kendini sokaklara dar atar ve bin göz bin dudak halinde -bu söz İlhan’ındır- dimdik ayakta duran İstanbul’uyla kucaklaşmaya koşar.
Betimleme: Stüdyo öyle karanlık ki gözlerim bozuluyor. Gerçi 10 mumluk kırmızı ampuller yanıyor ama bunlar gözleri daha çok yoruyor. Karanlık! Karanlık! Hafakanlar boğacaktı.
Açıklama: Birsel’in Melih Cevdet’le tanışması da Cennet’de olmuştur. 1941 yazımıdır ne, bir gün Sabahattin Kudret onu Beyoğlu’nda yakalayarak Cennet’e getirmiştir. Melih sarı saçları, sarı bıyıkları ve tombul yanaklarıyla Türk’ten çok bir Alman baronunu andırır ve Cennet’tekileri sıkmamak için hoş şeyler anlatmak ister…
- Anılarda olayın geçtiği yer ve zaman ayrıntılı olarak anlatıldığından zaman zarfları ve yer belirten sözcükler sıkça kullanılır. Anılarda anlaşılması güç cümlelere yer verilmez; anılar açık, yalın, duru bir üslupla anlatılır. Bu bilgilere göre okuduğunuz metni değerlendiriniz.
Okuduğumuz metin sade bir dille yazılmıştır. Anlaşılmaz zor kelimeler yoktur. Deyimler kullanılarak dilin sadeleşmesine katkıda bulunulmuştur. Temel ve gerçek anlamlar bakımından zengindir. Düşünceyi geliştirme yolları kullanılarak anlatılan konu daha iyi açıklanmıştır.
- Bu kitaba, bir edebiyat tarihi gözüyle bakılsa yeridir. Çünkü bu kitapta, elden geldiğince, yazarların sanat anlayışlarından, edebiyat dergilerinden ve şiir akımlarından da açılmıştır.
Salah Birsel, Ah Beyoğlu Vah Beyoğlu
Bu parçada yazarın ifade ettiği duruma okuduğunuz metinden örnekler veriniz.
İlhan, Cennet Bahçesi’ne gelişinin ertesi günü de kendini sokaklara dar atar ve bin göz bin dudak halinde -bu söz İlhan’ındır- dimdik ayakta duran İstanbul’uyla kucaklaşmaya koşar.
Soyadı yasasından sonra Nurullah Berk’in soyadına da hayran kalmış ve hemen kendi soyadını (Birsen) atarak onun soyadını kullanmaya başlamıştır.
Bu değiştirme bir kez İlhan’ın işine yarar ve Tan gazetesine götürdüğü bir yazı Nurullah Berk’in sanılıp yayınlanır. Ama İlhan yazısının parasını almak için gazeteye gittiği vakit durum anlaşılır. İlhan’ın yazısı da bir daha o gazeteye giremez. Bu yanılgıya yol açan İlhan’ın o sıralar -bu tutumu 1953’lere değin sürmüştür- adının başına bir de büyük “N” harfi oturtmasıdır.
Dil Bilgisi
Aşağıdaki cümleleri yapı bakımından inceleyiniz.
- Her setten Üsküdar’ın önleri, Kız Kulesi rahatlıkla görünür.>>BASİT CÜMLE
- İlhan Berk o sıralar Giresun’un Espiye bucağında ilkokul öğretmenidir.>>BASİT CÜMLE
- Upuzun boyu üstünde küçük bir kavunu andıran bir başı vardır.>>GİRİŞİK BİRLEŞİK CÜMLE
- Çünkü sana söylediğim de doğru değil.>>BAĞLI CÜMLE
- Beyazıt Meydanı’ndan geçerken çılgınlaşır, Edirnekapı tramvaylarında kendinden geçer.>>SIRALI CÜMLE
- Birsel’in Melih Cevdet’le tanışması da Cennet’de olmuştur.>>GİRİŞİK BİRLEŞİK CÜMLE
- Yok canım, sen de konuşursun.>>BAĞLI CÜMLE