10.Sınıf Edebiyat BirYay Yayınları Kitap Cevapları(Sayfa 41)

10.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı  BirYay Yayınları Kitap Cevapları 41. sayfanın cevaplarına aşağıdan ulaşabilirsiniz.

  1. “Dedem Korkutun Kitabındaki hikâyeleştirilmiş oyun destanların yalın ve çok kolay, basit fakat kesin bir anlatımı vardır. Bu anlatım kolay kolay ne tekrarlanabilir ne de benzetilmeye çalışılabilir, kendine özgüdür ancak. Üstelik kendinden önce yazılı bir benzeri de yoktur. Çok uzun bir geçmişin olanca zenginliğini taşıyan ve yüzyıllardır gelişen bir milletin ortaklaşa yarattığı düşünce yumağından beslenmiş destanlar zinciridir. Çok daha kısaltarak söylemek istersek diyeceğiz ki Dede Korkut, Yunus Emre gibi, Karacaoğlan gibi, Köroğlu gibi milletin özüne karışmış, milletleşmiş ve onda canlı olarak yaşamaya devam eden ruhtur, milletin ruhudur.”

Mustafa Necati Sepetçioğlu, Dede Korkut Hikâyeleri

Mustafa Necati Sepetçioğlu’nun Dede Korkut Hikâyeleri ile ilgili eleştirilerine katılıyor musunuz? Açıklayınız.

Evet katılıyorum.

  1. Dönemin siyasi ve toplumsal şartlarının Dede Korkut Hikâyeleri’ne etkilerini değerlendiriniz.

Her edebi eser içinde bulunduğu dönemin siyasi ve sosyal şartlarını içinde barındırdığı gibi Dede Korkut Hikayeleri de o dönemin önemli sosyal ve siyasi şartlarını anlatmıştır. Aile hayatından dini değerlere kadar her şeyi bu metinde bulabilmekteyiz.

  1. Kan Turalı’nın kahramanlığına söz getirmemek için büyük güçlüklere göğüs germesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Açıklayınız.

Olumlu değerlendiriyoruz. Çünkü kahramanlıklar  kolay kazanılmaz ve bunları elde etmek için çok çalışılmıştır. Bu nedenle kahramanlıklara söz getirilmemesi için elinden geleni yapar.

Dil Bilgisi

Kan Turalı ayağa kalktı. Der: “Bre ben bu devenin burnuna yapışınca o kız sözü ile yapıştı derler, yarın Oğuz eline haber varır, deve elinde kalmıştı kız kurtardı derler, bre kolca kopuzumu çalın övün beni, yaradan kadir Tanrı’ya sığındım, bir erkek deveden döneyim mi, inşallah bunun da başını keseyim.” dedi…

Kan Turalı adı güzel Muhammed’e salâvat getirdi, deveye bir tekme vurdu. Deve bağırdı. Bir daha vurdu, deve ayağı üzerinde duramadı yıkıldı. Basıp iki yerden boğazladı. Arkasından iki kayış çıkardı, tekfürün önüne bıraktı, der: “Akıncıların okluğunun bağı, üzengisinin kayışı kopar, dikmek için lâzım olur.” dedi. Tekfür der: “Vallah bu yiğidi gözüm gördü gönlüm sevdi.” dedi.

Bu parçada bazı kelimeler büyük harfle yazılmıştır. Bu kelimelerin hangi kurala göre büyük harfle yazıldığını maddeler hâlinde aşağıya yazınız.

Kan Turalı> Özel İsim

“Bre ben bu devenin burnuna yapışınca o kız sözü…”> Aktarma cümleler büyük harfle başlar

Oğuz > Özel İsim

Muhammed’e  > Özel İsim

Deve bağırdı >Cümle başı büyük harfle başlar.

Bir daha vurdu, deve ayağı  … >Cümle başı büyük harfle başlar.